Büyümesini ve gelişimini sürdüren Aeros, faaliyetlerine; yeni ofisinde, daha geniş bir ekiple ve sayısı artan projeleriyle devam ediyor. Aeros Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Çora, firmanın faaliyetlerinin güncel durumunu ve gelecek hedeflerini, MSI Dergisi okuyucuları için anlattı.
MSI Dergisi: Sizinle 2021 yılında yaptığımız söyleşide, bizi, buraya kıyasla çok daha küçük olan ilk ofisinizde ağırlamıştınız. Geçen zaman zarfında Aeros, gelişimine paralel olarak, her seferinde daha büyük bir ofise geçti. Bugün hepsinden çok daha büyük ve kurumsal görünüme sahip Bilkent CYBERPARK’taki yeni ofisinizde sizinleyiz. Öncelikle, Aeros’un kısa süredeki büyümesini ve gelişimini, ofis değişikliği üzerinden dinleyebilir miyiz?
Serdar ÇORA: Aeros’un kuruluşundan beri hem sahip olduğumuz birikim ve tecrübe hem de uzman ekibimizle üstlenmek istediğimiz projeler vardı. Daha önce bunların bir kısmında görev aldık. Bu, her seferinde ekibimizi daha da büyütmemizi gerektirdi. Başlangıçta birkaç kişiyken, bugün 12 kişilik bir ekibiz. TUSAŞ’tan gelen tecrübemiz, bize, ekibin büyümesinin ve süreçte aramıza katılanların öğrenme eğrisinin hızla ilerlemesinin en iyi yolunun, onların deneyimli ekip üyeleriyle yan yana çalışması olduğunu söylüyor. Dolayısıyla yeni ofis seçiminde 2 temel kriterimiz, büyüyen ekibimizin konsantre çalışacağı ve bunu yan yana yapabileceği alan sunmasıydı.
Bilkent CYBERPARK’taki ofisimizde ekibimiz, bir arada, verimli şekilde çalışıyor ve yeni arkadaşlarımız süreçlere hızlıca uyum sağlıyor. Ayrıca Bilkent CYBERPARK, iş birliği yapmak istediğimiz ekosistemdeki paydaşlarımızın önemli kısmını çatısı altında barındırıyor. Bu ilerleyen dönemde yeni iş birliklerinin kapısını açacaktır.
Bugün mevcut kadromuz ve projelerimiz, bizim için son nokta değil. Gelecekte alabileceğimizi öngördüğümüz projelerle ekibimizi daha da büyütmemiz gerekebilir. Bu nedenle Bilkent CYBERPARK’a gelmeden önce kullandığımız ofisimizi genişlemeyi öngörerek, kullanmayı sürdürüyoruz.
Gelecekte olası hedef projelerimiz için büyük atölye alanları gibi altyapılara ihtiyacımız olması halinde Ankara’daki organize sanayi bölgelerinden yararlanmayı planlıyoruz.

MSI Dergisi: Aeros’un son dönemde kaydettiği büyümenin arkasındaki projeler ve faaliyetlerden bahseder misiniz?
Serdar ÇORA: Türkiye, savunma ve havacılık sistemlerinin özgün ve ihracat kısıtlarına bağlı olmayacak şekilde geliştirilmesinde önemli bir irade ortaya koydu. Savunma ve havacılık sektörü, bu irade doğrultusunda, küçüklü büyüklü bir dizi kritik proje için harekete geçti. Bunların bir kısmı başarıyla tamamlandı; bir bölümü sürüyor. Sivil havacılık alanında da şimdilik küçük ölçekli; ancak yakın gelecekte önemli şekilde artacağını öngördüğümüz tasarım projeleri bulunuyor.
Biz de kurulduğumuz günden itibaren, bu projelerin içinde yer alma hedefiyle ilerledik. Paranız olsa bile yurt dışından alınamayacak kadar kritik ya da şimdi alınsa bile ileride tedarik edilemediğinde hava araçlarını yerde bırakacak sistemler üzerinde çalışmaya talip olduk. Böyle 2 tane projede yer alıyoruz. Gizlilik anlaşmaları gereği isimlerini açıklayamadığımız bu projelerde, ön tasarım aşamalarını geride bıraktık ve ciddi ilerleme kaydettik. Bu projeler, kurumsal gelişimimize de katkı veriyor. Örneğin, bu projelerin sonraki aşamaları, AS9100 belgesi ve tesis güvenlik belgesi almamızı gerektiriyordu. AS9100D belgemizi aldık; tesis güvenlik belgesi alabilmek için de son aşamadayız.
Daha genel resme baktığımızda, şimdiye kadar toplam 27 projemiz oldu. Bunlardan 17’sini başarı ile tamamladık. 10 tanesi ise aktif olarak yürüyen projelerimiz. Bu projelerimizin yaklaşık 3’te 1’i, sivil havacılık alanında. 3 firma ile de sistem mühendisliği, sistem emniyeti ve sertifikasyon standartları eğitimi konularında çalışıyoruz.

MSI Dergisi: Büyüme sürecini nasıl ele aldınız? Büyümenin, Aeros’ta rakamlara yansıması nasıl oldu?
Serdar ÇORA: Üstlendiğimiz projelerin altından rahatlıkla kalkıyoruz. Ekibimizin her bir üyesinin geçmişteki projelerden gelen birikimini ve tecrübesini, projelerimizde kullanıyoruz. Bu birikim ve tecrübenin katkısıyla yeni şeyleri hızla öğreniyoruz, yeni mühendislerimizi yetiştiriyoruz.
Bizim için ekibimizdeki kişi sayısından ziyade onların tecrübesi daha önemli. Ekibin ortalama tecrübesi, 12 yıl. Arkadaşlarımızdan 20-25 yıllık tecrübesi, 3-5 yıllık tecrübesi olanlar da var, yeni mezun olanlar da.
2021’den 2022’ye geçerken 4 katlık ciro artışı, yüzde 120 personel büyümesi kaydettik. Bizim için 2 konu önemli: sürdürülebilirlik ve kişi başına düşen ciro. Yapamayacağımız, potansiyelimizi aşan işlere girmiyoruz. Emin adımlarla gitmeyi seviyoruz. Kişi başına düşen ciroda hedeflediğimiz seviyede ilerliyoruz.

Paranız olsa bile yurt dışından alınamayacak kadar kritik ya da şimdi alınsa bile ileride tedarik edilemediğinde hava araçlarını yerde bırakacak sistemler üzerinde çalışmaya talip olduk. Böyle 2 tane projede yer alıyoruz. Gizlilik anlaşmaları gereği isimlerini açıklayamadığımız bu projelerde, ön tasarım aşamalarını geride bıraktık ve ciddi ilerleme kaydettik. Bu projeler, kurumsal gelişimimize de katkı veriyor. Örneğin, bu projelerin sonraki aşamaları, AS9100 belgesi ve tesis güvenlik belgesi almamızı gerektiriyordu. AS9100D belgemizi aldık; tesis güvenlik belgesi alabilmek için de son aşamadayız.
Ana Faaliyet Alanı Mühendislik
MSI Dergisi: Geldiğiniz noktada, Aeros’un ana faaliyet alanlarını nasıl tanımlıyorsunuz?
Serdar ÇORA: Aeros’u, mühendislik yapan ve bilgi sağlayan bir şirket olarak kurgulamıştık. Ana faaliyet alanımız da mühendislik hizmetleri. Mühendislik hizmetlerini tasarım ve test olarak 2’ye ayırıyoruz ve bu 2 alanda yoğunlaşıyoruz.
Ayrıca konunun projeler boyutu var. Ana faaliyet alanımızda, hangi tür projelerde yer almak istiyoruz diye baktığımızda, “Aeros’un bundan sonraki hedefi, hava aracı entegrasyon ve modernizasyon projeleridir.” diyebiliriz. İlk etapta ufak boyutlu entegrasyonları müteakip, ekip ve tesis imkanlarımız arttıkça daha büyük boyutlu projeleri hedefliyoruz.
Sivil ve askeri platformlara yönelik entegrasyon ve modernizasyon projelerinde görev almak istiyoruz. Bu faaliyetlerimiz sırasında, katma değeri yüksek ürünlerin ortaya çıkacağını öngörüyoruz. Entegrasyon kısmında özel hedefimiz var: Türk savunma ve havacılık sektörünün özgün ürünlerini, görev alacağımız uluslararası projelerdeki hava araçlarına entegre etmek. Örneğin; ışıklandırma, iklimlendirme, güç dağıtım sistemi gibi bir dizi alt sistem, özellikle askeri projelerde geliştiriliyor. Bunların, gerekli sertifikasyon süreçleri tamamlanarak, sivil platformlara taşınması mümkün. Bu noktada, “firmalarla birlikte kol uçuşu yapma” yaklaşımımızla devreye girmek istiyoruz. Türkiye’nin, uluslararası pazarda, hava platformlarının alt sistemlerini sağlayan, ciddi oyuncu olabileceğini düşünüyoruz.
Modernizasyon tarafında; bir savaş uçağına yeni kabiliyetler kazandırılması, radarının, silah yönetim sisteminin değiştirilmesi kabiliyetlerine sahibiz. Sivil havacılıkta bazı yetkileri aldıktan sonra, hava aracının kokpitinden kabinine, dış yüzeyindeki antenine kadar birçok alanda değişiklik yapabiliriz. Tüm bunlar, önemli bir ihracat potansiyeli taşıyor.

MSI Dergisi: Az önce ürünlerden bahsettiniz. Aeros’un kendi ürünlerinin olması hedefi var mı?
Serdar ÇORA: Aeros’un kendi ürünleri olmasını isteriz. Ancak, bu ürünün tüm dünyada kullanılabilecek ve Türkiye’de yapılmamış bir ürün olması gerekiyor. Türkiye’de çok ciddi kabiliyetler var ve önemli ürünler geliştiriliyor, bunlara rakip olmak istemiyoruz. Ürün olarak; Türkiye’deki kabiliyetleri bir araya getiren, bunların üzerine yeni teknolojileri ekleyen çözümler sunmayı hedefliyoruz. Bunların da askeri ve sivil sektörlerde kullanılabilir olmasını istiyoruz.
MSI Dergisi: Sivil havacılıkla ilgili hedeflerinizi biraz daha açabilir misiniz?
Serdar ÇORA: Sivil havacılıkta tasarım ve test uzmanlığı alanında daha fazla rol oynamak istiyoruz. Türkiye’de, havacılık alanındaki projeler genelde askeri tarafta ilerliyor. Ancak mühendislik olarak baktığımızda, sivil ve askeri hava araçları arasında temel farklılıklar olmadığını görüyoruz. İzlenen süreçler, emniyetli bir hava aracına yönelik tasarım yapmak ve en iyi performansa ulaşmak açılarından baktığımızda da aynı şeyler yapılıyor.
Bu yüzden mühendislik alanındaki tecrübe ve birikimimiz, sivil havacılığa uygulanabilecek durumda. Ancak, sivil havacılıkta çalışabilmemiz için bazı belgelere ihtiyacımız var. Örneğin, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünden (SHGM) SHT-21 Tasarım Organizasyonu Onayı almak için başvurduk. Onay almamız için sahip olmanız gereken bir organizasyon ve bu organizasyonda belirli pozisyonlar var. Bunları sağladık. İşleri nasıl yaptığımızı anlattığımız Tasarım Organizasyonu El Kitabı’nı hazırladık ve onayını aldık. Süreçte son aşamaya ulaştık.
Bu onayı aldığımızda, ilk aşamada helikopterlerde küçük değişiklikler yapabilecek noktaya gelmeyi; ardından SHGM onayıyla sabit kanatlı hava platformlarında çalışmaya başlamayı hedefliyoruz. Bu onaylar, Türkiye ile sivil havacılıkta anlaşması bulunan Malezya, Endonezya ve Pakistan gibi dost ülkelere yönelik çalışmalar yapabilmemizin kapısını aralayacak. Sonrasında ise Avrupa Havacılık Emniyeti Ajansı’ndan (EASA) da onay almayı hedefliyoruz.
Sivil havacılıkta, büyük potansiyel var. Sivil havacılıkta akla gelen ilk iki şey; yolcu ve kargo uçakları ile uçuş okulları. Bu iki konuda Türkiye’de önemli faaliyetler yapılıyor. Ancak, yangın söndürme uçağı, zirai ilaçlama uçakları, dikine kalkış ve iniş yapabilen uçaklar (VTOL), amatör kit uçaklar dediğimizde, Türkiye’de potansiyelin çok altında kullanım ve aslında büyük bir pazar var. Bunların, önümüzdeki dönemde daha çok gündeme gelmesini; geldiğinde de Aeros’un bunlarla ilgili çalışmalar yürüteceğini öngörüyoruz.

Bazı projelerde, test süreçleri olması gerekenden daha uzun sürüyor. Çevresel koşullara uygunluk testlerinden yapısal testlere ve uçuş testine kadar uzanan geniş bir yelpazede ciddi uzmanlığa sahibiz. Testlerde kabul kriterlerinin daha net belirlenmesi ve planlamaların doğru biçimde yapılabilmesine önemli katkılar sunabiliriz. Nitekim uzmanlığımızı ve tecrübelerimizi kullanarak; test takvimlerini kısaltmayı, bütçeleri düşürmeyi, dokümantasyonu tedarik makamı ve yüklenici için daha açık hale getirdiğimiz projeler oldu.
Daha Kısa Test Takvimleri Mümkün
MSI Dergisi: Mühendislik hizmetlerinin test alt başlığı kapsamında neler yapıyorsunuz ya da yapmayı hedefliyorsunuz?
Serdar ÇORA: Bazı projelerde, test süreçleri olması gerekenden uzun sürüyor. Farklı birçok etken takvim uzamalarına sebep oluyor. Ticari boyuttan uzaklaşılıyor. Ürün teslimleri gecikiyor. Çevresel koşullara uygunluk testlerinden, yapısal testlere ve uçuş testine kadar uzanan geniş bir yelpazede ciddi uzmanlığa sahibiz. Testlerde kabul kriterlerinin daha net belirlenmesi ve planlamaların doğru biçimde yapılabilmesine önemli katkılar sunabiliriz. Nitekim uzmanlığımızı ve tecrübelerimizi kullanarak; test takvimlerini kısaltmayı, bütçeleri düşürmeyi, dokümantasyonu tedarik makamı ve yüklenici için daha açık hale getirdiğimiz projeler oldu.
Testlerde her şey planlandığı gibi gitmeyebilir, tasarım değişikliği yapmanız gerekebilir. Mühendislikteki uzmanlığımız ve tecrübemizle bu konuda destek olabiliyoruz. Bu da test sürecini tedarikçi ve yüklenici için çok daha güvenilir kılıyor.

Aeros-EFT İş Birliği, Yeni Kapılar Açıyor
MSI Dergisi: Kuruluşunuzun ardından eğitim konusundaki faaliyetleri de gündeminize almıştınız. Bu alandaki çalışmalarınızın durumu hakkında bilgi verebilir misiniz?
Serdar ÇORA: Aeros’u, hiçbir zaman eğitim kurumu olarak görmedik ve böyle bir kurgumuz olmadı. Bizim eğitim faaliyetlerimiz, her zaman için iş birliklerimizin parçası oldu. Havacılık özel bir konu ve birçok kuruluşta, havacılıkla ilgili tecrübe ve birikim yok. Dolayısıyla iş birliklerimizin ilk adımı olarak, herkesin aynı şeyleri konuşabilmesi ve anlayış birliğinde olabilmesi için özel eğitim programımızı bazı projelerimizde uyguladık. Bir anlamda, iş birliği yaptığımız kuruluşların kurumsal birikimine ve gelişimine katkı sağlamayı hedefledik. Sadece eğitim almak isteyen kuruluşlar da olabiliyor ve talepleri mümkün olduğunca yerine getiriyoruz.
Eğitim alanında nispeten yeni bir gelişme, Almanya merkezli EURO FLIGHT TEST (EFT) firması ile başlattığımız iş birliği. EFT, EASA onaylı bir okul olarak uçuş testi eğitimleri sunuyor ve bu alanda, Avrupa’nın tek kuruluşu.
EFT, Avrupa’nın merkezinde, EASA’ya yakın konumda, kapsamlı ve maliyet-etkin hizmet veriyor. Türkiye’deki hava platformu projelerinde, uçuş testlerinde görev alacak kadrolara ihtiyaç var. Aeros bünyesinde uçuş testleri konusunda önemli birikim var. Bu tabloda; Türkiye’deki ihtiyaç, EFT’nin konumu ve kabiliyetleri ve Aeros’un birikimi bir araya geldiğinde, EFT ile Aeros arasında doğal iş birliği ortaya çıktı.
EFT, Türkiye için de uygun. Örneğin, Türkiye’de, önemli bir projede uzman personel ihtiyacı oldu ve EFT üzerinden bu ihtiyacı kolay ve hızla karşılayabildik. Savunma sanayi kuruluşlarımızdan mühendislerin ilk EFT kursuna katılımları da Mart ayı içerisinde gerçekleşti.
Aeros, EFT’nin temsilcisi değil, iş ortağı gibi çalışıyor. EFT’nin eğitim programlarında, Türkiye’nin ihtiyaçları doğrultusunda ve Aeros’un da desteğiyle gerekli değişiklikleri yaparak hizmet verebiliyoruz. Eğitimler Almanya’da veriliyor. Geçmişte eğitimlerin, ABD ya da Kanada’da verildiği dikkate alınırsa, bu, Türkiye için önemli bir avantajdır.
EFT ile sunduğumuz eğitim hizmetleri, sabit kanatlı ve döner kanatlı ile insanlı ve insansız araçları kapsıyor.

MSI Dergisi: Aeros, ihracat cephesinde neler yapıyor?
Serdar ÇORA: İlk ihracatımızı, geçen yıl, “hizmet ihracatı” olarak yaptık. EFT’nin, Türkiye dışında bir ülkeye verdiği eğitimlerin, tasarımla ilgili bölümlerinde rol aldık.
İhracat, her zaman gündemimizde ve yeni gelişmelerin olması için çalışıyoruz. Örneğin, bir projemizde, üzerinde çalıştığımız ürünü görüp benzer ihtiyaç için teklif isteyen bir ülke oldu. Teklifimizi verdik, özellikle teknik kısmını beğendiklerini söylediler. Teklifimizin kabul edileceğini umuyoruz.
Önümüzdeki dönemde, özellikle yeni görev sistemleri, kontrolcü birimler ve minör seviyede entegrasyon ve modernizasyon konularında ihracat yapmayı hedefliyoruz.

MSI Dergisi: Eklemek istediğiniz başka konu var mı?
Serdar ÇORA: Ne kadar teknoloji, ihracat, havacılık desek de bunların hepsi değerli insanlarla oluyor. Yurt dışına gidenler dâhil, belli deneyime sahip tüm mühendislerin ve orta düzey yöneticilerin Aeros’a başvurusunu bekliyoruz. Güzel işler yapacağız ve bu işleri de kültürümüze aşina, Aeros’u kendi şirketi gibi sahiplenip, bizimle ilerlemek isteyen kaliteli insan kaynağıyla başaracağız.
Aeros Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Çora’ya, zaman ayırıp sorularımızı cevaplandırdığı ve verdiği bilgiler için okuyucularımız adına teşekkür ediyoruz.
266 Toplam Görüntüleme, 4 Günlük Görüntüleme