Ana Sayfa Manşet ANDAR Genel Müdürü Gökhan KOYUNCU: “ANDAR, sadece askeri alanda değil; sivil havacılık, şehir içi hava taşımacılığı ve uzay uygulamalarında da ihtiyaç duyulan elektromekanik hareket sistemi çözümlerini sağlayabilecek noktaya ulaştı.”

ANDAR Genel Müdürü Gökhan KOYUNCU: “ANDAR, sadece askeri alanda değil; sivil havacılık, şehir içi hava taşımacılığı ve uzay uygulamalarında da ihtiyaç duyulan elektromekanik hareket sistemi çözümlerini sağlayabilecek noktaya ulaştı.”

Ümit BAYRAKTAR / ubayraktar@savunmahaber.com

Elektromekanik hareket sistemleri konusunda uzmanlaşan ANDAR; elektrikli sistemlerin daha yoğun kullanıldığı uçaklar, şehir içi hava taşımacılığı, yeni uzay uygulamaları ve savunma sanayisine yönelik geniş bir ürün ailesine sahip. Bu ürün ailesinin ortak özelliği ise alt bileşenlerine kadar ANDAR’ın özgün çözümlerinden oluşması. ANDAR, bu sayede dünya çapında rekabet edebilen; bazı alanlarda ise rekabette en önde yer alan kritik çözümler sunabiliyor. ANDAR Genel Müdürü Gökhan Koyuncu, firmanın ulaştığı noktayı, MSI Dergisi okuyucuları için anlattı.

MSI Dergisi: ANDAR’ın, kuruluş felsefesinde yer alan konuları uygulamaya geçirme konusunda, son yıllarda önemli bir yol kat ettiğiniz gözlemliyoruz. Öncelikle bu felsefeyi anlatır mısınız?

Gökhan KOYUNCU: Biz, hayal ettiğimiz şeyleri gerçeğe dönüştürebilmek için bir araya gelmiş bir ekibiz. En büyük hayalimiz de dünyaya şekil veren projelerde görev alacak, aranan bir çözüm ortağı olmak. Tüm faaliyetlerimizi, A’dan Z’ye bu hayalimiz doğrultusunda gerçekleştiriyoruz.

Böyle bir çözüm ortağı olabilmek için faaliyet alanlarınızın her noktasında, derinlemesine bir hâkimiyetinizin olması gerekiyor. Bu da sadece sistem seviyesinde değil, alt bileşen seviyesinde de tasarım ve üretim kabiliyetleri gerektiriyor. Biz de bu kabiliyetlere sahibiz ve bu altyapının üzerinde ilerliyoruz.

ANDAR, sözleşme yükümlülükleri nedeni ile görev aldığı birçok projeyi açıklayamasa da insansız hava araçlarından insanlı sabit ve döner kanatlı hava araçlarına, farklı tiplerde mühimmattan kara platformlarına kadar çok geniş bir yelpazedeki ihtiyaçlar için elektromekanik hareket sistemi çözümü sağlıyor. Bugün uçmakta olan ve yakın zamanda uçması planlanan hemen hemen tüm Türk platformlarında, ANDAR’ın tasarladığı ve ürettiği bir ya da daha çok sistem bulunuyor.

MSI Dergisi: ANDAR’ın kurucu ekibinin özelliklerinin, bu felsefenin oluşmasında nasıl bir katkısı oldu?

Gökhan KOYUNCU: ANDAR’ın kurucu ekibi olarak, İTÜ Uçak Mühendisliği Bölümü’ndeki öğrencilik yıllarımızdan ANDAR’ın kuruluşuna kadar geçen yaklaşık 15 yıllık süreçte, hep hava araçlarının geliştirilmesi konusunda çalıştık. Dolayısı ile ANDAR’ı kurmadan önce, masanın diğer tarafında oturuyorduk. Bu sayede, platform üreticilerinin ihtiyaçlarının ne olduğunu çok iyi anlayabiliyoruz.

Hava aracı tasarlayıp üretirken, isterlerimizi birebir karşılayacak özelliklere sahip elektromekanik hareket sistemlerine ulaşmak konusunda zorluklar yaşadık. Yeni bir ürün tasarlatma ve ürettirme yoluna gitmek istediğimizde ise pazarda ya sisteme bütünsel bakamayan, yetenekleri sınırlı küçük girişimler ya da çok büyük olduğu için esnekliğini kaybetmiş firmalar olduğunu gördük. Bu eksiklik ve ihtiyaç, sadece Türkiye’de değildi; yurt dışında da benzer bir ihtiyaç olduğunu gözlemliyorduk.

Bu kurguda, faaliyetlerimizin %50’sini yurt dışına yönelik olarak gerçekleştirme hedefiyle ANDAR’ı kurduk. Ancak Türkiye’de, son kullanıcının ve platform üreticilerinin ihtiyaçları o kadar çok ki; faaliyetlerimize tam anlamıyla başladığımız 2015 yılının Temmuz ayından bu yana, ağırlıklı olarak iç pazarın ihtiyaçlarına yönelik çalıştık. Bugün uçmakta olan ve yakın zamanda uçması planlanan hemen hemen tüm Türk platformlarında ANDAR’ın tasarladığı ve ürettiği bir ya da daha çok sistem bulunuyor.

Büyüyen ekibimizle, 2021 yılında Türkiye’deki projelere destek vermeyi sürdürürken artık uluslararası pazarlarda da daha aktif olmaya başladık. Planlarımız doğrultusunda hem ihracat hem yurt dışı ofisler ile uluslararası kullanıcılara ve pazarlara yönelik çalışmalarımızı yürüteceğiz.

Otopilot trim eyleyicisi (solda) ve elektromanyetik fren, ANDAR’ın sivil havacılık platformlarına sunduğu çözümler arasında yer alıyor.

Teknolojik Derinlikle Gelen Üstünlük

MSI Dergisi: Teknoloji olarak baktığımızda, ANDAR nasıl bir noktaya ulaştı?

Gökhan KOYUNCU: Faaliyet alanımız olan elektromekanik hareket sistemlerini, alt bileşenleri de dâhil olmak üzere kendimiz geliştirip üretebiliyoruz. Bu bize çok önemli bir teknolojik derinlik sağlıyor. Aynı zamanda, dünya genelinde gelişmekte olan eğilimlere, şimdiden hazır olabilmemizin de kapısını açıyor.

Elektromekanik hareket sistemlerinde, dünya genelinde 3 konuda yeni eğilimler gelişiyor:

  • Sivil havacılıkta elektrikli sistemlerin kullanımının artması,
  • Şehir içi hava taşımacılığı,
  • Uzay uygulamalarının artması ve sivilleşmesi.

Nitekim bu eğilimler kapsamında platformlar da yavaş yavaş ortaya çıkmaya başlıyor. Bu platformlarda, bir dizi işlevin, özel kabiliyetlere sahip, belli güvenilirlik gereksinimlerini karşılayan elektromekanik hareket sistemleri tarafından karşılanması talep ediliyor. Örneğin, sivil hava sahasında kullanılacak platformlarda, ciddi emniyet gereksinimleri bulunuyor.

ANDAR, sadece askeri alanda değil; sivil havacılık, şehir içi hava taşımacılığı ve uzay uygulamalarında da ihtiyaç duyulan elektromekanik hareket sistemi çözümlerini sağlayabilecek noktaya ulaştı. Bizim ürün ailemizde, bu gereksinimleri karşılayan sistemler şimdiden hazır. Bunlara yenilerini eklemek için de çalışmalarımıza devam ediyoruz. Dolayısı ile platform üreticilerinden bir talep geldiğinde, onlara hazır bir çözüm sunabilecek durumdayız.

Teknoloji seviyesi konusunda nereye ulaştığımızı, bir örnekle anlatmak isterim. Yurt dışında yürütülen bir eğitim uçağı projesinde, kontrol yüzeylerinde kullanılacak çözüm için, dünyanın önde gelen firmaları ile birlikte ANDAR da teklifini sundu. Uçakların kontrol yüzeyleri, geleneksel olarak hidrolik ve pnömatik çözümlerle hareket ettirilir. Bu alandaki yenilikçi teknoloji ise elektromekanik hareket sistemleridir. Biz, elektromekanik hareket sistemlerini kullandığımız kendi çözümümüzü, kullanacağımız hazır alt sistemlerimiz ile birlikte ortaya koyduk. Teklif veren ve her biri dünyanın önde gelenleri arasında yer alan diğer firmalar ise eski teknolojiler olan hidrolik ve pnömatik çözümler sundular. Kuşkusuz burada kararı, kullanıcının farklı öncelikleri belirleyecek. Ancak kullanıcının önüne, yeni teknolojiyi temsil eden ve kendini şimdiden ispat etmiş bir çözüm sunduğumuzu; ihaledeki rakiplerimizin ise bunu yapamadığını rahatlıkla söyleyebilirim.

Faaliyet alanımız olan elektromekanik hareket sistemlerini, alt bileşenleri de dâhil olmak üzere kendimiz geliştirip üretebiliyoruz. Bu bize çok önemli bir teknolojik derinlik sağlıyor. Aynı zamanda, dünya genelinde gelişmekte olan eğilimlere, şimdiden hazır olabilmemizin de kapısını açıyor.

MSI Dergisi: Bunu nasıl yapabildi ANDAR? Sahip olduğunuz kabiliyetler konusunda neler söylemek istersiniz?

Gökhan KOYUNCU: Kurulduğumuzdan bu yana yaptığımız işleri bütünsel bir bakış açısıyla ele alıyoruz. İstediğimiz sonuçlara ulaşabilmek için sadece elektromekanik hareket sistemlerini değil kritik olan tüm alt parçaları da tasarlayıp üretebilecek ekibimiz ve altyapımız mevcut. Elektromekanik hareket sistemleri alanında derin bilgimiz ve kapsamlı altyapımızla, hemen hemen tüm faaliyetlerimizi, gerekirse dışarıdan hizmet almadan gerçekleştirebiliyoruz.

ANDAR olarak sadece kendi ürünlerimizi üretiyor ve bu sistemlerin ömür devri boyunca iyileştirilmesi ve desteklenmesi konularında gerekli olan tüm hizmetleri kullanıcıya sunuyoruz. Bununla birlikte, alan uzmanlığımız ve geçmiş projelerdeki başarılarımız, sektörde “ANDAR yapar!” şeklinde bir algı oluşmasını sağladı. Bu algının da etkisiyle, zaman zaman bize, yurt dışından alınan ve desteği ile ilgili sorun yaşanan alt sistemlerle ilgili sorunları çözmemiz için talepler de geliyor. Bu taleplerin de gereklerini başarıyla yerine getiriyoruz. Bu sayede son kullanıcının envanterindeki ana sistemlerin görevlerine devam edebilmelerine katkı veriyoruz.

ANDAR, rekabetçi sistemler ortaya koyabilmesini sağlayacak altyapı yatırımlarını tamamladı.

Ürün geliştirmenin yanı sıra elektromekanik hareket sistemlerinin test edilmesi ve bu sistemlere yönelik test cihazlarının geliştirilmesi konularında da yetkinliğe ve tecrübeye sahibiz. Bir elektromekanik hareket sisteminin, nasıl test edilmesi gerektiği ve hangi parametrelerin kontrol edilmesi gerektiği konularına, teknoloji ve tasarım odaklı olarak yaklaşabiliyoruz. Böylece, yaptığımız testlerde ve geliştirdiğimiz test cihazlarında, hiçbir parametre gözden kaçmıyor. Geliştirdiğimiz test cihazlarını, elektromekanik hareket sistemleri ile birlikte, son kullanıcıya da teslim ediyoruz. Böylelikle son kullanıcı, aldığı ürün ile ilgili testleri, kendisi de gerçekleştirebiliyor; arızalı birimleri tespit edebiliyor ve arızası giderilmiş birimlerin doğrulamasını, platformuna takmadan önce gerçekleştirebiliyor.

MSI Dergisi: Anlattıklarınızdan, “ANDAR olmasaydı yürümeyecek projeler varmış” şeklinde bir sonuç çıkartabilir miyiz?

Gökhan KOYUNCU: Böyle iddialı bir ifadeyi, hizmet verdiğimiz kurumlar söyleyebilir. Ancak şu bir gerçek: Gerek yeni ürün geliştirdiğimiz gerekse biraz önce anlattığım, envanterdeki sistemlerin desteklenmesi çalışmalarını yürüttüğümüz birçok proje bize, başka firmaların çözemediği sorunlar olarak geldi. Çoğu projemizde, şu senaryoyu yaşadık: Bir platform için bir elektromekanik hareket sistemi geliştirme çalışması başlatılmış; ancak bu çalışmalar bir noktada tıkanmış. Bazen bu tıkanıklık, ambargo nedeniyle yaşanmış da olabiliyor. Biz bu tür durumlarda tıkanıklığı aşıp projenin yoluna devam etmesine katkı sağlıyoruz. Böyle bir sorun çözme kabiliyeti, ancak sürecin ve alt parçaların tamamına hâkimiyetimiz ve bütünsel bakışımız sayesinde mümkün oluyor. Haliyle müşteri memnuniyeti de sağlanıyor ve “ANDAR yapar!” algısı da bu şekilde gelişiyor ve yayılıyor.

ANDAR’ın alt bileşenlere, bunların tasarımına ve üretimine hâkimiyeti ve gelişmiş üretim altyapısı, elektromekanik hareket sistemlerini, ihtiyaçlara göre farklı fiziksel boyutlarda paketleyebilmesini sağlıyor.

Sektörde, bu tür çalışmalar çoğunlukla “yerlileştirme” olarak adlandırılıyor. Ancak bizim yaptığımız şey, biraz daha farklı ve ileri bir noktada. Biz, bu tür çalışmaları, çözülmesi gereken yeni bir problem olarak ele alıyoruz. Çözüm olarak da dünya genelinde rekabet edebilecek, özgün bir ürün ortaya koyuyoruz.

Hava Platformlarından Mühimmata ve Kara Platformlarına

MSI Dergisi: Ürünler ve projeler alanında ANDAR bugüne kadar neler yaptı?

Gökhan KOYUNCU: Bugün ANDAR, insansız hava araçlarında (İHA) elektrikli olarak hareket ettirilen; uçuş kontrol yüzeylerinden destek sistemlerine kadar tüm alt sistemlere yönelik, rafta hazır (COTS) birçok çözüme sahip. Bu kapsamda, dünyanın neresinde olursa olsun, yürütülen İHA projelerinin ihtiyaç duyacağı tüm çözümleri sunabilecek bir konumdayız.

İnsanlı platformlarda ise helikopterler, eğitim uçakları ve savaş uçaklarında kullanılan uçuş destek sistemlerine yönelik çözümler sunuyoruz. Bunların arasında, pilotla etkileşime giren pedal ve otopilot eyleyicisi gibi ürünler bulunuyor. Ayrıca, uçuş kontrol yüzeylerini hareket ettiren çözümlerimiz de var. Helikopterlerde ise palleri durdurmak için fren sistemi gibi özel çözümler sağlıyoruz.

Mühimmat güdüm sistemlerine yönelik çözümlerimiz de farklı platformlarda görev yapıyor. Bunlar da sahada kendini ispat etmiş ve seri üretime geçmiş ürünlerimiz.

ANDAR olarak sadece kendi ürünlerimizi üretiyor ve bu sistemlerin ömür devri boyunca iyileştirilmesi ve desteklenmesi konularında gerekli olan tüm hizmetleri kullanıcıya sunuyoruz. Bununla birlikte, alan uzmanlığımız ve geçmiş projelerdeki başarılarımız, sektörde “ANDAR yapar!” şeklinde bir algı oluşmasını sağladı. Bu algının da etkisiyle, zaman zaman bize, yurt dışından alınan ve desteği ile ilgili sorun yaşanan alt sistemlerle ilgili sorunları çözmemiz için talepler de geliyor. Bu taleplerin de gereklerini başarıyla yerine getiriyoruz.

Ana proje olarak baktığımızda, bugüne kadar yaklaşık 30 proje yürüttüğümüzü söyleyebilirim. Farklı hava araçlarında görev yapan çok sayıda sistemimizin toplam uçuş saati ise 1 milyon saate yaklaşıyor.

Uçuş saati sektörümüzde kabul gören bir başarı göstergesi ama bizim önem verdiğimiz başka göstergeler de var. Bunlardan başlıcası, ürünlerimizin güvenirliği. Sahadan aldığımız geri bildirimler, ürünlerimizin hata oranının, dünyanın önde gelen firmalarının çözümleri ile karşılaştırıldığında, onların 10’da 1’i kadar olduğu yönünde. Ayrıca ürünlerimiz; ağırlık, hacim ve fiyat gibi kriterlerde de uluslararası rekabetin önünde. Özellikle ağırlık ve hacim, hava platformları için çok önemli ve biz de platform üreticilerinin tam da istediği çözümleri sunuyoruz.

ANDAR’ın tasarım ve üretim kabiliyetleri, ürünlerinin, sahada, rakiplerinin 10’da 1’i hata oranı ile görev yapabilmesini sağlıyor.

MSI Dergisi: ANDAR, ürün geliştirirken nasıl bir yol izliyor?

Gökhan KOYUNCU: Ürün geliştirme konusuna, “Yaptığımız işlerde karanlık kutu bırakmayacağız.” prensibi ile yaklaşıyoruz. Çünkü teknolojiye ve bileşenlere tam hâkimiyet kurulmadan, eniyilenmiş (optimize edilmiş) bir çözüm ortaya koymak mümkün değil.

Bir elektromekanik hareket sistemini oluşturan ana alt bileşenlerin tümünü kendimiz tasarlayabiliyoruz. Bu birimlerin bazılarının üretimini gerçekleştiriyoruz; bazılarının ise kritik parçalarını üretiyoruz. Böylece, iyi tasarlanmış bir ürünün, üretim aşamasında yaşanabilecek sorunlar nedeni ile beklenen performansı gösterememesi gibi bir durumun yaşanmasının da önüne geçiyoruz.

Bugün ANDAR, insansız hava araçlarında (İHA) elektrikli olarak hareket ettirilen; uçuş kontrol yüzeylerinden destek sistemlerine kadar tüm alt sistemlere yönelik, rafta hazır (COTS) birçok çözüme sahip. Bu kapsamda, dünyanın neresinde olursa olsun, yürütülen İHA projelerinin ihtiyaç duyacağı tüm çözümleri sunabilecek bir konumdayız.

Başlarken de söylemiştim: Elektromekanik hareket sistemi tedarik etmek isteyen kullanıcılar, bazı durumlarda, aradıkları çözümü rafta hazır ürünler arasında bulamıyor. Tasarımlarını, bulabildikleri en yakın ürüne göre uyarlamak bir çözüm gibi görünse de biz, bu duruma çok daha iyi bir teklifle yaklaşıyoruz: “Ürün özelleştirme”. Kullanıcının tasarımını alt sisteme uyarlamasındansa kullanıcının ihtiyacına en yakın hazır sistemi onun tasarımına uyarlayarak ya da bazı alt bileşenleri değiştirip yeni bir ürün geliştirerek ihtiyacı tam olarak karşılayan özel bir çözüm üretebiliyoruz. Bugüne kadar, 30’un üzerinde benzer çalışmayı başarıyla tamamladık. Bu özel çözümleri, 3 ila 6 ay gibi kısa bir süre içerisinde hazır hale getirerek kullanıcıya önemli bir takvim avantajı da sunuyoruz.

MSI Dergisi: Ürünler açısından baktığımızda, ANDAR, Türkiye’de ve dünyada nasıl bir konuma ulaştı?

Gökhan KOYUNCU: Bugüne kadar hidrolik ya da pnömatik olarak geliştirilen sistemlerin elektrikli hale getirilmesi için yoğun çalışmalar sürdürülüyor ve ikinci seviye (Tier 2) üreticiler, kendilerine uygun çözüm ortakları arıyorlar. Bugün ANDAR’ın da böyle bir çözüm ortağı konumuna eriştiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Örneğin, Avrupalı bir firmaya, kendi ülkesindeki bir helikopter projesinde kullanacağı bir sistem için çözüm sağlıyoruz şu anda. Bu örnekleri çoğaltmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

ANDAR, ürünlerinin ana alt bileşenlerinin tümünü kendisi tasarlıyor. Bu birimlerin bazılarının üretimini gerçekleştiriyor; bazılarının ise kritik parçalarını üretiyor.

Hedef Otonom Şirket

MSI Dergisi: ANDAR, kurumsal gelişim açısından nasıl bir noktaya geldi?

Gökhan KOYUNCU: ANDAR; insan kaynağı, proje sayısı ve ciro gibi alanlarda sürekli büyüyor. Bu büyümenin doğru bir şekilde gerçekleşmesi ve yönetilebilmesi için kurumsallaşma konusuna da uzun zamandır kafa yoruyoruz. Bu sürecin en somut çıktısı ise ANDAR’ın, kendi alanında işlerini en iyi şekilde yapabilen ve her biri AS9100 gereksinimlerini karşılayan birimlerden oluşan bir yapıya kavuşması olacak.

Geliştirme ile ilgili gruplarımızı ikiye ayırdık. Bunlardan “Geliştirme Projeleri ve Ürünleştirme” ekibimiz, sivil havacılık seviyesinde sertifikasyon alabilecek; tüm dokümantasyonu ve analizleri gerçekleştirilmiş ürünleri geliştiriyor. “X Projeleri” birimimiz ise hızlı şekilde çözülmesi gereken problemleri çözmek için çalışan; sertifikasyondan çok problemin çözümüne eğilen, özel bir grup.

Üretim bölümümüz, faaliyetlerini, kendi altyapısı ile yürütüyor. Kalite fonksiyonunu ise biz süreç olarak adlandırıyoruz. Süreç Grubumuz, yapılan işlerin AS9100 ve daha üzerindeki seviyede gerçekleşmesi ile ilgili destek veriyor.

Belki bu söylediğim, sektörde ilk defa dile getiriliyor olabilir: Bu grupları otonom hale getirmeyi ve bu grupların birbirleri ile sıkı iletişim halinde ama kendi kendini sürdüren yapılar olmasını hedefliyoruz. Tabii ki bu ancak en iyi yetenekleri ekibimize katarak mümkün olabilir. Bu kapsamda, her ne kadar genel politikamız çalışanlarımızı kendimizin yetiştirmesi olsa da şu anda tecrübeli kişileri ekibimize katıyoruz. Hatta tersine beyin göçü kapsamında, yurt dışına gidenlerin Türkiye’ye dönüşüne de olanak sağlıyoruz.

Elektromekanik Hareket Sistemleri
Savunma ve havacılık sektörü tarafından geliştirilen çeşitli platformlarda ve sistemlerde çokça kullanılan ve elektrik enerjisini mekanik bir harekete çeviren alt sistemler, eyleyici (actuator) ve servo eyleyici (servo actuator) başta olmak üzere, farklı şekillerde isimlendiriliyor. Fakat çoğu zaman, bu farklı isimlendirmeler, ihtiyaç duyulan son ürünü doğru bir şekilde anlatamıyor.
Elektrik enerjisini mekanik bir harekete çeviren alt sistemler; elektrik motoru; aktarma organı; kasa, yataklama ve yapısal elemanlar; sensör; kontrolcü ve sürücü gibi bir dizi alt bileşenden oluşuyor.
Bu alanda, dünya genelinde nispeten oturmuş bir terminoloji olsa da Türkiye’de, terminoloji konusunda bir karışıklık bulunuyor. Bu karışıklığı ise bu alt bileşenlerin hangilerinin son üründe yer alıp almadığı oluşturuyor. Yukarıdaki 5 bileşenin bir arada bulunduğu ürünlere de kontrolcü ve sürücünün yer almadığı ürünlere de “eyleyici” denilebiliyor. Oysa bu ikisi, farklı ürünler.
İngilizce dilinde, bu ürünlerin genel adı olarak “electromechanical actuator” ifadesi kullanılıyor. Bu ifade, alt sistemlerin yaptığı işi, yani elektrik enerjisini, tanımlı bir mekanik harekete çevirme işini anlatıyor. Bu ifadenin en uygun Türkçe karşılığı olarak ise “elektromekanik hareket sistemleri” öne çıkıyor.

Büyümede Kritik Eşik Aşıldı

MSI Dergisi: ANDAR, nasıl bir 2020’yi geride bıraktı?

Gökhan KOYUNCU: 2020, bizim için kritik bir dönüm noktası oldu. Bir süredir, ne kadar büyümemiz gerektiğini değerlendiriyorduk. Küçük kalmaya devam etmek de bir seçenekti. 2020’de nihai kararı verdik ve bu, büyüme yönünde oldu. Uçakların, pistte hızlanırken ulaştığı ve o noktadan sonra ne olursa olsun kalkış yapması gerektiği bir hız vardır. Biz de o hızı aştık; artık büyüme yoluna, geri dönülemez bir şekilde girdik. Artık hangi ek yatırımları yapmamız gerekiyorsa yapacağımız, hangi teknolojileri daha da geliştirmemiz gerekiyorsa onları geliştireceğimiz, dünya genelinde pazarlama ağı kuracağımız bir noktaya geldik.

ANDAR, disiplinlerarası, deneyimli ve dinamik ekibiyle elektromekanik hareket sistemlerinde zor problemleri çözüyor.

Son üç yıldır personel, ciro ve tesis büyüklüğü gibi alanlarda, rakamları ikiye katlayarak ilerliyorduk. 2020’de, teslim ettiğimiz ürün sayısı 3.000’i aştı. Bu, aslında buzdağının görünen yüzü. Yaklaşık 110 kişilik ekibimizin 60’ı mühendis ve sürekli yeni ürün ve teknoloji geliştiriyorlar. Buzdağının altında, her biri seri üretime geçecek çok sayıda ürün var. Bu seri üretim çalışmalarını, herhangi bir kısıta tabi olmadan gerçekleştirebilmek için de elektronik üretim, motor üretimi ve dişli üretimi konularında altyapılarımızı tamamladık. AS9100 belgesi almak için de ön çalışmalarımızı gerçekleştirdik ve başvuru aşamasına geldik. 2022’nin başında, bu sürecin de tamamlanacağını öngörüyoruz.

2020, bizim için kritik bir dönüm noktası oldu. Bir süredir, ne kadar büyümemiz gerektiğini değerlendiriyorduk. Küçük kalmaya devam etmek de bir seçenekti. 2020’de nihai kararı verdik ve bu, büyüme yönünde oldu. Uçakların, pistte hızlanırken ulaştığı ve o noktadan sonra ne olursa olsun kalkış yapması gerektiği bir hız vardır. Biz de o hızı aştık; artık büyüme yoluna, geri dönülemez bir şekilde girdik.

MSI Dergisi: 2021 ile ilgili planlarınız neler?

Gökhan KOYUNCU: ANDAR’ı bir marka yolculuğuna çıkartmayı ve bilinirliğini arttırmayı hedefliyoruz. Bugüne kadar, hep “yapmaya” odaklanmıştık. Artık teknoloji, kabiliyet ve ürün alanlarında belli bir noktaya geldik ve bunları daha çok anlatmak istiyoruz. Bunu, çalışanlarımız için de önemsiyoruz. Onların, çalıştıkları yer ile ilgili memnuniyetlerini, dünya ortalamasının üzerine çıkartmayı hedefliyoruz. Yaptıklarımızı anlatmamız, bu amaca da hizmet edecek.

Yine çalışanlarımızın memnuniyetini arttırmak için, onlara, hayallerini gerçekleştirebilecekleri bir ortam sağlamayı ve bu konuyu da ölçülebilir hale getirerek kurumsallaştırmayı hedefliyoruz.

ANDAR, AS9100 belgesini 2022 yılı başında almayı hedefliyor.

Bugüne kadar, iç pazara odaklanmamız gerekti. Tabi ki Türkiye’nin ihtiyaçlarını karşılamak, bizim önceliğimiz olmaya devam edecek. Fakat bunun yanında, teknolojimizle ve ürünlerimizle dünya genelinde de önemli başarılar elde edebileceğimizi görüyoruz. Bu yöndeki çalışmalarımızı da yoğunlaştıracağız. Birleşik Krallık’ta bir ofis açma planımız var.

2021’in, son kullanıcıların platformlarını kullanma performansına bağlı olmakla birlikte, ürünlerimizin, 1 milyon uçuş saatini aşacağı yıl olmasını bekliyoruz.

Hayallerimiz çok büyük. Yeni uzay uygulamaları yürüten firmaların Mars’a iniş yapacak araçlarında, bir ya da daha fazla sistemimizin yer alacağına inanıyoruz. Şehir içi hava taşımacılığı, ağırlıklı olarak yeniliğe açık, inovatif girişimlerin çalıştığı bir alan. Güvenli elektromekanik hareket sistemlerinin geliştirilmesi ise bizim çok güçlü bir yönümüz; birçok oyuncunun hava taksilerinde ihtiyaç duydukları sistemleri ANDAR’da bulacağına eminiz. Sivil havacılığın öncü firmalarının yeni nesil uçaklarının içinde olacağımıza inanıyoruz ve bu yönde pek çok görüşme yürütüyoruz. Bugüne kadar inanıp da yapamadığımız bir şey olmadı.

MSI Dergisi: Eklemek istediğiniz başka bir konu ya da konular var mı?

Gökhan KOYUNCU: Hayallerimiz çok büyük. Yeni uzay uygulamaları yürüten firmaların Mars’a iniş yapacak araçlarında, bir ya da daha fazla sistemimizin yer alacağına inanıyoruz. Şehir içi hava taşımacılığı, ağırlıklı olarak yeniliğe açık, inovatif girişimlerin çalıştığı bir alan. Güvenli elektromekanik hareket sistemlerinin geliştirilmesi ise bizim çok güçlü bir yönümüz; birçok oyuncunun hava taksilerinde ihtiyaç duydukları sistemleri ANDAR’da bulacağına eminiz. Sivil havacılığın öncü firmalarının yeni nesil uçaklarının içinde olacağımıza inanıyoruz ve bu yönde pek çok görüşme yürütüyoruz. Bugüne kadar inanıp da yapamadığımız bir şey olmadı.

Bizim gibi, inandığı şeyleri başaracağını düşünen herkese de hem örnek olmak istiyoruz hem de onlara, çalışabilecekleri bir ortam sağlamak istiyoruz.

ANDAR Genel Müdürü Gökhan Koyuncu’ya, zaman ayırıp sorularımızı cevaplandırdığı ve verdiği bilgiler için, okuyucularımız adına teşekkür ediyoruz.

Loading

İlgili İçerikler

Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezler kullanmaktadır. Bu konuda bilgi sahibi olduğunuzu düşünüyoruz, ancak isterseniz devre dışı bırakabilirsiniz. Kabul Et Detaylı bilgi almak için tıklayın.