Türk savunma ve havacılık sektörü, özgün platformlar ortaya koyarken bir dizi kritik alt sisteme ihtiyaç duyuyor. Bu alt sistemlerden bazıları ileri teknoloji gerektirdiği, bazılarıysa ihracat lisanslarına ihtiyaç duyduğu için kritik hale geliyor. Sektörün teknolojik KOBİ’lerinden biri olan Anova, hem ileri teknoloji içeren hem de ihracat kısıtlarına tabi olan AC-DC/DC-DC konvertörler alanında bir ürün ailesi ortaya koyarak, sektörün kritik bir ihtiyacını daha karşılıyor.
Özellikle hava platformları, görev sistemlerinde kullanılmak üzere alternatif akım (AC) üretebilirken bu platformların birçok görev sistemi, doğru akıma (DC) ihtiyaç duyuyor. Bu ortamda, AC-DC/DC-DC konvertörler, görev sistemlerinin güç ihtiyacının karşılanması açısından kritik birimler haline geliyor. Dünya genelinde az sayıda üreticinin çözüm sunduğu bu birimler, aynı zamanda içerdikleri teknolojilerle de geliştirilmesi zor ürünler olarak öne çıkıyor.
Küçük Hacim, Büyük Güç Yoğunluğu
Hava platformlarında hacmin kısıtlı olması, tüm birimler gibi AC-DC/DC-DC konvertörlerin de küçük boyutlara sahip olmasını bir zorunluluk haline getiriyor. Diğer yandan görev sistemlerinin artan güç ihtiyaçları, bu birimlerin, boyutlarına göre büyük güç yoğunluklarına sahip olmasını gerektiriyor. Bu da birimin ısınmasıyla ilgili sorunu arttırıyor. Bu nedenle AC-DC/DC-DC konvertörlerde, özel yarı-iletken teknolojilerinin, malzemelerin ve kontrol yazılımlarının kullanılması bir zorunluluk haline geliyor.
Diğer yandan, yüksek teknolojinin kullanıldığı bir çok alanda geniş ve ayrıntılı bir literatüre erişebilmek mümkünken muharip jet ve füze gibi hava platformlarında kullanılan AC-DC/DC-DC konvertörlerle ilgili böyle bir literatür bulunmuyor. Benzer şekilde, bu alanda yetişmiş eleman bulmak da çok kolay değil. Tüm bu etmenler, AC-DC/DC-DC konvertör geliştirme sürecini; önemli yatırımların yapıldığı, kritik Ar-Ge faaliyetlerinin gerçekleştirildiği ve insan kaynağının da ürünlerle birlikte geliştiği bir süreç haline getiriyor.
30.000 Saatlik İşçilik, Güç Elektroniği Laboratuvarı, Özel Yazılımlar, Uzmanlaşan Ekip
Bu tabloda, özgün AC-DC/DC-DC konvertörler ortaya koymak için kolları sıvayan Anova, çalışmalarına, 2016 yılında başladı. Firma, bu alandaki ürünlerini geliştirmek için bir güç elektroniği laboratuvarı kurdu, özel yazılımlar geliştirdi ve yaklaşık 30.000 işçilik saatini bulan çalışmalar gerçekleştirdi. Sonuçta, baskı devre bileşenleri dışında yüzde 100 yerli olan çözümler ortaya çıkarttı. Bu süreçte Anova, AC-DC/DC-DC konvertörler alanında uzman, 10 kişiyi aşan bir ekip de yetiştirdi.
Anova, tüm bu çalışmalarında, kendi öz kaynaklarının yanı sıra TÜBİTAK desteklerinden de yararlandı.
Ürün Ailesi Şekilleniyor
Anova, AC-DC/DC-DC konvertörler alanına da bir ürün ailesi anlayışıyla yaklaşıyor. Ürün ailesinde tam boy (full brick), yarım boy (half brick) ve çeyrek boy (quarter brick) ürünler bulunuyor. Bu ürünler, 120 W/inç küp güç yoğunluğuna ulaşıyor.
Aile üyeleri arasında; 2.500 W’lık 3 fazlı AC/DC modeli, 600 W’lık tek fazlı AC/DC modeli, 600 W’lık 3 fazlı AC/DC modeli ve 600 W’lık DC/DC modeli yer alıyor. Anova, bu çözümleri farklı boylarda sunmak için çalışmalarını sürdürüyor. Ayrıca 900 W ve 50 W gibi farklı güçlerde çalışan ürünler üzerinde çalışmalar yapıyor. Firma, yüksek güç yoğunluğuna sahip DC/DC konvertörlere yönelik Ar-Ge çalışmaları da gerçekleştiriyor.
EMI/EMC uyumluluğu için AC-DC/DC-DC konvertörler ile birlikte, gerekli filtrelerin de sunulabilmesi gerekiyor. Anova, bu konuda da çözüm sağlıyor ve filtre tasarımlarını kendi bünyesinde yapıyor.
Maliyet-Etkin, Hızlı ve Kısıtlara Tabi Olmayan Çözüm
Anova’nın AC-DC/DC-DC konvertörleri ürün ailesi; maliyet-etkinliği, kısa teslim süreleri ve yabancı ülkelerden kaynaklanan ihracat kısıtlarına tabi olmamasıyla öne çıkıyor.
Ailenin üyeleri, yabancı muadil ürünlere göre ortalama yüzde 20 daha düşük bir birim fiyata sahip. Ürünler, yabancı ülkelerin ihracat lisansına tabi bir bileşen içermemesi sayesinde, herhangi bir kısıtlama olmadan kullanılabiliyor.
Anova, bu ürünlerini, Türkiye’nin önde gelen platform ve sistem üreticilerine sağlıyor. Bu ürünler, hem Türk son kullanıcıların envanterindeki platformlarda hem de Türkiye’nin ihraç ettiği platformlarda görev yapıyor. Bu açıdan bakıldığında, Anova, AC-DC/DC-DC konvertör ürün ailesinin dolaylı ihracatını da gerçekleştirmiş durumda.
Anova Kurucu Ortağı Dr. Emre Öztürk, bu noktada, geliştirdikleri ürün ailesiyle Türkiye’nin ihracatına da önemli bir katkı yaptıklarının altını çiziyor: “Konvertörler, belki platformların ve sistemlerin küçük bir parçası; ancak tedariki ile ilgili sorun yaşandığında, en kritik bileşenlerden biri haline geliyorlar. Anova, bu ürün ailesini geliştirmeye başlamadan önce, Türk savunma ve havacılık sanayisi, söz konusu konvertörleri yurt dışından tedarik ediyordu. Yurt dışından alınan konvertörlerin kullanıldığı sistem ve platformların ihracatının gündeme gelmesiyle, ihracat kısıtlamaları da başladı. Ortaya koymayı başardığımız özgün ürünlerimizle bu alandaki engelleri aştık. Dolayısıyla sektörün ihraç ettiği bazı sistem ve platformlarda, bizim de ürün tesliminin ötesinde bir katkımızın olduğunu gururla ifade edebilirim.”
Anova’nın hedefinde, doğrudan ihracat yapmak da bulunuyor. Firma, bunun için bir markalaşma stratejisi izliyor. Gelecek yıl katılacağı uluslararası bir havacılık fuarında da AC-DC/DC-DC konvertör ürün ailesini, marka ismiyle birlikte lanse etmeyi planlıyor.
Teknolojik Rekabette Söz Sahibi Olmak
Dr. Öztürk, AC-DC/DC-DC konvertör ürün ailesiyle ilgili gelecek hedeflerini şöyle ortaya koyuyor: “Dünya genelinde AC-DC/DC-DC konvertörler alanında çalışan birkaç firma var ve bu firmalar, yıllardır bu alanda ürün geliştirdiği için de teknolojik olarak önemli bir birikime sahipler. Anova olarak sonradan girdiğimiz bu alanda, ilk hedefimiz, performans olarak uluslararası muadillerini yakalayan ürünler geliştirmek oldu. Bunu başardığımızı da gururla ifade edebilirim. Güç elektroniği, çok güçlü dinamikleri olan bir sektör. Boyutlar her geçen gün küçülüyor. Her geçen gün daha yüksek verimliliğe sahip ürünler talep ediliyor. Önümüzdeki süreçte, teknolojik olarak güncel kalmayı hedefliyoruz. Özellikle çok küçük boyuta ve yüksek güç yoğunluğuna sahip ürünler gündemimizde yer alıyor.”
Dr. Öztürk, bu alandaki faaliyetlerinin, ihracat ve sivil pazarlarla genişleyeceğini de kaydediyor: “İç pazardan çok daha büyük bir dış pazar bulunuyor. Biz de yavaş yavaş bu pazarda yerimizi almaya başlıyoruz. Bugün ağırlıklı havacılık sektöründe kullanılan ürünler, yarın elektrikli araçlarda ve demiryolu sektöründe de talep edilecek. Dolayısıyla sivil sektörlerde de ilgi görecek ürünlere yöneleceğiz. AC-DC/DC-DC konvertör ürün ailemizin, önümüzdeki dönemde, ciromuzda kayda değer bir yere sahip olacağını öngörüyoruz.”
