Ana Sayfa Haberler Asisguard; Elektro-Optik Sistem Çözümleri, Modernizasyon Projeleri ve İhracatla Gelecek Döneme Damga Vurmaya Hazırlanıyor

Asisguard; Elektro-Optik Sistem Çözümleri, Modernizasyon Projeleri ve İhracatla Gelecek Döneme Damga Vurmaya Hazırlanıyor

Asisguard Genel Müdürü M. Barış Düzgün

Ümit BAYRAKTAR / ubayraktar@savunmahaber.com

Alper ÇALIK / a.calik@savunmahaber.com

Asisguard, 16 Mart’ta Ankara’da düzenlediği basın toplantısıyla son dönemdeki faaliyetleri hakkında sektör kamuoyunu bilgilendirdi ve gelecek hedeflerini anlattı. Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Asisguard Genel Müdürü M. Barış Düzgün, Asisguard’ın sadece silahlı dron üreticisi olmadığının; ileri teknoloji gerektiren farklı alanlarda da sahada kendini kanıtlayan ürünler geliştirdiğinin altını çizdi. Düzgün, firmanın elektro-optik görüş sistemleri ve askeri kara aracı teknolojileri alanlarında kullanıcıya sunduğu çözümleri ve yakın zamandaki ihracat başarıları hakkında da bilgi verdi.

Elektro-Optik Sistemlerde Teslimatlar 3.000’e Ulaşacak

AGGÖZ Sürücü Görüş Sistemi

Son dönemde, özellikle silahlı dron çözümleriyle gündeme gelen Asisguard, elektro-optik görüş sistemleri alanında da bir dizi proje yürütüyor.

Asisguard, geçtiğimiz dönemde, Türk son kullanıcıların envanterindeki 2 binin üzerindeki araç için çevresel görüş sistemleri tedarik etmişti. Firma, son olarak Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) tarafından başlatılan ve yurt içindeki çeşitli zırhlı araçların modernizasyonunu kapsayan 360 Derece Durumsal Farkındalık Sistemi Tedariki Projesi’nde görev aldı. Asisguard, bu proje kapsamında, bine yakın araca AGGÖZ Çevresel Görüş Sistemlerini entegre edecek. Projenin ilk ayını geride bırakan firma, Kritik Tasarım Gözden Geçirme (CDR) safhasını da tamamlamış durumda.

HAVELSAN’ın Barkan insansız kara aracının üzerinde de Asisguard’ın 360 derece elektro-optik durumsal farkındalık sistemlerinin kullanıldığını belirten Düzgün, şu şekilde devam etti: “Elektro-optik sistemler konusunda tecrübelerimiz bu kadar artınca, elektro-optik ürün ailemizi genişletme kararı aldık. Uzak mesafe yakınlaştırma (zoom) kapasitesine sahip, soğutmalı ve soğutmasız termal kameralar geliştirerek ürün ailesine ekledik. Burada da amacımız, aslında çok farklı kullanım alanlarına hitap etmekti. Bunların arasında, hem zırhlı kara araçları hem de sınır güvenliği sistemleri bulunuyor. Sınır güvenliği sistemleri konusunda Türkiye’de elde ettiğimiz başarıların ardından, 3 farklı ülkeyle görüşmelerimizde son aşamalara geldik.”

Müşteriye Özel, Terzi Usulü Çözümler

Düzgün, Asisguard’ın elektro-optik görüntüleme sistemleri konusundaki mevcut ürün yelpazesine de değindi. Asisguard’ın bu konudaki ürün gamında; gündüz görüş kameraları, gece görüş (starlight) kameraları ve termal kameralar yer alıyor. Firma, bu bileşenleri, kullanıcı ihtiyaçlarına en iyi cevap verecek şekilde müşteriye özel çözümler halinde paketleyebiliyor. Asisguard’ın kabiliyetleri arasında, farklı kameralardan gelen görüntüleri aynı anda işleyebilen sensör füzyonu teknolojileri de bulunuyor. Bu sayede söz konusu bileşenler, farklı kullanım konseptlerine bağlı olarak, durumsal farkındalık sistemleri ya da gözetleme sistemleri olarak bir araya getirilebiliyor. Firma ayrıca, gerektiğinde yüksek hızlarda çalışan işlemci teknolojilerinden de yararlanıyor. Bu sayede gerçek zamanlı olarak çalışması gereken araç sürüş kamerası gibi çözümler de ortaya koyabiliyor.

AGGÖZ Soğutmalı Uzak Mesafe Görüş Sistemi

Firmanın rafta hazır ürün haline gelen elektro-optik çözümleri de bulunuyor. Bu çözümlerden bazıları ve öne çıkan özellikleri şöyle sıralanıyor:

  • AGGÖZ Çevresel Görüş Sistemi: Askeri araç personelinin durumsal farkındalığını arttırmak için tasarlanan bu sistemde, her bir blok; gündüz kamerası, termal kamera ve gece görüş kamerası içeriyor. Birden fazla blok bir araya getirilerek 360 derecelik görüş sağlanabiliyor.
  • AGGÖZ Uzak Mesafe Görüş Sistemi ve Soğutmalı Uzak Mesafe Görüş Sistemi: Gece ve gündüz her türlü hava koşulunda, tehditleri kolayca tespit etmek için geliştirilen bu sistemler, soğutmasız veya soğutmalı bir termal kamera, Full HD gündüz kamerası ve lazer mesafe ölçer içeriyor. Ürünün, nesne tanıma ve sınıflandırma ve hareketli hedef izleme gibi ek özellikleri de bulunuyor.
  • AGGÖZ Sürücü Görüş Sistemi: Askeri araçlar için tasarlanan bu ürün, yakın mesafedeki engelleri, gündüz ve gece koşullarında algılayarak ve görüş farkındalığını arttırarak sürücüye güvenli bir sürüş desteği sağlıyor. Üzerinde termal kamera ve gündüz kamerası bulunan sistem, elde ettiği görüntüleri, gerçek zamanlı olarak sürücünün önündeki 10,1 inçlik ekrana aktarıyor.
  • AGGÖZ 360 Derece Farkındalık Sistemi: Maliyet etkin bir çözüm olarak öne çıkan bu sistem, araç üzerindeki farklı yerlere yerleştirilen kameralarla araç etrafının gözetlenmesini sağlıyor. Ürün, elde ettiği görüntüleri, küresel konumlama sistemlerinden (GPS) aldığı konum bilgisiyle birlikte kaydedebiliyor.
  • AGGÖZ Termal Silah Dürbünü: 850 gram ağırlığındaki bu ürün, OLED teknolojisi sayesinde kullanıcıya yüksek çözünürlüklü termal görüntü sağlıyor. İçerisinde 8-12 mikron bandında çalışan termal kamera yer alan ürün, 2 adet 18650 tipi lityum iyon bataryasıyla 8 saatin üzerinde operasyonel kullanım süresi sunuyor.

Elektro-Optik Sistemler de Kapsamda

AGGÖZ Çevresel Görüş Sistemi

Asisguard’ın SADAK ve AYN ürün aileleriyle askeri kara araçlarına yönelik modernizasyon çözümleri de sunduğuna değinen Düzgün; “Görüntüleme sistemlerinin yanında, askeri araçların modernizasyonu konusunda da çok kuvvetliyiz. Burada komuta kontrol bilgisayarlarımız, araç içi akıllı monitörler, iç konuşma sistemleri ve görüntüleme sistemlerimizle birçok araç üzerinde modernizasyon çalışması yaptık.” şeklinde konuştu.

Dron sistemleri dışındaki faaliyetlerinin, Asisguard’ın saklı yüzü olduğunu ifade eden Düzgün, şunları kaydetti: “Dron sistemleri üzerine çalışmalarımızı ve diğer alanlardaki faaliyetlerimizi birleştirmek istiyoruz. Artık diğer faaliyetlerimizin duyulması gerekiyor ki paydaşlarımız, bizim sadece dron üreticisi olmadığımızı, başka kabiliyetlerimizin de olduğunu görsünler. Bu konuda artık bir farkındalık da oluşmaya başladı. Vakıf şirketlerinden bazılarıyla bu konularda anlaşmalar yaptık. Başka sektörlerde görüntüleme sistemi kullanan firmalarla Ar-Ge faaliyetleri yapıyoruz. VTOL (dikey iniş kalkış yapan) İHA üreten firmalarla elektro-optik sistem taşıyan gimballer konusunda konuşuyoruz.”

Düzgün, bu alana yönelme kararının ardında yatan düşünceleri şu şekilde açıkladı: “Türkiye’de çok fazla dron ve İHA üreticisi var. Tüm bu platformlarda, hem uçuş için hem belli bir bölgeden görüntü alabilmek için hem de eğer varsa silah sistemlerini kullanabilmek için elektro-optik sistemlere ihtiyaç var. Ancak bu tip sistemleri sağlayan yerli üretici sayısı çok az. Bizimse bu alanda çok ciddi bir tecrübemiz var. Bu nedenle mevcut tecrübemizi bu alana kanalize etmeye karar verdik.”

Düzgün, bu konudaki hedeflerini ise şu şekilde özetledi: “Büyük ölçekli gimbal sistemlerini geliştirmek için çok büyük ekipler gerekiyor. Biz, daha küçük tipteki gimballere odaklanıyoruz. 1,5 – 2,5 kg sınıfında, soğutmasız tipte termal kameralar taşıyan gimballer geliştireceğiz. Bu ürünleri, bu sene içerisinde hazır hale getirmeyi planlıyoruz. 3 eksende stabilize ve 8-12 mikron bandında çalışan termal kamaraya sahip bir gimbal geliştireceğiz. Bu gimbali, hem farklı firmaların VTOL araçları için sunmak hem de kendi dronumuzda kullanmak istiyoruz.”

Sınır Güvenliği Sistemi İhracatında Son Aşama

AGGÖZ 360 Derece Çevresel Farkındalık Sistemi

Sınır güvenliği alanında yürüttükleri çalışmaları da özetleyen Düzgün, Asisguard’ın, büyük çaplı bir proje için bir Afrika ülkesiyle görüşme halinde olduğunu söyledi. Daha önce Türkiye-Suriye sınırında, 8 kilometre uzunluğundaki bir bölgede sınır gözetleme kameraları döşeyen Asisguard, bu yeni proje için çok daha kapsamlı bir sistem geliştirdi. Firma bu süreçte, aralarında, ABD’nin Meksika sınırında kullandığı sınır güvenliği teknolojilerinin de bulunduğu pek çok sistemi masaya yatırdı. Suriye sınırında elde ettiği tecrübelerden de yararlanan firma, söz konusu ülke için büyük ölçekli bir sistem tasarladı. Yeni sistem, gözetleme kameralarının ötesinde, farklı sistemlerin entegrasyonunu kapsayan bir çözüm haline geldi. Bu çözümde kullanılması planlanan sistemler arasında, yurt içindeki firmalar tarafından üretilen döner kanatlı ve yere bağlı (tethered) dronlar, fiber-optik sensörler, zırhlı araçlar, dikey iniş kalkış yapan İHA’lar ve komuta kontrol sistemleri de yer alıyor. Afrikalı heyetin yakın zamanda Türkiye’ye gelerek bu çözümde yer alacak sistemleri yerinde incelemesi; ardından da sözleşme aşamasına geçilmesi planlanıyor.

SONGAR İhracatında Sırada Teslimat Var

Düzgün, SONGAR silahlı dron sistemi hakkında güncel gelişmeleri de paylaştı. SONGAR’ın, Türkiye’nin ilk silahlı dronu olduğunu vurgulayan Düzgün, “Daha önce Türk Silahlı Kuvvetlerine 8 adet SONGAR teslim etmiştik. Sahadan gelen geri beslemelerle birlikte ürünleri güncelleştirdik. Artık SONGAR olgunlaşmış bir ürün haline geldi.” dedi ve SAHA EXPO’21 fuarı sırasında attıkları imzalarla bu ürünü Afrikalı kullanıcılara ihraç ettiklerini hatırlattı. Düzgün, şöyle devam etti: “İhtiyaç çerçevesinde, SONGAR’a farklı faydalı yüklerin entegrasyonuna devam edeceğiz. İhracat serüvenimiz, 2022 yılında da devam edecek. Afrika ve Kuzey Amerika sonrasında, Güneydoğu Asya ve Doğu Asya’daki görüşmelerimiz olgunlaşmaya başladı. Bu ay içerisinde, Afrika’ya teslimatlarımızı gerçekleştiriyoruz. SONGAR’ın Afrika’daki 2 ülkede sağladığı güven ve başarı, Asisguard’a tüm Afrika kıtasının kapılarını açtı.”

İhracatın Anahtarı Ortaklıklar

AGGÖZ Termal Silah Dürbünü

İhracat konusundaki değerlendirmelerini de paylaşan Düzgün, yurt içindeki sektör firmalarıyla kurulan iş birliklerinin ihracat pazarlarında ilerleyebilmek için çok önemli olduğunu vurguladı: “Entegrasyon kabiliyeti çok önemli. Artık son kullanıcılar, sadece ürün satın almak istemiyor; size sorunlarını anlatıyor ve sizin çözüm üretmenizi istiyor. Yurt dışındaki pazarlarda şunu gördük: Siz artık bir pazara adım attıktan sonra, eğer kullanıcı size güveniyorsa ve ürününüz beklenen performansı gösteriyorsa size başka konuları da sormaya başlıyorlar. Mesela dron için görüşmeler yapıyorduk, bize ‘Elektronik kelepçeniz var mı?’ ya da ‘X-Ray görüntüleme sistemleriniz var mı?’ gibi sorular sordular. Bu tip sorulara eskiden ‘Yok.’ diye cevap veriyorduk; ama artık strateji değiştirdik ve ‘Evet, var.’ demeye başladık ve şunu yaptık: 7-8 tane Türk şirketle anlaştık. Bunlar arasında, 2 tane kara aracı üreticisi var, bizden daha büyük 3 tane başka şirket var, VTOL İHA üreticileri var. Bu şirketlerle artık omuz omuza bir şekilde çalışıyoruz. Yurt dışındaki görüşmelerimizde de bize yöneltilen ‘VTOL İHA’nız var mı?’ gibi sorulara da gönül rahatlığıyla olumlu yanıt verebiliyoruz.

Bu yaklaşımımız sayesinde bazı pazarlarda çok önemli yol kat ettik. Örneğin, 3 ülkenin savunma bakanlığı tarafından, sistem seviyesinde resmi çözüm sağlayıcı ya da çözüm ortağı olarak ilan edilmiş durumdayız. Bu da şu anlama geliyor: Bu ülkelerin savunma teknolojileriyle ilgili konularda bir sorunu olduğunda, ilk olarak bize geliyorlar ve ‘Sen bu sorunu Türk firmalarının ürünleriyle çözebiliyorsan çöz.’ diyorlar.”

Asisguard’dan Sektöre İş birliği Çağrısı

Asisguard yetkilileri, 16 Mart’ta Ankara’da, basın mensuplarıyla bir araya geldi.

Bu tip iş birlikleriyle kazan-kazan türü iş ilişkileri hedeflediklerini vurgulayan Düzgün, söz konusu projelerde, hem alt yüklenici hem de ana yüklenici olarak yer alabileceklerinin altını çizdi: “Bizim amacımız, ekosistemdeki doğru şirketlerle iş yapabilmek. Biz sattıkça onlar satsın, onlar sattıkça da biz satalım istiyoruz. Burada hedefimiz kazan-kazan ilişkileri. Sonuçta ilgili firmaların ürünleri satıldıkça, üzerinde bizim de sistemlerimiz yer alıyor. Ekosistemimizde hâlihazırda pek çok firma var.”

Tüm Bunlar 80 Kişinin Eseri

SONGAR’ı ilk tasarladığı günden itibaren geliştirmeye devam eden Asisguard, dronun üzerine; havan mühimmatı, bombaatar ve roketatar gibi pek çok faydalı yük entegre etti ve ürün, testlerini başarıyla geride bıraktı.

Asisguard, faaliyetlerini yaklaşık 80 kişilik bir ekiple yürütüyor. Çalışanların 70’i ise mühendis. Bu 70 mühendisin savunma ve havacılık sektöründeki ortalama tecrübesi 8,6 yıl. Firmanın üst yönetiminde, aralarında Düzgün’ün de yer aldığı ve 20 yılın üzerinde sektör tecrübesine sahip yöneticiler bulunuyor.

Tüm faaliyetlerini, görece az çalışanla yaptıklarını ifade eden Düzgün, Asisguard’ın çok sıkı ve çok verimli şekilde çalışan bir ekipten oluştuğunun altını çizdi: “Tüm arkadaşlarım sabah erken saatlerde gelip, işlerini bitirene kadar, bazen akşam 9’a kadar çalışıyorlar. Bunu da herhangi bir zorlamayla değil, içten gelen bir motivasyon ve istekle yapıyorlar. Arkadaşlarımız o kadar enerjik ki pek çok firmanın gitmek istemeyeceği zorlu koşullardaki ihracat pazarlarına, tüm arkadaşlarımız severek ve isteyerek gidebilecek motivasyona sahipler. Burada bir kez daha hepsine teşekkür etmek istiyorum.”

Loading

İlgili İçerikler

Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezler kullanmaktadır. Bu konuda bilgi sahibi olduğunuzu düşünüyoruz, ancak isterseniz devre dışı bırakabilirsiniz. Kabul Et Detaylı bilgi almak için tıklayın.