ASPİLSAN Enerji’nin Pil Teknolojileri Çalıştayı, Uluslararası Katılım ile Büyümeye Devam Ediyor

ASPİLSAN Enerji tarafından düzenlenen Pil Teknolojileri Çalıştaylarının 6’ncısı bu yıl ilk kez uluslararası katılım ile gerçekleştiriliyor. Etkinliğe uzaktan bağlanan alanında uzman yabancı konuşmacılar, pil teknolojileriyle ilgili son gelişmeleri masaya yatırıyor.

15-17 Aralık tarihlerinde gerçekleştirilen etkinliğin 2. günü, AVERE Türkiye Elektro Mobilite Derneği Genel Koordinatörü Haluk Sayar’ın yaptığı açılış konuşması ile başladı. Sayar, elektrik enerjisiyle tahrik alan araçlar için 4 farklı tanım olduğunu söyledi ve bunları; Bataryalı Elektrikli Araç (BEA), Fişli Hibrit Elektrikli Araç (FHEA), Hibrit Elektrikli Araç (HEA) ve Yakıt Hücreli Elektrikli Araç (YHEA) şeklinde sıraladı. Sayar ayrıca, V2G olarak da adlandırılan Çift Yönlü Elektrikli Araç Şarj Cihazları sayesinde, elektrikli araçların bataryalarında depolanan elektriğin, araçlar kullanılmadığı zamanlarda şebekeyi besleyebileceğini ifade etti. Elektrikli araç pazarına ilişkin çeşitli istatistikler de paylaşan Sayar, 2020 yılı sonu itibarıyla Norveç’te satılan yeni araçların %75’inin elektrikli araç olduğunu belirtti.

Etkinlik daha sonra, “Dünya’da Pil Teknolojisindeki Gelişmeler” başlıklı oturum ile devam etti. Bilkent Üniversitesi Kimya Bölümü Öğretim Üyesi, Yrd. Doç. Dr. Burak Ülgüt moderatörlüğünde gerçekleştirilen oturumdaki konuşmacılar ve değindikleri konular şunlar oldu:

h&k Ventures Kurucusu Hakan Kostepen, enerji alanında faaliyet gösteren ve 4, 5, 8 ve 9 olgunluk seviyesinde teknolojiye sahip Ar-Ge şirketlerine yatırım yaptıklarını söyledi.Kostepen, bu şirketlerden bazılarının geliştirdikleri yenilikçi batarya teknolojinden bahsetti.
Batteroo Corporation Kurucu Ortağı Frankie Roohparvar, farklı kimyadaki aküler için batarya yönetim sistemleri (BYS) üzerine çalıştıklarını belirtti. Geliştirdikleri SmartCell isimli bir teknoloji sayesinde, pillerin kullanım ömürlerini 6 katına kadar uzatabildiklerini ifade etti. Yapılan bir araştırmaya göre çöpe atılan pillerin %30’unun aslında halen daha %84 oranında dolu olduğunu ancak pil içinde hapsolmuş bu enerjinin ancak BYS’ler ile ortaya çıkarılabileceğini ifade etti.
FREYR BATTERY Ürün Geliştirme Müdürü Dr. Ahmet Oğuz Tezel, bazı akülerde, BYS gibi doğrudan enerji depolamayan pasif bileşenlerin, akü hacminin toplamda %60’ından fazlasını teşkil edebildiğini belirtti. Bir yandan pil hücrelerinin enerji yoğunluğun arttırılması için yoğun Ar-Ge çalışmaları yürütülürken, bir yandan da akülerin hacim ve ağırlıklarının bu şekilde pasif bileşenlerle arttırılmasının büyük bir çelişki olduğunu ifade eden Dr. Tezel, bu sorunla ilgili çeşitli çözüm önerilerinden bahsetti.
Entek Başkan Yardımcısı Dr. Graeme Fraser, lityum-iyon pillerde kullanılan ayraç malzemeleriyle ilgili üretim metotlarından bahsetti. Fraser,bunun için 90’lı yıllarda ağırlıklı olarak tavlama ve gerdirme (annealing and stretching) yönteminin, günümüzde ise faz ayrımı (phase separation) yönteminin kullanıldığına dikkat çekti.
Buss ChemTech Satış Müdürü Emre Şen, LFP tabanlı lityum-iyon piller söz konusu olduğunda en kritik malzemelerden birinin lityum tuzu olarak da adlandırılan lityumhexaflorofosfat olduğunu söyledi. Lityumhexaflorofosfat pazarının %90’ının uzun yıllardır Çin’in elinde olduğunu belirten Şen, 2020 yılında ortaya çıkan Covid-19 salgınının, bu malzemeyle ilgili bir küresel tedarik sıkıntısı yarattığına değindi.