Şebnem ASİL / s.asil@savunmahaber.com
Ümit BAYRAKTAR / ubayraktar@savunmahaber.com
Berkin Mühendislik, 2014 yılında, tek kişi ile başladığı yolculuğuna, bugün, ihtiyaç duyulan kritik sistemleri, hızlı ve maliyet-etkin bir şekilde sağlayabilen, yaklaşık 30 kişilik bir KOBİ olarak devam ediyor. Bunları başarırken de var olanları tekrarlayan çözümler değil, özgün tasarımlar ortaya koyuyor. Firmanın patent başvuruları da bu konudaki iddiasını destekliyor. Bu özellikleri ile sektörde farklı bir yere konumlanan Berkin Mühendislik’in yolculuğunu ve gelecek hedeflerini, Berkin Mühendislik Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Yücel Atalay’dan dinledik.
MSI Dergisi: Yücel Bey, MSI Dergisi olarak Berkin Mühendislik ile ilgili yaptığımız haberlerin değişimine baktığımızda; başlangıçta, son kullanıcının ihtiyaç duyduğu özel sistemleri Türkiye’ye getiren ve sistem mühendisliği hizmeti veren bir firma görüyorduk. Daha sonra, platform projelerine kendi geliştirdiği alt sistemleri vermeye başlayan bir firma; IDEF 2019’da, patent de aldığı yenilikçi ürünleri olan bir firma gördük. Şimdi ise yeni bir dönüşüm yaşadığınızı görüyoruz. Faaliyet alanlarınızı genişletiyorsunuz ve gerektiğinde, sıfırdan kullanıma hazır ürüne giden yolu, kendi kabiliyetlerinizle kat edeceğiniz işlere soyunuyorsunuz. Bu dönüşümü sizden dinleyebilir miyiz?
Yücel ATALAY: Berkin Mühendislik’i, 2014 yılının başında, tek kişilik bir şirket olarak kurdum. O zamanki öncelikli hedef, bilgi birikimimin getirdiği yetkinlikle sistem mühendisliği ve yazılım konularında bir takım çalışmalar yapmaktı. İlk aşamada bu faaliyetleri, hazır donanımlarla gerçekleştirdik. Ancak çalışmalarımız ilerledikçe, ihtiyaçların çeşitlendiğini gördük. Çeşitlenen bu ihtiyaçları en iyi şekilde karşılamak için, donanımını ve yazılımını bizim tasarlayacağımız ve bazı üretim faaliyetlerinde de yer alacağımız bir çalışma şekline geçmemiz gerektiğini fark ettik. Bu süreçte, ihtiyaçların çeşitlenmesinin yanı sıra maliyet-etkinliğin de önemli bir kriter haline geldiğini gördük. Ayrıca çoğu durumda, teslim zamanlarının çok kısa olması gerekiyordu. Tüm bu gereksinimler, ürün geliştirme ve ürün uyarlama konularında son derece esnek olmanızı zorunlu kılıyor. Biz de 2017 yılından itibaren, bu esnekliği sağlayacak şekilde ekibimizi büyüttük; donanım ve yazılım tasarımı ve geliştirmesi konularında yetkin bir noktaya ulaştık. Berkin Mühendislik, 2018 başı itibarıyla da bir Ar-Ge ve üretim firması haline geldi.

Tabii başka firmalar da bizim geçtiğimiz bu yollardan geçiyor. Ancak burada fark yarattığımız önemli bir nokta var: Biz, var olan ürünleri kopyalamıyoruz ya da kendimizi onların kapsamı ile sınırlı tutmuyoruz. Olmayanı ya da var olanın daha ötesini hedefliyoruz. Bunun için ben, geçmişte son kullanıcı makamlardan birinde çalışmış olmamdan gelen tecrübemi ortaya koyuyorum; teknik arkadaşlarımız, kullanabileceğimiz teknolojileri ortaya koyuyor. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim: Kendi sınıfında, dünyada benzeri olmayan çözümler geliştiriyoruz. Önemli yenilikler içeren bu çözümlerdeki fikri mülkiyet haklarımızı korumak için patent başvuruları da yapıyoruz. Şu anda süreçleri devam etmekte olan 4 patent başvurumuz var. Mevcut sistemleri kopyalamadığımızın en somut göstergelerinden biri de bu patentler.
Bunların yanı sıra ihtiyaç olduğunu gördüğümüz alanlarda ya da yerli bir çözümün olmadığı alanlarda, kendi öz kaynaklarımızla da çalışmalar yürütüyoruz. Bu şekilde başlattığımız 10’a yakın Ar-Ge projemiz var. Bunları da ürünlere dönüştükçe sektör kamuoyu ile paylaşacağız.
Dönüp geriye baktığımızda, kurulduğumuzdan beri her yıl personel sayımızı yaklaşık iki kat arttırdığımızı ve her projemizde, altyapımıza ve personelimize yatırım yaptığımızı görüyoruz.
MSI Dergisi: Sizden dinlerken her şey çok kolay gerçekleşmiş gibi görünüyor; ancak kuşkusuz anlattıklarınızın arkasında, ciddi bir emek ve motivasyon yatıyor. Bu çalışmaları, nasıl bir motivasyonla yapıyorsunuz?
Yücel ATALAY: Tüm Berkin Mühendislik ailesi olarak, amatör bir “Ar-Ge’ci ruh”la çalıştığımızı söyleyebilirim. Gerçekten ekibimizin her bir üyesi, bu konuda aynı noktada. Tüm çalışmalarımızda, olmayanı yapmayı; bilgi ve birikimimizi, ihtiyacı karşılayan ürünlere dönüştürmeyi; ülke ekonomisine katkı vermeyi hedefliyoruz. Diğer bir deyişle ticari kaygılarımız olmadan, en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Başarımızın en büyük kaynağı da bu: Ticari kaygı olmadan, amatör bir ruhla çalışmak.

İnsan Kaynağı Sorununa “Yetiştirme” Çözümü
MSI Dergisi: Kuruluşunuzdan itibaren, her yıl personel sayınızı yaklaşık iki kat arttırdığınızı söylediniz. Bugün, 30 kişiye yaklaşan bir ekibiniz var. Sektörde, insan kaynağının yetersizliği konuşulurken Berkin Mühendislik bu büyümeyi nasıl başardı?
Yücel ATALAY: Aslında bu sorunun çok basit bir cevabı var: Yeni mezun arkadaşlarla çalışıyoruz. Bunu da mecburiyetten değil, bir tercih olarak yapıyoruz.
İşe aldığımız yeni mezun arkadaşlarımıza, okulda öğretilmeyen ya da öğretilemeyen her şeyi biz öğretiyoruz ve onları, Berkin Mühendislik’in ve sektörün gereksinimleri doğrultusunda yetiştiriyoruz. Bilgi birikimimizi ve tecrübemizi aktarıyoruz.
Sektörün geneline baktığımızda, herkes tecrübeli kişileri arıyor. Sektör tecrübesi olan çalışanlar ise doğası itibarıyla daha kıt bir kaynak ve sorunuzda belirttiğiniz “insan kaynağı yetersizliği”, aslında buradan kaynaklanıyor.

Sektör tecrübesi olan çalışanlar, kuşkusuz çalıştıkları şirkete değer katıyorlar. Bununla beraber, tecrübenin getirdiği bir kalıplaşma da oluyor. Eğer doğru bir “şirket-kişi eşleşmesi” gerçekleşmemişse bazı uyum sorunlar yaşanabiliyor. Diğer yandan, evet, yeni mezun çalışanlara bilgi ve tecrübe aktarımı yapmanız gerekiyor; ama onları biraz da siz şekillendirdiğiniz için uyum konusunda bir sorun yaşamıyorsunuz. Bizim yeni mezun arkadaşları tercih etmemizin bir nedeni de bu.
Burada, kurumsallaşamaya verdiğimiz önemi de vurgulamak isterim. Tek kişilik bir şirketken bile kurumsallaşmaya yönelik çalışmalarımız vardı. Her şeyin kurallar ve yazılı talimatlar çerçevesinde yapılması, bizim için olmazsa olmaz. Biz ISO 9001 ya da ISO 27001 için, bir belgemiz olsun diye başvurmadık. Gerçekten de bu standartlarda yazanları yapmak istiyoruz. Bize gelen her denetim firmasına da “Bizi en ince detayımıza kadar inceleyin ve yönlendirin.” diyoruz. Kalite sistemine çok inanıyoruz. Bugün dahi ilk kurulduğumuz dönemde yaptığımız şeylerin kaydı ve geriye dönük takibi mevcuttur.

Berkin Mühendislik’i, “Kritik ürünler geliştiren şirket” ya da “Kritik ürünler için çözüm ortağı” olarak tanımlayabiliriz. Tüm çalışmalarımızı, ihtiyaçları; en maliyet-etkin ve en kısa zamanda karşılayacak çözümler üretmek amacıyla gerçekleştiriyoruz. Basit ticari kaygılar yerine ihtiyaç odaklı yaklaşımımız, en iyisini ortaya koymamızı sağlıyor.
Karada, Denizde, Havada ve Uzayda
MSI Dergisi: Berkin Mühendislik’i, bugüne kadar daha çok deniz projelerinde gördük. Ancak yeni dönemde, kara ve hava sistemleri konusunda da çalışmayı planlıyorsunuz. Kara ve hava platformlarına yönelik çalışmalarınız neler olacak?
Yücel ATALAY: Tabii bizim bir ürün olarak ortaya çıkan ilk çalışmalarımız denizcilik alanında olduğu için ve sektör kamuoyu da bizimle ilgili haberlerde bunları gördüğü için, daha çok bu alanda faaliyet gösteriyor gibi görünüyoruz. Aslında geniş bir yelpazede çalışmalar yürütüyoruz. Örneğin, bir muharip jet uçağı için kokpitte kullanılan bazı birimlerin geliştirilmesinde çalışıyoruz. Bu konuda Ar-Ge çalışmaları yürütüyoruz ve yakın bir zamanda, ilk prototiplerimizi teslim edeceğiz.
Bizim kara, deniz, hava gibi bir ayrımımız yok. Ürünlerimizi bazı temel kurallar ve standartlar çerçevesinde tasarlanıp üretiyoruz. Bu sayede ürünlerimizi, farklı çalışma ortamlarına, maliyet-etkin ve hızlı bir şekilde uyarlayabilmemiz mümkün oluyor. Örneğin, bir deniz platformu için geliştirdiğimiz arayüz birimini, bir kara platformuna kısa sürede adapte edebiliyoruz.
Dolayısı ile Berkin Mühendislik’in, suyun altından uzaya kadar uzanan geniş bir yelpazede ürünler için Ar-Ge ve tasarım çalışmaları yapabilecek kabiliyette olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.

MSI Dergisi: Berkin Mühendislik, bugün sektörde nasıl bir konumda?
Yücel ATALAY: Berkin Mühendislik’i, “Kritik ürünler geliştiren şirket” ya da “Kritik ürünler için çözüm ortağı” olarak tanımlayabiliriz. Tüm çalışmalarımızı, ihtiyaçları; en maliyet-etkin ve en kısa zamanda karşılayacak çözümler üretmek amacıyla gerçekleştiriyoruz. Basit ticari kaygılar yerine, ihtiyaç odaklı yaklaşımımız, en iyisini ortaya koymamızı sağlıyor.
Ticari olmayan bakış açımızla ilgili bir örnek vermek isterim. Yerlileşme bizim için çok önemli. Sivil ve askeri her türlü deniz platformlarında kullanılan, nispeten basit yapıda gösterge birimleri var. Bunlardan her gemide, ortalama 10 adet bulunur. Bunları yurt içinde yapan yok. Yurt dışından ise tanesi yaklaşık 2.500 avroya alabiliyorsunuz. Tersaneler bölgesi ve yakın çevresinde, yaklaşık 200 tane tersane var. Bunlar yılda büyüklü-küçüklü 100 gemi inşa etse yaklaşık 1.000 adet göstergeye ihtiyaç duyulur. Yani yaklaşık 2.500.000 avro, Türkiye’de yapılabilecek basit bir ürün için her yıl yurt dışına harcanıyor. Berkin Mühendislik olarak, bu tip ürünleri Türkiye’de yapmak için çalışmalara başladık. Benzer şekilde başka ürünleri de yerlileştireceğiz.
Sırada Doğrudan İhracat Var
MSI Dergisi: İhracat, şu andaki çalışmalarınızda nasıl bir rol oynuyor ya da oynayacak?
Yücel ATALAY: Ürünlerimizin kalitesi ve teknolojik üstünlükleri, yurt dışında da dikkat çekiyor. Bugüne kadar, hep dolaylı ihracat yaptık. Entegratör firmalar ya da tersaneler için çeşitli sistemler sağladık. Bunlar, bu firmaların yurt dışına teslim ettikleri sistemlerde ve platformlarda envantere girdi ve girmeye devam ediyor. Başarıyla da görev yapıyorlar.
Hedefimiz ise doğrudan ihracat yapabilmek. Berkin Mühendislik, artık belli bir olgunluğa ulaştı ve kendi iş geliştirme faaliyetlerini yaparak doğrudan ihracat yapabilecek noktaya geldi. Avrupa, Orta Doğu ve Asya’yı, öncelikli pazarlarımız olarak görüyoruz. Ürünlerimiz zaten dolaylı ihracat ile Asya ve Orta Doğu ülkelerinde kullanıma girmiş durumda.
MSI Dergisi: Berkin Mühendislik, nasıl bir 2020’yi geride bıraktı? Öne çıkan gelişmeler neler oldu?
Yücel ATALAY: 2020’nin zorluklarını, bir şekilde kendi yapılanmamızı tamamlamak için bir fırsat olarak kullandık ve bunu da başardık. Personel sayımız ikiye katlandı. Ciromuz ve kârlılığımız yükseldi. Kendi tesislerimizde Ar-Ge yapmaya başladık. Tesis Güvenlik Belgesi için gerekli altyapıları hazırladık ve başvurularımız yaptık.
Tüm Berkin Mühendislik ailesi olarak, amatör bir “Ar-Ge’ci ruh”la çalıştığımızı söyleyebilirim. Tüm çalışmalarımızda olmayanı yapmayı; bilgi ve birikimimizi, ihtiyacı karşılayan ürünlere dönüştürmeyi; ülke ekonomisine katkı vermeyi hedefliyoruz. Diğer bir deyişle ticari kaygılarımız olmadan, en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Başarımızın en büyük kaynağı da bu: Ticari kaygı olmadan, amatör bir ruhla çalışmak.
MSI Dergisi: 2021 ile ilgili planlarınız hakkında bilgi verebilir misiniz? Ürün ve proje cephelerinde, hangi gelişmelerin gerçekleşmesini beklemeliyiz?
Yücel ATALAY: 2021’in, ürün geliştirme ve proje faaliyetleri konularında yoğun bir yıl olmasını bekliyoruz. Şu anda görüşmelerini sürdürdüğümüz projelerin büyük kısmının gerçekleşmesini bekliyoruz. Bu da çok iyi bir planlama ile birlikte yeni bir yapılanma gerektirecek. 2021’de de ciddi bir büyüme kaydedeceğiz.
MSI Dergisi: Daha geniş bir perspektiften baktığımızda,önünüzde nasıl bir yol haritası var?
Yücel ATALAY: Hem projeler ve ürünler hem de kurumsal gelişim anlamında çok hareketli zamanlar yaşıyoruz. Yeni tesislerimiz için tesis güvenlik belgelerimizi ve ISO 27001 bilgi güvenliği sertifikamızı en kısa zamanda almayı hedefliyoruz. Ancak tesis konusundaki gelişmeler hız kesmeyecek. Teknopark İstanbul’da ya da Gebze’de, Bilişim Vadisi’nde bir Ar-Ge ofisi açma planımız var. Burada, hem savunma sektörüne hem de daha genel anlamda endüstriyel çözümlere yönelik çalışmalar yapacağız. Bu ofis için de Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan Ar-Ge Merkezi belgesi almak istiyoruz.
Ürünler ve projeler cephesinde, olgunlaşarak imza aşamasına gelmesini beklediğimiz çeşitli çalışmalarımız sürüyor. Bunların yanı sıra bugüne kadar teslim ettiğimiz ürünlerle ilgili çalışmalarımızı da aslında sonlandırmış değiliz. Diğer projeler kapsamında geliştirdiğimiz alt bileşenler ya da yazılım, daha önce teslim ettiğimiz ürünlere de bir katkı sağlayabilecek durumda ise bunları birer güncelleme olarak son kullanıcımızın onayına sunuyoruz. Teslim ettiğimiz ürünleri bu şekilde desteklemek, bizim kurumsal bir yaklaşımımız. Bunun için bir destek paketi anlaşması gibi resmi bir iş bağlantısının olması da gerekmiyor. Bu, kendiliğinden yaptığımız bir şey. Bu yaklaşımın bir başka boyutu, teslim ettiğimiz ürünler için sektör standardı olan 1 ya da 2 yıllık garanti yerine, 3 yıllık garanti sunuyor olmamız.
İhracat çalışmalarında daha agresif olacağız. Mutlaka yeni pazarlara erişmek ve oralarda doğrudan iş bağlantıları kurmak istiyoruz. Kendi ürünlerimizi doğrudan ihraç etmeyi; bu pazarların ihtiyaçlarını karşılayacak projeleri üstlenmeyi hedefliyoruz.
IDEF 2021’de Daha Büyük Bir Stant
MSI Dergisi: IDEF 2021’de nasıl bir Berkin Mühendislik standı göreceğiz?
Yücel ATALAY: Öncelikle IDEF 2021’e kadar, Türkiye’nin ve dünyanın pandemi ile mücadelesinde önemli bir yolun kat edilmiş olmasını dilediğimi belirtmek isterim. Eğer her şey yolunda giderse IDEF 2021’e, 2019’a göre daha büyük bir stantla katılmayı hedefliyoruz. Çünkü sergilemek istediğimiz ürünlerimizin sayısı ve çeşitliliği arttı.
Şu anda prototip geliştirme faaliyetlerini de sürdürdüğümüz birçok yeni ürünümüzü, IDEF 2021’de katılımcıların ilgisine sunmayı hedefliyoruz. Standımızın ziyaretçilerinin, ilgilerini çekecek ürünlerle karşılaşacaklarını, şimdiden söyleyebilirim.
MSI Dergisi: Eklemek istediğiniz başka bir konu ya da konular var mı?
Yücel ATALAY: MSI Dergisi çok önemli bir misyona sahip ve bu misyonu en iyi şekilde yerine getirdiğini düşünüyorum. Berkin Mühendislik, sıfırdan bir yerlere gelmişse bunun basın ve medya ayağında, MSI Dergisi’nin büyük katkıları var.
MSI Dergisi, sektörün en güvenilir medya kuruluşlarının başında geldiği gibi proaktif yaklaşımları ile paydaşlarına katma değer de sağlıyor. Berkin Mühendislik’e de çok büyük katkıları oldu. Hatta sektörün geneline baktığımızda, MSI Dergisi’nin, tüm firmalara önemli katkıları olduğunu da gözlemliyoruz.
Yaptığımız güzel işleri, en doğru şekilde ve en doğru insanlara duyurarak sağladığı itici güç için MSI Dergisi’ne bir kez daha teşekkür etmek istiyorum.
Berkin Mühendislik Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Yücel Atalay’a, zaman ayırıp sorularımızı cevaplandırdığı ve verdiği bilgiler için, okuyucularımız adına teşekkür ediyoruz.

Berkin Mühendislik Ailesi Konuşuyor Söyleşimizin sonunda, Berkin Mühendislik’in Yönetim Kurulu üyeleri ve yöneticileri de Berkin Mühendislik Genel Müdürü Yücel Atalay’a katılarak, değerlendirmelerini paylaştılar. Berkin Mühendislik Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Semra Bilinmez: “Başarımızın temel öğeleri olan ekip çalışması ve amatör ruhumuzu hiç kaybetmedik. Bu özelliklerimizi, gelecekte de korumak istiyoruz. MSI Dergisi’ne, bizi konuk ettiği için teşekkür ederiz. MSI Dergisi, sektörün önde gelen şirketleriyle çalışıyor. Burada yer almak, bizi kesinlikle keyiflendiriyor, özgüvenimizi arttırıyor.” Berkin Mühendislik Genel Müdür Yardımcısı (Mühendislik) Metin Sunan: “Biz, ülkemiz savunmasında ihtiyaç duyulan çeşitli ürünleri, yerli ve milli olarak üretmeyi hedefliyoruz. Şu anda bütün projelerimiz bu kapsamda. Şuradan şunu alalım-satalım niyetinde değiliz. İmkânlarımızın el verdiği ölçüde özgünlük katıyoruz; olabildiğince yerli malzeme kullanıyoruz. Bunları da amatör ruhla yapıyoruz.” Berkin Mühendislik Genel Müdür Yardımcısı (İdari) Ezgi Keleş: “İşimize keyifle geliyoruz, huzurla çalışıyoruz. Kendimizi Berkin Mühendislik ailesi olarak nitelendiriyoruz. Bir aile gibi çalışıyoruz; ama kurumsallaşmadan da taviz vermiyoruz.” Berkin Mühendislik Proje Teknik Yöneticisi Burak Akça: “Yücel Bey’in bahsettiği projeleri de başarıyla tamamlayacağız ve bu başarılarımızın devamı da gelecek.”