Ana Sayfa Haberler COVID-19 Süreci ve Sonrası için Savunma Sanayisinin Rotası Çizildi

COVID-19 Süreci ve Sonrası için Savunma Sanayisinin Rotası Çizildi

Sektörün liderleri pandemi sürecinde ve pandemi sonrası dönemde sektörün yol haritası ve ‘yeni savunma konsepti’ çözümlerini ele almak üzere, 20 Mayıs’ta, STM ThinktechOnline Paneli’nde bir araya geldi. Moderatörlüğünü gazeteci Hakan Çelik’in üstleneceği, “COVID-19 Süreci ve Sonrasında Türkiye’de ve Dünyada Savunma Sanayii” konulu panele; Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, ASELSAN Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Prof. Dr. Haluk Görgün, TUSAŞ Genel Müdürü Prof. Dr. Temel Kotil, SETA Güvenlik Araştırmaları Direktörü ve Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Yeşiltaş ve STM Genel Müdürü Murat İkinci katıldı.

Prof. Dr. Demir, panelde yaptığı değerlendirmede, bu süreçte en önemli önceliklerinin stratejik projelerde gecikme olmaması olduğuna dikkat çekti. Savunma sanayisinin; sağlık, enerji, ulaştırma ve gıda gibi alanlarda kullanımına dikkat çeken Prof. Dr. Demir, COVID-19 sürecindeki başarılardan örnekler verdi.

Prof. Dr. Demir, toplam ciro bakımında yıl sonu hedeflerinde çok değişim beklenmediğinin de altını çizdi. Öte yandan yeni pazarlar konusunda da değerlendirmelerini paylaşan Prof. Dr. Demir, ABD’nin Çin’e alternatif aramalarında, Türkiye’nin devreye girebileceğini söyledi. İhracat kaleminde, şu anda ki artış grafiğinin çok daha üzerinde bir ivme yakalanacağının altını çizen Prof. Dr. Demir, COVID-19 döneminde sözleşmeye bağlanmış projelerde iptal ya da erteleme söz konusu olmadığğını ifade etti. Ayrıca yeni projelerin de  görüşülmeye devam ettiğini belirtti. Prof. Dr. Demir’in, F-35 konusundaki değerlendirmeleri ise şöyle oldu: “Biz, F-35 sürecinin bir ortağıyız. Bu ortaklıkta, tek taraflı hareketlerin hiçbir mantığı olmadığını düşünüyoruz. Karşımızdakilere de defalarca söyledik. Ama mantıklı bir açıklama da yapamıyorlar. Türkiye’nin F-35’ten çıkması durumunda, projeye yaklaşık 600 milyon dolar, uçak başına en az 8-10 milyon dolar ek maliyet getireceğini değerlendiriyoruz. Türk firmalarının üretimleri durdurması açısından Mart 2020 son tarih idi. Ancak üretimlerimiz devam ediyor. Türkiye’yi bir anda atmak kolay değil.”

Prof. Dr. Görgün de sağlık alanında yaptıkları çalışmalardan bahsetti. “ASELSAN açısından yılın ilk dönemi çok verimli ve başarılı geçti. Geçen seneye göre yılın ilk dönemi hasılatı %50’ye yakın arttı. 2020’de 650’ye yakın personel istihdam ettik. Etmeye de devam ediyoruz.” diyen Prof. Dr. Görgün, alt yüklenicilere 650 milyon dolara yakın ödeme yapıldığını belirtti.

Prof. Dr. Görgün, ASELSAN’ın 2020 yılı satışlarını ise şöyle sıraladı:  

  • Bir Asya Pasifik ülkesine yaklaşık 10 milyon dolar değerinde su altı savunma sistemi satıldı.
  • Bir NATO ve AB ülkesine, yaklaşık 2,2 milyon değerinde silah sistemi satıldı.
  • NATO’ya termal dürbün satışı yapıldı.
  • Başka bir NATO-AB ülkesine, 2 milyon dolar değerinde elektro optik sistemler satışı yapıldı.
  • Endonezya’ya 5 milyon dolar su altı akustik sistemi satıldı.
  • Suudi Arabistan’a 2 milyon dolar değerinde telsiz satışı yapıldı.
  • Azerbaycan’a elektro optik satışı yapıldı.

Prof. Dr. Kotil de TUSAŞ’ın 1 Haziran’da, vardiyalı olarak tam kapasite çalışmaya başlayacağını söyledi. Dolar bazında %23’lik  bir büyüme hedeflerini koruduklarını belirten Prof. Dr. Kotil, Milli Muharip Uçak’ın 2023’te hangardan çıkacağını 2025’te de teslim edeceklerini belirti. Döner ve sabit kanatlı uçaklar, İHA’lar ve Türksat 6A’da çalışmaların aralıksız sürdüğünü söyledi.

Yeşiltaş ise küresel dengeler boyutunda, savunma sanayisinin geleceğini değerlendirdi. Yeşiltaş’ın stratejik bağlamda değerlendirmeleri ve dünyadaki örneklerden yola çıkarak yaptığı değerlendirmeler yeni dönem yol haritası açısından oldukça dikkat çekiciydi.

İkinci de savunma sanayisindeki yeteneklerin diğer alanlara aktarılması konusu üzerinde durdu. Türkiye’nin önüne çıkan krizlerde, çok hızlı bir şekilde kendi çözümlerini ürettiğinin altını çizen İkinci, kamikaze dronlarının COVID-19 sürecinde kullanımını örnek gösterdi. Bundan sonraki süreçte, biyogüvenlik alanında ve çok çeşitli alanlarda tehlikelerin ortaya çıkacağını altını çizen İkinci, bu alanlarda, Türkiye’de ve dünyada kat edilecek çok yol odluğunu belirtti.

İkinci, SAHA İstanbul üyesi ve diğer tüm KOBİ’lerin COVID sürecinde eksikleri karşılamak üzerine çaba gösterdiğini belirtti. Bu süreci yeni ürün ve hizmet anlayışı ile aşmak gerektiğinin altını çizen İkinci, bu noktada yapay zekâ teknolojilerine dikkat çekti.

Biyolojik tehdit unsurlarının Ar-Ge projelerinde öne çıkması gerektiğini söyleyen İkinci, bu sürecin bir staj niteliği taşıdığını ve Türk savunma sanayisi açısından olumlu sonuçları olduğunu ifade etti.

İkinci, ayrıca şunları söyledi: “Projelerimizde bir aksaklık yok. MİLGEM gemilerimizin devamı olan 4 İSTİF Sınıfı fırkateyn inşa edilecek. İlk gemi inşası STM ana yükleniciliğinde devam ediyor. Doğu Akdeniz’deki durumu görerek daha erken telsim etmek istiyoruz. 2020 sonunda deniz indirilecek. Donatım faaliyetlerin sonra teslim edilecek. TCG UFUK gemisinin donatımları tamamlanmak üzere. Donatımları tamamlandıktan sonra haziran ayı içinde deniz testlerine başlayacağız. Pakistan’daki AGOSTA 90B modernizasyonun projesinde bir sıkıntı yok. KERKES projesi başarıyla devam ediyor. Bir sonraki kamikaze İHA’lar hem sürü kabiliyeti hem de GPS olmayan ortamda görüntü işleme kabiliyeti ile TSK’ya sunulacak.”

Loading

İlgili İçerikler

Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezler kullanmaktadır. Bu konuda bilgi sahibi olduğunuzu düşünüyoruz, ancak isterseniz devre dışı bırakabilirsiniz. Kabul Et Detaylı bilgi almak için tıklayın.