CTech, geliştirdiği özgün ürünlerle insansız hava araçlarında, uydularda ve sivil sistemlerde Türk savunma ve havacılık sektörünün önde gelen firmalarından biri haline geldi. Artık seri üretimini yaptığı hazır ürünleri olan ve cirosunun yaklaşık yüzde 40’ını bu ürünlerden elde eden CTech, bir yandan bu oranı, bir yandan da ihracat çalışmalarını arttırmayı hedefliyor. CTech Genel Müdürü Dr. Cüneyd Fırat, firmanın ulaştığı noktayı ve gelecek planlarını, MSI Dergisi okuyucuları için anlattı.
MSI Dergisi: Cüneyd Bey, CTech’in faaliyetlerinin ayrıntılarına değinmeden önce, sizden, CTech’in mevcut durumuyla ilgili bilgi alabilir miyiz? Bugün CTech, sektörde nasıl bir konumda bulunuyor; hangi rolleri üstleniyor?
Dr. Cüneyd FIRAT: CTech, Ocak ayında, kuruluşunun 18. yılını kutlayacak. Geride kalan süreçte, CTech; kurumsal kimliğini pekiştirmiş, Ar-Ge ve proje yönetimi konularında önemli bir olgunluğa erişmiş, önemli altyapılarını oluşturmuş, rafta hazır ürünleri bulunan ve geleceğe yönelik önemli projeler içinde yer alan bir şirket haline geldi.
Organizasyonumuzla, iş yapış süreçlerimizle ve başta yönetim kademesi olmak üzere insan kaynağımızla, kurumsallaşma adına çok önemli adımlar attık. Organizasyonun ve süreçlerin, insan kaynağı tarafından benimsenmesi ve titizlikle yürütülmesi çok önem verdiğimiz bir konu. Bu kazanımlar, aynı zamanda bizi ileriye taşıyacak unsurların başında geliyor.

Tabii şirketlerin, özellikle yeniliğe, amatör bir ruhla yaklaşabilmesi de gerekiyor. Amatör ruh, kurumsallığın karşıtı gibi görünebilir. Birçok firma, bu nedenle ekibinin amatör ruhunu kaybetmediğini vurgular. Bu ifadeyi ben de kullanacağım; ancak bunu bir klişe olarak değil, yaptığım gözlemler sonucunda söylediğimi de vurgulamam gerekiyor. Ülkemiz için özgün ve katma değeri yüksek çalışmalara imza atmak, kuruluşumuzdan bu zaman kadar bizim için en büyük motivasyon kaynağı oldu ve öyle olmaya da devam ediyor.
CTech, ürünleri seri üretime girmiş ve sahada aktif olarak görev yapan bir firma. Bu durumun bir gerekliliği olarak, son dönemde, üretim ve entegre lojistik destek (ELD) gibi konularda önemli yatırımlar yaptık. Ürünlerimiz, sahada, yüksek adetlerde ve yoğun olarak kullanılıyor ve biz de bunları kurumsal bir anlayışla destekliyoruz. İspatladığımız kabiliyetlerimizi ve ürünlerimizi gören yurt içindeki ve yurt dışındaki son kullanıcılar ve ana yükleniciler, ihtiyaç duydukları çözümler için kapımızı çalıyorlar. Bunları geliştireceğimiz konusunda bize güveniyorlar. Bu konumun, 17 yıl önce kurulan ve tüm çözümlerini Ar-Ge yaparak geliştirmiş bir firma için çok önemli bir başarı olduğunu değerlendiriyorum.

MSI Dergisi: CTech’in ürün geliştirme alanındaki faaliyetleri, sektör paydaşları tarafından bilinen ve takip edilen konular. Bununla beraber, cevabınızda, üretim ve ELD konularına özel bir vurgu yaptınız. Bu alanlardaki faaliyetlerinizi biraz daha ayrıntılı olarak anlatabilir misiniz?
Dr. Cüneyd FIRAT: Ürün geliştirmenin kendine has zorlukları var: O ürünü seri olarak ve yüksek adetlerde üretebilmek, ardından ömür devri boyunca onu destekleyebilmek ise karşınıza, çok daha farklı boyutlarda zorluklar çıkartıyor. Bu zorlukları aşmak için yapmanız gerekenler, aslında tüm kurumsal süreçlerinizi de etkiliyor. Bu konuda, uzay sistemlerinden bir örnek verebilirim. Uzaya gönderdiğiniz bir sistemin, ömür devri boyunca, yüksek güvenilirlikle çalışması gerekiyor. Çünkü ona müdahale etme, onu tamir etme ya da ona bakım yapma şansınız yok. Bu yüzden tedarikten giriş kalite kontrolüne, sahte malzeme-parça tespitinden üretim süreçlerine, kalifikasyondan dokümantasyona kadar her konuda, standartlarla da belirlenen özel işlemler yapmanız gerekiyor.
Dolayısıyla organizasyonunuzu ve süreçlerinizi, bunlara uygun olarak kurguluyorsunuz. Ekibinizi bu konularda eğitmeniz gerekiyor.
Diğer yandan, bir aviyonik sistem üzerinden örnek verecek olursam orada da platformların onlarca yıl hizmet verdiğini görüyoruz. 50-60 yıllık hizmet süreleri, normal hale gelmeye başladı. Dolayısıyla ürününüzün ömür devri boyunca yedek parça sağlayabilmeniz, sahada destek verebilmeniz, ürününüzün alt birimleriyle ilgili demodelik yönetimi yapabilmeniz gerekiyor. Bunlar da ürün geliştirme sürecinin en başında verdiğiniz kararlardan etkilenen konular. O yüzden, hem süreçlerinizi doğru şekilde ortaya koymanız hem de ekibinizi bu konuları ele alabilecek şekilde yetiştirmeniz, kritik hale geliyor.
CTech, tüm bu konularda önemli bir birikim ve tecrübe elde etti, süreçlerini ortaya koydu, gerekli yatırımları yaptı, altyapılarını ve ekibini hazırladı. Bu hazırlıkların etkinliğini de yürüyen projelerimizde göstermeye devam ediyoruz. Tabii bu durum, CTech’i farklı bir konuma taşıyor; güvenilir bir çözüm ortağı haline getiriyor.

Cironun Yüzde 40’ı, Raftaki Ürünlerin Satışından
MSI Dergisi: CTech’in mevcut durumuyla ilgili rakamsal bilgileri sizden öğrenebilir miyiz?
Dr. Cüneyd FIRAT: Çalışan sayımız 200’ü geçti. Ekibimizde 127 mühendis ve 29 yönetici mühendis yer alıyor. Ekibimizi, kontrollü bir şekilde büyütüyoruz.
Ciro konusunda en önem verdiğimiz parametrelerden biri, raftan sattığımız ürünlerin payı. Geçtiğimiz yıl, ciromuzun yüzde 40’ın üzerindeki kısmı, raftan sattığımız ürünlerden sağlandı. Bunu yüzde 60-70 mertebesine çıkartmayı hedefliyoruz.
Ciromuz, son 3 yıldır, yıllık yüzde 100’ün üzerindeki oranlarla artıyor. Seri üretimi devam eden ürünlerimiz sayesinde bu artış oranını, bu yıl da yakalayacağımızı öngörüyoruz.
Ekim ayı itibarıyla 19 aktif projemiz bulunuyor. Bunların 16 tanesi, ürüne dönüşmüş alanlarda yürüttüğümüz projeler.
Kuruluşumuzdan bu yana, kendi öz kaynaklarımızla yaklaşık 9 milyon dolarlık Ar-Ge harcaması yaptık. Bunun yaklaşık 4 milyon dolarını da son 3 yıllık dönemde gerçekleştirdik.
Ayrıca CTech’in AS9100, ISO 27001, CMMI Seviye 3 ve ISO 9001 belgelerine sahip; NATO ve Milli Gizli güvenlik düzeylerinde projeleri üstlenebilen bir şirket olduğunu da belirtmek isterim.

MSI Dergisi: CTech’in yürüttüğü projelerde, son dönemde öne çıkan gelişmeleri sizden dinleyebilir miyiz?
Dr. Cüneyd FIRAT: Geniş Bant Uydu Haberleşme Sistemi (GBUHS) projesi kapsamında geliştirdiğimiz ürünler, TUSAŞ’ın ANKA ve AKSUNGUR insansız hava araçlarında kullanılıyor. Sipariş edilen 81 adet hava terminalinin 35’ini teslim ettik. Mobil Uydu Yer Kontrol İstasyonu (MUYT) projesinde, sipariş edilen 12 adet sistemin 6’sını teslim ettik. Bu projelere bağlı olarak sipariş edilen 13 adet MiniHUB’un ise 12 tanesini teslim ettik. Bu ürünlerimizle ilgili siparişlerin, ANKA ve AKSUNGUR’un yurt içinden ve yurt dışından alacağı siparişlerle artacağını öngörüyoruz.
ASELSAN’ın ana yükleniciliğini yaptığı TSK X-Bant Uydu Muhabere Sistemi (TUMSİS) projesinin bir alt projesi olan EPM Modem Sistemi Geliştirilmesi (TUMSİS-EPM) projesi kapsamındaki faaliyetlerimiz devam ediyor. TUMSİS-EPM’de, 4 farklı terminalde kullanılmak üzere 49 adet Tek Kanallı Modem (TKM); Uydu Kontrol Merkezlerinde kullanılmak üzere 22 adet Çok Kanallı Modem (ÇKM) ve diğer donanımları teslim ediyoruz. KILIÇ Sınıfı Hücumbotlara Askeri Uydu Muhabere Sistemi Temini (KASUMSİS) projesi için ise 10 adet TKM ve 7 adet ÇKM siparişi aldık. TUMSİS ve KASUMSİS projeleri için ürettiğimiz 59 adet TKM için ön kabul testleri tamamlandı. 29 adet ÇKM ve diğer donanımlar için ön kabul çalışmaları devam ediyor. Ayrıca farklı projelerde de kullanılabilecek 49 adet TKM yedek, 3 adet TKM ek sipariş ve 15 adet ÇKM ek siparişi için de çalışmalarımız devam ediyor.
Sivil tarafta ise Turkcell’e yerli ve milli imkânlarla ürettiğimiz 100 adet “UFUK link FO80HDX” radyolink teslimatı gerçekleştirdik. Ürünlerimizin kullanımı ve bakımıyla ilgili eğitimleri de verdik. Siparişlerin binlerce adete çıkması söz konusu ve biz de seri üretim altyapımızla hazır durumdayız. Modeo ise artık oturmuş bir ürünümüz. Sipariş almaya ve teslim etmeye devam ediyoruz. Sivil bir ürün olarak başlamış olsa da askeri uygulamalarda da kullanmaya başladık. Modeo’nun da yapıtaşlarından biri olduğu bir haberleşme altyapısı geliştirdik ve bu altyapı, Türkiye’de geliştirilen insansız deniz araçlarından birinin üzerinde kullanıma girdi.

MSI Dergisi: Burada Türksat 6A için ayrı bir parantez açacak olursak bu projedeki çalışmalarınızın son durumu hakkında neler söylemek istersiniz?
Dr. Cüneyd FIRAT: Bu projede, Telemetri Telekomut ve Mesafe Ölçüm (TTM) alt sisteminin geliştirilmesinden sorumluyuz. Bu sistem, uydunun ömür devri boyunca yer kesimi ile haberleşmesini sağlıyor. Uyduya gelen uzkomutları görev bilgisayarına aktarıyor ve görev bilgisayarında oluşturulan uzölçüm verilerinin yer kesimine iletilmesi işlemini gerçekleştiriyor. Bu kapsamda aktif ve pasif RF ekipmanlardan oluşuyor. Yer istasyonundan gelen mesafe ölçüm sinyalini tekrar yer istasyonuna göndererek uydunun mesafe ölçüm işlemlerinin gerçekleştirilmesine de yardımcı oluyor. Bunun yanında işaret (beacon) sinyalini de gönderiyor.
Uydu projelerinde uygulanan model felsefesi kapsamında, uzaya gönderilecekler de dahil olmak üzere tüm sistemlerin teslimatını gerçekleştirdik ve hepsi, ilgili modellere başarılı bir şekilde entegre edildi.
TTM’yi çok özel teknolojileri, malzemeleri ve süreçleri kullanarak ürettik. Bu kapsamda çok ciddi bir birikim ve altyapı oluşturduk. Bu altyapılar arasında, temiz oda ve termal vakum odası da bulunuyor.
Türksat 6A’nın başarıyla fırlatılması ve yörünge testlerini tamamlayarak müşterilerine hizmet vermeye başlamasıyla birlikte, geliştirdiğimiz ekipman da uzayda tarihçe kazanmaya başlayacak. Böylece uzay kalifiye haline gelen bu ekipmanı, yurt içinde ve yurt dışında farklı projeler için önermeye başlayacağız. Tam da bu amaçla ekipmanı, isterlerde bulunmamasına rağmen istenilen frekansta çalışabilir ve yörüngede frekans değişikliği yapılabilir şekilde tasarladık.

2022, CTech’in İhracatta Atağa Kalktığı Yıl Olacak
MSI Dergisi: CTech, ihracat cephesinde neler yapıyor?
Dr. Cüneyd FIRAT: İhracatta henüz istediğimiz seviyeye gelemedik. Bununla birlikte önümüzde çok önemli bir potansiyelin olduğunu da görüyoruz.
Savunma ve havacılık sektöründe ihracat, belli bir sürecin sonunda gerçekleşebiliyor ve bu süreç de birkaç yıl sürebiliyor. Bu sürecin başlangıcını ise teklifler oluşturuyor. Biz de 2022’nin, ihracatta atağa kalktığımız yıl olmasını ve yıl sonunda, yurt dışına yönelik verdiğimiz teklif sayısının, 2021’e göre 3 kat daha fazla olmasını hedefledik.
Geliştirdiğimiz farklı alt sistemler, farklı platformlarla birlikte ihraç ediliyor. Dolayısıyla bizim için dolaylı ihracat oluyor. Şu anda bu ihracat türü ağırlıkta. Önümüzdeki döneme yönelik hedefimiz ise ihracatımızın yarısının, kendimizin gerçekleştirdiği doğrudan satışlardan kaynaklanması. Bununla ilgili de önemli mesafeler kat ettiğimizi söyleyebilirim.
Tecnobit-Oesia Grup ile 2021 yılının Kasım ayında imzaladığımız, sabit ve döner kanatlı hava araçları için karıştırmaya ve bastırmaya karşı dayanıklı güvenli uydu haberleşme modemlerinin geliştirilmesini konu alan iş birliğimiz var. Bu işbirliğimizin CTech’e Avrupa ve Güney Amerika pazarlarında daha fazla pencere açmasını bekliyoruz. NATO genelinde gerçekleştirilecek bir ihaleye de katılacağız. Özel bir ürünü konu aldığı ve bu ürünü ortaya koyabilen sadece 2 firma olduğu için ihale, davet usulü gerçekleştirilecek. Çözümümüze güveniyoruz ve ihaleyi kazanmak için çok büyük bir motivasyonumuz var.
Yurt dışından, insansız hava araçlarında kullanılan veri bağı (data link) ürünlerimiz için artan bir şekilde talepler alıyoruz. Bu taleplerin daha da artmasını ve yeni satışları doğurmasını bekliyoruz.
Türksat 6A’da kazandığımız test bağdaştırıcı geliştirme tecrübemiz sayesinde, Thales Alenia Space’den test bağdaştırıcı siparişi aldık ve bildiğimiz kadarıyla da bileşen bazında, Türkiye’nin uzay alanındaki ilk ihracatını gerçekleştirdik.
Yurt dışından CTech’e ve ürünlerine olan ilginin de son dönemde arttığını belirtmek isterim. Farklı ülkelerden ve firmalardan, projeleri için teklif vermemize yönelik gelen taleplerde ciddi bir artış gözlemliyoruz.

MSI Dergisi: CTech, markalaşma konusunda da çalışıyor. UFUK LİNK ve ARX gibi markalarınız var. Markalaşma yaklaşımınızı anlatır mısınız?
Dr. Cüneyd FIRAT: Markalaşmayı çok önemsiyoruz pazarlama ve satışın köşe taşlarından birisi olarak görüyoruz. Bu çerçevede ürünlerimizin her birinin bir markası var. Yeni çıkartacağımız ürünler için de yeni markalar yaratacağız. Önümüzdeki 5 yıl için çok net iş planlarımız var. Bunlar, ürün ve ürün ailelerinin yönetimini de kapsıyor.

Aviyonik Sistemler Geliyor
MSI Dergisi: CTech’in ürünleriyle ilgili gelecek hedefleri neler? Hangi ipuçlarını paylaşabilirsiniz?
Dr. Cüneyd FIRAT: Mevcut ürünlerimizle ilgili faaliyetlerimizi, belirlediğimiz yol haritaları kapsamında sürdüreceğiz. Bunların yanında farklı alanlardaki faaliyetlerimizi de arttırmayı planlıyoruz. Bunlardan biri, aviyonik sistemler olacak. Bu durum, TUSAŞ’ın 2018 yılında hissedarlarımız arasına katılmasının da doğal bir sonucu. Aviyonik alanındaki faaliyetlerimizin genişlemesi, TUSAŞ’ın ihtiyaçları doğrultusunda ilerliyor. İnsansız hava araçlarına yönelik çalışmalarımız, insanlı platformları da kapsayacak şekilde genişliyor. Bazı sistemlerin Türkiye’de üretilmesiyle ilgili çalışmalarımız var. Bunlarla ilgili gelişmeleri, gerçekleştikçe sektör kamuoyuyla paylaşacağız. Benzer şekilde, sivil havacılığa yönelik çalışmalar da yapıyoruz ve bunları da olgunlaştıkça paylaşacağız.
Türksat 6A’da üstlendiğimiz sorumluluklara benzer görevleri, yurt içindeki projelerde de üstlenmeyi hedefliyoruz. Ayrıca Thales Alenia Space ile yaptığımız çalışmanın benzerlerini de yurt dışındaki diğer uydu entegratörleriyle yürütmek istiyoruz. Bu kapsamda TTM ürünümüzü uyarlamaya ve yeni ürünler geliştirmeye hazırız.

Ciro Artışında Başrolü İhracat Oynayacak
MSI Dergisi: Daha genel bir çerçeveden baktığımızda, CTech’in gelecek hedefleriyle ilgili neler söylemek istersiniz?
Dr. Cüneyd FIRAT: Teknoloji geliştirmek ve Ar-Ge yapmak, bizim gelecekte de rekabetçi olabilmemiz açısından büyük önem taşıyor. Bu yüzden teknoloji yol haritaları oluşturuyoruz. Bunları da disiplinli bir çalışmayla ele alıyoruz. Patent araştırmaları yapıyoruz, teknolojinin gittiği yeri anlamaya çalışıyoruz.
Bu noktada, uluslararası iş birliklerini çok önemsediğimizi de vurgulamak isterim. Biz ağırlıklı olarak platformlara alt sistem üretiyoruz ve bu platformları ortaya koyan firmalarla iş birlikleri yapmak, her iki tarafa da katma değer sağlayacak bir konu olarak öne çıkıyor. Bu tür iş birliklerinin gelecek yıl daha yoğun bir şekilde gündeme geleceğini öngörüyoruz.
Gelecek birkaç yıl içinde Teknopark İstanbul yerleşkesinde, TUSAŞ’ın inşa etmeyi planladığı yeni binaya taşınacağız. Böylece şimdiki tesislerimizin yaklaşık 2 katı daha büyük bir alana kavuşacağız ve faaliyetlerimizi, yaklaşık 6.000 metrekareye varan bir alanda yürüteceğiz. Çalışan sayımızın, kısa vadede 225 civarına çıkabileceğini öngörüyoruz. Seri üretimini yaptığımız ürünlerimizin sayısı da artacak. Dolayısıyla yeni binada üretim ve ELD’ye dönük daha geniş bir altyapımız olacak.
2023’ten itibaren, müteakip 5 yıl boyunca ciro artışının asgari yüzde 40 seviyesinde olmasını; bu artışın önemli bir kısmının da ihracat kaynaklı olmasını hedefliyoruz.

MSI Dergisi: Eklemek istediğiniz başka bir konu var mı?
Dr. Cüneyd FIRAT: Önümüzdeki dönemde, içinde yer aldığımız platformların satışlarının artmasıyla birlikte, dünyanın dört bir yanında CTech ürünleri görev yapıyor olacak. Bu da bize çok daha büyük işler yapmak için önemli bir motivasyon sağlayacak.
CTech Genel Müdürü Dr. Cüneyd Fırat’a, zaman ayırıp sorularımızı cevaplandırdığı ve verdiği bilgiler için okuyucularımız adına teşekkür ediyoruz.
