Ana Sayfa Kapak Dosyası DESAN Tersanesi, Acil Müdahale ve Dalış Eğitim Botlarını; Planlanan Tarihten Önce ve %71’lik Yerlilik Oranı ile Teslim Etti

DESAN Tersanesi, Acil Müdahale ve Dalış Eğitim Botlarını; Planlanan Tarihten Önce ve %71’lik Yerlilik Oranı ile Teslim Etti

K. Burak CODUR / b.codur@savunmahaber.com

Yeni Deniz Sistemlerinin Teslim Töreni, 23 Ağustos’ta, Tuzla’da, DESAN Tersanesi’nde gerçekleştirildi. Törende, DESAN Tersanesi tarafından inşa edilen 2 adet Acil Müdahale ve Dalış Eğitim Botu, Deniz Kuvvetleri Komutanlığına (Dz.K.K.lığı) teslim edildi. Tüm botların, planlanan tarihten önce ve %71’e ulaşan bir yerlilik oranı ile teslim edilmesi, Acil Müdahale ve Dalış Eğitim Botu Projesi’ni, Türk askeri denizcilik tarihinde, şimdiden özel bir konuma taşıdı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan

Tören, DESAN Tersanesi’nin gemi inşası için kullandığı ve vinçlerinin toplam kaldırma kapasitesi itibarı ile Tuzla Tersaneler Bölgesi’nde ilk sırada yer alan kapalı alanda gerçekleştirildi. Törene; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ve Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir başta olmak üzere, çok sayıda üst düzey konuk katıldı. 2 adet Acil Müdahale ve Dalış Eğitim Botu’nun yanı sıra törende, Yonca-Onuk Tersanesi tarafından inşa edilen ve göreve başlayan MRTP24/U SAT Botlarının ve MRTP12 Süratli Devriye Botlarının temsili teslimatı da yapıldı.

Özel İhtiyaçlar, Özel Botlar

Acil Müdahale ve Dalış Eğitim Botu Projesi, Dz.K.K.lığının ihtiyacını karşılamak amacıyla Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) tarafından, 2015 yılında başlatıldı. DESAN Tersanesi ana yükleniciliğinde yürütülen projede; dalgıç eğitimi, acil müdahale ve dalış operasyonları için acil destek görev ihtiyaçlarını karşılayacak 2 adet botun tasarımı ve inşası gerçekleştirildi.

Acil Müdahale ve Dalış Eğitim Botları; dalgıç eğitimi, acil müdahale ve dalış operasyonları için acil destek görev ihtiyaçlarını karşılayacak.

Acil Müdahale ve Dalış Eğitim Botları, Marmara Denizi öncelikli olmak üzere, Türkiye’nin çevre denizlerinde, kıyıdan en fazla 30 deniz mili (nm) mesafedeki kıyı sularında görev yapabilecek. Bu kapsamda, şu görevleri yerine getirecek:

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar
  • Dalgıç personelin, sığ su ve derin su uygulamalı dalış eğitimlerini icra edebilecek
  • Meydana gelebilecek kazalarda, kurtarma dalgıçlığı ve acil müdahale operasyonlarını destekleyebilecek
  • Marmara Denizi, Karadeniz, Ege Denizi ve Akdeniz’de; yara alan, karaya oturan ve batan denizaltı gemilerinin yerlerinin belirlenmesinde görev alabilecek ve böyle durumlarda müdahale etmek üzere, acil dalış görevlerinde kullanılabilecek
  • Dalış timi/sualtı onarım timi personelinin intikalini sağlayacak

Botlar, boyutlarının, görev gereksinimlerini sağlayacak kadar düşük tutulabilmesi ve idame maliyetlerinin de düşük olması sayesinde, dalış eğitimlerini, daha maliyet-etkin bir şekilde gerçekleştirecek.

Acil Müdahale ve Dalış Eğitim Botları, her birinin yılda yaklaşık 400 saat seyir yapacağı ve en az 30 yıl envanterde kalacağı öngörülerek tasarlandı ve inşa edildi.

İstikbale Güvenle Bakmak için Savunma Sanayisi

Törende bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin savunma sanayisinde kararlı bir şekilde yoluna devam ettiğini belirterek “Son dönemde, sınırlarımız içinde ve dışında elde ettiğimiz pek çok stratejik başarıda, savunma sanayisinde katettiğimiz mesafenin katkısı bulunuyor. Savunma alanında güçlü ve bağımsız olamayan milletlerin, istikballerine güvenle bakabilmeleri mümkün değildir.” dedi.

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler

Milli savunma ve güvenlik ihtiyaçlarının karşılanması ile uluslararası alanda caydırıcılık oluşturmada, teknolojik bağımsızlığın, her zamankinden daha kritik hâle geldiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bu anlayışla insan kaynağından teknoloji üretimine kadar geniş bir yelpazede projelerimizin hayata geçirilmesi hususunda, kamu ve özel sektör, hep birlikte çalışıyoruz. Savunma sanayisi, duraklamayı kaldırabilecek bir alan değildir. Sürekli daha ileriye gitmek, sürekli daha gelişmişini üretmek mecburiyetindeyiz. Elde ettiğimiz her başarıyı, bir sonraki adımın öncüsü olarak görüyoruz. Kamu ve özel sektör savunma sanayisi kuruluşlarımızın bu doğrultuda yürüttükleri her proje, geleceğimize daha güvenle bakmamızı sağlıyor.”

“Türkiye’nin tek amacı var; kendisinin ve dostlarının meşru haklarını korumaktır. Yürüttüğümüz mücadelede en büyük güven kaynağımız, Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) üstün teçhizat ve sistemlerle donatılmış olarak sahada yerini almasıdır.” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, savunma sanayisini dışa bağımlılıktan kurtarmak için verilen emeklerin karşılığını birer birer almaktan memnuniyet duyduklarını belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülkemizin savunma sanayisi proje stokunu, 62’den 700’ün üzerine; proje bütçesini ise 5,5 milyar dolardan 60 milyar doların üzerine çıkartmamızın gerisinde, kendimize olan güvenimiz yatıyor. Yüzde 70’leri aşan yerlilik ve millilik oranı önemli olmakla birlikte, maruz kaldığımız açık ve gizli ambargoları düşündüğümüzde, henüz yetersiz durumdayız. Hedefimiz, kritik hiçbir alanda dışarıdan alıma ihtiyaç duymayacak bir geliştirme ve üretim altyapısı inşa etmektir. Bu, aynı zamanda, ülkemizin, dünyanın en önde gelen savunma sanayisi ihracatçılarından biri hâline dönüşmesi demektir.”

Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, dünyanın ilk 100 savunma sanayi şirketi listesinde artık 7 firma ile temsil edilmesinin, gelecek açısından ümit verdiğini belirterek, “Şu ana kadar gerçekleştirdiğimiz atılımlar sayesinde; bölgesinde oyun kuran, oyun bozan, gelişmeleri yönlendiren bir ülke hâline ulaşmamız, henüz bir başlangıçtır. Denizcilik, savunma sanayisinde en çok projeye sahip olduğumuz ve mesafe katettiğimiz alanlardan biridir.” dedi.

Hedef, Uçak Gemisi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, askeri denizcilik alanında ulaşılan nokta ile ilgili de şunları kaydetti: “Türkiye, dünyada kendi savaş gemisini tasarlayıp üretebilen 10 ülkeden biridir. Ayrıca envanterde bulunan birçok deniz aracımız, günün şartlarına uygun olarak, son teknolojiler eklenerek modernize edildi. İnşa edilen ve modernize edilen deniz araçlarımızın; silah, radar, muhabere ve elektronik sistemleri, yerli ve milli ürünlerle donatıldı. Milli füzemiz ATMACA’yı da gemilerimize entegre ederek, platform üretimi yanında kritik silah ve sensörlerin yerlileştirilmesinde de önemli aşama kaydettik. Tüm bu aşamaların tamamlanmasıyla donanmamız, dosta güven ve düşmana korku salan duruşunu daha da güçlendirmiştir.”

DESAN Tersanesi Yönetim Kurulu Başkanı Cenk İsmail Kaptanoğlu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının devamında şunları söyledi: “Kaybedecek tek bir anımızın olmadığı bilinciyle çalışıyor, üretiyor, mücadele ediyoruz. Şimdi, çok daha büyük projeler üzerinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Donanmamıza ilk defa katılacak [gemileri kapsayan] 5 büyük projeyi, 5 yıl içerisinde hayata geçirmeyi hedefliyoruz. Bu yılın sonunda, test ve eğitim gemimiz UFUK’u hizmete alacağız. Önümüzdeki yıl, çok maksatlı amfibi hücum gemimiz ANADOLU, denizlerimizde göreve çıkacak. Gemi inşaat sektörü burada. Buradan sesleniyorum: Diyorum ki, ANADOLU’yu inşa ettik, gelin bir de artık şöyle bir, iki veya daha fazla uçak gemisi de inşa edelim. Herhâlde yaparız, değil mi? Çünkü denizlerde bu caydırıcılığa ihtiyacımız var. Sadece ANADOLU yetmez, bu adımı da atmamız lazım.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, deniz kuvveti ile ilgili gelecek öngörüsünü de paylaştı: “[Vizyonumuz;] İHA, SİHA ve TİHA’nın yanında insansız ve otonom deniz araçlarının da dâhil olduğu kara, hava ve deniz unsurlarımızın müşterek görev icra edeceği bir seviyeye ulaşmaktır. Bunun için, denizaltıdan uçak gemilerine kadar tüm muharip deniz platformlarını, ileri teknolojiye sahip yerli ve milli silah ve sensör sistemleriyle birlikte geliştiriyoruz. Savunma sanayisinde takip eden değil takip edilen; tüketen değil üreten; yeniye öncülük eden bir üst aşamaya artık geçmemiz gerekiyor.”

Güçlü Ordu için Güçlü Savunma Sanayisi

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, törende yaptığı konuşmada, savunma sanayisinin önemine vurgu yaptı: “Milli savunma sanayisinin ürünleriyle teçhiz edilmiş etkin, caydırıcı ve saygın bir orduya sahip olmak, bizler için artık bir tercih değil, zorunluluk haline gelmiştir. Yurt içinde ve sınır ötesinde, yerli ve milli savunma sanayisi ürünlerimizi son derece etkin bir şekilde kullanarak icra ettiğimiz operasyonlar, bu gerekliliği en açık şekilde ortaya koymuştur. Yüksek teknoloji ürünü yerli ve milli silah sistemlerimizin muharebe sahasındaki etkinliği ve personelimizin bu sistemleri kullanmadaki üstün başarısı, tüm dünyanın dikkatini çekmiştir. Başta SİHA’lar olmak üzere, birçok savunma sanayisi ürününün ihraç ürününe dönüşmesi de bizler için ayrı bir gurur vesilesi olmuştur.

Güçlü savunma sanayisi demek, güçlü ordu demektir. Bu yönüyle yerli ve milli savunma sanayisi ürünlerinin kahraman ve fedakar personelimize kazandırdığı hareket kabiliyeti, özgüven, moral ve motivasyon, son derece önemlidir ve asla göz ardı edilmemelidir. Bu özgüven ve motivasyon, artık uluslararası alanda adından sıkça söz ettiren savunma sanayisi şirketlerimizde de mevcuttur. Bunu büyük bir mutlulukla görmekteyiz. Artık Türk savunma sanayisi, hem TSK’nın ihtiyaçlarını karşılamakta hem de yüksek rekabetin yaşandığı uluslararası savunma pazarının önemli oyuncuları arasında yer almaktadır. Son açıklanan rakamlarla dünyanın önde gelen ilk 100 savunma kuruluşu arasında 7 firmamızın bulunması, bizler için gerçekten büyük bir övünç ve güven kaynağıdır… Savunma sanayisinde yapabildiğimizi, üretebildiğimizi gördük; bundan sonra da üretmeye devam edeceğiz.”

Meydana gelebilecek kazalarda, kurtarma dalgıçlığı ve acil müdahale operasyonlarını da destekleyebilecek olan Acil Müdahale ve Dalış Eğitim Botları, denizcilik özellikleri ile de dikkat çekiyor.

Donanmanın Gücüne Güç Katan Platformlar

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler de törende bir konuşma yaptı. Orgeneral Güler, konuşmasında, teslim edilen yeni platformların, Türk donanmasının gücüne güç katacağının altını çizdi ve bu platformlarla ilgili şunları söyledi: “Bugün yüzde 70 yerlilik oranına ulaşarak üretilen milli sistem ve cihazlarla donatılmış dalgıç botları, son derece riskli olan ve detaylı planlama gerektiren dalış operasyonlarını icra edecek personelimizin eğitim seviyesinin ve dalış emniyetinin her daim yüksek tutulmasını sağlayacaktır. Devriye botlarımız, deniz üslerinin ve kritik tesislerin denizden güvenliğinin sağlanmasına önemli katkıda bulunacaktır. SAT botlarımız da SAT timlerimizin harekât sahasına intikal ve geri intikaliyle bu timlere ateş desteği sağlamak maksadıyla icra edilecek faaliyetlere katkı sağlayacaktır.”

Projede, ilk gemi planlanan tarihten 1 ay 13 gün; ikinci gemi ise 4 ay 13 gün öncesinden Deniz Kuvvetleri Komutanlığına teslim edildi.

Özel Sektör Yetenekleri, İleri Bir Noktada

Törenin bir diğer konuşmacısı, Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir oldu. Prof. Dr. Demir, özel sektörün kabiliyetlerini ön plana çıkarttı: “Savunma sanayimiz, bugün, ana yüklenici firmalarımızdan KOBİ’lere kadar 1.500’e yakın şirketimizin, araştırma kuruluşumuzun ve üniversitemizin katıldığı; Türkiye’nin bu alanda üretim gücünü bir araya getiren ve aynı amaç için seferber eden bir yapıya dönüşmüştür. Bu yapının en güzel örneklerinden biri de askeri tersanelerimizin yanında özel sektör tersanelerimizin gerçekleştirdiği gemi inşa projelerimizdir. Belirtmeliyim ki; savunma sanayisinde, özel sektör yeteneklerinin ileri noktada olduğu ve ticari rekabetin geliştiği alanların başında, deniz araçları sektörü ve askeri gemi inşa faaliyetleri gelmektedir. MİLGEM ve Yeni Tip Denizaltı Projesi gibi bugüne kadar askeri tersanelerimizde yürüyen projelerin dışında; Çok Maksatlı Amfibi Hücum Gemisi, DİMDEG, amfibi çıkarma gemileri, karakol botları, yardımcı gemiler, Sismik Araştırma Gemisi ORUÇ REİS, sahil güvenlik botları gibi projelerin birçoğu, sivil tersanelerimizde yürütülmektedir… Bugün görmekteyiz ki; yerli sanayi firmalarımız, dünyada eşi benzeri çok az bulunan gemileri bile rekabetçi fiyatlarla ve maliyetlerle gerçekleştirecek imkân ve kabiliyetlere ulaşmıştır.”

Tören, DESAN Tersanesi’nin gemi inşası için kullandığı ve vinçlerinin toplam kaldırma kapasitesi itibarı ile Tuzla Tersaneler Bölgesi’nde ilk sırada yer alan kapalı alanda gerçekleştirildi.

İlklerin Projesi

Törene ev sahipliği yapan DESAN Tersanesi’nin Yönetim Kurulu Başkanı Cenk İsmail Kaptanoğlu, konuşmasında, projenin başarımlarını ve ilklerini ön plana çıkarttı. Kaptanoğlu, elde edilen yerlilik oranının arkasındaki iradeyi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hitaben, şöyle ifade etti: “Bu projenin pervanesini Almanya’dan, şaftını Danimarka’dan, akustik izleme sistemlerini İngiltere’den almak en kolay yoldu. Biz, zatıâlinizin gösterdiği hedefe yönelik kontrollü riskleri üstlenerek tüm bu sistemlerin üretimini Türkiye’de gerçekleştirdik. Risk almadan bir takım kazanımlar elde edilemez. Bunu en iyi bilen zatıâliniz ve çalışma arkadaşlarınızdır. Tarihin başarı sayfalarında hep risk alan ve riskleri yönetmesini bilen önemli kişilerin isimleri vardır. Bilmekteyiz ki bizler ‘Bu millet isterse gemilerin direklerini gümüşten, yelkenlerini atlastan ve halatlarını ibrişimden yapar!’ diyen bir ceddin çocuklarıyız.”

Kaptanoğlu, projenin önemli başarılarını ve ilklerini de şöyle sıraladı:

Prof. Dr. Demir, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, günün anısına bir maket hediye etti.
  • Proje, tamamen yerli ve milli mühendislik hizmetleri alınarak yürütüldü.
  • SSB’nin yürüttüğü gemi inşa projelerinde, ilk defa, tasarım faaliyetleri tamamen bitirildikten sonra inşa süreci başladı.
  • SSB’nin yürüttüğü bir gemi inşa projesinde, gemilerin pervane ve şaftları, ilk kez Türkiye’de üretildi ve bunlar, Türk Loydu tarafından klaslandı.
  • Akustik izleme ve yakalama sistemleri, tamamen yerli ve milli olarak üretildi.
  • Dalış sistemleri ve basınç odası, son teknolojiler kullanılarak Türkiye’de üretildi.
  • Veri dağıtım sistemleri ve tüm elektrik-elektronik altyapı, Türk firmaları tarafından oluşturuldu.
  • Askeri gemi projeleri arasında, ilk defa tüm ana sistem, liman ve seyir tecrübeleri, eksiksiz olarak tamamlandıktan sonra teslimat yapıldı.
  • Bu başarı ve ilklere ve 10 ay süren tasarım fazına rağmen iki gemi de kapalı alanda aynı anda inşa edildi ve ilk gemi, planlanan tarihten 1 ay 13 gün, ikinci gemi ise 4 ay 13 gün öncesinden Dz.K.K.lığına teslim edildi.
  • Yerlilik oranı, %71’in üzerinde gerçekleşti. Bu oran, Türkiye’nin gerek sivil gerekse askeri gemi inşa projelerinde bir ilk olarak tarihe geçti.

Kaptanoğlu, konuşmasının sonunda, şunları söyledi: “116 yıldır Türk ve dünya denizciliğine hizmet eden Kaptanoğlu Ailesi’nin DESAN Tersanesi olarak amacımız, daha nice projelerde yer alarak bu güzel ülkeye hizmet etmek, hatta yurt dışına ihraç edeceğimiz yerli ve milli projeler üretmektir. Konuşmamı, rahmetli dedem Hacı İsmail Kaptanoğlu’nun şu sözleri ile bitirmek isterim: ‘Cenab-ı Allah, gemilerimizin pruvasını boradan, pupasını karadan korusun!’”

Törenin sonunda, anı objelerinin takdim edilmesinin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, bot komutanlarına Hizmete Giriş Belgelerini verdi. Tören, teslim edilen botların katılımcılara gösterilmesi ve anı fotoğraflarının çekilmesi ile sona erdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Çağrısı, DESAN Tersanesi’nde Yankı Buldu

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tören sırasında yaptığı uçak gemisi çağrısı, törenin ardından, DESAN Tersanesi’nde yankı buldu. DESAN Tersanesi Yönetim Kurulu Başkanı Cenk İsmail Kaptanoğlu, 29 Ağustos’ta yaptığı açıklamada, şunları ifade etti: “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın 23 Ağustos günü tersanemizdeki törende ifade ettiği uçak gemisi projesi, DESAN Tersanesi olarak bizde ve sektörümüzde büyük bir heyecan yarattı. Türk tersaneciliği, sivil ve askeri bakımdan bu üretimi gerçekleştirecek yetkinliktedir. Uygun işbirliği modeli ile uçak gemisi projesini hayat geçirebilir ve ülkemize gurur duyulacak bir eser kazandırabiliriz.”

Kaptanoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, bir Devrim Erbil tablosu armağan etti.

Projenin, güçlü bir konsorsiyum ile hayata geçebileceğine dikkat çeken Kaptanoğlu, şunları da ekledi: “Savunma Sanayii Başkanlığı, üniversiteler, özel ve askeri tersanelerin yanı sıra savunma sanayisinde faaliyet gösteren kamu kurumları ve özel şirketler arasında kurulacak iş birliği modeli ile yerli ve milli uçak gemimiz, en kısa sürede ve de en düşük maliyetle üretilebilir. Cumhurbaşkanımızın bu stratejik çağrısı, içinde bulunduğumuz günlerde çok daha önemlidir. DESAN Tersanesi olarak yerli ve milli kaynaklarımızı seferber ederek bu tür bir girişimde öncü olmaya ve sürece yön vererek ana yüklenici olmaya hazır olduğumuzu belirtmek isteriz.”

Acil Müdahale ve Dalış Eğitim Botu Teknik Özellikleri

Tam Boy35,73 m
Azami Genişlik8 m
Azami Draft1,9 m
Deplasman260 t
Azami Sürat16+ kts
İktisadi Sürat12 kts
Ana Tahrik2 adet 1.100 kW dizel makina
Dizel Jeneratör Sayısı2 adet 150 kVA
Pervane Sayısı2 adet sabit kanatlı, 5 bıçaklı pervane
Seyir Siasıİktisadi süratte 400 nm
KlasTürk Loydu TL +1 N5 K50 21D11 +M AUT N6h LA D1 RPX%50
Personel6 mürettebat 15 kursiyer
Seyrüsefer ile İlgili İmkân ve KabiliyetlerTüm ARPA işlevlerine sahip seyir radarıManyetik pusulaAISGPSCayroEM-Log (Electromagnetic Log)İskandilNAVTEXSualtı telefonuAkustik İzleme ve Yakalama Sistemi
Kurtarma ve Dalgıç Ekipmanları ve Kabiliyetleri2 bölmeden oluşan ve aynı anda toplam 4 personele hizmet verebilen Sabit Basınç Odası (SABOS)Elektronik Dalış Paneli, Satıhtan ikmalli 90 m derinliğe kadar karışım gaz ile dalış Satıhtan ikmalli 57 m derinliğe kadar hava ile dalış Scuba dalışları için Tüp Dolum İstasyonuYüksek Basınç Dalgıç Teneffüs Havası Kompresörü Alçak Basınç Dalgıç Teneffüs Havası KompresörüÜç dalgıç taşıyabilme kapasitesine sahip steyç90 m derinlikten yüzeye ve sudan güverteye çıkarabilecek, 1 ton kaldırma kapasiteli kreyn 6 personeli tam teçhizatları ile taşıyabilme kapasiteli şişme botHelyum scrubber özellikli Dalgıç Telefonu

Loading

İlgili İçerikler

Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezler kullanmaktadır. Bu konuda bilgi sahibi olduğunuzu düşünüyoruz, ancak isterseniz devre dışı bırakabilirsiniz. Kabul Et Detaylı bilgi almak için tıklayın.