Ferhat KILIÇ / ferhat.kilic@nurolmakina.com.tr
Elektrik, Elektronik, Kontrol ve Yazılım Müdürü, Nurol Makina ve Sanayi A.Ş.
Yapay Zekâ Nedir?
Bir makina veya donanımın içerisinde barındırmış olduğu yazılımlar ve algoritmalara dayalı olarak; muhakeme etme, planlama ve yaratıcılık, öğrenme gibi insana özgü davranışları sergileme yeteneği, yapay zeka (Artificial Intelligence / AI) olarak tanımlanır.
Bu makina veya donanım, üzerinde yer alan teknik altyapı (sensörler, kameralar, radarlar, lidarlar vs.) sayesinde durumsal farkındalık; dolayısıyla da çevreyi gözetleme, algılama ve bu sonuçlara bağlı olarak da algılanan durum ya da cismin yarattığı sorun ve/veya probleme karşı çözüm üretme yeteneği kazanır.
Yapay zekâ, tam olarak bu aşamalarda kendisine verilmiş olan kısıtlı ya da tam yetkiye dayanarak, önceki deneyimler üzerinden gözlemleme yaparak sonraki adımlarda uyarlamalar ile karar verme mekanizmasına sahiptir. Burada önemli olan, önceki eylemlerin mutlak suretle etkilerini gözlemleyerek oluşması mümkün durumlara göre karar alınabilmesidir.

Yapay Zekâ Kullanımı
Kullanım alanına göre yapay zekâ alanları incelendiğinde; yarım asrı aşkın bir süredir birçok alanda kullanılan yapay zekâ, deneyim tabanlı bir mimaride çalışmak durumunda olmasından ötürü, büyük veri (big data) kaynağına bağlı olarak çok daha etkin ve doğruluk derecesi çok yüksek kararlar verebilecek duruma gelmiştir.
Dijitalleşen dünyada, kullanıcının karar mekanizmasını karşı tarafa bırakacağını ve kendisi için en uygun ve istatistiksel veriler ışığında en ideal kararı vereceğini bilmesi, yapay zekâyı aynı zamanda da sosyal hayatın merkezine taşımaktadır.
Yapay Zekâ Çeşitleri Nelerdir?
Yapay zekâ çeşitlerini, yazılımsal ve fiziksel olmak üzere iki farklı kategoride inceleyebiliriz.
- Yazılımsal yapay zekaya örnek olarak; sanal asistanlar, görüntü analiz yazılımları, arama motorları ve konuşma ve yüz tanıma sistemlerini;
- Fiziksel yapay zekaya örnek olarak da robotlar, otonom arabalar ve insansız hava/kara/deniz araçlarını gösterebiliriz.
Özellikle fiziksel platformlar üzerinde düşünüldüğünde; otonom araçlar ve insansız hava/kara araçlarında son dönemlerde yapay zekâ, makina öğrenmesi konuları da ciddi çalışmalar yapılmaya başlamış konular olarak karşımıza çıkmaktadır.
Yapay zekânın insanlığa kazandırabileceklerini, “ya hata yaparsa” gibi bir gerekçeyle bir kenara itmek, birtakım gerçeklerin gözden kaçırılmasına yol açabilir. O nedenle yapay zekânın modern silahlı kuvvetlere kazandırabileceği kabiliyetler mutlaka ön planda tutulmalıdır. Yapay zekânın gelişimini, genel olarak 3 aşamada inceleyebiliriz.

Birinci Nesil Yapay Zekâ
Yapay zekânın ilk nesli, ön tanımlı problemlerin çözümüne yönelik geliştirilen yazılımlardan oluşmaktadır. Tanımlı problemlere çözüm üretebilmekte; fakat öğrenme kabiliyeti düşük olarak değerlendirilmektedir. Buradaki en önemli dezavantaj da belirsizlik durumlarında çözüm üretilemiyor olmasıdır. Çözüm kapasitesi, tamamen sahip olduğu algılama sistemleri ile doğrudan ilişkilidir. Algılama sistemlerindeki zafiyetler kaynaklı belirsizlikler gibi durumlar, sistemi bütünüyle çalışamaz hale getirebilmektedir.
İkinci Nesil Yapay Zekâ
İkinci nesil yapay zekâ, istatistik temelli (önceki verilere dayalı) öğrenme algoritmalarıyla oluşturulmaktadır. Bu teknoloji, en bilinir olarak; ses algılama, sesli komut verme ve yüz tanıma uygulamalarıyla karşımıza çıkmaktadır. Bu durumda bir sisteme öğrenme yeteneğinin kazandırılması, önceki verilerin incelenmesi ve mevcut veri ile birlikte istatiksel olarak analiz etmeye yarayan bir istatistik modeli sayesinde mümkün olabilmektedir.
Bu zekâ türü, bir önceki türe göre durumu, çevreyi, olayı daha detaylı olarak algılayabilmekte ve öğrenme yeteneği sayesinde o ana kadar hiç yaşanmamış ya da karşılaşılmamış problemlerle de baş etme yollarını bularak bunları öğrenebilmekte ve uygulayabilmektedir.

Üçüncü Nesil Yapay Zekâ
Bu zekâ türü ise en kapsamlı ve en ucu açık çalışma olarak karşımıza çıkmaktadır. Uygulamalarında / gerçekleştirmelerinde, kendi modelini kendisi oluşturarak uyumluluğu sağlamakta ve gerçek dünya problemlerini çözebilmeyi amaçlamaktadır.
Son dönemlerde kara araçları ve kara platformları konularında sektöründe ileri derecede söz sahibi olan ve karar vericiler kategorisinde yer alan bir şirket olan Nurol Makina ve Sanayi A.Ş.de (Nurol Makina) çalışan bizler, ürün haline getirmiş olduğumuz çalışmalarımızda, yapay zekâ yaklaşımını da her zaman ön planda tutmaktayız.
Bu çalışmalarımıza, araçlarımızda var olan uzaktan kontrol algoritmalarından bir örnek verelim. Bu algoritmalar, uzaktan kontrolle ya da merkezden bağlantının koptuğu durumlarda veya acil dönüş senaryolarında; önceden kat edilmiş olan rotadan geri dönme işlemini gerçekleştirebilir. Dönüş yolunun güvenli olmadığını tespit ettiğinde ve/veya bir engelle karşılaştığında; yapay zekâ temelinde var olan davranış biçimini sergileyerek ve bir önceki manevra durumlarını inceleyerek engeli nasıl geçeceğine (etrafından dolanmak, üzerinden geçmek, farklı rota çizmek vb.) karar vererek başlangıç pozisyonuna dönüş sağlayabilir.
Yine araçlarımızda var olan veri toplama ve değerlendirme sistemlerinden bir başka örnek verelim. Bu sistemler, araçlarımızın kullanıldığı arazilerde, yollarda ya da operasyon bölgelerinde; alt yürüyüş takımının hareketlerini inceleyerek 2 boyutlu haritalara ek olarak yol ve hareket alanına ait topografya analizi yapmaktadır. Bu analiz ve etkileşim ışığında da aracın kullanıcısına, topografik veriye dayanarak o an için kullanmış olduğu platformun yola uygun lastik basınçlarının ayarlanmasından, gidilmesi gereken asgari/azami hız sınırlarına ve sürüş modlarına kadar yol asistanlığı sağlamaktadır.
Nurol Makina olarak, yapay zekâ temelli çalışmalarda; platform sağlayıcı ve aynı zamanda faydalı yük ve görev donanımı entegrasyonu yapan bir şirket olarak, sistemlerin tamamen kullanıcı kontrolünden uzakta bir davranış sergilemesini, kullanıcının inisiyatifine bırakıyoruz. Sistemi, daha çok sürüş asistanlığı, karar verme asistanlığı ve/ veya destek personeli olarak düşünmekteyiz.

Fakat bunun yanı sıra savunma sanayisi alanında faaliyet gösteren bir kuruluş olarak; güçlü bir ordunun sahip olması gereken yetenekler arasında yer alan;
- Hızlı Karar Alma Zorunluluğu
- Yenilenme / Tekrar Etme
- Başarı ve Görev Gerçekleştirme
- Eğitim / Deneyim / Tecrübe
- Keşif / Gözetleme
- İstihbarat
gibi konularda, yapay zekânın sunduğu / sunacağı imkânların da göz önünde bulundurulması gerektiğinin bilincinde çalışmalarımıza devam etmekteyiz. Öte yandan, yapay zekâ tarafından sağlanacak diğer faydalar düşünüldüğünde;
- Sistemlerin yorulmaması; yemek, içmek ve uyumak gibi insan temelli ihtiyaçları barındırmaması,
- Olası bir bozulma, işlevsiz kalma veya yok olma durumunda, tekrardan hızlıca yerine yenisinin konulabilir olması
da göz ardı edilmemesi gereken çok önemli avantajlar olarak önümüze çıkmaktadır.
Platform çalışmalarının yanı sıra faydalı yük olarak ateşli silah gücü açısından değerlendirildiğinde; her ne kadar elektro-optik sistemler, kameralar, mercekler ve sensör teknolojilerine dayalı sistemler olsalar da görüntü işleme teknolojileri ve işlem hızlarının yanı sıra anlık karar verme ve reaksiyon süreleri de düşünüldüğünde, yapay zekâ kontrollü atış ve atış destek sistemlerinin var olması da yine çok büyük avantajlar sağlamaktadır.
Bunlar ile birlikte büyük veri olarak da adlandırılan ve büyük bir kütüphane ve / veya veri tabanı olarak kullanılabilen altyapılar sayesinde dost / düşman unsuru tespiti ile atışa izin verilip verilmemesi; tehlikenin imha edilip edilmemesi gibi durumlarda insan kaynaklı hata oranlarının düşürülmesi ve neredeyse yok düzeye indirgenmesi de oldukça kolaylaşmaktadır.
Yapay zekâ ile alakalı bahsedilen birçok avantajın yanı sıra aynı zamanda bu alanda birtakım risklerle de karşılaşmaktayız. Ülkelerin kültürel yaklaşımlarının, askeri güç seviyelerinin, sosyal yaşam dengelerinin, gelenek ve göreneklerinin birbirinden tamamen farklı olması; aynı zamanda da yapay zekâ çalışmalarının da kullanıcılara nazaran farklı dünya görüşlerine sahip insanlar tarafından yürütülmesi olasılığı göz ardı edilmemelidir. Böyle bir durumda uyumluluk ve kuralcılık ilkesi ortadan kalkabilir ve birçok uygunsuzluk ve uyumsuzluklar söz konusu olabilir.
Yapay zekâ geliştiricilerinin sahip olduğu siyasi, askeri ve sosyolojik görüşlerin; yapmış oldukları, tasarlamış oldukları ya da algoritmalarını oluşturdukları yapay zekâ çalışmalarını etkilemesi, her zaman var olan bir olasılıktır. Görüşlerin kullanıcı ile eşleşmemesi ya da çelişmesi durumunda, çok farklı sonuçlar ortaya çıkabilmektedir.
Yapay zekâ, karar verici olarak insana benzer şekilde davranması istendiğinden ötürü; derlediği ve analiz ettiği bilgi doğrultusunda öğrenmekte ve karar vermektedir. Bu bilginin kötü amaçlı kurum, kuruluş veya kişiler tarafından yanlı olarak kullanılması ve yönlendirilmesi sonucunda, yapay zekânın davranışları da kendisine yaptırılması istenen / istenilen doğrultuda gelişebilir. Arka planda olan biteni bilen bir sağlayıcının, bu şekilde farklı amaçlarla yapay zekâ sistemlerinin kontrolünü ele geçirmesi de mümkündür.
Nurol Makina olarak bizler, teknolojik gelişmeleri, unsurları her zaman göz önünde bulundurarak, sürekli yenilikçi ve teknolojiye uyumlu ürünler çıkarma niyetiyle yolumuza emin ve kararlı olarak devam etmekteyiz. Sistemlerin var olan avantajlarını ve dezavantajlarını uzman ve yetkin bir kadro ile değerlendirerek; uygulanması gereken sistem ve alt sistemlerin tespitini yaparak, kullanıcıya sınıfının en iyisini sunmaya devam edeceğiz. Her zaman en doğru kararı; en hızlı, en etkili ve en olumlu şekilde veren bir zekânın ürününü çıkarmak düşüncesiyle ve gayretiyle…