A. Şamil DEMİRSÖZ s.demirsoz@savunmahaber.com
İnsansız hava araçlarının (İHA) harp sahasında kullanımının giderek arttığına şahit olduğumuz şu günlerde, bu artışa paralel olarak İHA’lara verilen görevler de çeşitleniyor. İHA’ların deniz kuvvetleri tarafından keşif, gözetleme ve istihbarat görevlerinde kullanılması çok yeni bir gelişme olmasa da Denizaltı Savunma Harbi (DSH / Anti-Submarine Warfare / ASW) yeteneği kazanmaları, deniz havacılığı açısından önemli bir kilometre taşı oluşturma potansiyeline sahip. General Atomics Aeronautical Systems Inc.in (GA-ASI), 19 Ocak’ta, dünyanın ilk DSH yeteneğine sahip İHA’sı olarak lanse ettiği MQ-9B SeaGuardian’ın geliştirme sürecini ve testlerini tamamladığını açıklaması, bu açıdan dikkat çeken bir gelişme oldu.
GA-ASI’nin açıklamasının öncesinde, 24 Kasım 2020’de, Amerikan Deniz Kuvvetlerinin Pasifik Okyanusu’ndaki test sahasında denemeler gerçekleştirildi. Bu denemelerde, NATO tarafından “A” boyutlu olarak adlandırılan sonoboyların MQ-9B SeaGuardian üzerinde taşınması; uçaktan bırakılması ve kontrol edilmesi; verilerin işlenmesi gibi bir dizi fonksiyon, başarıyla gösterildi. MQ-9B, farklı tipteki sonoboylardan gelen “bathythermal” (sudaki basınç ve sıcaklık değişimleri) verilerle akustik verileri topladı; veriler uydu bağlantısı da kullanılarak işlendi ve gerçek zamanlı hedef izi, doğrulukla oluşturuldu.

3 Saatlik Takip
Deneme kapsamında kullanılan sonoboylar, şöyle sıralandı:
- 7 adet AN/SSQ-53G Yönlü Frekans Analizi ve Kaydı (Directional Frequency Analysis and Recording / DIFAR)
- 2 adet AN/SSQ-62F Yön Komutu Aktif Sonoboy Sistemi (Directional Command Activated Sonobuoy System / DICASS)
- 1 adet AN/SSQ-36B (Bathythermograph /BT)
MQ-9B, bu sonoboylar vasıtasıyla bir MK-39 EMATT (Expendable Mobile ASW Training Target) sualtı hedefini, 3 saati aşan bir süre boyunca kesintisiz olarak takip etti. Hedef bilgisi ise General Dynamics Mission Systems Kanada tarafından üretilen UYS-505 Sonoboy İşlem Sistemi (Sonobuoy Processing Systems) tarafından üretildi.
İlk Gösterim 2017’de
GA-ASI, DSH kabiliyetini, yeni MQ-9B SeaGuardian İHA’larında kullanılmak üzere, Amerikan Deniz Kuvvetlerinin Deniz Hava Sistemleri Komutanlığı ile müşterek olarak yürütülen bir Ar-Ge projesi kapsamında geliştiriyor. GA-ASI, aslında ilk olarak 2017 yılında, bir MQ-9A ile sonoboy verilerini uzaktan işleme yeteneğini sergiledi. Şirket, o tarihten beri İHA’lardan atılan sonoboyların kontrolü ve takibi amacıyla Sonoboy Yönetim ve Kontrol Sistemi (Sonobuoy Management & Control System / SMCS) olarak adlandırdığı bir sistemi ve 10 adet “A” boyutlu veya 20 adet “G” boyutlu sonoboyu taşıyabilen, pnömatik Sonoboy Dağıtıcı Sistemi’ni (Sonobuoy Dispenser System / SDS) geliştiriyor. MQ-9B SeaGuardian, kanat altındaki istasyonlarda 4 adet SDS taşıyabiliyor. Standart bir deniz keşif ve DSH görevinde İHA, 1.200 deniz millik bir yarıçapta, 18 saatten fazla görev yapabiliyor. MQ-9B’nin, SMCS sayesinde sonoboylardan gelen verileri uçak üzerinde işleyebilmesi, yer kontrol istasyonu ile arasındaki veri trafiğinin yoğunluğunu azaltmak açısından önem taşıyor.
MQ-9A Reaper’ın Devamı

MQ-9B SkyGuardian, Amerikan Hava Kuvvetlerinin kullandığı MQ-9A Reaper modelinin, özellikle Avrupalı kullanıcılar hedeflenerek uçuş emniyeti yönüyle geliştirilmiş ve sivil hava sahasında kullanım için sertifikasyona sahip bir modeli. SeaGuardian ise SkyGuardian’ın bir sürümü olarak geliştirildi. Deniz kuvvetlerinin ihtiyaçları dikkate alınarak; özellikle DSH, suüstü harbi (ASuW) ve arama kurtarma (SAR) gibi görevleri icra etmesi hedefleniyor. SeaGuardian’a elektro-optik sensörlerin yanında Otomatik Tespit Sistemi (Automatic Identification System / AIS) ve sentetik açıklıklı (Synthetic Aperture Radar / SAR) veya deniz gözetleme radarları entegre edilebiliyor.
GA-ASI, SkyGuardian için hâlihazırda yurt dışındaki iki kullanıcıdan sipariş aldığını ve yakın gelecekte bu talebin daha da artacağını değerlendirdiğini ifade ediyor. Firma, mevcut veya potansiyel müşterilerinin ismini açıklamasa da GA-ASI’nin, 2019 yılında, Yunan Hava Kuvvetleri için Larissa Hava Üssü’nde bir gösterim gerçekleştirdiği biliniyor.

MQ-9B SkyGuardian, DSH Görevleri için Ne Anlama Geliyor?
MQ-9B SkyGuardian’ın, DSH görevlerine neler getirebileceğine rakamlar penceresinden bakıldığında, günümüzün en gelişmiş deniz karakol uçakları arasında yer alan P-8A Poseidon ile bir karşılaştırma yapılabilir. Kuşkusuz bu iki hava aracı, çok farklı görevlere ve kullanım konseptlerine sahip. Bu nedenle yapılacak karşılaştırma, “hangisi daha iyi” bakış açısı ile değil; “MQ-9B SkyGuardian, mevcut deniz karakol uçaklarını hangi konularda destekleyebilir?” bakış açısı ile yorumlanmalıdır.
MQ-9B’nin 1.200 deniz mili uzaklıktaki bir karakol bölgesinde 8 saat görev yapabilmesinin karşısında, P-8A Poseidon’un, aynı mesafede, 4 saati aşan bir süreye ulaşabildiği görülüyor. Diğer yandan P-8A, A boyutunda toplam 129 sonoboy taşıyabilirken bu sayı, MQ-9B için 40’ta kalıyor. Burada, sonoboy kullanma alışkanlıklarının deniz kuvvetleri arasında farklılık gösterebildiğini de not etmek gerekiyor.
MQ-9B’nin ve P-8A’nın ortak yanlarından biri, her ikisinin de manyetik sapma detektörüne sahip olmaması (Bakınız “Manyetik Sapma Dedektörsüz de Olabiliyor” başlıklı kutucuk).
Bu tabloda, MQ-9B ile yapılan son denemenin de gösterdiği gibi İHA’ların deniz karakol uçaklarını DSH görevlerinde de destekleyebilecek ve bazı senaryolarda onların yerini alabilecek bir noktaya ulaştığını söylemek mümkün. Dünya genelinde bu gelişmeleri takip eden deniz kuvvetlerinin, kendilerine kabiliyet arttırımı ya da maliyet-etkinlik sağlayacak çözümleri envantere almaya başladığını göreceğimiz günler çok yakın olabilir.

Manyetik Sapma Dedektörsüz de Olabiliyor Manyetik Sapma Dedektörü (Magnetic Anomaly Detector /MAD), dünyanın manyetik alanındaki küçük sapmaları tespit eden bir sistemdir. Bu sistemler, özellikle deniz karakol uçakları tarafından denizaltıları tespit etmek amacıyla kullanılır. Bunun için uçak, alçak irtifaya inerek MAD ile ölçüm yapar. Ancak Amerikan Deniz Kuvvetlerinin P-8A’larında, Hindistan’ın kullandığı P-8I’ların ve yerini aldığı P-3C uçaklarının aksine MAD bulunmuyor. Zira P-8A’ların yüksek irtifalarda görev yapması öngörüldüğünden, denizaltıları tespit amacıyla bu uçakta sonoboylar tercih ediliyor. P-8A için, uçaktan bırakılan, sarf edilebilir küçük bir insansız hava aracı üzerine entegre edilmiş MAD sistemi geliştirme çalışmaları, 2015 yılında gündeme gelmişti. Ancak ilerleyen dönemde, bu projenin test aşamasına geldiği ya da sonucunda geliştirilen sistemin envantere alındığı ile ilgili bir açıklama yapılmadı.