Ana Sayfa IDEF 2021 – Kara Sistemleri Özel Sayısı YOL-BAK Yönetim Kurulu Başkanı Celal DOĞANAY: “Sivil amaçlı olarak üretilmiş bir aracın, taktik özelliklere sahip askeri bir platforma dönüştürülmesi için neler yapılması gerektiğini çok iyi biliyoruz.”

YOL-BAK Yönetim Kurulu Başkanı Celal DOĞANAY: “Sivil amaçlı olarak üretilmiş bir aracın, taktik özelliklere sahip askeri bir platforma dönüştürülmesi için neler yapılması gerektiğini çok iyi biliyoruz.”

Ümit BAYRAKTAR / ubayraktar@savunmahaber.com
Alper ÇALIK / a.calik@savunmahaber.com

Askeri kara araçlarına silah sistemi ve üst yapı entegrasyonu konusunda önemli projelerin altına imza atan YOL-BAK, elektromekanik ve hidrolik sistemlerin tasarımı konusundaki kabiliyetleri ile öne çıkıyor. Firma ayrıca, seri üretim kabiliyetleri ile de dikkat çekiyor. YOL-BAK, son dönemde, 6×6 taktik tekerlekli kamyon üzerine 155 mm’lik obüs entegre ederek Makine ve Kimya Endüstrisi A.Ş. (MKE) için YAVUZ aracını ortaya çıkardı. YAVUZ’un yanı sıra özgün olarak geliştirdiği ürünleri de bulunan firmanın sektörde ulaştığı noktayı, YOL-BAK Yönetim Kurulu Başkanı Celal Doğanay’dan dinledik.

MSI Dergisi: Celal Bey, size, YOL-BAK’ın kuruluş hikâyesini sorarak başlamak istiyoruz. Kuşkusuz bu sorunun cevabı, birkaç satıra sığamayacak kadar kapsamlı. Ancak, okuyucularımızın gözünde, YOL-BAK’ın bugünlere nasıl ulaştığı konusunda daha net bir resim çizebilmemiz için kuruluş hikâyenizi özetler misiniz?

Celal DOĞANAY: YOL-BAK’ı, askeri ve sivil araçlar alanında Türkiye’de yapılamayanları yapabilmek ve ithalatı asgari düzeye indirgeyebilmek için 1994 yılında kurduk. YOL-BAK öncesinde benim bu alandaki birikimim, Karayolları Genel Müdürlüğü’nde (KGM) çalıştığım dönemlerde başladı. Çalışmaya başladığımızda, kurumda aldığımız eğitimlerle devletimiz, neyin nasıl yapılabileceğini uygulamalı olarak göstererek bizi özenle yetiştirdi. KGM’de çalışırken, özellikle araç üstü ekipman konusunda, Türkiye’nin teknolojik anlamda büyük eksikleri olduğunu ve yurt dışına bağımlı olduğumuzu görmüştüm. Bir yandan da KGM’de bu konuda önemli bir tecrübe elde ettim. KGM’den ayrılarak YOL-BAK’ı kurduğumuzda, ilk olarak karla mücadele ve yol bakımı araçları üzerinde çalışmaya başladık. Bu sayede de elektromekanik, hidrolik ve mekatronik konularında çok ciddi deneyimler elde ettik.

Yer aldığımız projelerde, tasarımdan üretime, entegrasyondan test işlemlerine kadar pek çok görev üstleniyoruz. Bunların önemli bir bölümünü kendi imkânlarımızla gerçekleştiriyoruz.

Taktik Tekerlekli Araç Sistemleri ile Sektöre Atılan Adım

MSI Dergisi: Kuruluşunuzun ardından, savunma sanayisine yönelmeniz nasıl gerçekleşti?

Celal DOĞANAY: Kara araçlarına üst yapı ve alt sistem entegrasyonu konusunda elde ettiğimiz tecrübeler, bizi, askeri projelere adım atma konusunda cesaretlendirdi. Çünkü o yıllarda, hem tasarım hem üretim hem de entegrasyon konularında yetenekli firmalar Türkiye’de pek yoktu. Dolayısıyla o tarihteki adıyla MAN Kamyon Türkiye’nin (MAN) yönlendirme ve destekleri ile 1998-1999 yıllarında askeri projelere adım attık. Yurt içindeki askeri projelerde, yabancı firmaların çok yüksek fiyat verdikleri çeşitli alt sistemler için çok uygun fiyat teklifleri sunduk ve bu ürünleri, %80’in üzerinde yerlilik oranları ile geliştirdik. Bu projelerin ardından, o dönemde Rusya’dan alınan VOLAT marka tank çekici araçlar üzerinde yaptığımız modifikasyonlar ve MAN için yürüttüğümüz askeri projelerdeki başarılarımız sayesinde, adımızı bilhassa askeri alanda daha çok duyurduk ve konumumuzu sağlamlaştırdık. MAN’ın, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) için ürettiği farklı tiplerdeki yaklaşık 1.250 adet taktik tekerlekli araç için pek çok bileşenin tasarımını, seri üretimini ve araçlara entegrasyonunu üstlendik. Bu bileşenler arasında, araçların kendini kurtarma vinçleri, araç kabinleri üzerindeki makinalı tüfek yuvaları ve personel kasaları da vardı.

Savunma Sanayisinde Sayısız Proje

YAVUZ obüsünün hafifletilmiş yeni sürümü de atış testlerini başarı ile geride bıraktı.

MSI Dergisi: YOL-BAK’ın savunma sanayisinde öne çıkan projeleri neler?

Celal DOĞANAY: Yurt içinde pek çok projenin altına imza attık. Bunlar içerisinde son dönemde en çok öne çıkan ise YAVUZ projesi oldu. Bu projede, MKE’nin alt yüklenicisi olarak, 6×6 taktik tekerlekli kamyon üzerine 155 mm’lik PANTER obüsünü entegre ettik. Proje kapsamında, obüsü yere sabitleyecek olan mahmuz ile çeşitli elektro-mekanik ve hidrolik bileşenlerin tasarımını, her türlü mühendislik hesaplamaları ve bilgisayar destekli analiz ile doğrulayarak üretimini ve entegrasyonunu yaptık. Ayrıca aracın güç grubundan klimasına kadar pek çok mevcut sistemin modifikasyonunu ve atış kontrol bilgisayarları gibi çeşitli alt sistemlerin araç üzerine entegrasyonunu gerçekleştirdik. Sonuçta da ortaya, atış performansı konusunda dünyadaki rakiplerini geride bırakan bir silah sistemi çıkardık. Bu projede, seri üretim hatlarının nasıl kurulacağından, alt sistem tedarikçilerimizin kimler olacağına kadar her şeyi planladık ve talep geldiğinde, 3 ay içerisinde ilk aracı üretebilecek durumdayız.

Kendi geliştirdiğimiz TOMA aracımızı, Romanya’ya direkt olarak ihraç etmeyi başardık. Toplam 40 araçlık bu proje kapsamında sözleşmemizi imzaladık ve ilk 4 aracın teslimatını gerçekleştirdik.

Bunun yanında, ülkemizin yerli ve milli firması olan BMC liderliğinde, TTA-1 olarak da bilinen Taktik Tekerlekli Araçlar Projesi kapsamında TSK envanterine yüzlercesi giren KİRPİ araçlarının zırhlı kapsüllerinin üretimini gerçekleştirdik. Bu araçların zırh çeliğinden oluşan gövdelerinin üretimini sıfırdan gerçekleştirerek, projenin ana yüklenicisi olan BMC’ye teslim ettik. Bu proje kapsamında, zırh saclarının uygun şekilde kesilerek birbirine kaynatılması veya birleştirilmesi ve gövde üzerindeki çeşitli işlemlerin yanı sıra araç gövdelerinin kalite kontrolü gibi görevler üstlendik. Özel üretime yönelik yerleşim planı ve makine parkı ile ayda 120 adede kadar üretim kapasitesine ulaştık. Ayrıca İŞBİR için dünyaca kabul gören standartlara uygun olarak EMI/EMC korumalı ve özel ölçülerde jeneratör şelterleri geliştirdik.

YOL-BAK, taktik tekerlekli araçlar üzerine yaptığı uygulamalarda, hava savunma füze sistemlerinde kullanılacak alçak irtifa ve orta irtifa füze fırlatma rampalarının entegrasyonunu gerçekleştirdi.

MSI Dergisi: Bugün hangi projeler üzerinde çalışıyorsunuz?

Celal DOĞANAY: Şu sıralar, ağırlıklı olarak ASELSAN ve Roketsan’ın çeşitli projeleri için tasarım, üretim ve entegrasyon işleri yapıyoruz. Örneğin, satıhtan satha topçu füzesi sistemlerine yönelik fırlatma rampaları üretiyoruz. Hava savunma sistemleri, İHA kontrol sistemleri, radar sistemleri ve elektronik harp sistemlerinde kullanılan otomatik seviyeleme kabiliyetine sahip platformların imalatını yapıyoruz.

Bunların haricinde, imzalarını atmış olduğumuz halde beklettiğimiz projelerimiz var. Bu durum da yurt içindeki platform üreticilerimizin, son dönemde, yurt dışından tedarik ettikleri çeşitli malzemeler konusunda yaşadıkları sıkıntılardan kaynaklanıyor. Ancak kendi sorumluluğumuzda olan ve yurt dışından temin edilen askeri standartlardaki ekipmanların tamamını, hem sürdürebilirlik hem de teslimatlarda gecikme yaşamamak adına, şimdiden stoklarımıza almış bulunmaktayız.

YOL-BAK, hava savunma sistemleri, İHA kontrol sistemleri, radar sistemleri ve elektronik harp sistemlerinde kullanılan otomatik seviyeleme kabiliyetine sahip bir platform geliştirdi ve hâlihazırda seri üretimini yapıyor.

YAVUZ’un Seri Üretimine Yönelik Yeni Tesis

MSI Dergisi: Cironuz, tesisleriniz ve çalışan sayınız gibi konularda rakamsal bilgiler paylaşabilir misiniz?

Celal DOĞANAY: Son 5 yıla ciro açısından baktığımızda, her yıl ortalama 300 milyon lira gelir elde ettik. Bunun %70’ini savunma projeleri oluşturdu. Hâlihazırda Ankara ve İzmir’de kurulu tesislerimiz var. Ankara’da yeni bir tesisimizin inşası da devam ediyor. Özellikle YAVUZ projesi için başladığımız bu yeni yatırım tamamlandığında, içerisinde 150 metre uzunluğunda hollerin bulunduğu, son teknoloji harikası bir tesis olacak. Temel atma işlemlerini bitirdiğimiz bu yatırımımıza devam edebilmek için YAVUZ projesinin seri üretim sürecinin başlamasını bekliyoruz. Ayrıca İtalya’da bir iştirakimiz bulunuyor ve bu şirketin de kendi üretim tesisi var. YOL-BAK’ın bugüne kadar yaptığı yatırımların toplam bedeli ise 450 milyon lirayı geçti.

Son dönemde, Covid-19 salgını nedeniyle personel sayımızda bir azalma oldu ve şu anda 167 çalışanımız var. Bununla birlikte bu sayıyı, hızlı bir şekilde 360 kişilik tam kapasiteye ulaştırabilecek şekilde planlarımızı yaptık ve endüstri 4.0 kapsamında da daha çok otomasyona yönelmeyi planlıyoruz.

Tasarım, Üretim, Entegrasyon ve Test

YOL-BAK, Roketsan için füze fırlatma rampaları üretiyor.

MSI Dergisi: YOL-BAK’ın kabiliyetleri hakkında neler söyleyebilirsiniz?

Celal DOĞANAY: Yer aldığımız projelerde, tasarımdan üretime, entegrasyondan test işlemlerine kadar pek çok görev üstleniyoruz. Bunların önemli bir bölümünü kendi imkânlarımızla gerçekleştiriyoruz. Elektromekanik ve hidrolik sistemlerin tasarım, üretim ve entegrasyonunu biz yapıyoruz. Elektronik alt sistemler söz konusu olduğunda ise ayrı bir uzmanlık gerektiren bu ürünlerin gereksinimlerini belirleyerek yurt içindeki ekosistemimizden tedarik ediyoruz. Seri üretim konusunda da oldukça yetenekliyiz. Büyük çaplı araçların üst yapılarının montaj kaynaklarını, özel olarak ürettiğimiz mastarlar sayesinde, tüm parçaları tek seferde bağlayarak yapabiliyoruz. Bu yöntem, verimliliğimizi büyük ölçüde arttırıyor. Konuya kapasite açısından bakacak olursak da tam kapasite ile çalıştığımızda, her ay, eş zamanlı olarak ön çalışmalar ve malzeme tedariklerinden sonra;

  • 100 taktik tekerlekli zırhlı araç gövdesi,
  • Taktik tekerlekli araçlara yönelik 60 civarı askeri kasa,
  • 30 adet otomatik seviyeleme sistemine sahip platform ve
  • 10 adet YAVUZ obüsü üretebilecek durumdayız.
YOL-BAK’ın ürünleri arasında, kendi geliştirdiği Toplumsal Olaylara Müdahale Aracı (TOMA) da yer alıyor.

Bunun yanında, MIL-STD-810G kapsamındaki; şok ve vibrasyon ile buna bağlı yorulma analizleri ile statik dayanım hesaplarını, gerek analitik olarak gerekse bünyemizdeki analiz programları ile kendimiz yapabiliyoruz. EMI/EMC testleri ile çok büyük araçların testleri söz konusu olduğunda, dışarıdan akredite kurumlardan hizmet aldığımız durumlar olabiliyor.

Sivil Araçlar, Taktik Savaşçılara Dönüşüyor

MSI Dergisi: Tüm bunları bir arada değerlendirdiğimizde, YOL-BAK’ı rakiplerinden ayıran özellikler neler?

Celal DOĞANAY: Başarıyla geride bıraktığımız projeler ve geçmiş tecrübelerimiz itibarıyla sivil amaçlı olarak üretilmiş bir aracın, taktik özelliklere sahip askeri bir platforma dönüştürülmesi için neler yapılması gerektiğini çok iyi biliyoruz. Örneğin, sivil bir araçta, radyatörler ve jeneratörler gibi çeşitli alt sistemlerin yerleşimi çok önemli değilken, zorlu arazi şartlarında hareket etmesi gereken taktik bir araçta, bu sistemlerin konumu kritik önem kazanıyor. Çünkü bu sistemlerin ağırlığı; aracın dengesini, dikey tırmanma ve yan eğimde hareket kabiliyetini önemli ölçüde etkiliyor. Aynı şekilde araç üzerindeki faydalı yüklerin artması da aracın motor performansında olumsuz etki yaratabiliyor. Biz bu tip durumlarda, araç üzerindeki mevcut sistemlerin nasıl modifiye edileceği veya mevcut güç grupları yerine ne tarz sistemler takılması gerektiği konusunda tecrübe sahibiyiz. Üzerinde çalışmaya başladığımız sivil bir araç ile işimiz bittiğinde, taktik kabiliyeti haiz gerçek askeri araçlar ortaya çıkarabiliyoruz. Mühendislik kabiliyetlerimiz sayesinde, herhangi bir silah sistemini, müşterimizin seçeceği bir araç üzerine entegre edebiliyor ve bu konuda anahtar teslim çözümler sunabiliyoruz. Buna ek olarak, müşterimize de geçmiş tecrübelerimiz ile kamyon seçimi konusunda gereken desteği verebiliyoruz.

Rafta Hazır Ürünler

MSI Dergisi: YOL-BAK’ın ürünleri hakkında kısaca bilgi verebilir misiniz?

Celal DOĞANAY: Artık rafta hazır ürün haline getirdiğimiz platform ve sistemlerin başında, kendinden tahrikli YAVUZ obüsü geliyor. Hâlihazırda 6×6 taktik tekerlekli kamyon üzerine 155 mm’lik PANTER obüsünü entegre ederek ortaya koyduğumuz bu ürün, yaptığı yüksek isabetli atışlarla rakiplerini geride bırakıyor.

Bir diğer ürünümüz ise özgün olarak geliştirdiğimiz Toplumsal Olaylara Müdahale Aracı (TOMA). Bu araç; yeterli seviyede zırh koruması, uzaktan komutalı su topu ve gölden su çekme sistemi gibi, günümüzde bu tipteki standart bir araçta bulunması gereken tüm kabiliyetlere sahip.

Geliştirilmiş Hidrolik Anten Platformu da diğer bir ürünümüz. Kamyon üzerine yerleştirilebilen bu platform, hidrolik ayakları sayesinde kendisini yükselterek 3 dakika içerisinde kamyondan ayrılıyor ve kendini yere sabitleyebiliyor. Bu platform, üzerinde 15 tona kadar ağırlığa sahip faydalı yükleri taşıyabiliyor ve engebeli arazide otomatik olarak kendisini yere paralel hale getirebiliyor. Sabit ve yarı-sabit (araçtan ayrılabilen) platform çözümlerini, seçenek olarak müşterimize sunabiliyoruz.

Bunların yanında, askeri tarafta, füze taşıma araçları, füze fırlatma rampaları, şelterler ve kendini kurtarma vinçleri gibi ürünlerimiz de mevcut.

YOL-BAK’ın kabiliyetleri arasında, taktik tekerlekli zırhlı araç gövdelerinin sıfırdan üretimi de yer alıyor.

Geniş Tedarikçi Ağı

MSI Dergisi: YOL-BAK’ın ekosistemi hakkında neler söyleyebilirsiniz?

Celal DOĞANAY: Özellikle elektromekanik ve hidrolik sistemlerimizin bileşenleri ile araç elektroniği sistemleri konusunda, hem yurt içinde hem de yurt dışında çok geniş bir tedarikçi ağımız var. Bu ekosistem sayesinde, önümüze uzmanlık alanlarımızla ilgili bir proje geldiğinde, tedarikçilerimizi hızlı bir şekilde harekete geçirip, projenin ihtiyaçları doğrultusunda tedarik süreçlerine başlayabiliyoruz. Bununla birlikte, yürüttüğümüz projelerde, son kullanıcının entegre lojistik destek konusundaki ihtiyaçlarını da en baştan ön görerek hareket ediyoruz. Tedarikçilerimizin de bu konuya özen göstermelerini sağlıyoruz.

MSI Dergisi: YOL-BAK, Ar-Ge konusunda neler yapıyor?

Celal DOĞANAY: Aslında uzun yıllar proje tabanlı bir şirket olarak faaliyet gösterdiğimiz için yürüttüğümüz faaliyetlerin pek çok çoğu zaten birer Ar-Ge çalışması olarak ele alınabilir. Bunun yanında daha spesifik olmak gerekirse örneğin son dönemde, YAVUZ aracının ağırlığını, önemli ölçüde azalttık. Yaptığımız Ar-Ge çalışmaları neticesinde, aracın toplam muharebe ağırlığını, 37 tondan 33 tona kadar düşürmeyi başardık. Bu çalışmalar neticesinde araç, A400M nakliye uçaklarına da yüklenebilir hale geldi.

YOL-BAK’ın İtalya Ayağı: NM Technology S.p.A.

YOL-BAK’ın İtalya’daki iştiraki NM Technology S.p.A.’nın uçak ikmal tankeri.

MSI Dergisi: YOL-BAK, birkaç sene önce İtalya merkezli bir şirket satın aldı. Bu satın alımın hikâyesini sizden dinleyebilir miyiz?

Celal DOĞANAY: KGM’de görev aldığım dönemlerde, ADR teknolojisine sahip akaryakıt tankerleri üzerinde çalışmıştım. Bu süreçte de ADR’li araçlar için olmazsa olmaz olan çeşitli alt sistemler konusunda önemli bir birikim elde etmiştim. VOLAT tanker projesinde çalışırken de daha çok tecrübe edindim. Ayrıca bu alt sistemlerin tedarikçilerini yakından tanıma fırsatım olmuştu. Bunlardan biri de İtalya merkezli Nuova MANARO şirketiydi. Daha sonra Savunma Sanayii Başkanlığı tarafından, 2014 yılında, Akaryakıt Tankeri (AKTAN) Projesi başlatılınca, bu konudaki birikimimiz sayesinde projeye, aracın üstyapısı için teklif vermek üzere SSB tarafından davet edildik. Biz de akaryakıt tankerleri konusundaki uzmanlığımızı ve projedeki yerlilik oranını artırmak adına, çok yakından tanıdığımız Nuova MANARO şirketini satın almaya karar verdik ve adını NM Technology S.p.A. olarak değiştirdik. Şu anda da hisselerinin yaklaşık %96’sı bize ait.

Bu firma, dünyada çok az bulunan niş bir kabiliyete sahip. Uçak ikmal tankerleri, yol ikmal tankerleri, hidrantlar, yangın söndürücü araçlar ve TOMA’lar gibi platformlar geliştiriyor. Bu arada belirtmem gerekir ki bizim geliştirdiğimiz TOMA ile NM Technology S.p.A.’nın TOMA’sı birbirinden tamamen farklı araçlardır.

1962’de kurulan bu firmamızın, şu anda 25 çalışanı var. Ancak tam kapasiteye ulaştığında, 60 kişi istihdam edebilecek altyapıya sahip. Ayrıca geçmişte, 60 kişilik bir kadro ile yılda 100 adet uçak ikmal tankerini bir yıldan biraz fazla bir sürede üretebilmiş bir firma. Bunun sebebi ise işin standart olması ve firmanın buna uygun üretim sahası ve de makine parkı ile alt yapısının bulunması. Buna ek olarak ikmal tankerleri için sirkülasyon ve yer altından yakıt emme gibi testleri kendi bünyesinde yer alan akredite test merkezinde yapabilmektedir.

YOL-BAK’ın İtalya’daki iştiraki NM Technology S.p.A. yol ikmal tankerleri de üretiyor.

Hedef, Yılda 10 Milyon Avro İhracat Cirosu

MSI Dergisi: YOL-BAK’ın ihracat çalışmalarından bahsedebilir misiniz?

Celal DOĞANAY: Kendi geliştirdiğimiz TOMA aracımızı, Romanya’ya direkt olarak ihraç etmeyi başardık. Toplam 40 araçlık bu proje kapsamında sözleşmemizi imzaladık ve ilk 4 aracın teslimatını gerçekleştirdik. Fakat kullanıcı, Covid-19 salgını nedeniyle teslimatları bir süreliğine durdurmamızı istedi. Yakın zamanda tekrar teslimata başlamayı planlıyoruz. Bunun yanında gelecek dönemde, her yıl asgari 10 milyon avroluk bir ihracatı, ana yüklenici olarak gerçekleştirmeyi hedefliyoruz.YOL-BAK Yönetim Kurulu Başkanı Celal Doğanay’a, zaman ayırıp sorularımızı cevaplandırdığı ve verdiği bilgiler için, okuyucularımız adına teşekkür ediyoruz.

Loading

İlgili İçerikler

Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezler kullanmaktadır. Bu konuda bilgi sahibi olduğunuzu düşünüyoruz, ancak isterseniz devre dışı bırakabilirsiniz. Kabul Et Detaylı bilgi almak için tıklayın.