Üstteki fotoğraf: 5 Temmuz 2019’da, Japonya’nın Ankara Büyükelçiliği’nde verilen resepsiyonla kutlanan Japonya Öz Savunma Kuvvetleri Günü’nde; Japonya Büyükelçisi Akio Miyajima (en solda), önceki Savunma Ataşesi Deniz Albay Hiroyoshi Nakatsu (soldan ikinci), şu andaki Savunma Ataşesi Deniz Albay Ryo Kumai (sağdan ikinci) ve eşleri, davetlileri girişte karşılarken görülüyor.
Savunma alanında Türkiye ile Japonya arasındaki potansiyel iş birlikleri ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Japonya Savunma Ataşesi Deniz Albay Ryo Kumai, Japon Beyaz Kitabı’na dikkat çekti. Albay Kumai, bu yayında, özellikle “Japonya’nın, Savunma Kapasitesini Güçlendirme Konusunda Öncelikli Programları” başlıklı tabloda yer alan projelerden, insansız hava araçları ile ilgili olanlar konusunda, iki ülkenin iş birliği yapabileceğini belirtti.
Türkiye ile Japonya arasında, savunma alanında, şu anda yürürlükte olan bir ikili anlaşma ya da proje bulunmuyor. Diğer yandan, ülkelerin savunma ihtiyaçları, yeni fırsatlar barındırıyor. MSI Dergisi’nin, iki ülke arasındaki savunma ilişkileri ile ilgili sorularını yanıtlayan Japonya Savunma Ataşesi Deniz Albay Ryo Kumai de bu fırsatlara değindi. “Defence of Japan 2019” (Japonya’nın Savunması 2019) başlıklı beyaz kitapta, Japonya’nın önümüzdeki dönemde tedarik etmeyi planladığı platformlar ve sistemler de listeleniyor. Deniz Albay Kumai, kitapta, “Japonya’nın, Savunma Kapasitesini Güçlendirme Konusunda Öncelikli Programları” başlıklı tabloya dikkat çekerek şunları söyledi: “Türk Silahlı Kuvvetlerinin ve savunma sanayisinin gösterdiği gelişime baktığımızda, insansız hava aracı konusundaki iş birliği, Japonya’ya önemli katkılar sağlayabilir. Bahsettiğim projeler, resmi olarak başlatıldı. Tabii ki Japonya ile savunma ticareti yapma konusunda bir yasal çerçeve bulunuyor. Bu çerçevenin kısıtlamaları dâhilinde, iş birliği fırsatları arayabiliriz.”
Deniz Albay Kumai, iki ülke deniz kuvvetlerinin özel ilişkisine de vurgu yaptı: “Türkiye ve Japonya arasında, özellikle deniz kuvvetleri arasında, olgun bir ilişki var. Tarafların aynı kafa yapısında olduğunu da söyleyebilirim. Şu anda özel bir gündem yok; ancak iki ülke arasındaki ilişkilerin, gelecekte çok daha yakın ve derin olacağına inancım tam.”
