Ümit BAYRAKTAR / ubayraktar@savunmahaber.com
Türksat, işlettiği uydu filosu ve sunduğu uydu haberleşme hizmetleriyle savunma ve havacılık sektörünün önemli paydaşları arasında yer alıyor. Firma aynı zamanda, bilişim alanında, sektörün de yararlanabileceği bir dizi hizmet sunuyor. Türksat Genel Müdürü Hasan Hüseyin Ertok, Türksat’ın faaliyetlerinin güncel durumunu ve gelecekle ilgili planlarını, MSI Dergisi okuyucuları için anlattı.
MSI Dergisi: Türksat’ın ajandasında, uydu alanında birçok proje bulunuyor. 8 Ocak’ta fırlatılan Türksat 5A ve 19 Aralık’ta fırlatılan Türksat 5B, Türksat’ın gelişimine nasıl katkı sağlayacak?
Hasan Hüseyin ERTOK: En özet ifadeyle Türksat 5A ve Türksat 5B uydularımız, gücümüze güç katacak. İki yeni uydumuz ile uydu filomuzu genişletmiş olacağız.
28 Haziran tarihinde, Sayın Cumhurbaşkanımızın katılımları ile hizmete aldığımız Türksat 5A uydumuz ile 31 derece Doğu yörüngesinde tekrar kendi uydumuzla hizmet vermeye başladık. Böylece, aynı anda 3 farklı yörüngeden uydu haberleşme hizmeti vererek Türksat’ın uzaydaki etkinliğini artırmış olduk. Türksat 5A ile mevcut Ku-Bant haberleşme kapasitemizi de önemli oranda arttırdık; ayrıca, tüm dünyada ilk defa kullanıma başlanan yeni Ku-Bant frekansından hizmet verebilir hale geldik. Bu uydumuz ile amacımız, özellikle yurt dışı pazardaki satış rakamlarımızı artırmak ve ülkemizin ihracatına katkı sağlamak.
19 Aralık’ta Space X Falcon 9 roketi ile uzaya gönderdiğimiz Türksat 5B uydusu ise bizler için çok önemli bir dönüm noktası olacak. Öncelikle belirtmek isterim ki; 42˚ Doğu yörüngesinde hizmete girecek bu uydu, Türksat uydu filosunun amiral gemisi ve haberleşme kapasitesi bakımından en güçlü uydumuz olacak. Sabit Uydu Servis (Fixed Service Satellite / FSS) sınıfı uydulara göre en az 20 kat fazla kapasite verimliliği bulunan Yüksek Verimli (High Throughput Satellite / HTS) sınıfı kategorisinde olan Türksat 5B uydusu; Orta Doğu’nun tamamı, Basra Körfezi, Kızıldeniz, Akdeniz, Kuzey ve Doğu Afrika, Nijerya, Güney Afrika ve yakın komşu ülkelerini içeren geniş bir kapsama alanında hizmet verecek. Bu uyduyla frekansın tekrar kullanımı ve çoklu huzme kapsama konseptlerinin kullanıldığı Ka-Bant faydalı yükü ile toplamda 55 Gbps’den daha fazla veri iletim kapasitesi sağlanmış olacak. Böylece, mevcut Ka-bant veri iletim kapasitemiz 18 kattan fazla artacak. Bu artan kapasitenin, uydu haberleşmesinin kullanıldığı, özellikle denizcilik gibi ticari sektörlerde etkinliğimizi arttıracağını öngörüyoruz. Ayrıca, Türksat 5B uydusunun sağlayacağı yüksek veri kapasitesiyle Türkiye’nin karasal altyapıyla erişilemeyen yerlerine ulaşılabilecek ve internet altyapısı kurulabilecek. Türksat 5B uydusu, sunacağı geniş bant veri kapasitesiyle oldukça geniş bir coğrafyada, kalabalık bir nüfusa ticari servisler sunacak.

Türkiye’nin en önemli projelerinden olan Yerli Haberleşme Uydusu Türksat 6A projesi, tüm hızıyla devam ediyor. Bu proje, ülkemizin uzaydaki geleceği açısından büyük önem taşıyor. Uydumuzda kullanılacak alt sistemleri, uydu yer istasyonunu ve yazılımlarını milli imkânlarla geliştiriyoruz.
Ülkemizin geçmiş ve mevcut uydu filosundaki faydalı yük kapasitesi en güçlü uydusu olan Türksat 5B; 4,5 ton fırlatma ağırlığına ve 15 kW güç kapasitesine; ayrıca yeni nesil elektrikli itki sistemine sahip. Uydunun kullanıma alınmasıyla şu anda aynı yörüngede hizmet veren ve yayıncılığın yükünü taşıyan Türksat 3A ve Türksat 4A uydularına, hem yedeklilik sağlanacak hem de Ku-bant kapasitesi artacak. Ayrıca 35 yılı aşkın manevra ömrüyle 42° Doğu yörüngesindeki ilgili frekans ve yörünge kullanım haklarının korunması temin edilecek. Toplamda 55 Gbps ve üzeri Ka-Bant veri haberleşme kapasitesi ile Türksat 5B, ülkemizin uydular üzerinden veri haberleşme ihtiyacını uzun yıllar boyunca karşılayabilecek.
MSI Dergisi: Türkiye’nin ilk yerli ve milli haberleşme uydusu olacak Türksat 6A ile ilgili güncel durumu sizden dinleyebilir miyiz? Bu proje tamamlandığında, Türkiye, uluslararası uydu sektöründe nasıl bir konum elde edecek?
Hasan Hüseyin ERTOK: Türkiye’nin en önemli projelerinden olan Yerli Haberleşme Uydusu Türksat 6A projesi, tüm hızıyla devam ediyor. Bu proje, ülkemizin uzaydaki geleceği açısından büyük önem taşıyor. Uydumuzda kullanılacak alt sistemleri, uydu yer istasyonunu ve yazılımlarını milli imkânlarla geliştiriyoruz. Türksat 3A, Türksat 4A ve Türksat 4B uydularının üretim sürecinde gerçekleşen teknoloji transfer programı kapsamında uzay teknolojileri alanında eğitim alan Türksat mühendislerinin de katkısıyla Türksat 6A, en yüksek yerlilik oranıyla üretiliyor.
Türksat 6A uydusunun Mühendislik Modeli entegrasyonu, Uzay Sistemleri Entegrasyon ve Test (USET) Merkezi’nde, Nisan ayında tamamlandı ve uydu sistem seviyesi çevresel test faaliyetlerine başlandı. Bu faaliyetler kapsamında da Isıl Denge Testi, Akustik Titreşim, Sinüs Titreşim Testleri, Kütle Merkezi Ölçümleri, Statik Yük Testleri icra ediliyor. Uçuş Modeli entegrasyon faaliyetleri ise USET Merkezi’nde eş zamanlı olarak yürütülüyor. Proje kapsamında en önemli kazanımlarımız arasında yer alan ve yerli olarak geliştirilen 29 adet ekipmanın yeterlilik ve mühendislik modellerine ait üretim ve testler tamamlandı. Uçuş Modeli’nde kullanılacak ekipmanların ise üretim ve test süreçleri devam ediyor. Geliştirilen ekipmanlar uluslararası standartlara göre üretildiğinden, yakın zamanda global pazarda uydu projeleri için pazarlanabilir nitelikte ürünlere sahip olacağız.
Hedefimiz, uydumuzu 2023 yılının ilk yarısında uzaya göndermek ve böylece, Türkiye’nin, haberleşme uydusu üretebilen ülkeler arasına girmesini sağlamak. Türksat 6A projesi ile uzay sistemleri üretim kabiliyetlerini olgunlaştıran ülkemiz, artık uzay teknolojileri ihraç eden bir güç haline gelecek.
Türksat 6A uydusu, Hindistan’ı da kapsayan Doğu kapsama alanı ile Türksat’ın uydu hizmeti sunduğu coğrafyayı genişletecek. Ayrıca şirketimiz için son derece önemli olan 42° Doğu yörüngesinde hizmet veren diğer uydularımız için kapasite artışı ve yedekliliği de sağlayacak.

Türksat olarak, sadece uydulara değil uydu haberleşmesinin değişmez bileşeni olan yer sistemlerine yönelik yatırımlarımızı da arttırıyoruz. Özgün olarak geliştirdiğimiz SOTM (SATCOM on the Move / Hareket Hâlinde Uydu İletişimi) çözümü ile sabit uydu iletişimi uygulamalarına mobilite kazandırıyoruz. Hem askeri hem de sivil kullanıcıların ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde geliştirdiğimiz SOTM anteni sayesinde, uydu haberleşmesi hizmetini Türksat markalı antenlerle sunabilen bir şirket konumuna geldik.
30 Yıllık Tecrübe ile Gelen Hizmet Kalitesi
MSI Dergisi: Türksat, özellikle uyduları ile savunma ve havacılık sektörünün önemli paydaşları arasında yer alıyor. Türksat, savunma ve havacılık alanında ne gibi çözümler sunuyor?
Hasan Hüseyin ERTOK: Ülkemizin askeri ve sivil tüm uydu haberleşme ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kurulmuş olan Türksat, ilgili tüm kurum ve kuruluşlarla çok yakın çalışma içerisinde. Yaklaşık 30 yıllık uydu işletme tecrübemizle ve uydularımız üzerinden hizmet alan tüm paydaşlarımızın ihtiyaçlarını en yüksek kalitede ve en kısa sürede karşılama hedefiyle aralıksız çalışıyoruz. Yeni uydularımızın planlaması sırasında, ülkemizin gelecekte ihtiyaç duyabileceği hizmetlerin karşılanmasını, öncelikli olarak ele alıyoruz. Yatırımlarımızı buna göre yapıyoruz. Türksat 5B uydumuzun Ka-Bant kapsama alanı yakından incelendiğinde, ülkemizin son yıllarda etkinliğinin arttığı bölgelerde oluşan geniş bant haberleşme ihtiyacının karşılanmasına yönelik adımların atıldığı görülebilir. Mobilitenin her geçen gün arttığı günümüzde, özellikle uçak ve gemilere geniş bant uydu haberleşme imkânı sunacak Türksat 5B uydumuzun çok önemli bir rol üstleneceğini düşünüyoruz.
Türksat olarak, sadece uydulara değil uydu haberleşmesinin değişmez bileşeni olan yer sistemlerine yönelik yatırımlarımızı da arttırıyoruz. Özgün olarak geliştirdiğimiz ve PeycON markamız ile sunduğumuz SOTM (SATCOM on the Move / Hareket Hâlinde Uydu İletişimi) çözümü ile sabit uydu iletişimi uygulamalarına mobilite kazandırıyoruz. Hem askeri hem de sivil kullanıcıların ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde geliştirdiğimiz PeycON HidrON ve PeycON TerrON SOTM antenleri sayesinde uydu haberleşmesi hizmetini Türksat markalı antenlerle sunabilen bir şirket konumuna geldik.
Uçtan uca hizmet anlayışını bir sonraki seviyeye taşımak için Ka-Bant HUB (bölücü) sisteminin ve modemlerinin yerli ve milli imkânlarla geliştirilmesi için ASELSAN ile bir proje başlattık. Bu proje sayesinde dünyada birkaç üreticinin sunduğu Ka-Bant uydu haberleşme HUB sistemini ülkemizde geliştirecek ve önümüzdeki yıllarda, yerli ve milli yer sistemlerimiz ile her anlamda uçtan uca uydu haberleşme hizmeti sunacağız.
Havacılık sektöründe ise hava araçlarına Ku ve Ka-Bant üzerinden vermekte olduğumuz uydu haberleşme hizmetinin kapasitesini arttırıyoruz. Yakın geleceğin önemli başlıklarından olan Nesnelerin İnterneti (IoT) teknolojisine uydu haberleşmesini dâhil etmek için Ka-Bant IoT anten geliştirme çalışmalarına da hız verdik. Türksat, uydu hizmetlerini uçtan uca ve anahtar teslimi ürün ve hizmetlerle sunmak için yatırımlarını her geçen gün arttırıyor.

Bilişim Hizmetlerinde Geniş Yelpaze
MSI Dergisi: Türksat’ın bilişim alanındaki çalışmalarına baktığımızda; veri merkezi yönetimi, siber güvenlik ve coğrafi bilgi sistemleri gibi birçok alt başlık görüyoruz. Bilişim alanındaki çalışmalarınız, savunma ve havacılık sanayisinde de kullanılıyor mu? Bu konuda ne gibi çalışmalar yürütüyorsunuz?
Hasan Hüseyin ERTOK: Coğrafi Bilgi Teknolojileri alanında, kamu kurumları ve kuruluşlarına, yerel yönetimlere ve özel sektöre; Uydu Görüntü Temini ve İşleme, Coğrafi Bilgi Sistemleri ve Coğrafi Yazılım Geliştirme, Konumsal Tabanlı Hizmetler ve Mobil Haritalama (Lidar ve 360 derece panoramik görüntüler) alanlarında hizmetler sunuyoruz. Türksat olarak, 2007 yılından bu yana, özellikle tarım, orman, çevre, akıllı şehirler ve savunma sektörlerine; farklı çözünürlükteki uydu görüntülerinin temin edilmesi, işlenmesi, son kullanıcılar adına lisanslanması, bu görüntülerden katma-değerli ürünlerin oluşturulması, görüntülerin arşivlenmesi, depolanması ve sunumu hizmetlerini veriyoruz.
Siber güvenlik hizmetlerimiz kapsamında ise başta e-Devlet Kapısı, uydu altyapımız, Türksat Kablo altyapımız ve bilişim projelerimiz gibi kritik varlıklarımızı, siber tehditlere karşı korumak için operasyonlar yürütüyoruz. Bu noktada, kurum içi yürüttüğümüz süreç ve projelerimizde kazandığımız deneyim çerçevesinde, başta kamu kurum ve kuruluşları olmak üzere, özel sektöre ve yurt dışına açmayı düşündüğümüz ürün geliştirme faaliyetlerimiz bulunuyor. Bu ürünler, havacılık ve savunma sektörleriyle beraber sağlık, bankacılık, haberleşme vb. sektörlere de hitap edecek.
Diğer yandan veri merkezimizde, kamu kurum kuruluşlarına fiziksel ve sanal barındırma, FKM (Felaket Kurtarma Merkezi) ve iş sürekliliği konularında hizmet veriyoruz. Ayrıca, kamu kurum ve kuruluşlarına, kendi yerleşkelerinde TIER standartlarına uygun şekilde veri merkezi binalarının kurulması, konteyner veri merkezlerinin yapılması ve içerisindeki sunucu, ağ, depolama ve yedekleme cihazlarının alımı ve kurulumu, mevcut sistemlerinin yeni kurulan veri merkezlerine kesintisiz şekilde taşınması, mevcut pasif ve aktif cihazların bakımı konularında da hizmetler veriyoruz.
Bu çalışmalara ek olarak, dijital dönüşümün ayrılmaz bir parçası olan siber güvenlik alanında da kamu kurumlarının ihtiyaçlarını analiz ediyoruz, her kurum için doğru çözümleri belirliyoruz ve bunlarla ilgili hizmetleri sunuyoruz. Bu sayede, kamu kurumlarının, kendilerine uygun siber güvenlik hizmetini ve çözümlerini temin etmesini sağlayarak gereksiz yatırım ve yüksek maliyetlerin önüne geçiyoruz. Aynı zamanda, en etkin siber güvenlik altyapısını sağlamayı hedefliyoruz. Hizmet ve çözümlerimizi, birlikte çalıştığımız altyüklenici firmalarla yürüterek, Savunma Sanayii Başkanlığı altında kümelenen Siber Güvenlik Ekosistemi’nin geliştirilmesine de katkı sağlamış oluyoruz.

MSI Dergisi: Türksat aynı zamanda, Türkiye nüfusunun önemli bir bölümüne hizmet sunan bir internet ve TV platform altyapısını yönetiyor. Bu hizmeti alan güncel abone sayınıza dair bilgi verebilir misiniz? Gelecekte, müşterilerinize nasıl bir hizmet sunmayı planlıyorsunuz?
Hasan Hüseyin ERTOK: Günümüzde, 24 ilde 4,8 milyonun üzerindeki haneye ulaşan altyapımız üzerinden, 1 milyon 396 bin Kablo TV, 1 milyon 166 bin Kablonet müşterimize; yüksek kaliteli, hızlı ve güvenilir hizmet sunuyoruz.
Altyapımızın genişletilmesi ve yenilenmesi için yaptığımız yatırımı, her yıl arttırıyoruz. 2020 yılında, toplam 431,5 milyon liralık yatırım yaptık. En önemli yatırım hedefimiz, eve kadar ulaşan fiber altyapımızı her geçen gün yaygınlaştırmak. Müşteri memnuniyeti en yüksek marka olan ve Türkiye’de en hızlı internet hizmetini sunan Kablonet platformumuz, 2020 yılında gelirler açısından yüzde 29’luk bir büyüme kaydetti. İlerleyen dönemlerde, kablo şebekesinde erişilen hane sayısını, ürün ve hizmet çeşitliliğini, ulaşılan abone sayısını ve kullanım hızlarını arttırmayı amaçlıyoruz ve bu kapsamda iş birliği projelerini geliştirmeye yönelik çalışmalarımıza devam ediyoruz.

MSI Dergisi: e-Devlet Kapısı ile ilgili son gelişmeleri okuyucularımızla paylaşabilir misiniz?
Hasan Hüseyin ERTOK: Türksat, bir taraftan sahibi olduğu haberleşme altyapısı ve uyduları aracılığıyla vatandaşlarımıza ve kurumlarımıza dünyanın her yerinde kesintisiz iletişim hizmeti sunarken, diğer taraftan işlettiği e-Devlet Kapısı üzerinden, ülkemizin bilişim alanında en hızlı gelişen ülkeler arasında yer almasını sağladı. Bugün, 56 milyonun üzerinde kayıtlı kullanıcıya ulaşan e-Devlet Kapısı ile vatandaşlarımızı, kamu hizmetlerine 7 gün 24 saat ulaştırmanın mutluluğunu yaşıyoruz. İnsanımızın kamu kurumlarını kapı kapı dolaşıp belge toplama gerekliliği artık ortadan kalktı. Vatandaşlarımız, kamu kurumlarına yapacakları başvuru, bilgi edinme gibi işlemleri, istedikleri zaman gerçekleştirme imkânına kavuştu.
Ne var ki 2020 yılı, bütün dünyanın baş etmesi gereken bir salgın gündemini de beraberinde getirdi. Salgınla birlikte ortaya çıkan yepyeni koşulların altında, belki de hiçbir ülkenin veya kurumun ön görmediği, deneyimlemediği dinamiklerin etkisiyle 2020 yılı, olağanüstü bir faaliyet yılı olarak tarihe geçti. Birçok ihtiyacı evden karşılamak zorunda kaldığımız bu dönem, e-Devlet Kapısı hizmetlerinin ülkemiz için ne kadar kritik bir önem taşıdığını da gösterdi. 804 kuruma ait 5 bin 827 adet kamu hizmetini e-Devlet Kapısı’ndan sunduğumuz 2019 yılında, aylık ortalama 319 milyon işlem yapılıyordu. 2020 yılında ise aylık ortalama 477 milyon işlem gerçekleşti. Bu dönem boyunca vatandaşlarımız kamu hizmetlerine ev konforunda ulaşmaya devam etti. 2019 yılında 3,8 milyar olan toplam hizmet kullanım sayısı, 2020 yılında pandeminin de etkisiyle toplam 5,7 milyarı aştı. Vatandaşlarımızın pandemi döneminde ihtiyaç duyduğu birçok hizmet de hızla e-Devlet Kapısı’na entegre edildi. Bu dönemde e-Devlet Kapısı’ndan hizmet vermeye başlayan Pandemi Sosyal Destek Başvurusu hizmeti yaklaşık 176 milyon, HES Kodu Üretme ve Listeleme 137 milyon, Kısa Çalışma Ödeneği Başvurusu 1 milyon 160 bin, SGK Borçlarının Yapılandırılması hizmeti ise yaklaşık 10,7 milyon kez kullanıldı.
Yapılan anket çalışmasında, e-Devlet Kapısı’ndan yararlanan vatandaşlarımızın yüzde 95’i, hizmetlerimizden memnun kaldıklarını ifade ederken, ”Buradan hizmetlere 7/24 ulaşabiliyorum.” diyenlerin oranı ise yüzde 91,5 oldu.

MSI Dergisi: Türksat’ın gelecek hedefleri ile ilgili değerlendirmelerinizi alabilir miyiz?
Hasan Hüseyin ERTOK: Kamu sermayesi ile kurulmuş, anonim şirket statüsünde faaliyetlerini sürdüren Türksat, iletişim ve bilgi teknolojileri alanında bölgesinde lider bir şirket olma hedefiyle yol alıyor. Uydu, kablo ve bilişim hizmetlerinde teknolojik gelişmelere öncülük ederek Türkiye’ye katkı sunan şirketimiz, sosyal sorumluluk bilinciyle hareket eden bir kuruluş olarak faaliyetlerine devam ediyor.
COVID-19 ile mücadele tedbirleri nedeniyle önemli bir bölümünü evde geçirmek zorunda kaldığımız 2020 yılında da haberleşme ve bilişim hizmetlerinin gündelik hayatın en temel ihtiyaçları arasında yer alması nedeniyle Türksat’ın sorumlulukları daha da arttı. Evlerimizin bizim için ofise, çocuklarımız için okula dönüştüğü, sosyalleşmenin aile ortamıyla sınırlı kaldığı bu dönemde, internet erişim talebi de büyük oranda arttı. 2020 yılı başında 965 Gbit olan toplam internet trafiğimiz, 2020 yılı sonunda 1.600 Gbit’i geride bıraktı. Ülkemize iletişim ve bilişim teknolojileri alanında önemli katkılar sunan Türksat, geçtiğimiz yıllarda yakaladığı büyüme trendini, 2020 yılında yüzde 40,7 büyüme oranıyla devam ettirdi. 2020 yılı toplam net satışlarımızı, 2 milyar 495 milyon liraya çıkardık.
Her yıl yaptığı yatırımlarla özellikle uydu ve kablo haberleşme altyapısını geliştiren Türksat, 2020 yılında, toplam 1,6 milyar lira tutarında yatırım gerçekleştirdi. Türkiye’de uydu ve uzay teknolojilerine öncülük eden Türksat, yürüttüğü birçok Ar-Ge projesiyle birlikte kamunun bilişim çözüm merkezi statüsünü de perçinlemeyi amaçlıyor. Uzman kadromuzla yürüttüğümüz proje faaliyetleri kapsamında, birbirinden önemli projeleri hayata geçirmeye devam ediyoruz. Bu çerçevede, sadece geçtiğimiz yıl içerisinde 90 projeyi başarıyla tamamladık. Yıl içinde de 98 yeni projeye başladık. Bu projelerle ülkemizin e-dönüşümüne katkı sağlamayı amaçlıyoruz. Ayrıca, mevcut standartlara tam uyumlu profesyonel bir ürün olan BELGENET, hâlihazırda 77 kurumda 382.000’in üzerinde kullanıcı tarafından kullanılır hâle geldi.
Faaliyet gösterdiğimiz alanlarda esnek çözümler üreten, titiz, uzman ve güven dolu bir kadroyla hızlı ve doğru kararlar alan, bilginin ve yenilikçi teknolojinin peşinden giden dinamik bir şirketiz. Geçmişte olduğu gibi bugün de hedefimiz, daha mobil, daha çeşitli, performans açısından daha verimli ve ekonomik çözümlerle birlikte “uzay” ve “iletişim”in kesiştiği alanlarda iletişimin, yayıncılığın ve e-dönüşümün yükselen ve güvenilir değeri olmaktır. Ayrıca Türk savunma ve havacılık sanayisinin önemli oyuncularından biri olarak 2023 yılında; çok geniş bir kapsama alanına sahip 6 uydumuz ve uluslararası ölçekte iş birlikleriyle dünyada daha da etkin olmayı hedefliyoruz.
Türksat Genel Müdürü Hasan Hüseyin Ertok’a, zaman ayırıp sorularımızı cevaplandırdığı ve verdiği bilgiler için, okuyucularımız adına teşekkür ediyoruz.