Ana Sayfa Başyazı Sektör, Aylık ve Yıllık İhracat Rekorlarını Kırdı

Sektör, Aylık ve Yıllık İhracat Rekorlarını Kırdı

Türkiye İhracatçılar Meclisinin (TİM), Türk savunma ve havacılık sektörünün, 2021 yılı Aralık ayı ihracat verisini 433 milyon 9 bin dolar olarak açıklamasıyla birlikte, sektörün 2021 yılı ihracat performansı da belli oldu. İhracatını bir önceki yıla göre yüzde 41,5 oranında arttırmayı başaran sektör, 3 milyar 224 milyon 786 bin dolarlık yeni rekorunu kırdı. Böylelikle sektör, hem aylık hem de yıllık olarak en yüksek ihracat rakamlarına ulaşmış oldu.

Platform bazında en fazla ihracatı gerçekleştiren firmanın Baykar olduğu gibi bazı duyumlarımız olsa da henüz firmaların performansına ilişkin detaylar açıklanmadığı için şimdilik beklemede kalalım ve yine ihracatla, Aralık ayının hemen başında düzenlenen Savunma ve Havacılık Sanayiinde Küresel Stratejiler Konferansı ile devam edelim.

İhracatın Paydaşları Antalya’da Toplandı

Sektörün ihracat rotası, 4-5 Aralık 2021 tarihinde, Antalya’da düzenlenen Savunma ve Havacılık Sanayiinde Küresel Stratejiler Konferansı’nda masaya yatırıldı. İkincisi düzenlenen etkinlikte, sektör temsilcileri, Ticaret Bakanı Dr. Mehmet Muş ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile de bir araya geldi.

Sektör ihracatının arttırılmasına ilişkin panel ve yuvarlak masa toplantılarının da gerçekleştirildiği konferansın açılışında bir konuşma yapan Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, bakanlık olarak Savunma Sanayii Başkanlığı ve sektörle yakın çalıştıklarını ve bu çalışmaların koordinasyonu için bakanlık bünyesinde “Savunma Sanayii Daire Başkanlığı” kurma çalışmaları yürüttükleri bilgisini paylaştı.

Etkinliğin 2. gününe katılan Ticaret Bakanı Dr. Muş ise ihracatta finansmana erişimle ilgili bilgi verdi: “İhracatçılarımızın finansmana erişiminde teminat sorununu ortadan kaldırmak için sadece ihracatçıların erişimine açık olan İhracatı Geliştirme A.Ş., TİM ile Eximbank’ın öz kaynaklarıyla kurulmuştur. Bu yeni yapının faaliyete geçmesiyle ihracatçılarımızın en büyük sorunu olan kredi kefalet sorununun ortadan kaldırılması ve bu sayede ihracatçılarımızın krediye ulaşma maliyetinin düşürülmesi amaçlanmaktadır.”

Etkinliğin kapanışında konuşan Savunma Sanayii Başkanı Prof. İsmail Demir, basına kapalı olarak gerçekleştirilen bu faaliyetlerin sonuçları hakkında şunları söyledi: “Dünya coğrafyasının analizini yaptık ve her bir ülkeye özgü stratejiler geliştirilmesi gerektiğini gördük. Gündeme getirilen konuların en başında, masaya finansmanla oturmak ve bu konuda yerel lobi yapmak, yerelde var olmak, temsilcilikler dışında şirket yapılanmaları gibi konular yer aldı… [İhracat sürecinde] şirketlerimizin birbiriyle rekabet etmemeleri çok önemli. Bu konunun takipçisi olacağız.”

Ticaret Bakanı Dr. Mehmet Muş ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun sektör temsilcileriyle bir araya geldiği etkinlikte, Milli Savunma Bakanlığının eksikliği dikkat çekti.

Etkinlikte dikkat çeken bir diğer konu da Savunma ve Havacılık Sanayi İhracatçıları Birliğinin (SSI) 10. kuruluş yılı olması vesilesiyle etkinlik kapsamında verilen “10. Yıl İhracat Şampiyonları” ödülleri ve bu ödüllerin kategorileri oldu.

İhracatta KOBİ’ler Nerede?

İhracat yapılması kadar bu ihracatın sürdürülebilirliği de önemli. Faaliyet alanlarında yurt dışı bağımlılığı azaltarak yerlilik oranlarının arttırılmasında ve hatta maliyetlerin aşağı çekilmesinde ve en nihayetinde ihracat faaliyetlerinin desteklenmesinde kritik bir rol oynayan teknolojik KOBİ’ler, işte burada devreye giriyor.

Bu sayede “dolaylı ihracat” yapan teknolojik KOBİ’lerin “doğrudan ihracat” yapabilmeleri konusuna şimdilik girmeyeceğimiz belirtip devam edelim.

İhracat alanında yeni rekorların kırılabilmesi; en azından ulaşılan seviyenin korunabilmesi için özellikle teknoloji ve ürün geliştirme kabiliyetine sahip olan teknolojik KOBİ’lerin oyunda tutulması ve gelişebilmelerinin desteklenmesi ve hatta farklı alanlarda yeni teknolojik KOBİ’lerin oyuna dâhil edilmesi şart.

Bu ufak açıklamadan sonra, ödül kategorileri konusuna geri dönelim. 10 yılın toplam ihracat rakamlarına göre verilen ilk 3 sıra ödülünün yanı sıra Hava Araçları, Kara Araçları, Deniz Araçları, Elektronik Sistemler, Silah Kuleleri, Namlulu Silahlar, Roket ve Füzeler ve Simülatörler gibi kategorilerde verilen ödüllerde, belirlenen kategorilerin doğası gereği KOBİ’ler ödül alamadı.

Gelecek yıllardaki ihracat rakamlarında ve dolayısıyla da ihracat ödüllerinde KOBİ’lerin adının anılması da isteniyorsa bazı şeylerin değişmesi gerektiği açık. KOBİ’lerin nasıl ihracat yapabileceği sorusuna verilecek cevaplara göre oluşturulacak ihracat stratejilerinden, bu ihracatın yapılabilmesini olanaklı kılacak insan kaynağının elde tutulmasına kadar çok geniş bir alanda irdelenmesi gereken bu konunun, belki de en önemsiz boyutunun, KOBİ’lere de ödül verilmesi olduğunu düşünebilirsiniz.

Konu bu boyutuyla önemsiz; ama süreçte KOBİ’lerin de hatırlanması boyutuyla çok büyük önem arz ediyor. Fare ve aslanın başrolde yer aldığı Ezop masalını hepimiz biliriz. Bu masalda olduğu gibi günün sonunda aslanın, kurtuluşu fareye borçlu olabileceğini göz ardı etmemek gerekiyor.

Dünyanın savunma sanayisi gelişmiş ülkelerine baktığımızda; özellikle teknolojik KOBİ’lerin korunmasına ve gelişimlerini sürdürebilmelerine yönelik, pozitif ayrımcılığa dayalı çeşitli uygulamalar olduğunu görüyoruz.

  • Belirli büyüklüğün altındaki ihalelere sadece KOBİ’lerin girebilmesi ve
  • KOBİ’ler tarafından üretilebilecek sistem ya da alt sistemlerin konu edildiği ihalelere, büyük firmaların girmesinin engellenmesi,

bu konuda devreye alınabilecek uygulamalara örnek gösterilebilir.

Ödül verirken de KOBİ’lere pozitif ayrımcılık yapabilen Türk savunma ve havacılık sektörünün, yapısal sorunlarının en azından bir kısmını çözebilmesi ve arzu edilen sağlıklı yapıya kavuşması, çok daha kısa sürede gerçekleşebilecektir.

Ödül konusuna dönecek olursak… Daha önce farklı kurumlar tarafından yapılan uygulamalar referans alınabilir ve “Büyük Firma”ların yanı sıra “KOBİ”ler ve hatta “Start-up firma”lar için de ayrı kategoriler belirlenerek ödüller de buna göre verilebilir.

Büyük firma-küçük firma ayrımı olmadan ve sektör piramidinin farklı katmanlarında yer alan taraflar arasındaki ilişkiler gerektiği gibi düzenlenmeden, sektörün sağlıklı bir şekilde gelişmesinin ve haliyle bu sürecin çıktılarından biri olan ihracat alanında sürdürülebilirliğin sağlanmasının mümkün olmayacağı şeklindeki gözlemimizi, bu vesileyle bir kez daha dile getirmek istiyoruz.

Ocak ayının öne çıkan gelişmelerini sizlerle paylaşacağımız Şubat sayısı ile gelecek ay yeniden birlikte olmak dileğiyle.

Ümit Bayraktar
Genel Yayın Yönetmeni

Loading

İlgili İçerikler

Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezler kullanmaktadır. Bu konuda bilgi sahibi olduğunuzu düşünüyoruz, ancak isterseniz devre dışı bırakabilirsiniz. Kabul Et Detaylı bilgi almak için tıklayın.