Nurol Makina, Son 10 Yılda, Alanında Lider Bir Savunma Şirketi Olma Vizyonunu Gerçeğe Dönüştürdü
1976 yılında kurulsa da Türk savunma ve havacılık sanayisine 1992 yılında adım atan Nurol Makina’yı, bu sayımızın kapak dosyasına konuk ediyoruz. Bugün sektörün köşe taşlarından biri olarak faaliyetlerini sürdüren Nurol Makina, özellikle son 10 yılda elde ettiği başarılarla, iyi bir ekiple en iddialı hedeflere ulaşılabileceğinin ve en zorlu vizyonların gerçeğe dönüşebileceğinin güzel bir örneğini sergiledi.
Uluslararası krizlerin yanı sıra COVID-19 pandemisi gibi her şeyi durma noktasına getiren gelişmelerin ve devamında yaşanan savaşların derinleştirdiği ekonomik krizlerin tüm dünyayı etkisi altına aldığı bu zorlu dönemde, Nurol Makina’nın dümeninde, sektörün yakından tanıdığı bir isim olan Engin Aykol yer aldı. 2012’ye kadar uzun yıllar boyu rutin bir gelişim seyri izleyen Nurol Makina’nın, Aykol’un liderliğinde; sıralamalarda yukarılara doğru tırmanışını sürdüren, EJDER YALÇIN gibi “oyun değiştiren” araçlar tasarlayan, ihracat pazarlarında söz sahibi olan küresel bir oyuncuya dönüşümüne tanıklık ettik.
Bu dönüşümü yöneten Aykol ile Nurol Makina’nın son 10 yılını konuştuğumuz söyleşimizle, firmanın bugününe de ışık tuttuk ve nasıl bir gelecek hedefine doğru ilerlediğini sizlere anlattık.
Bugün Nurol Makina tarafından tasarlanan ve üretilen, başta EJDER YALÇIN olmak üzere çok sayıda araç; Güney Amerika’dan Avrupa’ya, Afrika’dan Körfez Bölgesi’ne, Asya’dan Uzak Doğu Asya’ya kadar birçok bölgede kullanıcılara hizmet veriyor. EJDER YALÇIN’ı tercih eden ülke sayısı 10’a ulaştı. YÖRÜK 4×4 aracı için ise Nurol Makina, 4 ülkeyle sözleşme imzaladı. Firmanın diğer araçları arasında yer alan ILGAZ II ve TOMA 4×4 de yurt dışında birçok ülkenin envanterine girme başarısını gösterdi.
Bu dönüşüm sürecinin amiral gemisi, tasarımı 2014 yılında tamamlandıktan sonra, sahadan gelen geri bildirimler ışığında yeni sürümleri geliştirilen ve çok sayıda farklı konfigürasyonu üretilen EJDER YALÇIN oldu.
İlk olarak 2017 yılında bir Afrika ülkesine ihraç edilen araç, bugün yeni sürümleriyle dünya genelinde birçok kullanıcıya başarıyla hizmet veriyor. Bu başarının arkasında, EJDER YALÇIN’ın, NATO Genel Araç Mimarisi (NATO Generic Vehicle Architecture / NGVA) alt yapısına sahip olmasının da önemli bir rolü var. Bu sayede araca, çok çeşitli silah kulelerinin yanı sıra 120 mm havan sistemi gibi çeşitli alt sistemler, kolay ve hızlı bir şekilde entegre edilebiliyor.
Nurol Makina’nın bugün geldiği noktadaki başarısının en önemli göstergelerinden biri de kullanıcı ile ilişkilerini sürekli geliştirmesi ve neredeyse her kullanıcı ile yeni sözleşmeler imzalaması oldu.
10 yıl önce, alanında lider bir savunma şirketi olma vizyonu ile çıktığı yolda Nurol Makina, bugün bu vizyonu gerçeğe dönüştürmüş durumda. Nurol Makina’nın gelecek vizyonunda ise zırhlı araç üreticisi olmanın ötesine geçerek bir teknoloji şirketi olarak konumlanmak var. Nurol Makina’yı bugünlere getiren ekibin çalışmalarının yeni meyvelerini ise IDEF 2023 fuarındaki Nurol Makina standında görebilmeyi umuyoruz.
SAHA EXPO 2022’de İmzalanan Anlaşmaların Değeri 1 Milyar Doları Aştı
SAHA İstanbul tarafından, üreten sanayicilerin sanayi ihtisas fuarı olarak kurgulanan SAHA EXPO 2022, bu yıl hem fiziksel olarak hem de metaverse fuarı olarak düzenlendi. Fuarın fiziksel ayağı sonrasında açıklanan istatistikler, SAHA EXPO’nun sanayi ihtisas fuarı kimliğini de gözler önüne serdi.
Bir önceki sayının başyazısına, SAHA EXPO’nun, bu yıl elde edilen başarıyla birlikte, sektörel etkinlikler arasında ayrı ve özel bir yer edindiğini ve hatta sektörün, 22-26 Ekim 2024 tarihinde düzenlenmesi planlanan bir sonraki fuarı sabırsızlıkla beklediğini söyleyerek noktayı koymuştuk. Bu sayımızda yer alan SAHA EXPO 2022 Özel Dosyası da bu tespitimizi doğrulayan çok sayıda gelişme içeriyor.
Büyük bölümünü yerinde takip ettiğimiz faaliyetlerden; bir bölümünü de SAHA EXPO yetkililerinden edindiğimiz bilgilerden derlediğimiz bu gelişmeler arasında; fuarda imzalanan çeşitli anlaşmalar da yer alıyor. Edindiğimiz bilgilere göre, fuarda toplam 114 sözleşme ve iş birliği anlaşması imzalandı ve belge takdimi gerçekleştirildi. Sözleşme ve iş birliği anlaşmalarının toplam mali değeri, 1 milyar doların üzerinde.
Fuar esnasında gerçekleştirilen faaliyetlere ilişkin hazırlamış olduğumuz; “SAHA EXPO 2022 Sırasında İmzalanan Sözleşme, Mutabakat Muhtırası ve İş Birliği Protokolleri ve Gerçekleştirilen Belge Takdimleri” tablosunda detayları yer alan bu faaliyetlere baktığımızda, ASELSAN ve Baykar’ın öne çıktığını görüyoruz.
Fuar organizasyonu tarafından yapılan resmi açıklamalara göre, bu faaliyetlerin 30’u ASELSAN’ın, 17’si Baykar’ın, 12’si TRTest’in, 10’u TÜBİTAK’ın ve 7’si ise Roketsan’ın katılımıyla gerçekleştirildi.
Ana sistem ve platform üreticileri ile imza atmak üzere masaya oturan firmalara ve sağladıkları çözümlere baktığımızda, sektörün gelişim seviyesine ilişkin ciddi fikir sahibi olmak mümkün. Bu imzalar, özellikle ana sistem ve platform üreticilerinin, sektör ekosisteminin gelişimi açısından ne kadar kritik bir rol oynadığını da gösteriyor.
SSB’nin 37. Kuruluş Yıl Dönümünde Kritik Haberler Havacılıktan Geldi
Sektörün gelişim sürecine liderlik eden Savunma Sanayii Başkanlığımızın (SSB) 37. kuruluş yıl dönümünü, 7 Kasım’da kutladık. SSB’nin kuruluş yıl dönümü vesilesiyle düzenlenen kutlama etkinliğinde konuşan Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, şunları kaydetti: “Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliği ve sahiplenmesiyle, özellikle son 5-6 yıldır karar alma ve uygulamada daha hızlı ve daha güçlü yapımızla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Geçmişten bugüne pek çok dönüm noktasına şahit olan savunma sanayiimiz bugün geldiği yerde, tam bağımsızlık hedefi doğrultusunda güçlü bir şekilde ilerlemektedir. Ülkemiz savunma sanayii alanında pazar olmaktan çıkmış, aktör olma yolunda önemli bir aşama kaydetmiştir. Yerli ve milli imkanlarla ürettiğimiz platformlar dünyada adından sıkça söz ettirmeye başlamış, hatta bazıları oyun değiştirici olmuştur.
Türk savunma sanayii olarak; vakıf şirketlerimizden özel sektöre, KOBİ’lerden üniversitelere, teknoparklardan araştırma merkezlerine kadar geniş bir aileyiz. 1.600’den fazla firma ve 80 binden fazla çalışanla 750’den fazla proje yürütüyoruz. Savunma sanayiimiz bugün; yaklaşık 70 milyar dolar bütçe değeri ve 10 milyar dolardan fazla cirosuyla ülkemizin önemli sektörlerinden biri haline gelmiştir. Bu süreçte, her daim bizlerle beraber yol yürüyen siz değerli mesai arkadaşlarıma teşekkürü borç biliyorum.”
Kasım ayı, Savunma Sanayii Başkanımız Prof. Dr. Demir’in konuşmasında değindiği platformlar açısından da kritik gelişmelere sahne oldu. Özellikle hava platformlarının geliştirildiği projelerde yaşanan kritik gelişmelerin ilki, Baykar cephesinden geldi. Firma tarafından 20 Kasım’da yapılan açıklamayla Bayraktar KIZILELMA insansız savaş uçağının ilk otomatik taksi ve koşu testinin başarıyla tamamlandığı duyuruldu ve böylelikle ilk uçuş öncesi kritik bir kilometre taşı geride bırakılmış oldu.
Bu gelişmenin sadece 1 gün sonrasında, 21 Kasım’da ise TUSAŞ tarafından, Milli Muharip Uçak (MMU) için Son Montaj Hattı Başlangıç Töreni düzenlendiği ve MMU’nun 18 Mart 2023 tarihinde hangardan çıkartılacağı duyuruldu.
Bu gelişmelerle birlikte Türk savunma ve havacılık sanayisi, kara ve deniz platformlarından sonra, hava platformları alanında sahaya çıkardığı muharip unsurların sayısını arttırma yolunda önemli adımlar atmış oldu.
Cumhuriyetimizin 100. yılını kutlayacağımız ve sektörümüz açısından, başta IDEF fuarı olmak üzere çok sayıda önemli olaya ve etkinliğe ev sahipliği yapması beklenen 2023’ün, tüm insanlığa, başta sağlık ve barış getirmesini diliyor ve yeni yılınızı kutluyoruz.
Aralık ayının öne çıkan gelişmelerini sizlerle paylaşacağımız Ocak sayısı ile gelecek ay yeniden birlikte olmak dileğiyle.
