Askeri kara araçlarının alt sistemleri konusunda oldukça geniş bir ürün yelpazesine sahip olan Nero Endüstri, ürünlerini 22 ülkeye ihraç ediyor. Bu başarının ardında ise firmanın amiral gemisi haline gelen, özgün olarak geliştirdiği ve sahada kendini kanıtlayan ARES Yangın Söndürme ve İnfilak Bastırma Sistemleri yatıyor. ARES ürün ailesinin başarı hikâyesini, Nero Endüstri Yönetim Kurulu Başkanı Alican Ökçün’den dinledik.
MSI Dergisi: Alican Bey, ARES sistemleri ile ilgili konuşmak istediğimiz çok konu var; ancak öncelikle infilak bastırma sistemleri gibi zorlu bir alana adım atarak bu konuda özgün bir sistem geliştirme fikri ilk olarak nasıl ortaya çıktı, size bunu sormak istiyoruz?
Alican ÖKÇÜN: İnfilak bastırma ve yangın söndürme sistemleri, oldukça kritik bir alan. Çünkü bu sistemler, bir zırhlı aracın, genellikle son savunma noktası oluyor. Bununla birlikte,uzunca yıllar, yurt içinde kimse bu alanda faaliyet göstermemiş. Biz de buradan kendimize bir vazife çıkararak, 2010 yılında, bu konuda Ar-Ge faaliyetlerine başladık ve sensörlerden yangın söndürme tüplerine, pek çok farklı alanda hummalı bir çalışmaya giriştik. Dediğiniz gibi, bu alan, sistemlerin karmaşıklığı ve sahip olması gereken düşük tepki süreleri ile düşük yanlış alarm oranları gibi pek çok açıdan zorlu bir alan. Biz de ARES sistemlerinin Ar-Ge sürecinde, pek çok zorlukla karşılaştık; bunlara rağmen yılmadık ve 2012 yılında, ilk sistemi ortaya koymayı başardık. 2014 yılında ise ürünümüzün yurt içindeki ilk satışını ve bundan 2 yıl sonra, 2016 yılında da ARES sistemlerinin ilk ihracatını gerçekleştirdik. Yurt içindeki ilk satışın ardından, sadece 2 yıl geçmişken ilk ihracatı gerçekleştirmemiz bile bence büyük bir başarı. Biz daha sonra bu başarıyı, pek çok yeni sözleşme ile perçinledik.
3.000 Sistem, 22 Ülke ve 50 Farklı Araç
MSI Dergisi: Alican Bey, bu başarıyı biraz da teslimat ve ihracat sayıları gibi rakamlarla ifade etmek gerekirse bize neler söyleyebilirsiniz?

Şu ana kadar 3.000’in üzerinde ARES sisteminin teslimatını ve entegrasyonunu tamamladık. Dolayısı ile 3.000’in üzerinde kara aracını, yangın risklerine karşı koruma altına aldık. Bu teslimatların bir kısmını yurt içine bir kısmını ise yurt dışına gerçekleştirdik. İhracat yaptığımız ülke sayısı ise 22’ye ulaştı.
Alican ÖKÇÜN: Şu ana kadar, 3.000’in üzerinde ARES sisteminin teslimatını ve entegrasyonunu tamamladık. Dolayısı ile 3.000’in üzerinde kara aracını, infilak ve yangın risklerine karşı koruma altına aldık. Bu teslimatların bir kısmını yurt içine; bir kısmını ise yurt dışına gerçekleştirdik. İhracat yaptığımız ülke sayısı ise 22’ye ulaştı. Sistemleri entegre ettiğimiz araç sayıları ise oldukça çeşitli. Bu araçlar, taktik tekerlekli zırhlı araçlardan, ana muharebe tanklarına, zırhlı personel taşıyıcılardan kundağı motorlu obüslere kadar çok geniş bir yelpazeye sahip. Hatta ARES sistemlerini, zırhlı istihkam araçlarına bile entegre ettik. Sistemler, neredeyse 50 farklı tipteki araca entegre edilmiş oldu.
Hızlı ve Güvenilir Sistemler
MSI Dergisi: Peki ARES sistemlerinin bu kadar geniş bir kullanıcı kitlesi bulmasının ardında yatan temel sebep sizce nedir?

Alican ÖKÇÜN: Kara araçları özelinde, bir yangın söndürme ve infilak bastırma sisteminin performansını, düşük tepki süresi ve düşük yanlış alarm oranı gibi birtakım değerler belirler. Bu sistemlerde, tepki süreleri önemlidir; çünkü sisteminiz, yangın ya da infilaka ne kadar erken müdahale ederse patlama, araç ve mürettebata o kadar az hasar verir ya da hiç hasar veremez. Örneğin; roketatar saldırılarında, roketin çukurlu imla hakkı araç dışında patladıktan sonra, araç zırhını delerek araç içerisinde bir alev topu oluşturmaya başlar. Sizin sisteminiz alev topuna geç tepki verirse bu alev topu, bir noktadan sonra o kadar büyük bir hale gelir ki ne yaparsanız yapın söndüremezsiniz. Benzer şekilde, sistemin yanlış alarm oranının da mümkün olduğunca düşük olması gerekir; çünkü araç kapısı açılınca içeri dolan ışık sebebiyle ya da içeride yakılan bir sigara sebebiyle optik sensörlerin, yangın söndürücü tüpleri tetiklemesini istemezsiniz. Aksi takdirde, personelin güvenliğini arttırmak amacıyla araca entegre ettiğiniz bir sistem, tam aksine personel açısından tedirginlik yaratan; personelin, her an, “Acaba şunu yapsam tüpler patlar mı?” endişesi ile birlikte yaşadığı bir sisteme dönüşür. Zaten zorlu koşullar altında mücadele eden personelin, böyle bir sıkıntı yaşamasını da kesinlikle istemeyiz. Bu nedenle ARES sistemlerini de tepki süresi ve yanlış alarm oranı gibi konularda üstün özelliklere sahip olacak ve NATO standartlarına uygun şekilde geliştirdik. Sistemin başarısının ardında yatan temel sebep bence bu. Ayrıca sistemin performansını belirleyen kritik performans metriklerinin yanında, kullanıcıya pek çok avantaj sunuyoruz. Bu sistemlerle elde ettiğimiz başarı ile de sektörün yangın söndürme sistemleri alanındaki vizyonunu şekillendiriyoruz.
MSI Dergisi: Kullanıcıya sunduğunuz diğer avantajlardan da bahsedebilir misiniz?

Alican ÖKÇÜN: Kullanıcıya sunduğumuz avantajlar, çoğunlukla sahadaki personelin hayatını kolaylaştırmaya yönelik özellikler. Örneğin ARES III+ kontrol ünitelerimiz, log kaydı tutma özelliğine sahip. Kontrol üniteleri, bu sayede, sistemdeki alarm durumlarının, tam olarak ne zaman ve neden kaynaklandığını ve sistemin hata durumlarının kaydını tutabiliyor. Bu özellik ile aynı zamanda, söndürücü tüplerdeki basınç ve fünye hataları, dedektör hataları, manuel aktivasyon veya otomatik aktivasyonun gerçekleşip gerçekleşmediği anlaşılabiliyor. Son kullanıcılar, bu sayede, geçmiş olayları analiz ederek sistemin işleyişi hakkında daha derin bir bilgiye sahip olabiliyorlar. Ayrıca kontrol ünitelerimizde CAN-bus bağlantısı da olduğu için, ARES sistemi, araç bilgisayarına bağlanabiliyor. Bakım Modu özelliği ise tüplerin yanlışlıkla patlama riski olmaksızın sisteme bakım yapılabilmesini sağlıyor. Ayrıca kullanıcı talepleri doğrultusunda, ARES sistemlerine, 48 saate kadar çalışma süresi olan küçük bir batarya ilave ediyoruz. Böylece sistem, aracın kontağı kapalı ya da aküsü bitmiş dahi olsa, aralıksız koruma sağlamaya devam ediyor.
Benzer Ürünlerden %50 Daha Ucuz
MSI Dergisi: Söz konusu, kalite ya da fiyat/performans oranı olduğu zaman neler söyleyebilirsiniz?

Alican ÖKÇÜN: ARES, pek çok alt bileşenden oluşan karmaşık bir sistem. Bunlar arasında, dedektörler, kontrol kutuları ve yangın söndürme tüpleri gibi alt bileşenler mevcut. Biz de kusursuzluğu hedefleyen bir kalite anlayışı ile ürettiğimiz bütün alt bileşenleri, teslimat öncesinde, hem tek tek hem de entegre bir sistem olarak test ediyoruz. Kalite konusundaki yaklaşımımız bu. Fiyat/performans konusunda ise en az dünyadaki rakiplerimizinki kadar; hatta zaman zaman onlarınkinden daha iyi performans sunan ürünleri, onların yarı fiyatına piyasa sunuyoruz.
MSI Dergisi: Konuyaentegre lojistik destek (ELD) açısından baktığımızda, Nero Endüstri’nin ARESsistemleri ile ilgili yaklaşımı nedir?
Alican ÖKÇÜN: Aslında diğer tüm ürünlerimizde olduğu gibi, ARES’te de en büyük gayemiz, sahadaki sistemlerimizi sürekli faal tutmak yönünde. Bu nedenle Türkiye’nin çeşitli yerlerindeki 50 farklı temsilcimiz aracılığı ile kullanıcılarımıza, bakım ve onarım hizmetleri sunuyoruz. Ayrıca her an sahada bulunan, 6 adet de satış sonrası ekibimiz bulunuyor. Bu ekipler de gerektiğinde kullanıcının ayağına kadar giderek ihtiyaç duyulan hizmetleri yerinde sunuyorlar. Bununla birlikte, kullanıcının tamamen bize bağımlı olmaması için de ilgili bakım personeline çeşitli eğitimler veriyoruz.
MSI Dergisi: Geldiğiniz noktada, ARES sistemlerinin dünyadaki konumunu nasıl görüyorsunuz?
Alican ÖKÇÜN: Yurt içindeki pazara, zaten %95 oranında hakimiz. Tüm dünya açısından bakıldığında da 3 üreticiden birisiyiz. Dünya pazarında yarıştığımız diğer rakiplerimiz, 40-50 yıllık firmalar ve ARES sistemleri ile bu firmalara, kalite ve performans olarak 22 ülkede kafa tutuyoruz.
Hedefte 3 Yeni Sektör Var
MSI Dergisi: Bu konumu korumak ve daha da ileriye taşımak için, önümüzdeki dönemde planladığınız çalışmalar neler?
Alican ÖKÇÜN: Savunma ve havacılık sanayisi, Ar-Ge beklentisi ve buna ilişkin maliyetleri çok yüksek olan bir sektör. Biz de prensip gereği, insan hayatını daima en ön planda tuttuğumuz için ve tüm kullanıcılara ürünlerimizin avantajlarını sunabilmek adına, fiyatlarımızı en düşük seviyede tutmaya çalışıyoruz. Bu iki çelişen faktörü, sürdürülebilir şekilde bir potada eritmek ise oldukça zor. Dolayısıyla gelecek hedeflerimiz arasında, Savunma Sanayii Başkanlığının da bu konudaki politikalarına paralel olarak, sivil sektörlere doğru açılmak var. Bunun için de havacılık, denizcilik ve ticari kara araçları sektörüne adım atmak üzere çalışmalarımıza başladık. Bu yönde, ARES sistemlerimizi; sırası ile ARES AERO, ARES MARINE ve ARES BUS şeklinde, 3 yeni ürün ailesi ile genişleteceğiz. Bu sektörlerden elde edeceğimiz gelirleri de yine savunma odaklı projelerimizin Ar-Ge ihtiyaçlarını karşılamak için kullanacağız. Attığımız adımların meyvelerini de toplamaya başladık ve yeni ürün ailelerinin ilk bileşenlerini ortaya koymayı başardık. Hâlihazırda tasarımını, prototip üretimini ya da testlerini tamamladığımız yeni bileşenler arasında; ARES AERO için küresel söndürücüler ve duman dedektörleri ile ARES MARINE Kontrol Ünite’leri bulunuyor. Bununla birlikte, bu 3 sektörün her birisi de kendi içlerinde çeşitli zorluklara sahip. Örneğin, havacılık sektöründe isterler, diğerlerine göre katbekat daha yüksek. Denizcilik sektöründe ise sistemlerin, korozyon gibi çevresel koşullara çok daha dayanıklı olması gerekiyor. Ticari kara araçları tarafında da maliyetleriniz çok düşük olmalı. İşte bunun gibi pek çok zorluk bizi bekliyor. Ancak nasıl ki ARES, ARMA, MARS ve UMAY sistemleri gibi zorlu ürün ailelerini ortaya koymayı başardıysak adım attığımız bu yeni sektörlerde de başarılı olacağımıza inancım tam.

Nero Endüstri Yönetim Kurulu Başkanı Alican Ökçün’e, zaman ayırıp sorularımızı cevaplandırdığı ve verdiği bilgiler için okuyucularımız adına teşekkür ediyoruz.