Şebnem ASİL / s.asil@savunmahaber.com
Savunma ve Havacılık Sanayii İmalatçılar Derneği (SaSaD) tarafından her yıl yayınlanan Performans Raporu’nun 2020 yılı verileriyle hazırlanan son sürümü, 28 Haziran’da kamuoyu ile paylaşıldı. Raporda yer alan bazı veriler ve tespitler ise bir dizi soruyu akla getirdi. SaSaD Genel Sekreteri Hüseyin Baysak, bu soruları, MSI Dergisi okuyucuları için cevaplandırdı.
MSI Dergisi: 2020 Performans Raporu’nda yer alan bilgiye göre, o dönemdeki 182 üyenizin sadece 85 tanesi anket sorularını cevaplandırmış. Anket sorularını cevaplandıran bu üyeleriniz, sektör cirosunun ve sektörün ihracatının yüzde kaçını oluşturuyor?
Hüseyin BAYSAK: Ankete katılanların sayısı ve profili incelendiğinde, sektör performansının yüzde 90 ve üzerini yansıtan verilerin toplandığını ve sektörün 2020 yılı çalışmalarını sağlıklı bir şekilde yansıttığını kıymetlendiriyoruz. İhracat ile ilgili olarak Savunma ve Havacılık Sanayi İhracatçıları Birliği (SSI) verileri ile üyelerimizden toplanan verileri kullanarak oluşturduğumuz yurt dışı satış gelirleri rakamı arasında bir fark bulunuyor ve SaSaD verilerine göre biraz daha yüksek bir rakam ortaya çıkıyor. Bu küçük farkın, SSI verilerinde yer alan; ancak üretimden satışlar kapsamında olmaması nedeni ile SaSaD verilerine yansıtılamayan, bazı hava platformlarının (iş jeti ve benzerleri) satışı kaynaklı olabileceğini değerlendiriyoruz.
Sektörümüzden toplanan verileri, Avrupa Savunma ve Havacılık Sanayicileri Derneği (ASD) ile kendi formatlarında paylaşıyoruz. Derneğimiz tarafından yayınlanan bu bülten, tüm üyelerimiz, ilgili devlet kurum ve kuruluşları, basın ve ilgilenen yabancı firma kuruluş ve kurumlarıyla da paylaşılıyor. Bülten, sektörümüze ait performans verilerinin topluca yer alıp analiz edildiği tek yayın olarak da ilgi ile takip ediliyor.
MSI Dergisi: Anket sorularını cevaplamayan firmalar, ağırlıklı olarak KOBİ statüsündeki firmalar mı; yoksa aralarında ana yüklenici ya da platform üreticisi firmalar da var mı?
Hüseyin BAYSAK: Üretici ve ihracatçı konumunda bulunan ve kamu kurumu niteliğindeki bazı kuruluşların verilerinin alınmasında zaman zaman sıkıntı yaşandığı, bilinen bir gerçektir. Bu kuruluşların geçmiş yıllarda ilettikleri verilerin bir projeksiyon ile günümüze taşınarak analizimize dahil edilmesi ile bu eksikliği gidermeye çalışıyoruz. Platform ve ana sistem üreticisi bazı üyelerimiz de bilgilerini bizlerle paylaşmakta tereddüt edebiliyor. Bununla birlikte, önemli bir bölümünün verileri, Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) aracılığı ile çalışmamızda yer alıyor.
Burada, şunu da vurgulamak isterim: Bizimle verilerini paylaşan kurum ve kuruluşların bireysel metriklerini, başka kurum ve kuruluşlarla ya da kişilerle paylaşmıyoruz ve sadece konsolide edilmiş veriler ve analizleri yayınlıyoruz.

MSI Dergisi: İlerleyen yıllarda, ankete geri dönüşlerin arttırılması için ne gibi tedbirler alınması planlanıyor? Örneğin, bu konu, EYDEP gibi programların kapsamına alınıp, firmaların anketlere geri dönüş yapmasının, çeşitli değerlendirmelerde olumlu puan oluşturması sağlanabilir mi?
Hüseyin BAYSAK: Sektör oyuncularının daha büyük bir bölümünün anketimizi yanıtlaması, sektöre ilişkin metriklerin daha sağlıklı ve çeşitlendirilerek toplanmasını, dolayısı ile analizlerimizin sektörün tamamını değerlendirmesini sağlayacaktır. Daha yoğun katılım, karar verici makamların önüne çok daha doğru verilerin konulması için de önemlidir. Bu nedenle ankete katılımı arttırma çabasında olduğumuzu ifade etmeliyim. Bu bağlamda SSB’nin, katılımı sağlama konusunda çok etkin bir rol oynayacağını değerlendiriyoruz. SSB’nin, ankete cevap verilmesini önemsediği mesajını sektör oyuncularına iletmesi; hatta EYDEP portalında yer alan ya da yer alacak firmalara bu yönde talimat iletmesi halinde, sektör oyuncularının tamamından anketimize dönüşler alabileceğimizi değerlendiriyoruz.
Sivil Havacılıkta, Mevcut Siparişler ve Bakım Onarım Faaliyetleri Etkili
MSI Dergisi: Raporda 655 milyon dolar olduğu belirtilen sivil havacılık ihracatı, bir önceki yılın bu alandaki ihracat tutarı olan 612 milyon dolar ile kıyaslandığında, 43 milyon dolarlık bir artış anlamına geliyor. Diğer yandan hem ülkelerin iç havayolu trafiği hem de uluslararası uçuşlar, COVID-19 salgınından olumsuz etkilendi ve sivil havacılık sektörü, ciddi ciro kayıpları ile karşı karşıya kaldı. Bu tabloda, sivil havacılık ihracatındaki artışı nasıl yorumlamamız gerekiyor?
Hüseyin BAYSAK: Öncelikle söz konusu artışın, beklentilerimizin ve önceki yıllarda gözlenen artış eğrisinin altında olduğunu belirtmeliyim. Bu açıdan sektör oyuncularımız, pandeminin sivil havacılık sektörüne etkilerinden yoğun bir şekilde etkilendiler. Önceki yıl seviyesinin bir miktar üzerinde ciro elde edilmesi, mevcut siparişlerin ikmali ve normal bakım onarım ihtiyaçlarının karşılanmasının sonucudur.
Pandemi ile birlikte, dünyada, özellikle sivil havacılıkta, hem hizmet hem de üretim alanında, belki de benzeri daha önce hiç görülmemiş bir duraksama yaşandı. Bu durum, ülkemizde bu alanda faaliyet gösteren ve dünya havacılık devlerine üretim ve ihracat yapan pek çok şirketimizi de olumsuz etkiledi. COVID 19’dan dolayı hastalarımız ve vefat eden çalışanlarımız oldu. Bu dönem, moral ve motivasyonumuzu olumsuz etkiledi. Ancak, bütün bu olumsuzluklara rağmen normalleşme aşamasına geldiğimiz bu süreçten asgari kayıplarla çıkmakta olduğumuza ve nispeten daha kısa bir sürede eskisinden daha güçlü duruma geleceğimize; şirketlerimiz ve fabrikalarımızın büyük bir moralle 2023 hedeflerimiz doğrultusunda ilerlemeye devam edeceğine inanıyoruz.
MSI Dergisi: Raporda, sektörün, en yüksek ciroyu “Kara Sistemleri” alanında yaptığı görülüyor. Bu alandaki platform üreticileri ise bir taraftan ekosistemlerini destekleyip genişletiyor bir taraftan da yüksek yerlilik oranlarına ulaşıyor. Bu tabloda, KOBİ’lerin cirosunda, Kara Sistemleri, neden üçüncü sırada yer alıyor?
Hüseyin BAYSAK: Alt sektörler bazında yapılan değerlendirmede; firmaların diğer bir üreticiye veya doğrudan müşteriye yaptıkları üretim ve satışlar, ayrı ayrı hesaplanıyor. KOBİ’ler, genelde, platform üreticilerine çözüm ortağı oluyor ve sektörün çözümlerinin önemli bir bölümüne, seviye 1 veya seviye 2 tedarikçi olarak katkı veriyor.
Kara Sistemleri alt sektörü, en yaygın alt yüklenici ağını kullanan sektör olmasına karşın hizmet veren KOBİ ölçekli firmaların sıralamadaki yeri, belirttiğiniz gibi dikkat çekicidir.
Bu konu, tarafımızdan maalesef henüz detaylı bir analiz ile değerlendirilemedi. Bu değerlendirmeyi en kısa sürede yapmayı planlıyoruz. Ancak ilk bakışta, Kara Sistemleri alt sektöründe KOBİ tedarikçilerine devredilen iş paketlerinin, teknolojik ve bağlantılı olarak parasal tutar bağlamında daha düşük ürünlerden oluştuğu söylenebilir.
MSI Dergisi: KOBİ’lerde, ihracatın ciroya oranı, yaklaşık %43,7 seviyesinde. Buna, KOBİ’lerin yerli firmalara teslim ettiği ve ihraç edilen sistemleri (dolaylı ihracatı) de kattığımızda, nasıl bir rakam ortaya çıkıyor ve bu rakam nasıl yorumlanmalı?
Hüseyin BAYSAK: Dolaylı ihracat tutarı, diğer bir deyişle ana yüklenici ihracatında yer alan KOBİ payı kırılımını içeren verinin toplanmamasından dolayı bu soruya yanıt vermemiz mümkün olamayacak.
MSI Dergisi: SaSaD, raporda vurgulanan, “Alınan siparişlerdeki düşüş” başta olmak üzere önümüzdeki yıllarda sektörü zorlayacak gelişmelere karşı ne gibi tedbirler alınmasını öneriyor?
Hüseyin BAYSAK: Alınan siparişlerin ağırlıklı olarak yurt içinden geldiği; yurt dışı bağlantılarındaki seviyenin de yurt içine yakın düzeyde olduğu görülüyor. Ancak toplam sipariş tutarının sektörün sürdürülebilirliği ile ilgili endişe yaratacak düzeyde olması, dikkat çekiyor. Savunma ve havacılığın, COVID-19 salgını sonrası, ülkelerin bütçesel önceliklerinde gerileyeceğini öngörüyoruz. Bu ortamda, sektör oyuncularının, sipariş potansiyelini arttırmak için savunma ve havacılığın iç ve dış siparişlerini arttırma yönünde yoğun gayret sarf etmenin yanında, tıbbi cihazlar, otomasyon, anayurt güvenliği, siber güvenlik vb. komşu sektör ihtiyaçlarına da odaklanmaları gerektiğini değerlendiriyoruz.
MSI Dergisi: Eklemek istediğiniz başka bir konu var mı?
Hüseyin BAYSAK: SaSaD, kurulduğu 1990 yılından bugüne kadar sektörün gelişimine ve güçlenmesine katkı sağlamak misyonu ile kara, deniz, hava, uzay ve güvenlik alanlarında faaliyet gösteren, imalatçı firma ve kuruluşlara hizmet veren bir organizasyondur. SaSaD, üyelerinin faaliyetlerini, daha uygun bir iş ve çalışma çevresinde yapabilmeleri için çeşitli etkinlikler düzenliyor ve girişimlerde bulunuyor. Sektörel sorunları ilgili makamların dikkatine sunarak çözümlemeye çalışıyor; yurt içi ve yurt dışında, sektörü tüm alanları ile temsil ediyor. SaSaD, ASD’nin faal bir üyesi; aynı zamanda sektörün görüş ve önerilerinin bu teşkilat yolu ile Avrupa Birliği Komisyonlarında şekillenmesine katkıda bulunuyor. Ülkelerin benzer kuruluşları ile imzaladığı protokoller ile üyelerinin uluslararası açılımlarına da yardımcı oluyor. SaSaD, bugün, 205 imalatçı firma ve kuruluşu ve 6 kümeyi çatısı altında topluyor. Üyelerinin katma değeri yüksek 8,856 milyar dolarlık üretimi, 2,265 milyar dolar civarında yurt dışı satış geliri ve 77.566 kişilik istihdamı ile ülke savunması için hayati önemi haiz ve ileri teknoloji çalışmalarının yapıldığı bir sektörü temsil ediyor.
Türk savunma ve havacılık sektörü, ülke güvenliği ve ekonomisine katkı vermeye devam edecek ve komşu sektörlerdeki çalışmalarını geliştirerek sürdürecek. Sektörün en önemli avantajı, Sayın Cumhurbaşkanımızın kişisel teşvik ve destekleri yanında Millî Savunma Bakanlığı, Savunma Sanayii Başkanlığı ile devletin tüm kurum ve kuruluşlarının doğrudan yanımızda olmasıdır. Geldiğimiz noktayı yeterli bulmuyoruz ve çok daha fazla çalışmamız gerektiğine inanıyoruz.
SaSaD Genel Sekreteri Hüseyin Baysak’a, zaman ayırıp sorularımızı cevaplandırdığı ve verdiği bilgiler için, okuyucularımız adına teşekkür ediyoruz.
Tablo
Türk Savunma ve Havacılık Sektörünün 2020 Performansı | |
Ciro | 8,856 milyar dolar |
Alınan Siparişler | 6,175 milyar dolar |
Yurt Dışı Satış Gelirleri | 2,266 milyar dolar |
İthalat | 2,161 milyar dolar |
Ürün ve Teknoloji Geliştirme Harcamaları | 1,241 milyar dolar |
İstihdam | 77.566 Kişi |