Ana Sayfa Manşet Savaş Yönetim Sistemi Çözümlerinde Suyun Altına da İnen YALTES, Milli Denizaltı MİLDEN için de Hazır

Savaş Yönetim Sistemi Çözümlerinde Suyun Altına da İnen YALTES, Milli Denizaltı MİLDEN için de Hazır

MÜREN-PREVEZE ile modernize edilen TCG PREVEZE’den (S-353) Mart ayında gerçekleştirilen AKYA torpidosu atışına, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar da katıldı. Fotoğrafta, YALTES tarafından geliştirilen Çok Amaçlı Operatör Konsolları da görülüyor.

Türkiye, özgün platformlar ortaya koyma iddiasını, MİLDEN projesi ile denizin altına da taşıyor. Kasım ayında 20. kuruluş yıldönümünü kutlamaya hazırlanan YALTES de bu çalışmaları, Savaş Yönetim Sistemleri (SYS) konusunda destekliyor. AY ve PREVEZE sınıfı denizaltıların modernizasyon çalışmalarında alt yüklenici olarak görev alan YALTES, tüm kalifikasyon testlerini başarıyla tamamlamış; operasyonel bir denizaltıdan yapılan atış testini geride bırakmış çözümleriyle başta MİLDEN olmak üzere yeni projelere de hazır.

YALTES Proje Yöneticisi Ceren Tüfekçi Doğan

Suüstü platformlarına yönelik SYS’ler konusunda derin bir tecrübeye sahip olan ve ürünlerinin kullanıldığı ülke sayısı 29’a ulaşan YALTES, artık bu alanda dünya çapında bir oyuncu konumuna erişti. YALTES’in denizaltılara yönelik SYS alanındaki çalışmaları ise suüstü platformlar için yapılanlardan çok daha sonra, 2016 yılında başladı. Bu süreç, YALTES için, suüstü platformları için yaşanılan süreçten çok daha farklı bir şekilde gelişti. YALTES Proje Yöneticisi Ceren Tüfekçi Doğan, firmanın bu yeni alana giriş hikayesini şöyle anlatıyor: “Suüstü SYS alanına girişimiz ve bu alanda önemli bir yol katetmemizde, ilk dönemlerde Thales’in yönlendirmelerinin ve bize verdiği işlerin; ilerleyen dönemde de Deniz Kuvvetleri Komutanlığımızın (Dz.K.K.lığı) ve Savunma Sanayii Başkanlığımızın (SSB) önemli katkıları olmuştu. Denizaltılarda ise Thales’in süregelen faaliyetleri, ağırlıklı olarak sualtı akustiği ve sonar gibi sensörler üzerine ve SYS donanımlarını içermiyor. Bu tabloda, YALTES olarak yurt içinde yürütülen projelerde ortaya çıkacak fırsatları takip ediyorduk. YALTES’in yaptığı çalışmalar öncesinde, Türkiye’de özgün olarak geliştirilmiş herhangi bir denizaltı SYS konsolu ya da kabineti bulunmuyordu. Sadece lisans altında üretilen bazı çözümler vardı. AY sınıfı denizaltıların modernizasyonu gündeme geldiğinde ise Dz.K.K.lığımızın da yönlendirmesiyle projenin ana yüklenicisi olan TÜBİTAK bizimle temasa geçti ve bu alandaki ilk projemizi aldık.”

YALTES, Sınava “En Zor Soru”dan Başladı

YALTES’in denizaltı platformlarına yönelik ilk çalışması, Dz.K.K.lığı envanterindeki AY sınıfı denizaltıların modernizasyonunu konu alan MÜREN-AY (MÜREN: Milli Üretim Entegre Savaş Yönetim Sistemi) projesi kapsamında gerçekleşti. Bu projede, 2 adet denizaltı; TCG DOĞANAY (S-351) ve TCG DOLUNAY (S-352) modernize edildi.

AY sınıfı denizaltılardan TCG DOLUNAY (S-352).

Proje kapsamında YALTES’ten talep edilen SYS donanımları ise SYS’nin torpidolarla arayüzünü sağlayacak silah kontrol kabineti ve bu kabineti kontrol edecek özel bir konsol oldu.

YALTES, MÜREN-AY için suüstü platformlarında kullanılan kabinetlerinden farklı olarak, çok kısıtlı bir alana sığması gereken bir kabinet tasarladı ve üretti. Bu kabinetin barındırdığı birimler, 4 kovandan torpido atılabilmesini sağlıyor. Kabinet, bir panel PC üzerinden kullanıcı arayüzü de sağlıyor.

YALTES’ten talep edilen konsolun ise çok daha zorlu gereksinimleri karşılaması gerekiyordu. YALTES Mekanik Mühendisi Mesut Nas, bu konsolu nasıl tasarladıklarını şöyle anlatıyor: “Denizaltıda, bakıp da ‘Evet, konsol buraya konulabilir!’ diyebileceğimiz, hazır bir yer yoktu. Bize, son derece dar bir yer gösterebildiler. Hem yerin darlığı hem de kullanımla ilgili gereksinimler sonucunda ortaya çıkan tasarım; sadece tabandan bağlantısı olan bir direk üzerine yerleştirilmiş, 360 derece dönebilen ve böylece farklı pozisyonlarda kullanılabilen, klavyesi katlanabilen bir konsol oldu. Tabi tüm bu fiziksel özellikler; sadece tabandan bağlantı olması, konsolun bir direğin tepesinde yer alması, klavyenin katlanabilmesi, titreşim ve şok ile ilgili gereksinimleri çok daha zorlu hale getirdi. Yine de AYKON adını verdiğimiz konsolumuzu sıfırdan başlayıp güzel bir tasarımla ortaya koyduk ve tüm testleri geçmeyi başardık.”

YALTES, 2016 yılında çalışmalarına başladığı proje kapsamında, 2 denizaltı için birer konsol ve kabinetin teslimatını tamamladı. Bu ürünler, denizaltılarla birlikte başarıyla görev yapmaya devam ediyor.

YALTES’in Çözümleri, MÜREN-PREVEZE’de Kendini İspat Etti

MÜREN-AY projesinin başarıyla tamamlanmasıyla Türk savunma ve havacılık sanayisinin denizaltı alanındaki bir sonraki önemli projesi, PREVEZE sınıfı denizaltıların modernizasyonu (MÜREN-PREVEZE) oldu. YALTES, bu projeye, 2018 yılında alt yüklenici olarak dâhil oldu.

Tüfekçi Doğan, bu projenin YALTES’in denizaltılara yönelik faaliyetlerindeki yerini şöyle ifade ediyor: “MÜREN-PREVEZE, MÜREN-AY’a göre çok daha kapsamlı bir projeydi. Bu projede, daha önceden portföyümüzde olmayan 5 yeni ürün geliştirdik. Bunlar, yine daha önceden bizden talep edilmeyen çok zorlu çevresel testlere tabi tutuldu ve hepsi de bu testlerden ilk seferinde geçti.

YALTES Mekanik Mühendisi Mesut Nas

Bu yeni ürünleri tasarlarken geçmişte suüstü platformları için yaptığımız çalışmalar bizim için bir temel oluştursa da yeni ve sıfırdan yaptığımız çok şey vardı. Geliştirdiğimiz ürünlerin yüzde 70’lik kısmını baştan ve sıfırdan tasarladığımızı söyleyebilirim. MÜREN-PREVEZE projesi, bizim için çok önemli bir gelişim fırsatı oldu.”

YALTES’in MÜREN-PREVEZE için geliştirdiği ürünler şöyle sıralanıyor:

  • Çok Amaçlı Operatör Konsolu (ÇOK): ÇOK, YALTES’in daha önceden tasarladığı konsollardan farklı fiziksel boyutlara sığacak şekilde geliştirildi. Konsol, iç birimlerine rahatlıkla ulaşılabilmesi için özel katlama mekanizmalarına sahip. Konsolun ekranları, birbirinden bağımsız olarak açılabiliyor. Konsolda, denizaltı uygulamalarına özel olarak geliştirilmiş ses ve periskop arayüz kartları da bulunuyor.
  • Elektronik Kabinet Tip-1: Bu kabinet, veri ve video ağlarının ve diğer alt sistemlerin arayüz birimlerinin ortam şartlarından etkilenmeden çalışmasını sağlıyor.
  • Elektronik Kabinet Tip-2: Bu kabinet, SYS’de yer alan alt sistemler için kesintisiz güç kaynaklarını içeriyor.
  • Silah Kontrol Kabineti: Bu kabinet, toplam 8 kovan için atış kabiliyeti sağlıyor. Özel tasarım yük birimi kartı ile torpido atışı öncesi bağlantı testlerini gerçekleştirebiliyor. Yine özel tasarım olan ölçüm hücreleri ile atış için gerekli voltajların kontrolünü sağlıyor.
  • Yerel Atış Paneli (YAP): Torpido atışı için gerekli insan-sistem arayüzünü sağlayan bu panelde, 12 inçlik bir panel PC ve membran tuş takımı bulunuyor.
YALTES Donanım Komponent ve Modül Teknikeri Gültekin Özer

YALTES’in suüstü platformlarında kullanılan konsol ve kabinetlerinde yer alan Konsol-Kabinet Denetleme Sistemi (KKDS), MÜREN-PREVEZE’de kullanılan konsol ve kabinetlerinde de bulunuyor. Bu sistem sayesinde birimlerin durumu anlık olarak takip edilebiliyor.

MÜREN-PREVEZE’de kullanılan konsol ve kabinetler, su soğutmalı olarak çalışıyor; acil durumlarda ise hava ile de soğutulabiliyor.

Her bir denizaltıda; 5 adet ÇOK, 2’şer adet Elektronik Kabinet Tip-1 ve Elektronik Kabinet Tip-2, 1 adet Silah Kontrol Kabineti ve 2 adet YAP bulunuyor.

Modernize edilen ilk gemi TCG PREVEZE (S-353), liman ve deniz testlerini ve atış testini başarıyla tamamladı. Böylece, MÜREN-PREVEZE ile birlikte YALTES’in teslim ettiği birimler de tüm kalifikasyon faaliyetlerini geride bırakarak kullanıma girdi. PREVEZE sınıfı 3 denizaltı daha aynı modernizasyona tabi tutulacak ve YALTES, bu gemiler için de aynı sistemleri teslim edecek.

Tüfekçi Doğan, YALTES’in MÜREN-PREVEZE projesinde elde ettiği başarının, firma ve sektör adına neler ifade ettiğiyle ilgili şunları kaydediyor: “Bu proje, denizaltı SYS’lerine yönelik mühendislik kabiliyetlerimizin ispatı oldu. Çok zorlu çevre koşulları testlerini başarıyla geride bırakmış, kalifikasyonu tamamlanmış ve hizmete girmiş 5 yeni ürünümüz oldu. Bunlar, aynı zamanda kendi alanlarında Türkiye’nin ilk özgün ürünleri. Böylece, bir alanda daha dışa bağımlılığı sona erdirdik.”

YALTES, Zorlukları Mühendislik Kabiliyetleri ve Yenilikçi Çözümleriyle Aştı

YALTES Test Müdürü Oğuzhan Karaman

YALTES’in MÜREN-PREVEZE projesinde 5 yeni ürün geliştirmesinin, bu ürünlerin zorlu testleri ilk seferinde geçmesinin ve tüm kalifikasyon çalışmalarını tamamlayarak hizmet girmesinin arkasında, çok büyük bir emek bulunuyor.

YALTES’in suüstü platformları için farklı modellerde çok sayıda konsol ve kabineti başarıyla teslim etmiş olması, firmanın bunları denizaltılar için kolaylıkla uyarlayabileceği fikrini doğuruyor. Ancak uygulamada, çok farklı bir tablo ortaya çıkıyor.

Suüstü gemilerinde, denizaltılara kıyasla SYS donanımları için çok daha geniş alanlar ayrılabiliyor. Denizaltılarda ise konsol ve kabinetlerin çok dar alanlara sığabilmesi gerekiyor. Bu nedenle denizaltılarda kullanılan konsol ve kabinetlerin yükseklikleri ve derinlikleri, suüstü platformlarında kullanılanlara göre daha küçük olmak zorunda. Bu durum, konsol ve kabinetlerin içindeki birimleri de etkiliyor. Örneğin, bir suüstü platformunda kullanılan bir devre kartı, denizaltı içi tasarlanan konsola ve kabinete sığamayabiliyor. YALTES’in, denizaltı platformları için tasarladığı konsol ve kabinetlere, suüstü platformlarından taşıyabildiği ve yeniden kullanabildiği alt birim oranının yüzde 30’da kalmasının arkasında da bu durum bulunuyor.

Suüstü ve sualtı platformlarına yönelik SYS birimleri arasındaki farklılıklar, üretimde de kendini gösteriyor. Çok sayıda alt birimin çok daha yoğun bir şekilde paketlendiği denizaltı konsollarının ve kabinetlerinin üretimi, suüstü platformlarına yönelik muadillerinin 2 katı zamanda tamamlanabiliyor.

ÇOK, YALTES’in daha önceden tasarladığı konsollardan farklı fiziksel boyutlara sığacak şekilde geliştirildi. Konsol, iç birimlerine rahatlıkla ulaşılabilmesi için özel katlama mekanizmalarına sahip.

Alan kısıtı kadar bir diğer zorlayıcı konu ise sistemlerin denizaltıya nasıl sokulacağı. Suüstü gemilerinde, SYS donanımı ya da çeşitli makinalar gibi büyük boyutlu sistemlerin geminin içine alınması gerektiğinde, mevcut kapı ve kaportalar yetersiz kalırsa geminin güvertesi ya da bordasında yeterli büyüklükteki bir parça kesilerek açılabiliyor ve sistemler, gemiye, yaratılan bu açıklıktan alınabiliyor. Mukavim gövdeye sahip denizaltılarda ise böyle bir şey yapma imkânı bulunmuyor. Tüm sistemler, denizaltı personelinin de gemiye girmek ve gemiden çıkmak için kullandığı, çapı 80-90 cm olan kaportalardan denizaltının içine alınıyor. YALTES, bu nedenle ÇOK’u, 2 parçaya bölünebilecek şekilde tasarladı. Kabinetler de birden fazla parçaya bölünerek denizaltıya sokuldu.

Denizaltı platformlarındaki alan kısıtı, sistemlerim bakım ve tutum faaliyetlerini de etkiliyor. YALTES, konsol ve kabinetlerini, kısıtlı hareket alanında, tüm alt birimlere rahatça ulaşılabilecek şekilde tasarladı. Örneğin ÇOK’un iç yerleşimi ve katlanabilir ve açılabilir özel mekanizmaları, alt birimlere kolayca erişilebilmesine olanak sağlıyor. Kabinetlerde ise raylı sistemler kullanılıyor.

Alan kısıtının bir diğer sonucu, suüstü platformlarında ayrı bir bölmede bir araya getirilebilen kabinetlerin denizaltılarda, operatörlerle aynı alanda bulunması. Bu durum, operatörlerin görev etkinliğini yükseltmek ve konforunu sağlamak için kabinetlerin yaydığı (insan tarafından duyulabilen)  gürültü ve ısı gibi parametrelere de ek bir özen gösterilmesini gerekli kılıyor. YALTES, tasarımlarında bu durumu da dikkate alıyor.

Alan kısıtı, teslim edilen sistemler kadar, YALTES personelini de etkiledi. YALTES Donanım Komponent ve Modül Teknikeri Gültekin Özer, bu konudaki anılarını şöyle anlatıyor: “Sistemleri denizaltıya entegre ederken, YALTES’ten ya da diğer firmalardan arkadaşlarla kelimenin tam anlamıyla üst üste çalışmak zorunda kaldık bazen. Aynı yerde, bir kişi yukarıda yer alan bir sistem üzerinde çalışırken başka bir kişinin alttaki sistemde bir şeyler yaptığı zamanlar oldu. İçeride 2-3 saat çalışıp hava almak için dışarı çıkma ihtiyacı duyduğumuz anlar da yaşadık.”

Yenilikler, Elektrik ve Elektronik Tasarımda da Devam Etti

Denizaltılarda, suüstü platformlarına göre daha farklı bir voltaj seviyesi kullanılıyor. Hem konsol ve kabinetlerin kısıtlı alana sığması gerekliliği hem de voltaj farklılığı, YALTES’in, bu birimlerin iç tasarımında önemli değişikliklere girmesine neden oldu. YALTES, bu konudaki zorlukların üstesinden gelebilmek için farklı bir yol izledi ve dünyada, özellikle elektrik sistemlerini tasarımında yaygın olarak kullanılan bir bilgisayar destekli mühendislik aracını, birimlerin tasarımı ve 3 boyutlu kablo gösterimi amacıyla kullandı. Özer, bu aracın bu amaçla kullanımının, dünya genelinde başka bir örneği olmadığını vurguluyor.

YALTES’in PREVEZE sınıfı denizaltılar için geliştirdiği Yerel Atış Paneli.

Mühendislik aracının bu şekilde kullanımı, sistemlerin dokümantasyonun üretilmesine de destek oldu. Özer’in altını çizdiği bir diğer nokta, MÜREN-PREVEZE için ürettikleri dokümanların görselliğini daha da arttırmış olmaları: “Görselliği arttırarak alan uzmanı olmayan kişilerin de sistemleri daha rahat anlayabilmelerini sağlıyoruz. Amacımız, herhangi bir sorun yaşanırsa en hızlı şekilde çözülmesini sağlamak.”

En Son ve En Zorlu Viraj: Çevre Koşulları Testleri

YALTES Test Müdürü Oğuzhan Karaman, YALTES’ in denizaltılara yönelik SYS çözümlerini geliştirirken üstesinden gelmesi gereken en önemli zorluklardan birinin çevre koşul testleri olduğunu belirtiyor.

Denizaltıların, suyun altında gerçekleşen patlamalara da dayanabilmesi gerekiyor. Bu durum, denizaltılarda kullanılacak sistemlerin, suüstü platformlarına göre çok daha zorlu şok ve titreşim testlerinden geçmesi gerektiği anlamına geliyor (Tablo 1). Özellikle şok testlerinde, sistem üzerine gelen şok yükleri, sualtı patlamalarının doğası nedeniyle suüstü platformlara göre daha yıkıcı seviyede gerçekleşiyor. Suüstü platformlar için 20-30 g seviyesindeki şoklar, denizaltılar için 350-400 g seviyesine çıkıyor.

Benzer şekilde, sistemler çalışır durumdayken gerçekleştirilen yüksek sıcaklık testleri de daha zorlu koşullarda yapılıyor ve ortam sıcaklığı, +45 santigrat dereceye kadar çıkartılıyor. YALTES’in denizaltılara yönelik çözümleri, hem su hem de hava soğutmalı olarak çalışabiliyor. Soğutma işlevinin, insan kulağıyla duyulmayan; ancak denizaltının tespitine yol açabilecek gürültüler çıkartmaması da gerekiyor. YALTES, tasarımlarını, bu gereksinimi de karşılayacak şekilde gerçekleştirdi.

Tablo 1. YALTES’in Denizaltılara Yönelik Çözümlerinin Uyumlu Olduğu Çevresel Standartlar

Çevre Koşuluİlgili Standardı
TitreşimMIL-STD-167-1
ŞokMIL-S-901D
EMI/EMCMIL-STD-461E
KlimatikMIL-STD-810G
YağmurlamaMIL-STD-108E
Yapısal GürültüMIL-STD-740-2
Akustik GürültüMIL-STD-1474 D

Nas, denizaltılar için tasarım yaparken birçok konuyu, suüstü platformlara yönelik yaptıkları çalışmalara göre farklı bir şekilde ele aldıklarını belirtiyor: “Şok seviyeleri o kadar yüksek ki farklı yöntemler izlememiz gerekti. Denizaltılar için tasarım yaparken ileri mühendislik yöntemlerini kullandık ve sonlu elemanlar araçlarından faydalandık. Malzemeleri buna göre seçtik.

Soğutma ve ısıtma ile ilgili de ciddi gereksinimler vardı. Özellikle soğutma ve ısıtma için asgari enerji kullanımı, denizaltının görev süresini uzatabiliyor. Örneğin, soğutma amacıyla bize sağlanan su, suüstü platformlarına göre çok daha yüksek bir derecedeydi. Buna rağmen ısıyı atacak bir çözüm geliştirebildik.”

YALTES’in denizaltılar için geliştirdiği çözümler, suüstü platformlarına yönelik çözümlerinin daha önceden girmediği zorlukta testlere tabi tutuldu ve bu testleri, ilk seferinde geçmeyi başardı.

Başarıyı, Son Kullanıcı ile Yakın Çalışma Getirdi

Tüfekçi Doğan, denizaltılara yönelik çalışmalarında, tüm zorluklara rağmen kısa sürede ulaştıkları başarının arkasındaki nedenleri şöyle özetliyor: “Başarımızın arkasındaki en önemli unsurlardan biri, son kullanıcıyla birlikte çok yakın çalışabilmemiz. Projelerimizde, en az 4 farklı kademedeki son kullanıcıyla birlikte çalıştık. İlk aşamada ana yüklenicimiz TÜBİTAK, ikinci aşamada ARMERKOM ile iş birliği yaptık. Onlar bizi yönlendirdi, gereksinimleri iletti. Daha sonra modernizasyonu uygulayacak olan Gölcük Tersanesi Komutanlığı ve nihai sistemi kullanacak olan Denizaltı Filosu Komutanlığı ile çalışma fırsatı bulduk. Herkes, en ince ayrıntısına kadar geri bildirimlerde bulundu. Bardak tutucusundan konsolun aydınlatmasına, klavye tipinden düğmelerin yerleşimine, konsol ve kabinetlerin rengine kadar her konuda geri bildirimler aldık. Böylece, tabiri caizse son kullanıcının bedenine tam olarak oturacak, terzi usulü bir elbise diktik. Böyle yoğun bir sürece rağmen maliyet-etkin bir çözüm sunmayı da başardık.

ALTES’in PREVEZE sınıfı denizaltılar için geliştirdiği kabinetler: Elektronik Kabinet Tip-1, Elektronik Kabinet Tip-2 ve Silah Kontrol Kabineti.

Ayrıca deniz platformlarında çok tecrübeli oluşumuz ve ekibimizin yıllar içinde kazandığı uzmanlık da elde ettiğimiz başarıda önemli bir fark yarattı.”

İhracat Potansiyeli Yüksek

Tüfekçi Doğan, YALTES’in denizaltılara yönelik çözümlerinin ihracat potansiyeliyle ilgili değerlendirmelerini de şöyle aktarıyor: “Çözümlerimiz, tüm testleri başarıyla geride bıraktı. En güncel ve en yeni teknolojileri kullanıyoruz. Tasarımlarımızın bakım ve tutumu kolaylaştırması da öne çıkan bir özellik. Özellikle Batı dünyasında uygulanan; ‘Gereksinimleri alırız, sistemi tasarlayıp onaya sunarız.’ yaklaşımının dışında, son kullanıcıyla çok yakın çalışmaya alışık olmamız da fark yaratıyor. Bu tabloda, uluslararası pazarda, şimdiden çok iyi bir konumda olduğumuzu söyleyebilirim.

Ortaya koyduğumuz ve kendini ispat etmiş çözümlerimizle Thales de ilgileniyor. Onlarla görüşme halindeyiz. Özellikle kabinetlerimiz üzerinden bir iş birliğimiz olabilir.

Ayrıca, Türk firmalarının yurt dışında üstleneceği modernizasyon projeleri için de çözüm sunabilecek bir noktadayız.”

Hedefte MİLDEN Var

YALTES, denizaltılara yönelik SYS çözümleriyle ilgili yol haritasını da belirledi. Firma, GÜR sınıfı denizaltıların modernizasyonu için başlatılan çalışmalara, yine TÜBİTAK ana yükleniciliğinde katılmaya hazırlanıyor. Bu modernizasyonda, PREVEZE sınıfı denizaltılar için teslim edilen sistemlerin esas alınması; bazı değişikliklerin ve teknolojik güncellemelerin yapılması hedefleniyor.

YALTES’in hedefinde ise MİLDEN var. Firma, kalifikasyonu tamamlanmış ve kullanıma alınmış çözümleriyle MİLDEN için şimdiden hazır olduğunun altını çiziyor.

YALTES, suüstü platformları için geliştirdiği Entegre Platform Kontrol ve İzleme Sistemi (EPKİS) çözümünü denizaltılara uyarlamaya yönelik çalışmalar da yapıyor. Öz kaynaklarıyla yürüttüğü bu çalışmada, denizaltı SYS’si için geliştirdiği konsol ve kabinetlerden de yararlanıyor. Bu çözüm de MİLDEN’in alt sistemleri arasında yer almayı bekliyor.

YALTES ayrıca, denizaltıların kısıtlı alanlarına sığan çözümlerin, hücumbot gibi platformlar için de ideal olabileceğinden hareketle çalışmalar yapıyor. Firma, özellikle konsolların hücumbotlarda kullanımına yönelik temaslarda bulunuyor.

Tüfekçi Doğan, ulaştıkları noktayla ilgili gurur duyduklarını vurguluyor: “Bizim asıl hedefimiz, MÜREN-AY’dan itibaren hep MİLDEN’di. Bugün, bu hedefe ne kadar çok yaklaşmış olduğumuzu görmek, bize gurur veriyor. Bize güvenen; başta Dz.K.K.lığı, SSB ve TÜBİTAK olmak üzere tüm paydaşlarımıza teşekkürü bir borç biliyoruz.”

Loading

İlgili İçerikler

Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezler kullanmaktadır. Bu konuda bilgi sahibi olduğunuzu düşünüyoruz, ancak isterseniz devre dışı bırakabilirsiniz. Kabul Et Detaylı bilgi almak için tıklayın.