Ümit BAYRAKTAR / Genel Yayın Yönetmeni
Türk savunma ve havacılık sektörünün sağlıklı bir şekilde gelişiminde KOBİ’lerin önemi, tüm tarafların üzerinde hemfikir olduğu bir konu. Her ne kadar kâğıt üzerinde yazılanlarla uygulamalar henüz tam olarak örtüşmüyor olsa da özellikle teknolojik KOBİ’ler, bu gelişimde, pek çok açıdan başrolde yer alıyor.
Sektörün teknolojik KOBİ’lerinden biri olan Akana Mühendislik’in 30 yıllık yolculuğu, bir KOBİ’ye yapılan yatırımın nasıl sonuçlar doğurabileceğine ve teknolojik KOBİ’lerin neden çok önemli olduğuna ilişkin analizlerde kullanabilecek çok güzel örnekler içeriyor.
Akana Mühendislik, bugün, özellikle enerjetik malzeme prosesleri ve ekipmanları üzerine yaptığı çalışmalarla çok fazla oyuncunun olmadığı bu alanda, sektör için kritik bir noktada bulunuyor.
Firmanın bu kritik konuma gelebilmesinin ardında ise 2003 yılında, TÜBİTAK SAGE’nin Termal Batarya (Isıl Pil) projesinde görev alması yatıyor.
Bu proje ile birlikte, savunma ve havacılık sektörünün kalite isterlerini karşılama konusunda tecrübe edinen firma, başta yöneticilerinin vizyonu ve elde ettiği deneyim sayesinde, polimer esaslı roket yakıtı ve çeşitli patlayıcı malzemelerin üretim ekipmanlarını geliştirme ve üretme kabiliyeti kazanıyor.
Burası çok önemli… Her ne kadar kuruluşunda, üretimin yanı sıra mühendislik faaliyetleri gerçekleştirmek olsa da bu projede aldığı görev, Akana Mühendislik’in, bugünkü kritik konuma ulaşmasına giden yolu açıyor.
Teknolojik KOBİ’ler, İhracatta da Söz Sahibi
Zor bir alanda kendini geliştiren ve uzmanlaştıran Akana Mühendislik’in, 2019 yılında, cirosunun %56’sını ihracattan elde etmiş olması dikkat çekiyor.
Firmanın yaptığı bu ihracatın detayına baktığımızda, yüksek teknoloji içeren sistem ve tesis satışlarını görüyoruz. Daha fazla ihracat yapabilmek için yeni bir yapılanmaya giden firma, bu alandaki yatırımlarının meyvelerini, 2021 yılı itibariyle toplamayı hedefliyor.
Temmuz ayında ihracat haberleri ile isimlerini duyuran sektörün önde gelen iki teknolojik KOBİ’si; GES Mühendislik ve Gökser Makina ile devam edelim.
GES Mühendislik’in Şelter Seviyeleme Sistemi’nin elektronik kontrol kutusu, NATO üyesi bir ülkenin firması tarafından, kendi üretimi olan manuel seviyeleme sistemlerini otomatik hale getirmek üzere seçildi.
Gökser Makina ise daha önce Avrupalı rakiplerini geride bırakarak kazandığı bir ihale kapsamında teslim ettiği uçak yer destek sistemleri için, aynı son kullanıcıdan yeni bir sipariş daha aldı.
Her iki firma cephesinden gelen ihracat haberlerinin arkasında da Akana Mühendislik’in yukarıdaki satırlarda özetlediğimiz çalışmalarının arkasında yatana benzer başarı öyküleri var.
Yerlileştirmenin Baş Aktörleri: Teknolojik KOBİ’ler
Temmuz ayının öne çıkan teknolojik KOBİ’lerinden biri de yerlileştirme projeleri ile adını sıklıkla duyuran Anova oldu. Yine bir yerlileştirme projesi ile gündeme gelen firma, bir teknoloji kazanım yükümlülüğü projesi kapsamında yerlileştirme çalışmalarına başladığı Yakıt Transfer Pompası’nın, askeri standartlara yönelik testlerini tamamladı ve ürünü kalifiye etti. Yakıt Transfer Pompası, başta ATMACA Satıhtan Satha Güdümlü Mermisi olmak üzere, birçok askeri platformda kullanılabilecek kritik bir alt sistem.
Teknolojik KOBİ’lerimizin bu gibi başarıları, sektörün gelişimi açısından ayrı bir önem taşıyor. Bugün, Türk savunma ve havacılık sektörünün pek çok ihracat girişiminin başarılı bir şekilde sonlandırılamamasının temelinde, ihraç edilecek platform ya da ana sistemde kullanılan ve yurt dışından tedarik edilen bir alt sistemin yattığını biliyoruz.
Bu problem, sadece yurt dışına yönelik projelerde değil, özellikle Türk güvenlik güçlerinin kullandığı benzeri platform ya da ana sistemler açısından, yurt içerisinde de geçerli.
Örnekler hepinizin malumu…
Kritik kabiliyetler kazanabilmek ve teknoloji üretebilmek için kolları sıvayan teknolojik KOBİ’ler, hem Türkiye’nin hem de dost ve müttefik ülkelerin benzeri problemlerinin çözümü açısından önemli bir konumda.
Teknolojik KOBİ’lerin önemine dair söylenebilecek daha pek çok şey var…
Özetleyecek olursak sektörün sağlıklı bir şekilde gelişmesi için, teknolojik KOBİ’lerin, yürütülen projelerde daha etkin bir şekilde devreye alınması ve iş paylaşımlarında da daha öne çıkarılmaları gerekiyor.
Teknolojik KOBİ’lerin yükselişi ve gelişmesi, sektördeki bazı oyuncular açısından, mevcut imtiyazlı pozisyonlarının kaybı ile sonuçlanabilecek olsa da Türk savunma ve havacılık sanayisinin topyekûn başarısı ve geleceği, bu konuda atılacak doğru adımlara bağlıdır.
Ağustos ayının öne çıkan gelişmelerini sizlerle paylaşacağımız Eylül sayısı ile gelecek ay yeniden birlikte olmak dileğiyle.
