Türk savunma ve havacılık sektörünün gelişimi ile birlikte, özel kabiliyetlere olan ihtiyaçlar da ortaya çıkıyor. Mayıs ayında, İstanbul’da kurulan UNIROBOTICS de özel kabiliyetleri ile silah sistemlerine yönelik özel ihtiyaçları karşılamak üzere yola çıktı. UNIROBOTICS; elektromekanik, gömülü sistemler ve mekatronik alanında, teknolojik katma değeri yüksek ürünler ve sistemler ortaya koymayı hedefliyor.
Bir ortak girişim şirketi olan UNIROBOTICS; UNIDEF ile Ömür Baç’ın ortaklığında kuruldu. UNIDEF, özellikle silah sistemi entegrasyonu projeleri ile ulusal ve uluslararası sektör kamuoyu tarafından yakından tanınıyor. Ömür Baç ise bu ortak girişime, mekatronik alanında, BAÇ Mühendislik çatısı altında yürüttüğü başarılı projelerin birikimini getiriyor.
UNIROBOTICS’in yönetim kurulunda, UNIDEF’ten Cem Kurter ve Utku Aral ile birlikte Ömür Baç bulunuyor. Baç, aynı zamanda, firmanın genel müdürlüğünü de üstlenmiş durumda. İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği öğretim üyesi Doç. Dr. Zeki Yağız Bayraktaroğlu da UNIROBOTICS’in bilimsel danışmanlığını yapıyor.

İddialı Projelere Hazırlık
UNIROBOTICS’in kuruluşuna giden fikir, UNIDEF’in, gelecekle ilgili planlama çalışmalarında doğdu. Teknolojik gelişmeler, son kullanıcıların talepleri ve UNIDEF ekibinin, özellikle silah sistemlerinin kullanım doktrinleri üzerine yaptığı çalışmalar, önümüzdeki dönem ortaya çıkacak ürünlerin sahip olması gereken özellikleri ortaya koydu. Bu özelliklerin bir bölümü; elektromekanik, gömülü sistemler ve mekatronik alanında uzmanlıklar gerektiriyordu. UNIDEF Kurucu Ortağı ve UNIROBOTICS Yönetim Kurulu Başkanı Cem Kurter, bu noktada, nasıl ilerleyecekleri ile ilgili bir karar verdiklerini belirtiyor: “Belirli disiplinlere sahip mühendisleri, UNIDEF bünyesinde istihdam edip çalışmalara devam edebilirdik. Ancak bilgi ve tecrübenin kuvvet çarpanına dönüştürülmesi, sadece istihdamı arttırarak tek başımıza yapabileceğimiz bir iş değil. Alanında uzman birinin, bizimle beraber bilgiye ve tecrübeye rehberlik etmesi; onları yönetmesi gerekiyordu. Bu aşamada, ayrı bir kurumsal yapılanmaya ihtiyaç olduğu sonucuna ulaştık. Sayın Ömür Baç da dümeni devralarak bu yeni kurumsal yapıya liderlik etmeyi kabul etti. UNIROBOTICS, böyle doğdu.”
UNIROBOTICS’in ilk projelerinden biri, hafif silahların akıllandırılması olacak. UNIROBOTICS, bu silahlara özel entegre gömülü sistemler geliştirecek. Bu sistemler sayesinde, silahların uzaktan kontrolü ve izlenebilirliği sağlanacak. Örneğin eğitim alan bir öğrencinin, silahı nasıl kullandığı, hızı, performansı, verimliliği gibi bilgiler toplanabilecek ve silah eğitimleri çok daha etkin şekilde gerçekleştirilebilecek. Silahları kullanmaya yetkili personelin kimlik bilgileri silah üzerinde tanımlanarak silahın istenmeyen ellerde kullanımı kısıtlanacak; böylelikle güvenlik ve emniyet arttırılabilecek. Ayrıca harekât sahasındaki durumsal farkındalık bilgisi silah üzerinden merkez komuta birimi ile eş zamanlı paylaşılabileceğinden kuvvetlerin operasyonel ve lojistik ihtiyaçları anında tanımlanarak savaş yönetim sistemine ilave kabiliyetler getirilecek. Kurter, yapmayı planladıklarını, “Silahlar, artık haberleşebilen, istatiksel veri sunabilen, hata kaynaklarını bertaraf edebilen ve lojistik verilerini tutabilen akıllı sistemlere evrilecektir.” sözleri ile özetliyor.

UNIDEF’in yaptığı silah sistemi entegrasyonları kapsamında; aktif dengeleyicili silah kaideleri; kara, deniz ve hava platformları için uzaktan kontrollü silah taretleri ve silah yönetim sistemleri geliştirilmesi de UNIROBOTICS’in üzerinde çalıştığı projeler arasında yer alıyor.
Sektöre hızlı bir giriş yapan UNIROBOTICS’in faaliyet göstereceği tesisin fiziki altyapısı da kısa zamanda tesis güvenlik belgesi alacak ve bir Ar-Ge merkezi olarak kabul görecek şekilde hazırladı.
Silahın Olduğu Her Yer, UNIROBOTICS’in Hedefinde
UNIROBOTICS Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Ömür Baç, önlerindeki yolu şöyle çiziyor: “UNIROBOTICS, iş hayatına, sözleşmeye bağlanmış somut projelerle başlayabilen nadir bir start-up oldu. Öncelikle kuruluş projelerimizi başarıyla tamamlamayı hedefliyoruz. Bu projelerden doğacak kabiliyetlerin neler olacağını, çok iyi tanımladık. Amacımız, bu kabiliyetleri, birbiriyle ilintili ardışık veya paralel projelere aktararak zaman kaybetmeden ilerlemek. UNIROBOTICS kabiliyet kazanırken iştirak firmalarının da bu kabiliyetlerden azami ölçüde yararlanması, özelikle ihracat pazarında yaratıcı çözümler sunmamızı sağlayacak.
UNIROBOTICS, sadece UNIDEF’in ya da UNIDEF’in ortağı olan firmaların ihtiyaçlarına çözüm olabilecek sistemleri geliştirmeyecek. Bağımsız bir marka olacak ve başka firmaların ihtiyaç duyduğu, daha önce geliştirilmemiş özel çözümleri de ürün olarak ortaya koyacak.”

Kurter, UNIROBOTICS’in desteğini alan UNIDEF’in, hedeflerine ulaşmak için kurguladığı stratejiyi de şöyle anlatıyor: “Hedefimizi, iki alt strateji üzerine kurguladık. Ortağımız olan şirketlerin bünyesinde, hafif ve orta kalibre silahları, gerçekçi takvimlere bağlı kalarak geliştirmek ve üretmek istiyoruz. Bu silahları da hava, kara ve deniz platformlarına entegre etmek için gerekli mühendislik altyapımızı ve standartlara bağlı dokümantasyon yönetim kabiliyetimizi kuvvetlendireceğiz. Paralelinde, entegrasyonlar için gerekli olacak elektromekanik, gömülü sistem, yazılım ve mekatronik alanlarındaki kabiliyetlerimizi, UNIROBOTICS ile arttıracağız. Kısacası; kendi silahını üreten, ürettiği silahı da platformlara en üst düzeyde entegre edebilen ve bunun için gerekli tüm akıllı sistemleri geliştirebilen bir firma olmak istiyoruz.
İkinci stratejimiz ise planladığımız bu kabiliyetleri, sektör paydaşlarına da açarak birlikte kuvvet çarpanı oluşturabileceğimiz bütünleşik sistemler geliştirmek. Bu konuda, sektörde rakip olup olmadığını gözetmeksizin diğer hafif silah üreticisi firmalarımızla da beraber çalışmak gayretinde olacağız.
UNIDEF’in, paydaşlarıyla birlikte, önümüzdeki 10 yıl içerisinde, bulunduğumuz coğrafyadaki, en üst seviyede silah entegrasyonu yapabilen, silah tedariki sorununu çözmüş ve sektör paydaşları ile bütünleşik sistemler geliştirerek ihracat pazarını büyütecek bir konuma ulaşması, en büyük arzumuz.”