MSI Dergisi’nin 187’nci sayısında yayımlanan söyleşi, derginin İnternet sitesinde paylaşılmıştır:
“SEDEC ile Türkiye’de eksikliği bulunan sınır güvenliği, anayurt güvenliği ve şehir güvenliği konularının; politik, teknolojik ve sanayi boyutlarını ele alan bir platform yaratmayı amaçladık ve bunu başardık.”
Odaklandığı konular ve katılımcılara sunduğu imkânlarla farklı bir etkinlik olarak kurgulanan SEDEC, 2-4 Haziran 2020 tarihlerinde, Ankara’da düzenlenecek. Savunma, güvenlik ve havacılık sektörünü, etkinlikler açısından yoğun bir 2020 yılı beklerken, SEDEC’in neden takvimlerde işaretlenmesi gereken bir etkinlik olduğunu, SEDEC Koordinatörü Hilal Ünal Türkan’dan dinledik.
MSI Dergisi: SEDEC, “konusu ve kurgusu ile sektör için bir ilk olmak” iddiası ile yola çıktı. 2018 yılındaki ilk organizasyona baktığınızda, SEDEC’in bu iddiasını ne ölçüde yerine getirdiğini değerlendiriyorsunuz?
Hilal ÜNAL TÜRKAN: SEDEC; konusu, yapısı ve organizasyon şekli itibarıyla ilk etkinliğini başarıyla tamamladı. SEDEC, sektörde ve ülkemizde ilk olmak iddiası ile çıktığı bu yolda; anayurt güvenliği, sınır güvenliği, iç güvenlik ve savunma sistemleri konularını tek çatı altında işleyen ilk ve tek etkinlik. Türk güvenlik ve savunma sektöründe önemli bir boşluğu doldurmak amacıyla düzenlenen SEDEC, aynı zamanda, sektör için yeni bir etkinlik konseptini de ortaya koymuş bir organizasyon. Bu organizasyonun ilki planlandığı esnada, stratejik hedefler ve başarı kriterleri, proje ekibimiz tarafından belirlenmişti. Etkinlik sonunda oluşturulan sonuç raporunda yer alan verilere göre; organizasyon hazırlık sürecinde belirlediğimiz hedefleri ve başarı kriterlerini sağlamış durumdayız. Bu durumun haklı gururunu yaşamaktayız.
İlk etkinlik olmasına ve hatırlarsınız Türkiye’nin odaklandığı genel seçimden hemen sonra gerçekleşmesine rağmen anayurt güvenliği ve sınır güvenliği ve savunma sistemleri ile ilgili 39 ülkeden askeri yetkililer ve kolluk kuvvetleri, etkinliğe katılım gösterdiler.
Etkinliğin ilk gününde, Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB), Frontex, Birleşmiş Milletler, Avrupa Güvenlik Örgütü (European Organisation for Security / EOS), yabancı ülkelerin polis teşkilatlarından ve ASELSAN, HAVELSAN, TUSAŞ, Airbus ve Leonardo gibi sektörün belli başlı firmalarından çok değerli konuşmacılar vardı. Hem anayurt güvenliği konularındaki son teknolojiler hem sınır güvenliğindeki son teknolojiler ve diğer ülkelerdeki uygulama alanları, katılımcılara, birbirinden değerli konuşmacılar tarafından sunuldu.
Sadece profesyonellerin katılımına açık olarak yapılan ve iş platformu olması amacı ile düzenlenen etkinlikte, yaklaşık 4.200 ikili iş görüşmesi gerçekleştirildi.
SEDEC, aynı zamanda, kapsamında olan anayurt güvenliği konusunda da Türkiye’deki tek ihtisas fuarıdır.
B2B ve B2G Görüşmeleri için Özel Planlama
MSI Dergisi: SEDEC 2020, SEDEC 2018’e göre hangi yenilikleri ve değişiklikleri içerecek?
Hilal ÜNAL TÜRKAN: SEDEC 2020’de, 2018’de düzenlenen etkinliğe göre, konu ya da kapsam açısından bir değişiklik yapmayacağız. Fakat ilk organizasyondan sonra yaptığımız değerlendirmelere göre bazı geliştirmeler yapmayı planlıyoruz. Örneğin, etkinliğin en önemli parçalarından olan B2B (Business to Business) görüşmelerinin daha etkin ve doğru ilerleyebilmesi için, özel bir algoritma geliştirdik. İhtiyaç sahibi makamlar ve firmalar, etkinlik öncesinde bu platforma girip, talepleri doğrultusunda toplantı yapmak istedikleri firmaları görebilecek; firma ve kurumların özelliğine göre toplantı talep edebilecek ve B2B / B2G (Business to Goverment) toplantıları planlayabilecek. Firmalarla kamu kurumlarının yaptığı ikili toplantıları anlatmak için kullanılan B2G kavramına, özellikle dikkat çekmek istiyoruz; çünkü bu kavramı savunma ve güvenlik alanında, Türkiye’de ilk ve tek kullanan etkinlik, SEDEC’tir. Çünkü etkinliğimizin hedeflediği sektörlerde tek alıcı ya da en büyük alıcı, devlet kurumlarıdır. Bu ortamda, firmaların, yerli ve yabancı emniyet güçleri ve silahlı kuvvetler yetkilileri ile ikili iş görüşmeleri yapmaları, son derece önemlidir.
Daha genel bir çerçeveden baktığımızda, SEDEC, bu formatıyla dünyada da öne çıkmaktadır. Diğer ülkelerde, SEDEC’in konu ve kapsamında benzer etkinlikler olsa da ikili toplantıların düzenlendiği ve bu kadar efektif bir iş platformu sağlayan başka bir etkinlik yok denecek kadar azdır.
Bunun dışında, geçen yıl bazı firmalarımız, daha büyük ürünlerini de SEDEC’te sergilemek istemişlerdi; fakat sergi alanımız kısıtlıydı. Bu yıl, ATO Congresium’un alt katında daha büyük bir alanımız var ve firmalarımız, daha önce getiremedikleri tonajda ve büyüklükteki ürünlerini de artık sergileyebilecekler.
Ankara, bilindiği gibi savunma ve güvenlik sektörünün merkezi olduğundan, son kullanıcı ve karar vericilerin çoğu da bu şehirde bulunuyor. Dolayısı ile SEDEC, firmaların, ürünlerini ve çözümlerini, son kullanıcı ve karar vericilere, çok daha rahat ulaştırabilecek. 2018’de, 450’nin üzerinde karar verici yetkili fuarımızı ziyaret etti ve B2G toplantılar gerçekleştirdi.
Ayrıca, etkinliğin tarihleri yaklaştıkça duyuracağımız bir takım yenilikler ve sürpriz gelişmeler de olacak.
MSI Dergisi: SEDEC 2020 ile ilgili sayısal hedefleriniz neler?
Hilal ÜNAL TÜRKAN: SEDEC 2020’de, özellikle Türk sanayisinin ihracat yapabileceği ülkelerdeki satın alma heyetlerine yöneldik. Bu heyetlerin katılımı, yapılacak görüşmeler ve sonrasında kurulacak iş bağlantılarının, sektörün gelişimine olumlu katkı vereceğini değerlendiriyoruz.
SEDEC 2020 ile ilgili rakamsal hedeflerimizi şöyle sıralayabilirim:
- Katılımcı firma sayısı: 150-200 arası
- Resmi heyet sayısı: 20
- Satın alma heyeti sayısı: 12
- Katılımcı ülke sayısı: 46
- Ziyaretçi sayısı: 2.500
- Yapılacak görüşme sayısı: 5.000
MSI Dergisi: Etkinliğin ilk günü gerçekleştirilecek konferans ile ilgili hangi ayrıntıları paylaşabilirsiniz?
Hilal ÜNAL TÜRKAN: İlk etkinliğimiz SEDEC 2018’de, açılış konuşmacıları, sırasıyla; Teknopark Ankara Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Gültekin, dönemin SAHA İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Büyükdede, Ankara Ticaret Odası Başkanı Gürsel Baran, Savunma ve Havacılık Sanayi İhracatçıları Birliği (SSI) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mustafa Kaval, Savunma Sanayii Başkan Yardımcısı Celal Sami Tüfekçi olmuştu.
SEDEC 2018’de, konferans, 5 oturum olarak gerçekleştirildi. Bu oturumlarda; SSB, Birleşmiş Milletler, Frontex, Bell Textron, Telespazio, NATO, EOS, Polyanalytic, Airbus, Baykar, Huğlu, Turkish Technic, Türksat, TUSAŞ, ASELSAN, STM, TÜBİTAK, Orta Doğu Teknik Üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi temsilcileri konuşma yaptı.
Bu yıl yapılacak olan konferansta, sektörün, hem politik yönü hem durumunun genel değerlendirmesi hem de teknolojik yönleri, çok detaylı bir şekilde ele alınacak.
SEDEC, Firmaların İhracat Hedeflerine Katkı Sağlıyor
MSI Dergisi: Sektörün mevcut durumuna baktığımızda, SEDEC 2020, sektörün hedeflerine ulaşmasında ne gibi katkılar sunacak?
Hilal ÜNAL TÜRKAN: Öncelikle bu soru için çok teşekkür ederim. Çünkü hepimiz bu ülkede yaşıyoruz ve ülkeye katkımız çok değerli ve önemli. Tüm dünyada gelişen güvenlik sektörüne dikkatleri çekmek, bu sektörü ülkemizde geliştirmek, ürünleri olan firmaların ürünlerinin yurt dışına pazarlanması gibi çok ciddi hedeflerimiz var. İlk etkinlikte dahi bu hedeflerden bazılarına erişebildik. Mesela ürünü olan firmalarımız, yurt dışındaki kurum ve kuruluşlarla bağlantı kurdu. Savunma ve güvenlik alanında çalışmayan; fakat teknoloji geliştiren firmalarımız, etkinlikte, potansiyeli görüp bu alanda çalışmaya başladı. Güvenlik sektöründe farkındalık yarattık. Özellikle kamu kurum ve kuruluşlarımız, güvenlik sektörünün ne kadar önemli ve farklı bileşenlere sahip olduğu yerinde gözlemledi. Sınır güvenliği ise özellikle son zamanların en önemli konularından bir tanesi. Sınır güvenliği dediğinizde, hem İHA gibi platformlar hem uydu iletişimi hem de her türlü yazılım ve donanım akla geliyor. Herkes kendi ülkesini güvenli hale getirmeye odaklanıyor. Bu iş, önce sınır güvenliği ile oluyor. 2.753 kilometre ile kara sınırlarımız, 8.333 kilometre ile kıyı şeridimiz, kayda değer bir uzunluğa sahip.
SEDEC; sektörel bazda büyüme, yerlileştirme çalışmalarına katkı, pazarlamaya ve ihracata yönelik altyapının geliştirilmesi, tüm oyuncuları bir araya getirerek bir tedarik havuzu sağlanması gibi konularda, önemli ve ülke kalkınmasına katkı sağlayan bir etkinlik. SEDEC ekibi olarak, ülkemize ve firmalarımıza bir ihracat platformu sunmak ve ulusal kalkınmaya bir katkı sağlayabilmek, öncelikli hedeflerimizdendir.
Sektörde ihtiyaç sahibi makamlar ile üretici yerli firmaları aynı platformda buluşturarak; milli gelirin ülke içerisinde kalmasını ve firmaların ticarileşme potansiyeli ile yerli ve milli üretimin artmasını sağlamayı ve organizasyonun en büyük katkısının bu yönde olmasını hedeflemekteyiz.
MSI Dergisi: Türkiye’de, farklı kurum ve kuruluşlar, savunma ve havacılık alanında farklı etkinlikler düzenliyor. Rekabet ya da birbirini tamamlama gibi bakış açıları ile baktığınızda, mevcut etkinlik takviminde, SEDEC’i nasıl konumlandırıyorsunuz?
Hilal ÜNAL TÜRKAN: SEDEC, bunların arasında; organizasyonu, konusu ve formatı itibarıyla ülkemiz için bir ilktir.
SEDEC ile Türkiye’de eksikliği bulunan sınır güvenliği, anayurt güvenliği ve şehir güvenliği konularının; politik, teknolojik ve sanayi boyutlarını ele alan bir platform yaratmayı amaçladık ve bunu başardık. Etkin bir platform yaratıldığında; politikacılar, karar vericiler, teknoloji geliştirenler ve üretenler, sektör ile çok daha hızlı entegre olmaktadır. Böylece, sektörün daha hızlı büyümesine de katkı sağlanmaktadır.
SEDEC, özellikle konjonktür itibarıyla çok önemli bir pozisyonda olan ve yerli sanayinin daha hızlı gelişmesine katkı sağlayacak olan, sınır ve anayurt güvenliği ve dahili güvenlik sistemlerinin işlendiği bir etkinliktir. Aynı zamanda, bu konularda politika belirleyiciler, sanayi ve teknolojinin bir araya geldiği, etkin bir platformdur. Tüm dünyada bu konular, ayrı ve bağımsız bir etkinlik olarak işlenir. Her ülkenin bir “SEDEC”i vardır. O yüzden SSB ve SSI, her zaman olduğu gibi büyük bir vizyon örneği sergileyerek sektöre bir kez daha yön verdiler. Türkiye’de olmayan; sınır, anayurt güvenliği konularının işlendiği; sanayiciler, son kullanıcılar ve özellikle karar vericilerin bir araya geldiği; yerli ve milli üretimin artmasını sağlayacak olan bu etkinliği destekledikleri için onlara teşekkür ediyoruz.
Ayrıca, Teknopark Ankara, İvedik Organize Sanayi Bölgesi, SAHA İstanbul ve konu ile ilgili değerli sivil toplum örgütleri ve kümelerin de desteğini almış durumdayız ve SEDEC’in başarısı ve ülkeye katkılarının artması için hep birlikte çalışıyoruz.
MSI Dergisi: Dünya genelinde, SEDEC ile karşılaştırabileceğiniz hangi etkinlikler yapılıyor? SEDEC, bu etkinliklerle boy ölçüşebilecek bir noktaya ulaştı mı?
Hilal ÜNAL TÜRKAN: Evet, biraz önce belirttiğimiz gibi, her ülkenin bir “SEDEC”i var. Mesela Fransa’da Milipol var. Geçtiğimiz kasım ayında, SEDEC olarak Milipol’e katıldık. Bu yıl 21’incisi düzenlenen etkinlik, oldukça fazla katılımcı sayısına sahip. Almanya’da da benzer bir etkinlik var. Yaklaşık 40 yıldır yapılmakta. ABD’deki benzer etkinlikler de yine uzun yıllardır yapılıyor.
Biz, SEDEC’in henüz ikincisini gerçekleştireceğiz. Ama şunu fark ettik ki; SEDEC’te firmaların yararına daha iyi bir kurgu var. Özellikle ikili iş görüşmeleri, satın almacıların varlığı ve satın almacılarla planlı görüşmeler, gerçekten tam bir iş ortamı sağlamakta. Çok kısa bir sürede, SSB’nin ve SSI’nın vizyon ve destekleri ile SEDEC sadece Türkiye’nin değil, bulunduğu bölgenin, konusundaki en iddialı etkinliklerinden biri olacaktır. Biz buna inanıyoruz ve bunu gerçekleştirmek için de tüm paydaşlar ile birlikte çok çalışıyoruz.
MSI Dergisi: Eklemek istediğiniz başka bir konu ya da konular var mı?
Hilal ÜNAL TÜRKAN: Bugünlerde, hem dünyada hem de Türkiye’de, sınır güvenliği ve anayurt güvenliği, ilk sıraya oturmuş durumda. Bu kadar önemli konular için Ar-Ge ve üretim yapmak ve teknoloji geliştirmek de biz sanayicilerin işi. Ürünü olan firmalar açısından, hem yurt içindeki tüm tedarik makamları ile hem de yurt dışındaki aynı konularda alım yapan polis ve askerlerin de aralarında yer aldığı kullanıcılar ve tedarik makamları ile Ankara’da görüşme fırsatı yaratıyoruz. Firmaların, bu kadar çok ilgili kişi ile tek tek görüşebilmeleri için, çok ciddi zaman ve maddi kaynak harcaması gerekirken, firmalar, SEDEC’e katılarak bu zaman ve kaynaktan önemli miktarda tasarruf etmektedir.
Güvenlik ve savunma sektörlerinde çalışmayan; ancak teknoloji geliştiren ve kabiliyetleri olan firmalar da SEDEC’e katılarak bu sektörlerle tanışmış, belki de bu sektörlere girmiş olacak. Herkese başarılı bir SEDEC dileriz.
SEDEC Koordinatörü Hilal Ünal Türkan’a, zaman ayırıp sorularımızı cevaplandırdığı ve verdiği bilgiler için, okuyucularımız adına teşekkür ediyoruz.