Ana Sayfa Haberler STM, Deniz Platformlarındaki Tasarım ve Mühendislik Kabiliyetlerini Anlattı

STM, Deniz Platformlarındaki Tasarım ve Mühendislik Kabiliyetlerini Anlattı

MSI Dergisi’nin 186’ncı sayısında yayımlanan DSS 2019 Özel Dosyası’nda yer alan haber, derginin İnternet sitesinde paylaşılmıştır:

 

STM; deniz platformlarındaki mühendislik ve tasarım tecrübesini, açtığı stant ve yaptığı sunumlar ile seminer katılımcılarına aktardı. Şirketin sunumlarının odağında; gemi ve denizaltıların tasarım süreçlerindeki mühendislik çalışmaları ve deniz platformlarındaki yeni teknolojiler vardı. Yapılan sunumlarda paylaşılan tecrübeler, STM’nin deniz platformlarındaki mühendislik kabiliyetlerini bir kez daha ortaya koydu.

 

STM, Denizde Yangına Müdahale için İnsansız Deniz Aracı Geliştiriyor

Teknoloji ile birlikte hızla gelişen insansız sistemler, deniz platformları için de birçok farklı çözümü beraberinde getiriyor. STM Lider Makine Dizayn Donatım Mühendisi Çağhan Pekin, DSS 2019’da yaptığı; “İnsansız Deniz Araçlarının (İDA’ların) Farklı Kullanımı” konulu sunumunda, denizde yangına müdahale görevi için bir İDA konusunda çalıştıklarını ifade etti.

STM’nin yangınla mücadele için geliştirdiği İDA, sağladığı avantajlar ile öne çıkıyor. Öncelikle, İDA’lar, üzerinde insan bulunmadığından, yangına müdahale esnasında, rüzgârın esme yönünden bağımsız olarak konumlanabiliyor. İDA’ların boyutları daha küçük olabildiği için, römorkörlere göre daha fazla sayıda İDA, yangın olan gemi üzerinde aynı anda çalışabiliyor. İDA’lar, aynı zamanda, dayanıklı çelikten üretildikleri ve can kaybı tehlikesi oluşturmadıkları için, gemiye daha yakın bir konumda yer alabiliyor. İDA’ların yangınla mücadele için en önemli özelliği ise 30+ knot hızlara ulaşabilmeleri. İDA’lar, bu sayede, hızları yaklaşık 10,5 knot olan römorkörlere göre, yangın mahalline daha hızlı ulaşarak yangının yayılmasını engelleyebiliyor.

Bu sistemin tasarım aşamasında olduğunu bildiren Pekin, ayrıca, farklı görevlerde kullanılmak üzere bir İDA daha tasarlayacaklarını ifade etti.

Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Gölcük Tersanesi Komutanlığında inşa edilen REİS sınıfı 6 adet denizaltı, Türkiye’nin ilk havadan bağımsız tahrik sistemine denizaltıları olacak.

 

Yeni Tip Denizaltılar, Havadan Bağımsız Tahrik Sistemi ile Güç Kazanıyor

STM Lider Denizaltı Dizayn Mühendisi Eray Yalçın, “Havadan Bağımsız Tahrik Sistem Alternatifleri, Seçim ve Boyutlandırma Kriterleri” konulu sunumunda, denizaltılar için havadan bağımsız tahrik teknolojisindeki geçmiş, modern ve gelecek trendler, dünya donanmalarındaki konvensiyonel denizaltıların havadan bağımsız tahrik sistem modernizasyon projeleri ve Yeni Tip Denizaltı (YTDA) Projesi’ndeki uygulamalar hakkında katılımcılara bilgi verdi.

Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Gölcük Tersanesi Komutanlığında inşa edilen REİS sınıfı 6 adet denizaltı, Türkiye’nin ilk havadan bağımsız tahrikli denizaltıları olacak. STM’nin de alt yüklenici olarak görev aldığı bu projede inşa edilen denizaltılarda, Polimer Elektrolit Membranlı Yakıt Hücresi (PEM) teknolojisini kullanan havadan bağımsız tahrik sistemi yer alacak. Bu tip havadan bağımsız tahrik sistemi; modüler ve kompakt yapısı, düşük ağırlık-hacim, düşük termal ve akustik iz ile öne çıkıyor. STM, 21 Mayıs 2018’de, bu projede kullanılacak havadan bağımsız tahrik sisteminin ana unsurlarından olan LOx (Sıvı Oksijen) Tankı’nın, Türkiye’de ilk kez üretildiğini duyurmuştu.

ADA sınıfı korvetlerin dördüncü ve son gemisi TCG KINALIADA (F-514), 29 Eylül’de düzenlenen törenle Deniz Kuvvetleri Komutanlığına teslim edildi.

 

3B Modelleme Programlarına Yerli Kodlama

STM’den Kıdemli Makina Dizayn Mühendisi Mert Oğuz ise “Gemi Tasarımında 3B Modelleme Programı Kullanımı, Katkısı ve Verimlilik Artışı” konulu bir sunum gerçekleştirdi. Oğuz, sunumunda, şirketin bu alanda kullandığı pratik çözümleri, katılımcıların dikkatine sundu.

Gemi modelleme işlemlerinde, mühendisleri en çok zorlayan konuların başında, kendini sürekli tekrar eden veya modelleme yazılımları tarafından tam olarak karşılanamayan uygulamalar bulunuyor. Bu tip uygulamalar, manuel olarak yapıldığında, modelleme süresini arttırıyor. Ayrıca, bu tip uygulamalarda, mühendislerin hata yapma oranı da artıyor. Bu yüzden, gemi tasarımda maliyet-etkin çözümler yaratan ve harcanan adam-saati azaltan 3B modelleme programları etkin olarak kullanılıyor. STM de gemi tasarım aşamalarında, bu programlardan yararlanıyor. Ancak, Türkiye’de genel olarak tercih edilen 3B modelleme programlarının maliyeti, aylık ortalama 1.000-1.100 avro arasında değişiyor. Bu da yazılımların, saatlik ortalama maliyetlerinin, 5,5-6,5 avro olduğu anlamına geliyor. STM mühendisleri, kullandıkları 3B modelleme yazılımı için, 150’ye yakın özelleştirme kodu yazarak, örnek olarak gösterilen ortalama 39 saatte tamamlanabilecek işlerin süresini, 1 saate kadar düşürdü ve zaman kaybettiren bazı modelleme uygulamalarında, %95’e varan verim elde etti. Böylelikle hem maliyetten hem de zamandan önemli tasarruf sağlandı.

 

Her Projede Yeni Tecrübeler

STM’den Kıdemli Tekne Donatım Mühendisi Gülce İnci, “Gemi Genel Yerleşim Esasları ve Dizayn Süreci” konulu sunumunda, STM’nin bu alandaki tecrübesini katılımcılara anlattı. İnci, doğru genel yerleşimin yapılmasında en öncelikli amacın, teknik isterleri, asgari hacimde azami verimlilikle karşılamak olduğunu belirtti. Bütün sistemlerin ve ekipmanların en ince ayrıntısına kadar planlanarak fonksiyonel olarak yerleştirildiğini belirten İnci, böylelikle, gemi ve personelin, iç ve dış etkenlerden etkilenme ihtimalini asgariye indirdiklerini kaydetti. İnci, her projede edinilen yeni tecrübelerin, doğru tespit ve analizler ile geleceğe aktarıldığını söyledi.

Yüksek Süratli Hücumbot (FAC 55)

 

STM Mühendisleri, Yüksek Süratin Peşinde

STM Uzman Tekne Donatım Mühendisi Emre Öztürk ise “Farklı Hava ve Deniz Koşullarında Gemi Hız Kayıpları ve Güç Gereksinimi Artışı” konulu bir sunum gerçekleştirdi. STM, projelerden edindiği tecrübelerle gemilerin farklı hava ve deniz koşullarında sürat kaybını en aza indirmek için, birçok farklı analiz süreci yürütüyor. Bu analizlerde; rota, hava, serpinti, dalga, basınç ve sürtünme gibi dirençler inceleniyor. Buna göre, geminin tasarımında, sistem ve ekipmanların yerleştirilmesinde düzenlemeler yapılıyor.

STM, bu alandaki tecrübesi ile Türk Tipi Hücumbot Projesi’nde de fark yaratmayı hedefliyor. Zira bu hücumbotların, korvet ve fırkateyn gibi büyük deniz platformlarına göre daha yüksek süratte görev yapması planlanıyor.

Loading

İlgili İçerikler

Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezler kullanmaktadır. Bu konuda bilgi sahibi olduğunuzu düşünüyoruz, ancak isterseniz devre dışı bırakabilirsiniz. Kabul Et Detaylı bilgi almak için tıklayın.