Ümit BAYRAKTAR / ubayraktar@savunmahaber.com
K. Burak CODUR / b.codur@savunmahaber.com
Geniş bir ürün ailesine sahip olan STM’nin, IDEF 2021’de, standında bazı ürünlerini öne çıkarttığı dikkatlerden kaçmadı. STM Genel Müdürü Özgür Güleryüz, söz konusu ürünlerle ilgili güncel gelişmeleri ve bunların öne çıkartılmasının arkasında yatan stratejiyi, MSI Dergisi okuyucuları için anlattı.
MSI Dergisi: Özgür Bey, STM’nin IDEF 2021 standına baktığımızda; deniz projeleri, taktik mini İHA sistemleri ve siber güvenlik faaliyet alanlarının ön planda olduğunu görüyoruz. IDEF 2019’daki standınızda sergilediklerinizle karşılaştırdığımızda, deniz projeleri alanında, IDEF 2021’de ne gibi yenilikler bulunuyor?
Özgür GÜLERYÜZ: Deniz platformlarına yönelik mevcut projelerimiz hız kesmeden devam ederken yeni projelerimiz de hayata geçiyor. Tabii yeni projelerimizin bir bölümünü, gizlilik nedeni ile henüz kamuoyu ile paylaşamıyoruz. IDEF 2019 ile karşılaştırdığımızda, deniz projeleri alanında öne çıkartabileceğimiz yenilikleri;
- MİLGEM projesinde inşası devam eden 5. gemi,
- Ukrayna ile korvet inşasını da içeren teknoloji transferi iş birliği sözleşmesi ve
- Tasarım sözleşmesini imzaladığımız Türk Tipi Hücumbot Projesi
olarak sıralayabilirim.
Askeri denizcilik alanında sürekli konsept tasarımı ve Ar-Ge çalışmaları yapıyoruz. Farklı modeller ve dizaynlar ortaya koyuyoruz. Standımızda da hedeflerimizin hepsini yansıtacak şekilde ölçekli modellerimizi sergiliyoruz.
MSI Dergisi: Benzer şekilde, IDEF 2019’daki standınızda sergilediklerinizle karşılaştırdığımızda, taktik mini İHA sistemleri alanında, IDEF 2021’de ne gibi yenilikler bulunuyor?
Özgür GÜLERYÜZ: Bildiğiniz gibi Taktik Mini İHA Ailemiz; KARGU, ALPAGU ve TOGAN’dan oluşuyor. IDEF 2019’da, KARGU, envantere girmiş bir sistem olarak sergilenmişti. KARGU, arada geçen zamanda, sahada yoğun olarak kullanım gördü. Artık kendini ispatladığını rahatlıkla söyleyebiliyoruz. Bu sene bir ihracat başarısı da kazandı.
TOGAN da envantere girmeyi başaran bir ürünümüz oldu. ALPAGU’nun mühimmat testleri biraz zaman aldı; ancak onları da başarıyla tamamladık. ALPAGU’nun bu yıl envantere girmesini bekliyoruz.
Ürün ailemizi ortaya koyarken, başında beri amacımız şu oldu: Ortaya çıkan ihtiyaçları, platformların farklı sürümleri ile karşılayabilmek. Bu doğrultuda standımızda, KARGU’nun RF arayıcı başlıklı sürümünü ve BOYGA adını verdiğimiz, mühimmat bırakan sürümünü sergiliyoruz. Farklı alternatifler üzerinde de çalışmalarımız devam ediyor. Bu farklı sürümleri de en kısa sürede envantere sokmayı hedefliyoruz.
MSI Dergisi: Sizden, siber güvenlik alanındaki faaliyetlerinizin güncel durumu hakkında da bilgi alabilir miyiz?
Özgür GÜLERYÜZ: Savunma sektöründe, Türkiye’nin en büyük siber güvenlik firmasıyız. Bununla birlikte, STM’nin her alanda uyguladığı “ekosistemi ile büyüme” prensibini, siber güvenlikte de uyguluyoruz. Baktığınızda, STM’nin siber güvenlik ürün sayısı ne kadar derseniz, çok az. Hizmetlerini sorarsanız, kısıtlı. Biz, ülkemizin siber güvenlik ihtiyaçlarını, ekosistemimizde yer alan, ürün ve yeteneklere sahip firmalarımızla birlikte karşılamak için faaliyetlerimize yoğun bir şekilde devam ediyoruz.
Biz son kullanıcıların ihtiyaçlarını yalnızca kendi ürün ve hizmetlerimizle karşılamaya çalışmıyor, ekosistemimizle birlikte ilerlemeyi hedefliyoruz. Bu yüzden de ekosistemimiz içinde yer alan yerli ürünlere rakip ürünler yapmıyoruz var olan ürünleri kullanıyoruz. Bu kapsamda Türk Silahlı Kuvvetlerinin ve İçişleri Bakanlığımıza bağlı birimlerin farklı ihtiyaçlarını karşılıyoruz.
Mevcut ihtiyaçları karşılarken teknolojinin hızlı geliştiği bu alandaki gelişmeleri de yakından takip ediyoruz. Gelişmeler sonucunda ortaya çıkacak ihtiyaçlara hızlı çözümler üretmek için çaba sarf ediyoruz.
MSI Dergisi: Ağ merkezli harp konseptleri ile birlikte artık platformların da siber güvenliği gündeme geliyor. STM, platformların siber güvenliği konusunda neler yapıyor? Örneğin, STM, Milli Muharip Uçak’ın siber güvenliği konusunda neler yapıyor ya da neler yapmayı planlıyor?
Özgür GÜLERYÜZ: Platformların siber güvenliği konusunun önem kazanmaya başladığını ve sektör olarak bu konuda bazı eksikliklerimizin bulunduğunu biz de gözlemliyoruz. Platformların siber güvenliği, bizim de en hızlı şekilde odaklanmayı hedeflediğimiz konular arasında yer alıyor.
MMU için neler yapabileceğimiz konusunu, TUSAŞ ile yoğun olarak görüşüyoruz. STM olarak her türlü iş birliğine açığız. Siber güvenlik de bunlar dâhil.
Farklı Bir Alanda Ortaya Çıkan İhtiyaçlar için STG
MSI Dergisi: Standınızın bir bölümünü, STG Mühendislik Stratejik Teknolojiler Geliştirme ve Üretim Anonim Şirketi iştirakine ayırdığınızı görüyoruz. Bu iştirakiniz, STM’nin mevcut faaliyetlerinde nasıl bir yeri bulunuyor?
Özgür GÜLERYÜZ: Ana motivasyonumuzu, “Ürünlerimizle bir tane Mehmetçiğin burnunun kanamasını önlersek ne mutlu bize!” cümlesi ile ifade edebilirim. Bunu bazen bir korvetle, bazen bir uyduyla, bazen de bir İHA’yla başarırsınız. Diğer yandan bunların yanında bir şarjör, bir mermi yolu, bir el bombası kasası da sahada önemli bir fark yaratabilir. STG girişimimizi de bu düşünce ile hayata geçirdik. STG, çevre şartlarına uyumlu askeri teçhizat geliştiriyor. Bunların büyük kısmı yurt dışından alınıyordu. STG ile bu ürünleri yerli ve milli olarak ortaya koyuyoruz. Korvet, uydu ya da İHA gibi platformlarla karşılaştırdığınızda daha basit gibi görünse de bu ürünlerde de mühendislik kabiliyetlerinizle yaratabileceğiniz önemli farklılıklar var. STG ile yaptığımız çalışmalarda, sahadaki ihtiyaçları bilen kişilerle çalışıyoruz ve askerin ihtiyacını karşılayan, etkin çözümleri ortaya çıkartıyoruz.
STG’nin faaliyetleri, gayet başarılı gidiyor. Firma büyüyor ve ürün ailesini çeşitlendiriyor. Mühendislik kabiliyetlerimizle bu süreci destekliyoruz.
MSI Dergisi: Eklemek istediğiniz başka bir konu ya da konular var mı?
Özgür GÜLERYÜZ: Türk savunma ve havacılık sanayisinin geldiği noktayı, IDEF’te, gururla sergiliyoruz. Birkaç yabancı ziyaretçimizden, “IDEF’e ilk defa geldik, Türk savunma ve havacılık sanayisinin bu kadar geliştiğini bilmiyorduk.” sözlerini duyduk ve bu sözler, bize gurur verdi.
Sektörümüz belli bir noktaya geldi. STM olarak birçok ürünümüz var; ama özellikle ihracat potansiyeli olanları sergiledik. Hep söylediğimiz gibi, her şeyden önce dışarı satmalıyız, ülkemize para kazandırmalıyız ki ülkemizin ekonomisi gelişsin. O yüzden ihracat potansiyeli daha yüksek olan deniz platformlarımızı ve taktik mini İHA’larımızı standımızda öne çıkarttık. Kısa bir süre içinde, ihracat yaptığımız ülke sayısını daha da arttırmayı hedefliyoruz.
STM Genel Müdürü Özgür Güleryüz’e, zaman ayırıp sorularımızı cevaplandırdığı ve verdiği bilgiler için, okuyucularımız adına teşekkür ediyoruz.
