Ümit BAYRAKTAR / ubayraktar@savunmahaber.com
Alper ÇALIK / a.calik@savunmahaber.com
Hafif silahlar alanında inovatif yaklaşımlarla yeni ürünler geliştiren Samsun Yurt Savunma’nın (SYS) geniş ürün gamına en son kattığı tabancalardan biri de CANİK markası altında ürettiği TP9 Sub Elite CAS oldu. Güvenlik güçleri tarafından yakın koruma görevleri ile gizli görevlerde; siviller tarafından ise kişisel savunma amacıyla kullanılabilecek bu silah, çıkıntısız tasarımı ile kıyafetlere takılmadan çekilebilmesi ve özel tetiğinin yanı sıra CANİK Advanced Sight System (CAS / CANİK Gelişmiş Nişangâh Sistemi) olarak adlandırılan ve gece karanlığında dahi etkili atışa imkân veren kapağa gömülü optik nişangâhı ile öne çıkıyor. Tabancanın teknik özellikleri, kullanıcıya sunduğu avantajları ve arkasında yatan Ar-Ge çalışmaları hakkında, SYS Genel Müdürü C. Utku Aral’dan bilgi aldık.
MSI Dergisi: Utku Bey, TP9 Sub Elite CAS gibi bir tabanca geliştirme fikri nasıl ortaya çıktı?
C. Utku ARAL: SYS olarak, dünya genelindeki güvenlik güçleri ve sivil kullanıcılar ile çok yakın temas halinde olmayı bir prensip olarak benimsiyoruz. Bu sayede de onların ihtiyaçlarını yakından takip edebiliyoruz ve adımlarımızı da bu ihtiyaçlara göre atıyoruz. TP9 Sub Elite CAS da bu yaklaşımımızın bir sonucu olarak ortaya çıktı. Hem yakın koruma görevlerinde hem gizli görevlerde hem de kişisel savunmada kullanılabilecek, günlük kıyafetlere takılmadan hızlı şekilde çekilebilecek, yakın mesafede isabetli atışlar yapabilecek ve özel tetik tasarımına sahip bir silaha ihtiyaç olduğunu gözlemledik. Bu silah; hafif, küçük, kıvrak, hızlı ve hassas olmalı ve üzerinde hiçbir çıkıntı bulunmamalıydı. Silahın isterlerini tanımladıktan sonra da Ar-Ge çalışmalarımıza başladık.
Hem yakın koruma görevlerinde hem gizli görevlerde hem de kişisel savunmada kullanılabilecek, günlük kıyafetlere takılmadan hızlı şekilde çekilebilecek, yakın mesafede isabetli atışlar yapabilecek ve özel tetik tasarımına sahip bir silaha ihtiyaç olduğunu gözlemledik. Bu silah; hafif, küçük, kıvrak, hızlı ve hassas olmalı ve üzerinde hiçbir çıkıntı bulunmamalıydı.
Ancak görev profili gereği, bu tabancanın gece şartlarında da kullanılması gerekiyordu ve bundan dolayı en kritik konulardan biri, üzerindeki nişangâh sistemiydi. Bu süreçten birkaç yıl önce de Meprolight firmasının, FT Bullseye nişangâhını tabancamıza entegre etmeyi denemiştik. Ancak bu nişangâhın o tarihteki tasarımı, sadece gündüz kullanıma uygun olduğu için üreticiden, gece kullanımına uygun bir sürüm geliştirmesini istemiştik. Nitekim üretici de nişangahı bizim istediğimiz gibi üretti ve biz de TP9 Sub Elite tabancamıza entegre ederek TP9 Sub Elite CAS silahını ortaya koyduk.
MSI Dergisi: Tabancanın geliştirme sürecini anlatabilir misiniz?
C. Utku ARAL: CAS sürümünü ortaya koyarken orijinal TP9 Sub Elite modeli üzerinde ciddi modifikasyonlar yaptık. Bunların da en önemlisi FT Bullseye optiğinin, silahın kapağına yerleştirilmesiydi. Bu, çok ciddi bir süreçti; çünkü kapağın mevcut ölçülerinin ve açılarının değişmemesi gerekiyordu. Aksi takdirde geliştirdiğimiz yeni model, piyasada hâlihazırda kullanılan, bu silah için üretilmiş olan kılıflara ve aksesuarlara uymayacaktı. Ürettiğimiz her silaha, bir tabancanın ötesinde bir platform olarak baktığımız için de bunu kabul etmemiz mümkün değildi. O yüzden optiği, silahın içine adeta gömdük.
Bu noktada, bazı kullanıcıların, optik nişangâh ile birlikte klasik gez ve arpacık da kullanmak isteyebileceklerini değerlendirdik ve tabancayı bu şekilde tasarladık. Bunu yaparken de tabancanın orijinal gezinin pozisyonunu, optiğin ilerisine aldık. Buradaki amacımız, kullanıcının, silahı hedefe tevcih ettiği anda, ilk olarak optik nişangâhı görmesiydi. Bu sayede, üzerinde her iki nişangâh tipini de aynı anda barındıran ve her ikisinin de beraber kullanımına olanak tanıyan ve dünyada ilkler arasında yer alan bir tabanca ortaya çıktı.
Hız ve Kıvraklık, Görevi Başarıya Taşıyor
MSI Dergisi: Optiği bu şekilde kapak içerisine yerleştirmiş olmanız, kullanıcı açısından nasıl bir avantaj sağlıyor?
C. Utku ARAL: Kullanıcı, öncelikle üzerinde hiçbir çıkıntı olmayan, adeta pürüzsüz bir tabancaya kavuşuyor. Özellikle de yakın koruma görevleri gibi takım elbiseyle icra edilen görevlerde ya da günlük kıyafetler ile çıkılan gizli görevlerde, silah bel kılıfında değil de koltuk altı kılıfta ya da iç kılıfta kullanılıyor. Sivil kullanıcılar da bu tabancayı, genellikle kendisini ya da evini savunmak için tercih ediyor ve genellikle ya kıyafetlerinin altında ya da çantasında taşıyor. TP9 Sub Elite CAS’ın üzerinde, gez ve arpacık gibi veya optik nişangâhın kenarı köşesi gibi herhangi bir çıkıntı bulunmuyor. Dolayısıyla silah hiçbir kıyafete, kılıfa ya da başka bir şeye takılmadan hızlıca çekilebiliyor.
Tabancanın sunduğu bir başka avantaj da optik nişangâhın kapak üzerinde daha alçak bir seviyeye inmesi ve atıcının eline yaklaşmasıyla ortaya çıktı. Bu sayede kullanıcı, içgüdüsel bir şekilde tabancasını hedefe doğrulttuğu anda bile çok hızlı bir şekilde doğru nişan resmini elde edebiliyor. Bu da yakın mesafede çok ciddi bir avantaj sunuyor.
MSI Dergisi: Bahsettiğiniz modifikasyonların tabanca üzerinde herhangi olumsuz bir etkisi oldu mu?
C. Utku ARAL: Aslında burada konuya, silahın göreve uygunluğu açısından bakmak lazım. Çünkü nasıl ki her görevi ideal bir şekilde yerine getirebilen tek bir savaş uçağı tipi yoksa her görev profiline uygun tek bir tabanca tipi de yok. Bu açıdan, TP9 Sub Elite CAS’ın kullanılacağı durumları; yani yakın koruma, gizli görevler ve kişisel savunma gibi, angajmanların çok yakın mesafede cereyan ettiği durumları göz önünde bulundurarak ideal bir platform ortaya çıkardık. Diğer yandan bu silah sub kompakt sınıfında hem görev tabancası hem de kişisel savunma tabancası olarak tasarlandığı için sadece kısa mesafe atıcılarının ilk sırada tercih ettiği bir silah olmayacak. Dolayısıyla konuya amaca uygunluk yönüyle baktığımızda, TP9 Sub Elite CAS teknolojisi ve ortaya koyduğu kullanım kolaylığı açısından görev ve kişisel savunma konseptleri için üstün bir tabancadır.
Hassas Tetik Fark Yaratıyor
MSI Dergisi: TP9 Sub Elite CAS’ın özel bir tetik tasarımı olduğundan bahsettiniz. Bu konuyu biraz daha detaylandırabilir misiniz?
C. Utku ARAL: Yakın mesafelerde icra edilen görevlere baktığımızda, angajman süreleri, normal görevlere kıyasla çok daha kısa ve hata payı çok az. Bu nedenle yakın mesafe görevlerinde, tetiğin hassas ve hızlı olması önemli bir fark yaratıyor. Biz de özellikle yakın mesafe görevlerinde kullanılacak TP9 Sub Elite CAS’ın tetiğini, buna göre tasarladık ve 90 derecede kırılabilen; yani 90 derece açıda ateşlemeyi sağlayan bir tetik geliştirdik. Bir başka deyişle tabancayı daha erken bir noktada ateşleyen bir tetik ortaya çıkardık. Alüminyum malzemeden ürettiğimiz bu tetiğin, tetik emniyetinin parmakla temas eden yüzeyini de tutuşu arttıran elmas kesim tarzında yaptık. Bu sayede, kullanıcının ani bir ihtiyacında, parmağı tetiğe gittiğinde, çok düzgün bir tutuş sağlayamamış bile olsa parmağının tetiği yakalamasını sağladık.
Pil Olmaksızın Çalışan Gece Nişangâhı
MSI Dergisi: Aksesuar üreticisinin FT Bullseye nişangâhını, sizin tanımladığınız isterlere göre tekrar tasarlayarak ürettiğinden ve nişangâhı gece kullanılabilir hale getirdiğinden bahsettiniz. Bu süreci anlatabilir misiniz?
C. Utku ARAL: Bu nişangâhın bizim istediğimiz işlevleri yerine getirebilmesi için üzerinde ciddi bir mühendislik çalışması yapılması gerekiyordu. Meprolight’ın böyle bir işe kalkışmasında, CANİK markamızın gücü ve pazar payımızın büyüklüğünün de kuşkusuz olumlu bir etkisi oldu. Bu noktada biz de Ar-Ge anlamında önemli katkılar verdik ve neticede nişangâh ortaya çıktı.
Bahsettiğim mühendislik çalışmaları, şundan dolayı gerekiyordu: Bu nişangâh, içerisindeki trityum sayesinde, gece koşullarında pil olmaksızın kendini aydınlatabiliyor. Trityum normalde, ateşli silah ve saat endüstrilerinde, aydınlatma amaçlı olarak uzun yıllardır kullanılıyor. Ancak bizim isterlerimize uygun olarak gece koşullarında yeterli aydınlatmayı sağlayabilecek bir çözüm ortaya çıkabilmesi için nişangâhın içerisine, normalin yaklaşık 40 katı trityum konması gerekiyordu. Tamamen bizim talebimizle yapılacak bu modifikasyon için ürünün tasarımında da ciddi bir değişiklik yapılması ve trityumun, çok doğru bir şekilde nişangâhın içine hapsedilmesi gerekiyordu. Bu nedenle bu teknolojiyi sağlayan firma ile oturduk, bir çalışma yaptık ve bu nişangâhın, gece de görünebilir hale getirilmesini sağladık.
Özel görevlere yönelik çok özel bir tabanca olan CANİK TP9 Sub Elite CAS; kullanıcı ihtiyaçlarını çok iyi anlamamız, Ar-Ge kabiliyetlerimiz ve aksesuar üreticileri ile yakın temasımız sayesinde ortaya çıktı.
Alüminyum malzemeden ürettiğimiz bu tetiğin, tetik emniyetinin parmakla temas eden yüzeyini de tutuşu arttıran elmas kesim tarzında yaptık. Bu sayede, kullanıcının ani bir ihtiyacında, parmağı tetiğe gittiğinde, çok düzgün bir tutuş sağlayamamış bile olsa parmağının tetiği yakalamasını sağladık.
MSI Dergisi: SYS’nin geliştirdiği CAS teknolojisinin dünyada benzerleri var mı? Eğer varsa CAS, bunlar arasından hangi özellikleri ile sıyrılıyor?
C. Utku ARAL: Aslında bu silahın bir benzerini, FT Bullseye nişangahı piyasaya ilk çıktığında bir Amerikan firması yapmıştı. Ancak o dönemde bu nişangâh, sadece gündüz kullanımına uygun olduğu için kullanmamayı tercih etmiştik. Daha sonrasında firma, nişangâhı bizim isterlerimizde üretince durum değişti. Bu yaklaşımımız sayesinde, nişangâh üreticisinin de önünü açtığımızı tahmin ediyoruz. Sonuçta bu teknolojinin, sub kompakt görev silahlarına entegre şekilde gece nişangâhı olarak kullanımına biz öncülük ettik; ancak diğer tabanca firmalarının da üreticiden benzer talepleri olacağını değerlendiriyoruz.
MSI Dergisi: Konuyu güvenlik güçleri açısından ele aldık. Peki bu tabanca, sivil kullanıcılar için ne gibi avantajlar sunuyor?
C. Utku ARAL: Yakın koruma ve gizli görevlerin gereksinimleri, sivil tarafta, kişisel savunma ile ilgili gereksinimlere çok benziyor. Yani tabancanın, sivil kullanım sırasında da kıyafetlere takılmadan hızlıca çekilebilme, gece kullanılabilme, yakın mesafede etkili olma ve hassas tetik gibi özelliklere sahip olması gerekiyor. Örneklerle açıklamak gerekirse bu tip tabancaları kişisel savunma maksatlı kullanan siviller, tabancayı gizli bir şekilde taşıyor. Bu da tabancanın, içinde taşındığı çanta ya da kıyafetlere takılmadan çekilebilmesini gerektiriyor. Aynı şekilde, kişisel savunma ile ilgili ihtiyaçların ortaya çıktığı durumlar, genellikle insanların daha savunmasız olduğu karanlık saatlerde cereyan ediyor. Örneğin, mesai bitiminde iş yerinden çıkıp, aracına binmek üzere yürüyen bir vatandaşı düşünün. Aynı örneği düşündüğümüzde, kötü niyetli kişiler, genellikle aniden ve yakın bir mesafede ortaya çıkarak saldırıyor. Aynı şekilde, gizli görevde tedbir kıyafetle düşük profil tabanca taşıyan bir operatör, özellikle kapalı alanlarda gece veya gündüz angajmanlarına girmesi gerekmektedir. Bu da tabancanın, yakın mesafede emsallerine göre daha etkili bir nişangah sisteminin ve hızlıca ateşlenebilecek hassas tetiğinin olmasını gerektiriyor. Bu yönüyle TP9 Sub Elite CAS, özel görevler icra eden güvenlik güçleri kadar, kendini koruma ihtiyacı olan; hâkimler, savcılar, avukatlar ve gece geç saatte çalışanlar gibi çok geniş bir kitle için ideal bir tabanca.
TP9 Sub Elite CAS, özel görevler icra eden güvenlik güçleri kadar, kendini koruma ihtiyacı olan; hâkimler, savcılar, avukatlar ve gece geç saatte çalışanlar gibi çok geniş bir kitle için ideal bir tabanca.
MSI Dergisi: TP9 Sub Elite CAS modelinin ihracat potansiyeli hakkında öngörülerinizi ve planlarınızı paylaşabilir misiniz?
C. Utku ARAL: TP9 Sub Elite CAS, sahip olduğu özellikler ile aslında çok niş bir pazara hitap eden, çok özel bir ürün ve neredeyse rakibi de yok. Bu yönüyle tabancamızın, satışa sunabildiğimiz tüm ülkelerde başarılı olacağına inancımız tam. Bununla birlikte, bu tabancanın içerisinde bir miktar trityum yer alıyor ve hedeflediğimiz tüm ülkelerde, trityuma ilişkin bir hukuki mevzuat ne yazık ki henüz bulunmuyor. Bu mevzuat, genellikle kendinden aydınlatmalı saatlerde de kullanılan trityumun nasıl denetleneceği, hangi tip eşyalar içerisinde ne kadar bulunması gerektiği ya da depolanması ve imhası ile ilgili konuları tanımlıyor. Hâlihazırda Türkiye ve ABD ile pek çok Asya ve Afrika ülkesinde bu tip bir mevzuat yürürlükte. Ancak Hollanda ve Fransa gibi çeşitli Avrupa ülkelerinde, halen daha böyle bir mevzuat yok. Yine de TP9 Sub Elite CAS’ın, satışa sunabildiğimiz tüm ülkelerde başarılı olacağına inanıyoruz.
MSI Dergisi: SYS, CAS teknolojisini, ürün gamındaki diğer silahlara da uygulamayı ve bu silahların da CAS türevlerini geliştirmeyi planlıyor mu?
C. Utku ARAL: Bu teknoloji aslında, ürün gamımızdaki diğer silahlara da uygulanabilir. Burada belirleyici faktör kullanıcı talepleridir. Bu noktada da biraz pazardaki ihtiyacı gözlemlemeyi düşünüyoruz. Bir sonraki adımımıza, kullanıcı taleplerine göre karar vereceğiz.
Niş Pazarlara Yönelik Butik Çözümler
MSI Dergisi: CAS, inovatif bir ürün olarak ortaya çıktı. Bu kapsamda, SYS’nin inovasyon konusundaki yaklaşımı nedir?
C. Utku ARAL: SYS olarak, kendisini kutuya hapsetmeyen, yeniliklere açık, kullanıcıları dinleyerek onların ihtiyaçlarına göre yeni ürünler geliştiren ve yeni çözümler üreten bir firmayız. Bu kapsamda dünyadaki trendleri takip ediyor ve kullanıcı ihtiyaçları doğrultusunda ürün gamımızı sürekli genişletiyoruz. Çünkü her amaca ve her görev tipine yönelik ayrı bir tabanca modeli olması gerektiğine inanıyoruz. Yani kendimizi korumak için yanımızda küçük ve hafif sub kompakt bir silah taşırken poligona ya da atış alanına gittiğimiz zaman, atıcılığın tadına varabilmek için daha büyük bir silahı tercih ediyoruz. Bu yaklaşımla TP serisi ve METE serisine her yıl yeni modeller ekliyoruz. Bunu yaparken de kullanıcının en ince detaydaki ihtiyaçlarını dahi göz önünde bulunduran, butik çözümler geliştiriyoruz. Niş pazarlardaki başarımızın sırrı da bu özel ürünlerde yatıyor.
Bazen de mevcut ürünlerimiz için tetik mekanizmaları, nişangâhlar ya da şarjör hunileri gibi yeni aksesuarlar geliştirerek ürünlerimizin işlevselliğini daha da arttırıyoruz. Bu amaca yönelik olarak bu yılın başında hayata geçirdiğimiz CANİK Resmi Aksesuar Programımız, pazarda çok büyük bir ilgi ile karşılaştı. Lansmanını ABD’de yaptığımız bu programı, yakın zamanda Türkiye’ye de getirmeyi planlıyoruz.
Evet, yeniliklere açık bir firmayız ve bu konuda Türkiye’de lider konumundayız. Pek çok yeniliği, yurt içindeki pazara ilk sunan hep biz oluyoruz. Örneğin, CoolFireTrainer iş birliği ile TP9 tabancalarımız için geliştirdiğimiz CoolFire eğitim sisteminin, Türkiye’de bir benzeri henüz yok. Buna benzer daha birçok inovatif çözümümüz var. Bu bakış açısı ile pazara yeni ürünler sunmaya devam edeceğiz.
Samsun Yurt Savunma Genel Müdürü C. Utku ARAL’a, zaman ayırıp sorularımızı cevaplandırdığı ve verdiği bilgiler için, okuyucularımız adına teşekkür ediyoruz.
