Ana Sayfa Manşet SYS Genel Müdürü C. Utku ARAL: “Bugün CANiK markası altında yaptığımız silah tasarımları, bizden çok daha eski birçok dünya markasına ilham kaynağı oluyor. Yapmış olduğumuz tasarımların yanı sıra yarattığımız markalar; hatta özel olarak geliştirdiğimiz renk konfigürasyonları dahi kopyalanıyor.”

SYS Genel Müdürü C. Utku ARAL: “Bugün CANiK markası altında yaptığımız silah tasarımları, bizden çok daha eski birçok dünya markasına ilham kaynağı oluyor. Yapmış olduğumuz tasarımların yanı sıra yarattığımız markalar; hatta özel olarak geliştirdiğimiz renk konfigürasyonları dahi kopyalanıyor.”

Zeynep KAREL / zeynep@zeynepkarel.com

Samsun Yurt Savunma (SYS); ürünleri, markaları, ulaştığı üretim adetleri ve ihracat başarılarıyla sektörün öne çıkan oyuncuları arasında yer alıyor. Firmanın bu başarılarının arkasında ise kalite kavramı altında toparlanabilecek yaklaşımlar, süreçler ve stratejiler bulunuyor. İş Mükemmelliği ve Yönetim Sistemleri Danışmanı, Mentor Yük. Müh. Zeynep Karel tarafından hazırlanan söyleşi dizisinin 7. bölümünde, SYS Genel Müdürü C. Utku Aral; bu yaklaşımlarını, süreçlerini ve stratejilerini, MSI Dergisi okuyucuları için anlattı.

Zeynep KAREL: Utku Bey, SYS, her yıl yüzbinlerce tabanca üretiyor. Bunlar, silahlı kuvvetler ve güvenlik güçleri tarafından yoğun olarak kullanılıyor; ayrıca dünyanın en büyük pazarı ABD başta olmak üzere birçok ülkeye ihraç ediliyor. Tabanca gibi, hem güvenilir hem emniyetli hem de yüksek performanslı olması gereken bir ürünü, bu kadar çok sayıda, kalitesinden ödün vermeden, seri olarak üretip tüm kullanıcıları memnun etmek, ancak mükemmel bir kalite anlayışı ile mümkün olabilir diye düşünüyorum. Bu kalite anlayışınızı bize açıklar mısınız; nasıl bir yapılanma ile nasıl bir yöntem uyguladınız? Kurduğunuz ve uyguladığınız yönetim sistemleriniz nelerdir?

C. Utku ARAL: Sizin de belirttiğiniz gibi ürünü tasarlamak kadar ürünün endüstriyelleşmesi de büyük önem arz ediyor. SYS’yi başarılı bir silah fabrikası yapan etmenler arasında öne çıkanları; kullanıcıyı analiz edip ihtiyacını doğru tanımlamamız; bu ihtiyacı karşılayan ürünü tasarlamamız; ürünleri yüksek adette standart ve seri şekilde üretmemiz ve ürünlerin standart olması sebebi ile en iyi lojistik hizmeti vermemiz olarak sıralayabilirim.

SYS, CANiK M2’nin tasarım, kalifikasyon ve endüstriyelleşme süreçlerini 3,5 senede tamamladı.

Firmamız, 1998 yılında savunma alanında faaliyet göstermeye başladığında, bünyesinde sadece Ar-Ge Tasarım Ekibi ve Ar-Ge Prototip Atölyesi mevcuttu. 2 sene boyunca, sadece ürün geliştirme, prototipleme ve kalifikasyon faaliyetleri icra ettik. O dönemlerde Türkiye’de, endüstriyelleşme için gerekli olan bağlantı aparatları, özel tasarım kesici takım ve ölçüm için gerekli mastar tasarım ve imalat altyapısı bulunmadığından, tüm bu çalışmaları bünyemizde yapmak durumunda kaldık. Tabii bu durum, ilgili alanlarda uzmanlaşacak kadro yatırımlarını daha sürecin başında yapma ihtiyacını doğurdu.

Üretim izin belgesi süreçlerinin başlaması için ilk etapta Tesis Güvenlik Belgesi süreçleri tamamlandı. Daha sonra, ISO (International Organization for Standardization) standartlarına yönelik kalite yönetim sistemini kurduk. Yine 2000’li yılların başında, kurumsal kaynak planlama (ERP) yatırımlarına başladık. Beraberinde AQAP-2110 gereksinimlerini karşılayan kalite yönetim sistemini de uygulamaya aldık.

O dönemlerde uzun namlulu silahların özel sektör tarafından üretilmesi yasaklı olduğundan, başlangıçta Türkiye’nin en büyük savunma şirketi konumunda olan MKEK ile çalışma kararı aldık. O yıllarda bu çalışmaların bize en büyük katkısı, kendi tasarladığımız ürünlerin haricinde bir müşteriye hizmet vermemiz ve dış bir kurum tarafından denetlenmemiz oldu. Daha sonra TUSAŞ ve Roketsan için üretimler yapmaya başladık ve daha ileri kalite süreçlerini uygulamaya koyduk. AS9100’ün kalite gereksinimlerini çok kısa bir zamanda uygulamaya başladık.

Geçtiğimiz yıl da önemli bir karar verdik ve tüm ERP altyapımızı, Microsoft FO / Dynamics 365 üzerinde tekrar inşa etmeye başladık. Bugün Türkiye’deki bu kadar kapsamlı ERP altyapısına sahip az sayıdaki firmalardan biriyiz. Milyonlarca dolarlık bu yatırımı yapıyor olmamızın en büyük sebebi, 2022 sonunda faaliyete başlayacak ve yıllık 150.000 tabanca üretim kapasitesine sahip olacak West Palm Beach, Florida’daki yeni fabrikamızın açılıyor olması. Yeni ERP altyapımız sayesinde, farklı coğrafi konumlarda tesislerimiz olsa da insan kaynakları ve muhasebe gibi konuları tek noktadan yönetebileceğiz.

SYS, ABD’de “Choose Your RIVAL” isimli bir sosyal medya çalışması yürütüyor. Bu faaliyette, sektörde çokça takip edilen, taktik veya spor atıcılığına ilgi gösteren bireyler, kendi açılarından yapılması zor; ama güvenli bir atışı SFx RIVAL model tabanca ile gerçekleştiriyor ve aynı hareketleri yapmalarını istedikleri kişiye ya da rakiplerine kanallarından meydan okuyorlar.

Zeynep KAREL: Seri üretim hacimleri kalite sistemlerinde nasıl bir fark yaratıyor?

C. Utku ARAL: Hafif silah ve diğer savunma ürünleri arasındaki en önemli fark, hafif silahın sivil kullanıcıya da satışının yapılması ve bu nedenle yüksek adetlerde üretilmesidir. SYS, Türkiye’deki fabrikalarında, yılda 450.000 adet tabanca ve 2.500 adetlik makineli tüfek üretim kapasitesine sahip. Rakamlardan da anlaşılacağı gibi tabanca ve makineli tüfek üretimlerindeki kalite yönetiminin aynı olması mümkün değil. SYS, tabanca için yüksek üretim hacimlerine yönelik seri üretim metotlarını kullanırken makineli tüfek için ise olabildiği kadar CMM, foto ve robotik ölçüm sistemleri kullanıyor. Tabanca için kullanılan metotlarda, kalibrasyon faaliyeti çok önemlidir ve ölçü aletlerindeki yaşanabilecek problemlerden ötürü büyük kayıplar verilebilir.

Yaptıkları Takip Edilen ve Kopyalanan Marka

Zeynep KAREL: Anlattığınız gelişmeler, kurum kültürünüzü nasıl etkiledi? Stratejik amaçlarınızı ve hedeflerinizi belirlerken, şirket değerlerinizi oluştururken ve yönetirken öncelikleriniz neler oldu?

C. Utku ARAL: SYS olarak, 2010 yılından bu yana, dünya markası olma yolunda büyük adımlar atmaya başladık. Tüm bu adımlar da Allah’ın izniyle başarıyla sonuçlandı ve ekipte önemli bir özgüven kazanımı oldu. ABD’de kazanılan başarılar, dünyanın dört bir tarafında alınan ihaleler ve imzalanan sözleşmeler, bizlerin yanında iş ortaklarımızın da bize olan güvenini arttırdı.

Bu durum, bizi sektörü yönlendiren ve sektörde takip edilen bir oyuncu konumuna getirdi. Bugün CANiK markası altında yaptığımız silah tasarımları, bizden çok daha eski birçok dünya markasına ilham kaynağı oluyor. Yapmış olduğumuz tasarımların yanı sıra yarattığımız markalar; hatta özel olarak geliştirdiğimiz renk konfigürasyonları dahi kopyalanıyor.

Bugün alanında öncü olan aksesuar, kaplama ve optik firmaları, CANiK için münhasıran ürünler geliştiriyor. Mesela Cerakote “CANiK Rival Grey” adında bir rengi, bizim isterlerimize uygun olarak geliştirdi ve başka hiçbir üreticiye satışını yapmıyor. Yine birçok kılıf, kompansatör, susturucu ve fener üreticisi firma, sadece CANiK’e uygun ürünler geliştiriyor.

C. Utku ARAL: SYS, çok sağlam etik değerlere sahip. Kısa yoldan hiçbir iş yapmaya çalışmadık. Basamakları adım adım; ama sağlam adımlarla çıktık. Sahip olduğumuz değerlerin başında, dürüstlük geliyor. Firma olarak asla yapamayacağımız veya yapmayacağımız bir işi yaparız deyip de başta ülkemiz olmak üzere hiçbir ülkenin zaman ve kaynak kaybetmesine sebep olmadık. Yer aldığımız hiçbir ihalede, kanuna aykırı işlem yapmaya çalışmadık. Savunma Sanayii Başkanlığının (SSB) başlattığı; ama firmamızın stratejisi içinde yer almayan bir projeye girip de firma stratejimizi bozmadık.

SYS, çok sağlam etik değerlere sahip. Kısa yoldan hiçbir iş yapmaya çalışmadık. Basamakları adım adım; ama sağlam adımlarla çıktık. Sahip olduğumuz değerlerin başında, dürüstlük geliyor. Firma olarak asla yapamayacağımız veya yapmayacağımız bir işi yaparız deyip de başta ülkemiz olmak üzere hiçbir ülkenin zaman ve kaynak kaybetmesine sebep olmadık. Yer aldığımız hiçbir ihalede, kanuna aykırı işlem yapmaya çalışmadık. Savunma Sanayii Başkanlığının (SSB) başlattığı; ama firmamızın stratejisi içinde yer almayan bir projeye girip de firma stratejimizi bozmadık.

Zeynep KAREL: Bahsettiğiniz bu konulara, tüm kalite eğitimlerimde mutlaka yer veririm. Temeli çok iyi oluşturmak gerekiyor ve bunu yaparken de alan uzmanlığı çok önemli. Temel o kadar iyi ve sağlam olmalı ki üzerine ilavelerinizle çökmesin, yıkılmasın ve aksine daha da güçlenerek büyüsün. Basamakları atlayarak değil uzmanı olduğunuz konularda emin ve sağlam adımlarla ilerlemek, sizi uzun vadede sağlam temelli, güçlü ve kalıcı yapar. Aynı zamanda güçlü bir marka yaratmanıza destek olur ve sürdürülebilir olmanızı sağlar. Tüm bunlar da yarattığınız markanın gücü olur.

Geliştirdiğiniz ve ürettiğiniz her bir silahın, sektörde SYS’ye büyük başarılar sağladığını görüyoruz. Bu başarılara imza atarken hangi konularda çok kolay ilerlediniz; hangi konularda zorluklar yaşadınız?

C. Utku ARAL: Bünyemizde bir strateji departmanı bulunuyor. Bu departman, savunma alanında dünyadaki gidişatı takip ediyor ve gelecekteki ihtiyaçları tanımlıyor. Dünya genelinde bu konulardaki çalıştaylara katılım gösteriyor. Yaptığımız üretimin yüze 95’i, ihracat pazarlarına yönelik. Diğer bir deyişle SYS, sadece Türkiye’nin ihtiyaçlarını karşılamak için kendini konumlandırmış bir firma değil.

CANiK Academy, dünya genelinde eğitimler veriyor.

Ürün geliştirme konusunda bir örnek vermem gerekirse 12,7 mm makineli tüfek geliştirmek için SSB’ye başvurumuzu, 2012 yılında ASELSAN ile beraber yaptık. Hiçbir maddi destek istemeden yapmış olduğumuz başvurunun ardından, Milli Savunma Bakanlığından alınması gereken Üretim İzin Belgesi süreçlerini başlattık. 2017 yılına kadar SSB’nin projeyi açması için beklemek durumunda kaldık ve o zamana kadar da tarafımıza Teklife Çağrı Dosyası gönderilen tabanca tedariki haricinde hiçbir projeye girmedik. Stratejimizin parçası olan projeyi, ancak 2018 yılında SSB ile imzalayabildik. Bu uzun sürecin akabinde de projenin tasarım, kalifikasyon ve endüstriyelleşme süreçlerini 3,5 senede tamamladık.

Tabanca alanında göstermiş olduğumuz başarılar, makineli tüfek konusunda, hem bizde hem de son kullanıcıda büyük beklentiler doğurdu. Bu beklentinin haklı olduğunu göstermek için de ekip olarak çok çalıştık. Sadece Ar-Ge ekibimiz değil, kalite kontrol, üretim mühendisliği, dijital, iş geliştirme, entegre lojistik destek ekiplerimizin projeye önemli katkıları oldu. Sadece silahı geliştirmekle kalmadık; bir kullanıcının bu silah ile talep edeceği tüm aksesuar, optik ve entegrasyon çözümlerini de paralelde geliştirmiş olduk.

İştiraklerimiz olan Unidef ve Unirobotics firmaları, bu silahın kara, deniz ve hava platformlarına entegrasyonu için önemli yatırımlar yaptı. Aktif Dengeleyicili Silah Mesneti, Silah Podu, Çift Silahlı Hava Savunma Mesneti gibi projelerin hepsi bitme aşamasına geldi.

Markalar, Uluslararası Rekabette Avantaj Sağlıyor

Zeynep KAREL: CANiK markanızın yanı sıra farklı alanlara hitap eden, MECANIK başta olmak üzere bir dizi markanız daha var. Markalaşma stratejileriniz devam edecek mi?

C. Utku ARAL: Çok güçlü bir markalaşma stratejisi uyguluyoruz. Bu yaklaşımımız sayesinde, dünyanın önde gelen firmaları ile uluslararası arenada kolaylıkla rekabet edebiliyoruz. Bunun için her biri kendi alanında uzmanlaşan markalar yaratıyoruz. Bunlardan CANiK, tabanca ve makineli tüfek gibi son ürünlere odaklanıyor. Bunun haricinde, aksesuar, taktik eğitim, temel atıcılık eğitimi ve bakımcı eğitimi gibi diğer her şey, farklı markalar altında yer alıyor. Bağımsız birer şirket gibi çalışan bu markaların her birinin kendi personelleri bulunuyor. Böylece, stratejik olarak hedeflediğimiz bir şeyi, belirli bir markaya görev olarak vererek, hedeflerimizi gerçekleştirebiliyoruz.

Markalarımız; CANiK Store, MECANiK, CANiK Tech, CANiK Academy, CANiK News, CANiK Team, CANiK Smart ve CANiK App olarak sıralanıyor.

SYS, lansmanını yeni yaptığı METE serisi tabancalarla ABD’de yakaladığı satış ivmesini korumayı başardı.

Zeynep KAREL: SYS, tabanca alanında, son yıllarda sektörün ihracat şampiyonu olarak öne çıkıyor. İhracat çalışmalarınızda sizi farklı kılan unsurlar nelerdir?

C. Utku ARAL: Aslında ihracat başarımız, sadece tabanca alanını değil tüm namlulu silahlar alanını kapsıyor. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, Türkiye’nin ihracatı, geçen yıl yüzde 32,9 artarak 225 milyar 367 milyon 676 bin dolara ulaştı. Savunma ve havacılık sanayisi ise yıllık yüzde 41,5’lik ihracat artışıyla Türkiye ortalamasının üzerinde bir performans gösterdi. SYS ise 2020 yılı verilerine göre, Savunma ve Havacılık Sanayi İhracatçıları Birliği tarafından, Namlulu Silahlar Kategorisinde “En Büyük İhracatçı” ödülüne layık görüldü. 2021 yılında da ihracatımızı dolar bazında %40 arttırdık ve yine 2021 yılında da Namlulu Silahlar Kategorisinde En Büyük İhracatçı olduk. Tüm kategorilerde de savunma ihracatında ilk 10 firma arasında yer almak ve tek silah üreticisi olmak da yine bizi çok mutlu etti.

Bu başarının arkasında, ana etmen olarak koymuş olduğumuz vizyonun ve bu vizyona uygun şekilde doğru yapılanmamızın olduğunu düşünüyorum. SYS’nin ana stratejisinin odağında, her zaman ihracat oldu. Türkiye’nin ihtiyaçları, belirli adetlerle sınırlı. Bugün, hafif silah alanında ülkemizde gerekli tüm projeler açılmış ve çoğunluğu tamamlanmış durumda. Bu tabloda, ihracat doğal olarak öne çıkıyor. Önümüzdeki dönemde de orta kalibre alanında yapılacak geliştirmeler önem kazanacak. Ülkemizin üretmekte ve ihraç etmekte olduğu kara, hava ve deniz platformlarında orta kalibre silahlar, önemli bir dışa bağımlılık kaynağı olarak önümüzde duruyor ve biz de bu durumu tersine çevirmek için çalışıyoruz.

Zeynep KAREL: Faaliyet alanınızda, büyük bir uluslararası rekabet de var. SYS’yi, dünya genelinde nasıl bir noktada görüyorsunuz?

C. Utku ARAL: Savunma sanayisinde sadece ürünü geliştirmek yeterli değil. Marka yaratmak ve tüm pazarlarda varlık göstermek de gerekiyor. Biz de bu doğrultuda, önümüzdeki dönemde hem yeni ürünler tasarlamaya hem de uluslararası bir marka olmanın gereklerini yerine getirmeye devam edeceğiz. Bu kapsamda dijital altyapımıza çeşitli uygulamalar ve çevrim içi (online) satış kanalları eklemek için önemli yatırımlar gerçekleştiriyoruz. Bu yatırımlarımızı, yurt içi pazarından daha çok yurt dışı pazarlar için yapıyoruz.

Türkiye’de açtığımız 3 adet “CANiK Store” mağazası ve 10’dan fazla “CANiK Corner” bulunuyor. “CANiK Corner” ve “CANiK Corner Plus” satış alanlarımız, yakın zamanda ABD’deki bütün zincir mağazalarda yerini alacak. Yine 2021 yılında olduğu gibi bu yıl da Fransa’da “CANiK Tour” adı altında bir tanıtım faaliyeti gerçekleştirilecek ve tüm poligonlarda müşterilerimizle buluşma imkânı bulacağız. Bu yıl İtalya’da gerçekleşecek IPSC Atış Turnuvası’nın Ana Sponsoru da CANiK oldu. ABD’de “Choose Your RIVAL” isimli önemli bir sosyal medya çalışmamız mevcut. Bu faaliyette, sektörde çokça takip edilen, taktik veya spor atıcılığına ilgi gösteren bireyler, kendi açılarından yapılması zor; ama güvenli bir atışı SFx RIVAL model tabanca ile gerçekleştiriyor ve aynı hareketleri yapmalarını istedikleri kişiye ya da rakiplerine kanallarından meydan okuyorlar.

Zeynep KAREL: SYS, bir yandan gelecek için hazırlanırken diğer yandan bugün yapacaklarını başarılı bir biçimde tasarlayıp uyguluyor. Bunun gerekliliğini çok iyi özümsemiş durumdasınız. Tüm bunlarla birlikte sizin sürdürülebilir bir değer ve gelecek yaratma hedefiniz için gerçekleştirdiğiniz tüm faaliyetlerinizin, yurt içi ve yurt dışı büyük başarılarınızın, tüm okuyucularımıza ilham vereceğinden eminim.

Bunlara ek olarak, 2021 yılında, “CANiK Signature Series” adı altında, sınırlı sayıda, sertifikalı konsept çalışmalardan oluşan koleksiyon silah serimizi de oluşturduk. Cerakote firması ile beraber gerçekleştirdiğimiz “CANiK Creations” ile dünyada ilk kez, tek kat kaplama üzerine lazer ile 3 boyutlu özel tasarımlar gerçekleştirdik. Ocak ayında gerçekleştirilen Shot Show fuarında, bu çalışmamızın tüm yıllık kapasitesini, fuarın daha ilk günü sattık.

ABD’de, West Palm Beach’de yapımını tamamlayacağımız tesis, ABD’deki en modern hafif silah tesislerinden biri olacak ve bu tesis sayesinde ürün gamımızı genişleteceğimiz gibi, ABD’de kamu ihalelerinde de lojistik puanımızı arttıracağız ve ümit ederiz ki ABD’nin kamu sektörüne de güçlü bir giriş yapacağız.

Makineli tüfek alanına geldiğimizde ise tüm dünyadaki muadillerinden çok daha iyi performans gösteren bir silah ortaya çıkardık. Bugün sadece silahı değil gerekli tüm aksesuar ve entegrasyon ihtiyaçlarını tamamladık. Şimdi elektromekanik çözümlerimizle çığır açmak için çalışıyoruz.

“CANiK Digital” altında yaptığımız, silahların akıllandırılması çalışmaları ile hem kolluk hem sivil kullanımında önemli iyileştirmeler sağlayacağız. Bu alanda sunacağımız çözümler, daha önce başka bir firma tarafından sunulmamış özelliklere sahip olacak.

Dememiz o ki, biz rekabeti severiz. Diğerleri düşünsün.

SYS, Doğru Stratejilerle, Ürünlerle ve Yatırımlarla Büyüyecek

MECANIK marka MO1 (solda) ve MO2 (sağda) optik nişangâhlar

Zeynep KAREL: İçinde bulunduğumuz dönemde, özellikle pandeminin de etkisiyle her alanda değişimleri büyük bir hızla yaşıyoruz ve yaşamaya da devam edeceğiz. Doğal olarak bu da müşteri isteklerine etki ediyor ve istekler hızla değişiyor, gelişiyor. Uluslararası iş yapma tecrübenizi göz önüne aldığımızda, gelecekte SYS’nin önünde nasıl bir yol haritası var? Başarılarınızın sürdürülebilir olması için öngörülerinizi ve yapmak istediklerinizi okuyucularımızla paylaşabilir misiniz?

C. Utku ARAL: Pandemi, her sektörde olduğu gibi savunma sanayisinde de krizin fırsata dönüşebileceğini bir kez daha gösterdi. Böyle durumlarda krizin ilk belirtilerinin görünmesiyle bir aksiyon planına ihtiyacınız vardır. Pandemi sürecinde zorlanacağımız alanlar olacağını öngörerek savunma sanayisinde pandemiyle mücadele faaliyet raporunu açıklayan ilk firma olduk. Sadece üretim ve altyapı yatırımları konularını değil, aynı zamanda müşteri beklentilerini de içeren bir dizi planı devreye soktuk. Pandemiyle birlikte gelen krizin, ABD gibi ülkelerde toplumlar üzerinde güvenlik eksikliği hissiyatı yaratacağını ve bunun sivil pazardaki satışlar üzerinde kaldıraç etkisi yaratacağını daha ilk günlerde okuduk. Devlet alımlarının kabul süreçlerinin yavaşlayacağını da öngörerek sivil pazarlara ağırlık verdik. Bu çok doğru öngörüler, çok ciddi satış rakamlarına ulaşmamızı sağladı.

Pandeminin başladığı 2020’deki artışın da 2021’in Ağustos-Eylül ayları gibi yavaşlayacağını değerlendiriyorduk. Yavaşlayan pazarda satış rakamlarında kayıp yaşamamak için 2021 Ağustos ayında yeni modellerimizin lansmanını planladık. Burada da tüketici eğilimlerini okuyarak doğru modeli, doğru fiyatla piyasaya sürmek çok önemliydi. Nitekim 2021’in Eylül-Ekim aylarında pazar yavaşlama sinyalleri vermeye başladı. Ancak lansmanını yeni yaptığımız METE serisi tabancalarla bu süreci satış kaybına uğramadan yönettik, yönetmeye de devam ediyoruz.

Pandemi döneminde, hafif silah alanında, şahsi kullanımdan kolluk kuvvetlerine kadar farklı kullanım alanlarına yönelik birçok projemiz hayata geçti. Bu zor süreçte, 12,7 mm Ağır Makineli Tüfek Projesi’ni tamamladık, sipariş aldık ve ilk teslimatları yapıyoruz.

Bizi bu süreçte sektörden ayıran en önemli özelliğimiz ise SYS’nin yatırıma olan tutkusu oldu. Pandemi döneminde de yatırımlarımızı ve buna bağlı olarak istihdamımızı arttırmayı başardık. 2022’ye de yatırımlarımızı hızlandırarak hazırlandık. Mevcut yatırımlarımıza yenilerini ekleyerek sektörümüzün ihracat faaliyetlerine nitelikli bir değer kazandırmayı, istihdamını arttırmayı, dolayısıyla ekonomimize katma değer sağlamayı sürdüreceğiz. CANiK USA, uzun vadeli yatırımlarımızdan birini oluşturuyor. Florida’daki tesisimiz için yaptığımız yaklaşık 25 milyon dolarlık yatırımı 2022’de tamamlayarak halihazırda 450 bin adet olan kapasitemizi 150 bin adet daha arttıracak ve 600 bin adetlik kapasiteye ulaşacağız. Türkiye’deki toplam 13 milyon dolarlık akademi yatırımımızı da 2 yıl içinde olgunlaştıracağız. Önümüzdeki 5 yıl içinde Samsun’da tamamlayacağımız büyük ölçekli yatırımımızla tüm tesislerimizi aynı çatı altında buluşturarak birimler arası entegrasyonunu tamamlayıp, daha verimli bir üretim gücüne kavuşmayı hedefliyoruz.

Zeynep KAREL: Üstün performanslı kuruluşlara baktığımızda, esin veren bir amaç, heyecan veren bir vizyon ve sonuç getiren bir strateji kurgulandığını görürüz. Sizi dinlerken bana EFQM Modeli’nde bu konuda yer alan tanımlamayı açıklıyorsunuz gibi geldi.

SYS, Türkiye’de 3 tane “CANiK Store” mağazası açtı.

Sürdürülebilir değer yaratmanın farklı unsurları vardır. Kuruluşun bugüne ve geleceğe ilişkin planları, işin özelliklerine bağlı olarak, bazen paralel gidebilir, bazen eşzamanlı olabilir. Kuruluş, değeri ve değerin nasıl yaratılacağını tasarlar; değerin iletişimi ve değerin sunumu ile toplam deneyimi tanımlar ve uygular. Bir kuruluşun, şimdi ve gelecekte başarılı olması ve başarısının sürekliliğini sağlaması için iki önemli koşulu aynı anda yerine getirmesi gerekir. Bir yanda mevcut iş faaliyetlerini başarıyla yönetmeye devam etme; diğer yanda, kuruluşun başarısını sürekli kılabilmek için eşzamanlı olarak kuruluş içinde ve dışındaki değişiklikleri kesintisiz yönetme. Sizde de aynı durumu gördüm. SYS, bir yandan gelecek için hazırlanırken diğer yandan bugün yapacaklarını başarılı bir biçimde tasarlayıp uyguluyor. Bunun gerekliliğini çok iyi özümsemiş durumdasınız. Tüm bunlarla birlikte sizin sürdürülebilir bir değer ve gelecek yaratma hedefiniz için gerçekleştirdiğiniz tüm faaliyetlerinizin, yurt içi ve yurt dışı büyük başarılarınızın, tüm okuyucularımıza ilham vereceğinden eminim.

John Ruskin’in dediği gibi “Kalite asla bir tesadüf değil, daima akıllı bir gayretin sonucudur.”

Bu güzel ve keyifli söyleşimiz için size ve tüm ekibinize teşekkür ederim.

Zeynep KAREL ve C. Utku ARAL’a, bu söyleşi kapsamında vakit ayırdıkları ve verdikleri bilgiler için okuyucularımız adına teşekkür ediyoruz.

Loading

İlgili İçerikler

Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezler kullanmaktadır. Bu konuda bilgi sahibi olduğunuzu düşünüyoruz, ancak isterseniz devre dışı bırakabilirsiniz. Kabul Et Detaylı bilgi almak için tıklayın.