Ana Sayfa IDEF 2021 – Hava Sistemleri Özel Sayısı TR Uçuşa Uygunluk Belgelendirme Hizmetleri, Sektörün Gelişimini Destekliyor

TR Uçuşa Uygunluk Belgelendirme Hizmetleri, Sektörün Gelişimini Destekliyor

Uluslararası Pazarın Kapısını Açan Anahtar: Sertifikasyon

Sektör firmaları, savunma ve havacılık alanında özgün platformları ve ürünleri ortaya koyarken bunların uluslararası pazarlarda kabul görmesinin anahtarı ise sertifikasyonda saklı. Sertifikasyon konusunda sektöre yol göstermek ve sektörü desteklemek için çalışmalarını sürdüren TR Uçuşa Uygunluk Belgelendirme Hizmetleri (TR Uçuşa Uygunluk), bu konudaki farkındalığı artırmaya ve IDEF 2021’de, yeni iş birliklerinin temellerini atmaya hazırlanıyor.

Ülkemizde savunma ve havacılık sektörü başta olmak üzere raylı sistemler, otomotiv vb. birçok alanda tasarım faaliyetleri ivme kazandı. Bu kapsamda yerli ve milli ürünler, bunların parçaları ve çeşitli teçhizat geliştiriliyor ve imal ediliyor. Tüm bu gelişmeler, bu alanlarda geliştirilen ürünlerin belirli kural setlerine uyum göstermesi ihtiyacını da beraberinde getiriyor. “Kurallara uyum sağlama durumu” şeklinde özetlenebilen sertifikasyon faaliyetleri de tam olarak bu noktada devreye giriyor.

Havacılıktaki tanımı ile “uçuşa elverişlilik sertifikasyonu”; tanımlanmış operasyon şartlarında bir hava aracının veya ürünün uçuşa elverişli olduğunun belirlenmesi için uygulanan ve havacılık otoritesi tarafından dokümante edilmiş kararla sonuçlanan sistematik bir süreçtir.

Havacılıktaki tanımı ile “uçuşa elverişlilik sertifikasyonu”; tanımlanmış operasyon şartlarında bir hava aracının veya ürünün uçuşa elverişli olduğunun belirlenmesi için uygulanan ve havacılık otoritesi tarafından dokümante edilmiş kararla sonuçlanan sistematik bir süreçtir.

TR Uçuşa Uygunluk, bu kapsamda ihtiyaç duyan firmalara; sertifikasyon kurallarına uyumlu ürün tasarlama ve üretme süreçleri konusunda danışmanlık sunuyor, iş ortaklığı ile çözümler geliştiriyor ve sunduğu kapsamlı eğitimler ile sürece dair yetkinlik geliştirme konusunda yardımcı oluyor.

Havacılık Sertifikasyonu ile Kullanıcıların Gözünde Ürünlerinize Değer Katın

Havacılık sektöründe yaşanan kazaların ardından; başta yaralanma ve can kaybı olmak üzere hava aracı kaybı maliyeti, yeniden yapılanma maliyetleri, güven kaybı, kazanın duygusal etkileri gibi birçok olumsuzluk meydana gelir.

İnsanlık tarihi boyunca tüketici davranışları ele alındığında, insanların emniyet ve güvenlik kavramlarına değer verdiği ve kendilerini emniyette tutacak şekilde seçimlerini yaptıkları gözlenebiliyor. Emniyete verilen önem doğrultusunda, günümüzün en çok tartışılan havacılık gündemlerinden biri olan “Pilotsuz Uçak ile Seyahat” konusunda, insanların çoğunluğunun çekimser oldukları da görülüyor. İşin özüne bakıldığında, 1943 yılında ilk kez ortaya atılan Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi piramidindeki ikinci basamakta bulunan “Emniyet İhtiyacı” ile karşılaşılıyor.

Havacılık sektöründe yaşanan kazaların ardından; başta yaralanma ve can kaybı olmak üzere hava aracı kaybı maliyeti, yeniden yapılanma maliyetleri, güven kaybı, kazanın duygusal etkileri gibi birçok olumsuzluk meydana gelir. Boeing’in, geliştirdiği 737 MAX tipi yolcu uçaklarının; 2018’de Endonezya ve 2019’da Etiyopya’da yaptığı kazalar nedeniyle 2,5 milyar dolar tazminat ve para cezası ödeyeceği bildirildi. Bu uçakların birim fiyatı ise 100 milyon dolar civarındadır. Meydana gelen bir hava aracı kazasının maliyeti, işte bu kadar büyük ölçekte gerçekleşebilmektedir ki bu maliyet; prestij kaybını, çalışanlardaki stres bozukluğuna bağlı iş kayıplarını, uçakların yerde kalma maliyetini, iptal edilen uçuşları ve daha birçok alt maliyet kalemini kapsamamaktadır.

Havacılık sertifikasyonu süreçleri, hava aracının, içindekilerin ve üçüncü kişilerin zarar görmemesini garanti altına almaya yönelik yapılması gerekenleri tanımlar. Kurallar ile tanımlanmış olan sürece uyum sağlandığında; ürünün, parçanın veya teçhizatın entegre olduğu hava aracı emniyeti üzerinde kabul edilemez bir risk yaratmayacağı gösterilmiş olur. Böylece uluslararası geçerliliği olan bir süreç ile tasarlanan ve üretilen ürün, parça ve teçhizat ortaya konulur. Kazaların sonucu olan maddi/manevi yükler ile karşılaşmamak için onaylı süreçlerden geçmiş ve uluslararası geçerliliği olan sertifikaya sahip ürünler uluslararası pazarda değer görür. Özellikle havacılığa özgü ürünler incelendiğinde, uçuşa elverişlilik konusunda onaylı ürünlerin, onaysız ürünlere kıyasla çok daha yüksek mali değere sahip olduğu görülebilir. Burada ilgili onay sürecinde yüksek maliyetler söz konusu olsa da ürün, seri üretim ve satış süreçleri ile birlikte çok daha fazlasını firmalara geri kazandırır.

yüzyılda havacılık sertifikasyonu, insanlı hava araçları üzerinde yoğunlaşmışken 21. yüzyılda insansız hava araçları, sertifikasyon süreçlerinin önemli bir odak noktası oldu.

Hızlı ve Verimli Tasarım ile Sertifikasyon Süreci Entegrasyonu

Sertifikasyon süreçleri, uluslararası terminolojisi ve ülkemizde yeni yeni tecrübe edinilen konular olması sebebiyle karmaşık ve anlaşılması zahmetli başlıklar içerebiliyor. Özellikle yeni kurulan ve havacılık sektörü için fonksiyonel ürün, parça veya teçhizat geliştirmeye çalışan KOBİ’ler için bu süreçler ve kural setleri daha da zorlayıcı olabiliyor. Ülkemizde uzun yıllardır başarıyla uygulanmakta olan kalite güvence uygulamalarına benzer bir süreç olarak karşımıza çıkan; fakat tasarım niyeti ile birlikte ürünü sorgulamaya başlayıp ürün ömür devri boyunca sürdürülebilir emniyeti hedef alan sertifikasyon süreçlerinde firmalar, ilk defa karşılaştıkları zorluklar ile mücadele ederken zaman ve işgücü kaybedebiliyor.

Türkiye’de havacılık sertifikasyon süreçlerine verilen önemin yakın zamanda artması, bu alanda tecrübeli personel bulunmasında zorluklar yaratıyor. Firmaların kısa takvimlerde fonksiyonel ürün geliştirme hedeflerine ulaşmaları gerekirken, bu süreçte yetkin personel yetiştirmeleri de mümkün olamıyor. Bu sebeplerden ötürü, hem hedef ürünleri ortaya koymak hem de uluslararası geçerliliği olan sertifikasyon süreçlerini tasarım/üretim süreçlerine entegre etmek için bu alanda yetkin danışmanlık firmalarından destek almak, önemli avantajlar sağlayabiliyor.

TR Uçuşa Uygunluk ile Sertifikasyon

TR Uçuşa Uygunluk, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) iştiraki bir şirket olarak, ülkemizde, sivil ve askeri otoritelerin uzman ihtiyacını karşılamayı ve aynı zamanda sektör içerisinde uzman ihtiyacı olan firmalara da destek sunmayı amaçlıyor.

Firmanın destek sunduğu konular arasında; Ön Uçuşa Elverişlilik olarak da adlandırılan Tasarım Sertifikasyonu (Tip Sertifikası) ve Üretim Sertifikasyonu konuları ile birlikte Sürekli Uçuşa Elverişlilik Sertifikasyonu kapsamına giren Tamamlayıcı Tip Sertifikasyonu ve Onarım Sertifikasyonu konularında danışmanlık, iş ortaklığı ve eğitim paketleri yer alıyor.

TR Uçuşa Uygunluk; Milli Muharip Uçak (MMU), GÖKBEY, HÜRKUŞ, HÜRJET, Ağır Sınıf Taarruz Helikopteri gibi Türkiye’nin en önemli sivil ve askeri hava aracı geliştirme projelerinde sertifikasyon süreci desteği veriyor. Bu kapsamda savunma ve havacılık sanayisinde ortalama 20 yıl üzeri sektör tecrübesine sahip uzmanlarla “Yapısal, Emniyet, Elektrik, Elektronik, Yazılım, İnsan Faktörü, Sistem Mühendisliği, Uçuş Mekaniği ve Performansı, Kabin Emniyeti” gibi uzmanlık dallarında Uyum Doğrulama Mühendisliği (CVE) ve Proje Sertifikasyon Koordinatörlüğü (PSK) görevlerini yerine getiriyor.

TR Uçuşa Uygunluk tarafından verilen destekler şöyle sıralanıyor:

  • Danışmanlık: TR Uçuşa Uygunluk, sertifikasyon süreçlerine (Part 21) dair süreç danışmanlığının yanı sıra sivil ve askeri havacılık projelerinde Tip Sertifikasyon sürecinde üretilen teknik veri paketinin, sertifikasyon gereksinimleri ile uyumlu olduğuna dair bağımsız teknik kontrolü yaparak Uyum Doğrulama Mühendisliği desteği sunuyor. Bu kapsamda, tüm sektör paydaşlarını bir araya getirme ve en iyi uygulamaları yaymak misyonuna da sahip.

TR Uçuşa Uygunluk, havacılıkta ürün olarak kabul edilen “Hava Aracı, Motor ve Pervane” özelinde tip sertifikasyon süreçlerinin yürütülmesi ve bu ürünlerin sertifikasyon gereksinimlerine (CS-23, CS-25, CS-29, CS-E, CS-P, MIL-HDBK-516 vb.) uygun tasarlandığını garanti altına alma konularında destek sunuyor. Ayrıca parça ve teçhizatın havacılık açısından onaylanmasına dair gereklilikleri içeren ETSO (European Technical Standard Order) süreci konularında da hizmet veriyor.

  • Çözüm Ortaklığı: TR Uçuşa Uygunluk, uzmanlık gerektiren konularda sunduğu danışmanlık hizmetinin yanı sıra doğrudan firmalar ile birlikte çalışarak firmaların bünyesinde bulunmayan uzmanlık alanlarında müşteri gereksinimlerine uyum sağlamak için veri paketini hazırlama desteği de sunuyor. Emniyet Analizleri (FHA, PSSA, SSA, vb.), Yazılım (PSAC)  ve Donanım (PHAC) planları, FMEA, FMECA, vb analizler ile teknik veri paketi, bu kapsamda, hizmet alan firmadaki tasarım ekipleri ile birlikte üretiliyor.
  • Eğitim: TR Uçuşa Uygunluk, havacılık standartları ve kılavuz dokümanları (SAE ARP4761, SAE ARP4754, DO-160, DO-254, DO-178C vb.) ile uyumlu tasarım ve geliştirme faaliyetlerine dair eğitim paketleri sunuyor. Sistem Mühendisliği, Emniyet Mühendisliği, Güvenilirlik ve İdame Edilebilirlik Analizleri, Emniyetli Yazılım ve Donanım Geliştirme Süreçleri, İnsan Faktörü Analizleri, Uçuş Performans Değerlendirmeleri, Yapısal Analiz ve Değerlendirmeler ve Tasarım ve Proses Hata Türü Etkileri ve Kritiklik Analizi (D-FMECA& P-FMECA), başlıca eğitim konuları arasında yer alıyor.

TR Uçuşa Uygunluk, tüm bunların yanı sıra Türkiye’de, hem sivil hem de askeri tüm projelerde emniyetli tasarımlar ve operasyonların gerçekleşebilmesi ve uluslararası kabul gören ürünlerin ortaya konulabilmesi için öncü olma vizyonuna da sahip.

Bu yılın son çeyreğinde, Türkiye’de ilk kez Ürün Emniyeti Sempozyumu’nu düzenleyecek olan TR Uçuşa Uygunluk, bu sempozyumla birlikte sadece savunma ve havacılık sektörünü değil, tüm sivil ve askeri ürün geliştiricilerini bir araya getirerek Türkiye’de emniyet adına yürütülen aktivitelerden elde edilen bilginin yayılmasını sağlamayı amaçlıyor.

Havacılık kurallarını kanla değil proaktif çözümler arayan akıl ile yazmak ümidiyle, yerde ve gökte emniyetle…

Havacılıkta Sertifikasyonun Kısa Tarihi
Tarihteki ilk kayıtlı motorlu hava aracı kazası, 17 Eylül 1908’de yaşandı. Amerikan Silahlı Kuvvetlerinde görevli bir üsteğmenin hayatını kaybettiği, Orville Wright’ın ise ağır yaralandığı bu kaza, havacılıkta “kurallara uygun” tasarım ve üretim faaliyetlerine ihtiyaç duyulmasının temel sebebi olarak kabul edilebilir. Zira can kaybının söz konusu olduğu bir operasyonda, risklerin kabul edilebilir seviyelerde olduğu “emniyetli olma” durumu, ihtiyaçtan öte bir zorunluluktur. Bu kritik ihtiyaç nedeniyle dünyada havacılık sertifikasyonu, kanun ve yönetmelikler ile düzenleniyor.
Havacılık sektöründe sertifikasyon faaliyetleri, “uçuşa elverişli olmayı” hedefleyen kurallar bütününü ele alır ve bir asırdan uzun geçmişe sahiptir. 1900’lü yılların başlarında sınırları ihlal eden balon uçuşları ile ilk kanuni düzenleme arayışları başladı. 1944 yılında uluslararası sivil havacılık faaliyetlerini kurallara bağlamak amacıyla düzenlenen Chicago Konvansiyonu ve akabinde 1947’de kurulan ICAO (Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü) ile sivil havacılığın emniyetli ve sistemli olarak gelişmesi hususunda temeller atıldı. 1967’de ABD havacılık otoritesi FAA’nın; 1970 yılında Avrupa Otoritesi JAA’nın kurulması ile hız kazanan havacılığı kurallara bağlama çalışmalarına Türkiye, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nü (SHGM) 1987 senesinde yeniden yapılandırarak dâhil oldu.

Loading

İlgili İçerikler

Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezler kullanmaktadır. Bu konuda bilgi sahibi olduğunuzu düşünüyoruz, ancak isterseniz devre dışı bırakabilirsiniz. Kabul Et Detaylı bilgi almak için tıklayın.