Ana Sayfa Söyleşiler Tunus Savunma Ataşesi ve AMAC Başkanı Tuğgeneral Tarek BACCOUCHE: “Türk savunma ve havacılık sanayisi firmalarını, bizlerle beraber zaman geçirmeye, kendilerini ve ürünlerini tanıtmaya davet ediyoruz.”

Tunus Savunma Ataşesi ve AMAC Başkanı Tuğgeneral Tarek BACCOUCHE: “Türk savunma ve havacılık sanayisi firmalarını, bizlerle beraber zaman geçirmeye, kendilerini ve ürünlerini tanıtmaya davet ediyoruz.”

MSI Dergisi’nin 191’inci sayısında yayımlanan Söyleşi, derginin internet sitesinde paylaşılmıştır:

Birol TEKİNCE / btekince@savunmahaber.com

Türkiye’de Tunus Savunma Ataşesi olarak ilk yılını tamamlayan Tuğgeneral Tarek Baccouche, yaklaşık 8 aydır, AMAC (Ankara Military Attaché Corps / Ankara Askeri Ateşeler Birliği) Başkanlığı görevini de üstleniyor. Yoğun programında zaman ayırarak MSI Dergisi ve kardeş yayını AMAC Magazine’in sorularını yanıtlayan Tuğgeneral Baccouche’den; AMAC Başkanlığı’nda edindiği izlenimlerini, Türkiye ve Türk savunma sanayisi ile ilişkilerin mevcut durumunu, AMAC Magazine ve MSI Dergisi hakkındaki düşüncelerini ve geleceğe yönelik tavsiye ve öngörülerini dinleme fırsatı bulduk.

MSI Dergisi: Başkanlık görevini üstlenmenizin ardından, AMAC ile ilgili izlenimleriniz nasıl şekillendi?

Tuğgeneral BACCOUCHE: Ayrıntılı bir araştırma yapmamakla birlikte, Amerika Birleşik Devletleri ve Çin gibi sayılı birkaç ülkeden sonra, dünya genelinde, en fazla sayıda yabancı askeri ataşenin bir araya geldiği birliklerden birinin, AMAC olduğunu düşünüyorum. 35 yıllık askeri tecrübemden sonra AMAC Başkanlığı’na seçilmem, benim için de çok önemli bir deneyim ve meydan okuma oldu. Beş ayrı kıtadan, farklı deneyimlere sahip subaylarla ve farklı milliyetlerle iletişim kurma ve onları temsil etme görevi, gerçekten çok önemli ve değerli.

MSI Dergisi: AMAC Başkanlığı, gönüllük esasıyla gelinen bir görev ve çeşitli sorumlulukları bulunuyor. AMAC Başkanlığına gönüllü olmanızın arkasında nasıl bir motivasyon vardı?

Tuğgeneral BACCOUCHE: Belirttiğiniz gibi, bu göreve, gönüllülük esasıyla aday olunuyor. Örneğin, benim durumumda beş aday vardı. Gönüllü olan adaylar arasından, AMAC üyelerinin oyları ile seçiliyorsunuz. En önemli hedeflerinizden biri, dünyanın çok farklı ülkelerinden gelen AMAC üyeleri ve ailelerini yakın irtibatta tutmak; görevden kaynaklanan ilişkilerini en verimli ve keyifli hale getirmek. Bu, iki yolla olabiliyor: Birincisi, kendi büyükelçilikleri veya AMAC içerisinde, Türkiye’de daha uzun süredir bulunan kişilerin yönlendirmeleriyle olabiliyor. Bu, özellikle göreve yeni başlayan üyelerin hayat ve görev standardını daha konforlu hale getiriyor. İkincisi ise askeri görevlerin ifasında, ev sahibi ülke ile koordine etme görevidir ki; bizler bütün faaliyetlerimizin icrasında, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ile koordineli çalışıyoruz ve bu anlamda, kanunlarla ve kurallarla belirlenmiş sorumluluklarımız var. Bu nedenle AMAC Başkanı olarak benim, AMAC’ın organize ettiği veya davet edildiği faaliyetlere, daha fazla üyemizin katılmasını sağlamak gibi bir hedefim var. Geçmişteki istatistikler, faaliyetlere katılımın 30-45 arası seyrettiğini gösteriyor. Ancak benim amacım, asgari 70 veya üzeri üyenin katılımıdır. Özellikle bazı Afrika ülkeleri ile Müslüman ülkelerin faaliyetlere katılımının az olduğunu görerek onları ikna ve teşvik etmeye ve katılımlarını arttırmaya çalışıyorum.

Sektörle İlişkiler Daha İleri Gidebilir

MSI Dergisi: AMAC ile; Milli Savunma Bakanlığı (MSB), TSK ve Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) arasındaki ilişkiler konusunda neler söylemek istersiniz?

Tuğgeneral BACCOUCHE: MSB, TSK ve SSB ile ilişkilerimiz, iyi bir seviyede. İlişkilerin daha da geliştirilmesine ihtiyaç bulunuyor. Örneğin, geçtiğimiz yıl, TSK’nın farklı zamanlarda icra ettiği operasyonlar döneminde, FALO (Foreign Attaché Liaison Office / Yabancı Ataşe İrtibat Ofisi) aracılığıyla yapmış olduğumuz girişimlerden sonra, Genelkurmay Başkanlığınca bize iki ayrı brifing verildi. Bu, bizim adımıza çok önemliydi. Ayrıca TSK da yabancı askeri ataşelerin, kaynağından verilen bu bilgiler ışığında, ne kadar memnun olduğunu gördü. Gazetelerden, dergilerden ve internetten de bazı bilgilere ulaşmak mümkün; ancak AMAC olarak resmi açıklamaya ihtiyaç duyduğumuz bir zamanda, o bilgilerin resmi olarak bizlere verilmesi çok önemliydi. Bu brifinglere, görev nedeniyle ülke dışında olanlar hariç, AMAC üyelerimizin yaklaşık yüzde 95’inin katılım sağlaması da konuya verdikleri önemi gösterdi. Resmi makamlardan sağlanan bu tarz bilgilerin artarak devam etmesini diliyoruz.

Ayrıca FALO tarafından açıklanan 2020 yılı TSK programının da daha geniş ve çeşitli olmasını çok önemsiyoruz.

MSI Dergisi: AMAC ile Türk savunma ve havacılık sanayisi arasındaki ilişki hakkında neler söyleyebilirsiniz? Bu ilişki, nasıl daha ileriye taşınabilir?

Tuğgeneral BACCOUCHE: Öncelikle Türk savunma ve havacılık sanayisinin çok önemli yatırımlar yaptığını ve geliştiğini; önemli ürünleri olduğunu görüyoruz. AMAC ile Türk savunma ve havacılık firmaları arasındaki ilişkinin iyi bir seviyede olduğunu söyleyebiliriz. SSB ve FALO tarafından yılda bir kere organize edilen firma gezilerinin, daha fazla yapılabileceğini düşünüyorum. Hatta Ankara dışında olan firmaları da istek gelmesi halinde ziyaret edebiliriz. Örneğin, Tunus’ta birlikte çalışmalar yaptığımız BMC yetkilileri, beni ofisimde ziyaret ettiklerinde; “AMAC üyelerini İzmir’deki tesislerimizde de görmek isteriz.” demişlerdi. Onlara da söylediğim gibi, bir organizasyon yapılması halinde, AMAC üyelerinin, günübirlik veya bir gece kalacak şekilde, topluca İzmir’e davet edilmesi ile ilgili üzerimize düşeni yapabiliriz.

Ayrıca, firmaların AMAC üyeleriyle ilişkilerini, sadece pazarlama üzerine kurmamaları gerektiğini düşünüyorum. Ülke içerisinde, yeterince savunma ve güvenlik fuarına davet alıyoruz ve katılıyoruz. Ancak birçok ülkede yapıldığı gibi, firmaların sponsorluğunda organize edilebilecek; Türkiye’nin savunma ve havacılık sanayisi alanında önemli isimleri, politikacıları, komutanları ve bizleri bir araya getirebilecekleri seminer, konferans gibi etkinlikler düzenlenebilir. Böylece firmalar, kendilerini ve ürünlerinin tanıtırken bir yandan da Türkiye merkezli güvenlik konuları da muhatapları ile konuşulabilir. Sadece savunma ürünleri değil, ülkenin savunma stratejisi de anlatılabilir.

Firmaların AMAC üyeleriyle ilişkilerini, sadece pazarlama üzerine kurmamaları gerektiğini düşünüyorum. Ülke içerisinde, yeterince savunma ve güvenlik fuarına davet alıyoruz ve katılıyoruz. Ancak birçok ülkede yapıldığı gibi, firmaların sponsorluğunda organize edilebilecek; Türkiye’nin savunma ve havacılık sanayisi alanında önemli isimleri, politikacıları, komutanları ve bizleri bir araya getirebilecekleri seminer, konferans gibi etkinlikler düzenlenebilir.

İlişkilerin devam ettirilmesi, sürdürülebilirlikle mümkündür. AMAC açısından da biz konuyu böyle değerlendirerek AMAC’ın düzenlediği Kış ve Sonbahar Konferansları, Piknik, FunRun ve Balo gibi etkinlerimizi, Türk savunma ve havacılık firmalarının katılımına açtık. Bu, kazan-kazan projesidir. Firmalar, AMAC üyeleriyle sosyal alanda vakit geçirerek, karşılıklı güven ve ilişkilerini arttırabilir ve bu yolla firmalarını ve ürünlerini tanıtabilir. AMAC Magazine’i de benzeri bir yaklaşımla sektöre açmıştık. Türk savunma ve havacılık sektörü firmalarının, AMAC Magazine’in 2015 yılından beri yeni formatıyla yayınlanmasına ve bizlere ve Türk savunma ve havacılık sektörüne ulaştırılmasına sağladıkları katkı da bu açıdan bizim için önemli.

Bu nedenle Türk savunma ve havacılık sanayisi firmalarını, bizlerle beraber zaman geçirmeye, kendilerini ve ürünlerini tanıtmaya davet ediyoruz. Ülkelerin uzun soluklu savunma ilişkileri, karşılıklı güven tesis edilmeden sürdürülemez ve birbirimizi yakından tanıma şansı sağlayabilecek bu tip faaliyetlere, daha fazla katılım sağlamalıyız.

MSI Dergisi: Türkiye ile Tunus arasındaki ilişkiler hakkında neler söylemek istersiniz?

Tuğgeneral BACCOUCHE: Türkiye ile Tunus arasındaki ilişkilerin göründüğünden daha derinde olduğunu; 600 yıllık bir tarihe sahip olduğunu; ilişkilerimizin kökenindeki kan bağı ile açıklanabileceğini düşünüyorum. Osmanlı İmparatorluğu, uzun yıllar Tunus’taydı. Yakın diplomatik tarihimize baktığımızda, bizim ilk askeri ataşemiz, Türkiye’ye, 1979 yılında atanmış. Bugüne kadar; askeri sağlık, askeri eğitim, askeri haritacılık gibi birçok konuda; Kara Kuvvetleri, Deniz Kuvvetleri, Hava Kuvvetleri ile birçok alanda imzalanmış, 23 askeri anlaşmamız var. Daha geçen sene, Tunus Kara Kuvvetlerinden 100 civarında subayımız, Türkiye’ye gelerek birçok askeri programa katıldı. Aynı şekilde, Türk askerleri Tunus’ta tatbikatlara katılıyor; Tunus Akademisi’nin programına katılan Türk subayları var. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki; görev yaptığım süre boyunca, 2019 yılında yoğun bir iş birliği programını takip ettik ve 2020’ye de benzer bir programla başladık.

2012’deki Tunus Devrimi’nden bu yana, SSB, Tunus savunma sanayisine önemli destek veriyor. Ve o tarihten bu yana, Tunus, Türk savunma sanayisinin en önemli müşterilerinden biri oldu. 2012’den itibaren, bir yıl Türkiye’de, bir yıl Tunus’ta askeri bir komisyon toplanıyor ve savunma sanayisi ve askeri iş birliği konularında çalışma yapıyor.

Tunus Savunma Ataşesi ve AMAC Başkanı Tuğgeneral Tarek Baccouche ve AMAC Magazine Genel Yayın Yönetmeni Birol Tekince

Türkiye, 2015 yılında, Tunus’a askeri yardım başlattı ve Türk firmalarında yaptığımız tedariklerin bazılarına fon sağladı. Bu kapsamda yürütülen ilk çalışma, yaklaşık 7.400 balistik miğferin tedariki oldu. Bu konudaki anlaşma, geçtiğimiz eylül ayında imzalandı ve teslimatlar devam ediyor. MKEK, BMC, Nurol Makina gibi firmalar, Tunus Silahlı Kuvvetlerinin çeşitli ihtiyaçlarını karşılıyorlar ve Tunus’ta birer ofis de açtılar.

Ayrıca, Tunus, Djerba Adası’nda, 2-6 Nisan tarihleri arasında ilk defa düzenlenecek IADE Uluslararası Havacılık ve Savunma Fuarı’na (International Aerospace & Defence Exhibition), Türkiye’den; ASELSAN, BMC, TUSAŞ gibi önemli savunma ve havacılık firmaları da katılacak. Türkiye’den MSB ve SSB heyetlerinin katılması da planlandı.

MSI Dergisi: 2015 yılından beri, AMAC’ın da desteği ile yılda dört sayı olarak çıkan AMAC Magazine ile ilgili görüşlerinizi alabilir miyiz?

Tuğgeneral BACCOUCHE: AMAC Magazine, Türkiye’deki yabancı askeri ataşelerin resmi yayını olarak, sizler tarafından çıkarılıyor ve bizlere göre, Türkiye’de, savunma alanında yayınlanan en önemli dergilerden biri. Dinamik; seçilen haberler ve makaleler, tekrar tekrar okunabilir düzeyde. Özellikle bizim faaliyetlerimizin anlatılışı ve fotoğrafları, bütün AMAC üyeleri için, hayat boyu saklanacak bir nitelik kazandırıyor dergiye.

Üç ayda bir yayınlanmasını yeterli görmemizin temel nedeni de bu derginin, ticari bir yayın olmanın ötesinde, bir prestij yayını olarak önemini korumasını istememizden kaynaklanıyor.

MSI Dergisi: Benzer şekilde, MSI Dergisi ve MSI TDR ile ilgili görüşlerinizi öğrenebilir miyiz?

AMAC Magazine, AMAC’ın da desteği ile 2015 yılından beri yılda dört sayı olarak çıkıyor.

Tuğgeneral BACCOUCHE: MSI Dergisi ve MSI TDR, Türk savunma ve havacılık sanayisine adanmış dergiler. Ben göreve başladığımdan beri, MSI TDR elime ulaşır ulaşmaz, Tunus’a, Milli Savunma Bakanlığındaki savunma sanayimizden sorumlu birime gönderiyorum. Onlar inceliyor ve gerekeni yapıyor. İlave bilgi gerektiğinde de ben buradan gereğini yapıyorum.

MSI Dergisi: Eklemek istediğiniz başka bir konu ya da konular var mı?

Tuğgeneral BACCOUCHE: Son bir mesaj olarak, Türkiye’nin, dünyaya daha açık olmasını diliyorum. Şu an bölgesel birçok problemle uğraşmasına rağmen, güçlü bir Türkiye, umarım ki sıkıntılarından yakın zamanda kurtulacak ve bizim gibi dost ülkelerle mevcut ilişkilerini daha da ileriye taşıyacak.

Tunus Savunma Ataşesi ve AMAC Başkanı Tuğgeneral Tarek Baccouche’ye, zaman ayırıp sorularımızı cevaplandırdığı ve verdiği bilgiler için, okuyucularımız adına teşekkür ediyoruz.

Loading

İlgili İçerikler

Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezler kullanmaktadır. Bu konuda bilgi sahibi olduğunuzu düşünüyoruz, ancak isterseniz devre dışı bırakabilirsiniz. Kabul Et Detaylı bilgi almak için tıklayın.