SaSaD Yönetim Kurulu Başkanı ve AYESAŞ ve Vestel Savunma Genel Müdürü Öner Tekin’in, MSI Dergisi’nin 200’üncü sayısına yönelik mesajı:
MSI Dergisi, 16 yıllık ve 200 sayılık geçmişinde, savunma ve havacılık sektörünün ve ekosistem kapsamında diğer sektörlerin de gelişimine, çeşitli kaynaklardan temin ettiği bilgileri, hemen hemen tam zamanlı olarak vererek çok önemli katkılar sağlamakta; doğru ve zamanlı haberleri ile okurlarını aydınlatmaktadır. Dergimizin çalışmalarını kutluyor, sektörümüze yaptığı katkılar için teşekkür ediyor ve başarılarının devamını diliyoruz.
Türk savunma ve havacılık sanayisinin, dergimizin kuruluş yılı olan 2004’ü referans aldığımızda, 2004-2019 yılları arasında, ciddi bir ivme kaydettiğini görmekteyiz. 15 yıllık dönemde sağlanan genişleme ve gelişim, dünya ülkelerinin de dikkatini çekmektedir. Takip eden satırlarda da belirtileceği üzere, bu gelişim, yüzdelik artışlarla ortaya konacaktır. Türk savunma ve havacılık sanayisinin verilerine bakıldığında, savunma sanayisi gelişmiş ülkeler arasında, Türkiye’yi de görmek mümkündür. Savunma sanayisinde ilk 15 ülke; üretim, ihracat ve Ar-Ge harcamaları başta olmak üzere, farklı parametrelere göre incelendiğinde, değerlendirmeme göre, Türkiye, ilk 10 ülke arasında yer almakta ve savunma sektörü, dinamik bir sektör olarak öne çıkmaktadır.
Her yıl yayınlanan dünyanın en büyük 100 savunma sanayisi şirketi listesinde, ülkelerin firma sayıları da duyurulmaktadır. 2019 yılı verileri dikkate alınarak yapılan sıralamada, 7 Türk savunma ve havacılık firması -ki bunlar aynı zamanda SASAD üyesidirler- ile Türkiye, firma sayısı bakımından 6’ncı sırada yer almıştır. Bu firmalarımız; ASELSAN, TUSAŞ, BMC, Roketsan, STM, FNSS ve HAVELSAN’dır.
Dünya genelinde savunma harcamaları, 2020 yılı itibarı ile 1,914 trilyon doları bulmuştur. Sektörümüz, ülkemizin bekası ve güç merkezi olma prestiji için çalışmalarını, aralıksız sürdürüyor. Bu çalışmaların, başta Sayın Cumhurbaşkanımızın kişisel ve devletsel teşvik ve destekleri; ayrıca Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) ve ilgili diğer bakanlıklar, kurum ve kuruluşların katkıları ile uzun yıllar gelişimini sürdüreceğine inancımız tamdır.
Bütün dünyayı etkisi altına alan COVID-19 salgını, şüphesiz sektörümüzü de etkileyecektir. 2020 yılı verileri toplandığında, hep birlikte durumu göreceğiz. Ancak sektör, dinamik bir yapıdadır ve teşvik ve desteklerle sahip olduğu ivmeyi düşürmemek için gayret etmektedir. Şimdiye kadar gördüğümüz, sektörümüzün, diğer ülkelerin savunma sektörleri ile karşılaştırıldığında, salgından en az etkilenenlerden biri olduğudur.
MSB ve SSB, modern savunma sanayisinin geliştirilmesi ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) modernizasyonu ana misyonu ile çıkılan yolda, önemli başarılara imza atmıştır. Yerlilik ve millileştirme direktifi, sektörün dinamik yapısına güç katmıştır.

2020 yılı performans rakamları henüz derlenmemiş olmakla birlikte, COVID-19 salgınına rağmen 2019 yılı verilerinde de 2019 yılına benzer bir performans beklentimiz bulunuyor. Bu beklentinin; SSB’nin ve ilgili kurum ve kuruluşların desteğini de alarak ekosistemin sağlıklı devamı konusunda adımlar atılması ve çalışmaların da bu konsept çerçevesinde yürütülmesi sayesinde gerçekleşeceğine inancımız tamdır.
Güçlü Türkiye’nin mimarlarından biri olan SSB; savunma ve güvenlik teknolojilerinde, uluslararası platformda lider ve yol gösterici bir Türkiye için, gerekli atılımları yapmaktadır. Ülkemizin, bölgesinde ve dünyada değişen ve gelişen teknolojiler ile savunma sanayisi ihtiyaçlarının en üst düzeyde karşılanabilmesi için çalışmakta olan başkanlığımızın çalışmalarını, sektör olarak heyecanla takip ediyor ve uyguluyoruz.
Rakamlar, Gelişimi Gözler Önüne Seriyor
Türk savunma ve havacılık sanayisinin yıllara sari gelişimini, rakamlarla da paylaşmak isterim.
Tablo 1 incelendiğinde, iki husus göze çarpmaktadır. Birincisi, 2002 yılından itibaren, sektör performans verilerinde önemli artışlar görülmektedir. Bu tarihten itibaren, sektörün gelişimine devletimizin, özel bir önem verdiği anlaşılmaktadır. Nitekim SSB’nin, sayısı 600’ü bulan projeleri, sektörün geleceğinin sevindirici göstergesidir.
Yurt içinde güvenlik operasyonları ve sınır ötesinde harekâtlar gerçekleştiren TSK ve güvenlik güçlerinin en önemli destekçisi, Türk savunma sanayisi ekosistemini oluşturan kurum ve kuruluşlardır.
Dikkati çeken ikinci veri, 2011 yılından itibaren, Yönetim Kurulu kararı ve SSB icazeti ile sivil havacılık ve uzay verilerinin de sektör verilerine katılımı sonucunda, verilerde görülen ani artıştır.
Elimizdeki son verilere göre ise Türk savunma ve havacılık sanayisi, güvenlik güçlerinin operasyonel ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla 2019 yılında da yoğun bir çalışma yürütmüştür.
2019 yılında sektörün cirosu (Toplam Satış Tutarı), 2018 yılı verilerine göre, %24,23 artış ile 10.884.081.347 dolar olmuştur. Son 5 yılın bileşik yıllık büyüme hızı (CAGR / Compound Annual Growth Rate), %16’dır ve önemli bir gelişimi ve büyümeyi işaret etmektedir. Bu büyümede, güvenlik güçlerinin yürüttüğü operasyonlar nedeni ile artan talebinin yanında ihracat ve bağlantılı olarak Yurt Dışı Satış Gelirlerindeki çok olumlu tablonun etkisi büyüktür.
Sektör cirosunda en yüksek pay, kara sistemlerine aittir ve 3,5 milyar dolarlık bir toplam satış tutarı yaratmıştır. Bu segmenti, sırasıyla 2,4 milyar dolar ile askeri ve 1,84 milyar dolar ile sivil havacılık; 966 milyon dolar ile silah, mühimmat, roket/füze segmenti takip etmektedir.
SaSaD, sektörün ihracat gelirlerinin yanında, sektör oyuncularının yurt dışında yürüttükleri mühendislik, eğitim, bakım/onarım vb. faaliyetler sonucu ülkemize kazandırdıkları döviz gelirlerini de değerlendirmeye almaktadır. Bu döviz gelirleri ve ihracat rakamı, bir arada “Yurt Dışı Satış Gelirleri” terminolojisi ile ifade edilmektedir.
Savunma ve Havacılık Sanayi İhracatçıları Birliğinin (SSİ) açıkladığı ihracat tutarı, gümrüklerden bir GTİP numarası ile yurt dışına çıkan savunma ve havacılık ürünlerini kapsamaktadır ki Yurt Dışı Satış Gelirlerinde de aynı tutar yer almaktadır. İlave olarak, döviz kazandırıcı hizmet gelirleri eklenerek raporlanmaktadır. Bu arada şu hususu da ifade edeyim, SSİ ve SaSaD, SSB’nin teşvikleri ile sektörün gelişimine katkı sağlayacak olan bir iş birliği protokolü imzalamıştır.
Yurt Dışı Satış Gelirleri, 2019 yılında, 2018 yılı tutarlarına göre %40,21 artış ile 3.068.519.809 dolara yükselmiştir. Bu tutarın 2,741 milyar doları ihracat gelirleri; 327 milyon doları ise Döviz Kazandırıcı Hizmet Gelirlerinden oluşmaktadır.
Sektörün ihracatı, bir önceki yıla göre %34,6’lık artış ile 2.740.988.087 dolar seviyesine ulaşmış bulunuyor.
ABD ve Avrupa gibi offset ile bağlantılı pazarların dışındaki Yurt Dışı Satış Gelirlerinin artışı, ayrı bir önem taşımaktadır. Offset pazarlarının dışında bir pazar potansiyelinin oluşturulmuş olması, sektör oyuncularının, pazarlama ve iş geliştirmedeki başarılarının bir işaretidir. Son 5 yılda, Yurt Dışı Satış Gelirlerindeki CAGR, %10 olarak gerçekleşmiştir. Bu da sektör oyuncularının dünya pazarlarında oynadığı rolün önemli bir göstergesidir.
İhracatımızın ithalatı tam olarak karşılaması yolunda ve toplam ciro içindeki payının yaklaşık %30’larda olması da sektör çalışmalarında oluşturulan katma değerin önemli boyutta olduğunun bir kanıtı olarak değerlendirilebilir. İthalatın %47’si Avrupa, %45’i ABD ve %8’i ise diğer ülkelerden yapılmıştır. Burada tedarik kaynağı çeşitlendirilmesi ile ITAR vb. kontrol rejimlerinden uzak kaynak yaratılmasının, sektörün üzerinde önemle çalışması gereken bir konu olduğu değerlendirilmektedir.
İthalatta en yüksek harcamanın, askeri ve sivil havacılık (sırasıyla 648 milyon dolar ve 564 milyon dolar) tarafından yapıldığı; kara sistemlerinde ise bu tutarın 400 milyon dolar civarında olduğu dikkate alınınca, havacılık sektörümüzde dışa bağımlılık oranının yüksekliği dikkat çekmektedir.
Sektör oyuncularımız, temel araştırmalara yönelik çalışmaları, çok sınırlı seviyede yapmaktadırlar. Çalışmaları, esas olarak ürün ve teknoloji geliştirmeye yöneliktir. Bu nedenle biz, Ar-Ge Harcamaları ifadesi yerine, Ürün ve Teknoloji Geliştirme Harcamaları ifadesini kullanıyoruz.
Tablo 1. Türk Savunma ve Havacılık Sanayisinin Gelişimi
Ciro (Dolar) | Önceki Yıla Göre % Değişim | İhracat | Önceki Yıla Göre % Değişim | Öz Kaynak | Önceki Yıla Göre % Değişim | Dış Kaynak | Önceki Yıla Göre % Değişim | Toplam Ar-Ge Harcaması | Önceki Yıla Göre % Değişim | |
1997 | 1.205.000.000 | 138.000.000 | 34.000.000 | |||||||
1998 | 968.401.000 | -%20 | 80.034.000 | -%42 | 40.794.000 | %20 | ||||
1999 | 1.074.614.189 | %11 | 84.408.551 | %5 | 41.632.518 | %2 | ||||
2000 | 851.852.000 | -%21 | 123.442.000 | %46 | 43.081.000 | %3 | ||||
2001 | 848.897.000 | %0 | 134.064.179 | %9 | 24.411.819 | -%43 | ||||
2002 | 1.062.375.000 | %25 | 247.727.000 | %85 | 48.912.000 | %100 | ||||
2003 | 1.301.000.329 | %22 | 331.135.000 | %34 | 58.428.250 | %19 | ||||
2004 | 1.337.120.000 | %3 | 196.341.000 | -%41 | 63.860.000 | %9 | ||||
2005 | 1.591.162.692 | %19 | 337.422.986 | %72 | 78.511.203 | %23 | ||||
2006 | 1.720.405.000 | %8 | 351.989.000 | %4 | 90.089.000 | %15 | ||||
2007 | 2.010.604.105 | %17 | 420.408.813 | %19 | 120.193.753 | %33 | 246.930.723 | 367.124.476 | ||
2008 | 2.316.821.798 | %15 | 576.337.824 | %37 | 220.232.727 | %83 | 281.350.285 | %14 | 509.583.013 | %39 |
2009 | 2.319.309.533 | %0 | 669.179.072 | %16 | 206.128.919 | -%6 | 299.142.266 | %6 | 505.271.185 | -%1 |
2010 | 2.732.933.353 | %18 | 634.189.588 | -%5 | 143.427.656 | -%30 | 522.591.951 | %75 | 666.019.607 | %32 |
2011 | 4.400.000.000 | %61 | 1.089.000.000 | %72 | 220.755.043 | %54 | 451.350.692 | -%14 | 672.000.000 | %1 |
2012 | 4.756.380.651 | %8 | 1.262.000.000 | %16 | 223.507.170 | %1 | 549.244.201 | %22 | 772.751.371 | %15 |
2013 | 5.076.000.000 | %7 | 1.569.682.824 | %24 | 237.000.000 | %6 | 690.000.000 | %26 | 926.000.000 | %20 |
2014 | 5.101.000.000 | %0 | 1.855.000.000 | %18 | 350.000.000 | %48 | 537.000.000 | -%22 | 887.000.000 | -%4 |
2015 | 4.908.850.920 | -%4 | 1.929.272.123 | %4 | 287.559.668 | -%18 | 616.506.240 | %15 | 904.065.908 | %2 |
2016 | 5.968.423.444 | %22 | 1.952.732.412 | %1 | 513.141.966 | %78 | 740.849.549 | %20 | 1.253.991.514 | %39 |
2017 | 6.693.282.813 | %12 | 1.823.547.734 | -%7 | 295.077.114 | -%42 | 941.522.535 | %27 | 1.236.599.649 | -%1 |
2018 | 8.761.477.287 | %31 | 2.188.550.843 | %20 | 288.860.860 | -%2 | 1.159.578.354 | %23 | 1.448.439.213 | %17 |
2019 | 10.884.081.347 | %24 | 3.068.519.809 | %40 | 331.291.055 | %15 | 1.340.761.413 | %16 | 1.672.052.468 | %15 |
Sektörümüzde yürütülen ürün ve teknoloji geliştirme çalışmalarında da benzer güzel gelişmeler kaydedilmiş durumdadır. Bu kalemde, 2018’e göre %15,44’lük bir artış ile 1.672.052.468 dolarlık bir harcama gerçekleşmiştir. Bu tutarın 1.423.067.193 doları Ürün Geliştirme, 248.985.275 doları Teknoloji Geliştirme kapsamında harcanmıştır. Toplam harcamanın %19,8’lik kısmı (331.291.055 dolar), öz kaynak harcamalarıdır.
Proje finansmanı ile yürütülen Ürün ve Teknoloji Geliştirme çalışmaları kapsamında harcanan tutar 1.340.761.413 dolardır. Bu rakam, sektöre devlet desteğinin boyutu ve verilen önemin açık bir göstergesidir. Toplam rakamlara baktığımızda, öz kaynak harcamaları, önceki yıla göre %14,7; proje ile finanse edilen kaynaklar %15,6 artmıştır.
Sektörün yıl içerisinde alınan yeni siparişlerinde ise %12,56’lık bir azalma olmuştur ve bu rakam, 10.671.519.679 dolar seviyesinde gerçekleşmiştir. Yeni alınan siparişlerdeki bu düşmeye rağmen sektörün önünde önemli tutarda yeni işin bulunuyor olması, önem arz etmektedir.
Yeni siparişlerin %60’lık bölümü yurt içinden, %19’u ABD’den, %15’lik bölümü diğer ülkelerden, %6’sı ise Avrupa’dan alınmıştır. Yurt dışı siparişlerin %71’i yurt dışındaki firmalardan; %29’u ise son kullanıcıdan alınmıştır. Yurt içinde ise siparişlerin %67’si son kullanıcıdan; %33’ü firmalardan kaynaklanmaktadır.
İstihdamda, 2018’e göre %9,71’lik bir artış sağlanmıştır ve sektörde çalışan sayısı, 73.771 kişiye yükselmiştir. Çalışanların %25’i mühendis, %48’i teknisyen/operatör, %2’si yönetici, %10’u idari/mali yönetim/tedarik personeli (üniversite mezunu) ve %16’i destek/idari/vasıfsız personelden oluşmaktadır.
Yine çalışanların %43’ü üretimde; %21’i ürün ve teknoloji geliştirme bölümlerinde çalışmaktadır. Mühendislerin %65’i lisans, %31’i lisansüstü ve %4’ü doktora derecesinde akademik kariyere sahiptir. Üniversite mezunu olup, idari/mali yönetim/tedarik bölümlerinde çalışan personelin %78’i lisans, %21’i lisansüstü, 1’i doktora derecesine sahiptir.
İhracata Odaklandık
Sonuç olarak şu noktayı vurgulamak isterim; günümüze kadar gösterilen performans ile sektörümüzün daha da ilerleyeceğine olan inancımız tamdır. Artık tamamen ihracat yapmaya odaklı hale getirmeye gayret ettiğimiz sektörümüzün, bundan sonrası için de kazandığı teknolojik gelişimler ve doğru stratejiler sayesinde, ülkemizi daha üst sıralara taşıyacak olan ihracat hedefiyle zirvelere ilerleyeceğine eminim.
Bu vesile ile 200. sayısını çıkartan MSI Dergisi’nin tüm ekibini canı gönülden tebrik ediyor, sektörümüze katkılarının devamını diliyorum.
Saygılarımla,
Öner TEKİN
SaSaD Yönetim Kurulu Başkanı
AYESAŞ ve Vestel Savunma Genel Müdürü