Ana Sayfa Manşet Türk Savunma ve Havacılık Sanayisinin 2019 Yılı Performansı

Türk Savunma ve Havacılık Sanayisinin 2019 Yılı Performansı

Öner TEKİN
SaSaD Yönetim Kurulu Başkanı

Savunma ve Havacılık Sanayii İmalatçılar Derneği (SaSaD), her yıl üyelerine yayınladığı anketler ile sektör metriklerini toplayarak analiz etmekte ve raporlamaktadır. Bu raporlarda yer alan veri ve analizler, sektörün tüm paydaşları tarafından referans alınmaktadır. Ayrıca, verilen kararlarda dayanak olarak da kullanılmaktadır.

SaSaD olarak, 2019 yılının Sektör Performans Metriklerinin oluşturulmasını tamamladık ve Nisan sonunda, Savunma Sanayii Başkanlığı’nın (SSB) onayı ile yayınladık.

Topladığımız verileri incelediğimiz zaman, sektörümüzün 2019 yılında çok başarılı bir performans sergilediği görülüyor. Hemen tüm metriklerde, olumlu gelişmeleri görüyoruz. Bu tabloyu, izleyen başlıklarda kısaca inceleyeceğiz.

SEDEC etkinliğinin, sektörün ihracatına yönelik önemli platformlardan biri olması vesilesi ile sektörün performansının diğer ülkelere duyurulmasının yararlı olacağını değerlendiriyoruz.

Ciro

2019 yılında sektörün cirosu (Toplam Satış Tutarı), 2018 yılı verilerine göre, %24,23 artış ile 10.884.081.347 dolar olmuştur. Son 5 yılın bileşik yıllık büyüme hızı (CAGR / Compound Annual Growth Rate) %16’dır ve önemli bir gelişme ve büyümeyi işaret etmektedir. Bu büyümede, güvenlik güçlerinin yürüttüğü operasyonlar nedeniyle artan talebin yanında, ihracat ve bağlantılı olarak Yurt Dışı Satış Gelirlerindeki olumlu tablonun da etkisi büyüktür.

Türk savunma ve havacılık sektörünün 2019 yılı rakamları.

Sektör cirosunda en yüksek pay, kara sistemlerine aittir ve 3,5 milyar dolarlık bir toplam satış tutarı yaratmıştır. Bu segmenti, sırasıyla; 2,4 milyar dolar ile askeri ve 1,84 milyar dolar ile sivil havacılık; 966 milyon dolar ile silah, mühimmat, roket/füze segmenti takip etmektedir.

Yurt Dışı Satış Gelirleri

SaSaD raporları, sektörün ihracat gelirlerinin yanında sektör oyuncularının yurt dışında yürüttükleri mühendislik, eğitim, bakım/onarım vb. faaliyetler sonucu ülkemize kazandırdıkları döviz gelirlerini de değerlendirmeye almaktadır. Bu döviz gelirleri ve ihracat rakamı, bir arada, “Yurt Dışı Satış Gelirleri” terminolojisi ile ifade edilmektedir.

Savunma ve Havacılık Sanayi İhracatçıları Birliğinin (SSI) açıkladığı ihracat tutarı, gümrüklerden bir GTİP numarası ile yurt dışına çıkan savunma ve havacılık ürünlerini kapsamaktadır. Yurt Dışı Satış Gelirleri de bu tutarı kapsamaktadır. İlave olarak, döviz kazandırıcı hizmet gelirleri eklenerek raporlanmaktadır.

Yurt Dışı Satış Gelirleri, 2019 yılında, 2018 yılı tutarlarına göre %40,21 artış ile 3.068.519.809 dolara yükselmiştir. Bu tutarın 2.741 milyar doları ihracat gelirleri; 327 milyon doları ise Döviz Kazandırıcı Hizmet Gelirlerinden oluşmaktadır. SSI rakamları uyarınca, sektörün ihracatı, bir önceki yıla göre %34,6’lık artış ile 2.740.988.087 dolar seviyesine ulaşmıştır.

ABD ve Avrupa gibi offset ile bağlantılı pazarların dışındaki Yurt Dışı Satış Gelirleri artışı, ayrı bir önem taşımaktadır. Offset pazarlarının dışında bir pazar potansiyelinin oluşturulmuş olması, sektör oyuncularının, pazarlama ve iş geliştirmedeki başarılarının bir işaretidir. Son 5 yılda, Yurt Dışı Satış Gelirleri’ndeki CAGR, %10 olarak gerçekleşmiştir. Bu da sektör oyuncularının dünya pazarlarındaki oynadığı rolün önemli bir göstergesidir.

İthalatta, cirodaki artış ile paralel düzeyde bir artışın olduğu görülüyor. Sektörün 2019 yılı ithalatı, %26,11’lık bir artış ile 3.088.465.821 dolar olarak gerçekleşmiştir.

İhracatımızın ithalatı tam olarak karşılaması ve toplam ciro içindeki payının yaklaşık %30’larda olması da sektör çalışmalarında oluşturulan katma değerin önemli boyutta olduğunun bir kanıtı olarak değerlendirilebilir.

İthalatın %47’si Avrupa, %45’i ABD ve %8’i ise diğer ülkelerden yapılmıştır. Burada tedarik kaynağı çeşitlendirilmesi ile ITAR vb. kontrol rejimlerinden uzak kaynak yaratılmasının, sektörün üzerinde önemle çalışması gereken bir konu olduğu değerlendirilmektedir.

İthalatta en yüksek harcamanın, askeri ve sivil havacılık (sırasıyla 648 milyon dolar ve 564 milyon dolar) tarafından yapıldığı; kara sistemlerinde ise bu tutarın 400 milyon dolar civarında olduğu dikkate alınınca, havacılık sektörümüzde dışa bağımlılık oranının yüksekliği dikkat çekmektedir.

Ürün ve Teknoloji Geliştirme Harcamaları

Sektör oyuncularımız, temel araştırmalara yönelik çalışmaları, çok sınırlı seviyede yapmaktadırlar. Çalışmaları, esas olarak ürün ve teknoloji geliştirmeye yöneliktir. Bu nedenle biz, Ar-Ge Harcamaları ifadesi yerine, Ürün ve Teknoloji Geliştirme Harcamaları ifadesini kullanıyoruz.

Sektörümüzde yürütülen ürün ve teknoloji geliştirme çalışmalarında da benzer güzel gelişmeler kaydedilmiş durumdadır. Bu kalemde, 2018’e göre, %15,44’lük bir artış ile 1.672.052.468 dolarlık bir harcama gerçekleşmiştir. Bu tutarın 1.423.067.193 doları Ürün Geliştirme, 248.985.275 doları Teknoloji Geliştirme kapsamında harcanmıştır. Toplam harcamanın %19,8’lik kısmı (331.291.055 dolar), öz kaynak harcamalarıdır.

Proje finansmanı ile yürütülen Ürün ve Teknoloji Geliştirme çalışmaları kapsamında harcanan tutar 1.340.761.413 dolardır. Bu rakam, sektöre sağlanan devlet desteğinin boyutu ve verilen önemin açık bir göstergesidir. Toplam rakamlara baktığımızda, öz kaynak harcamaları, önceki yıla göre %14,7; proje ile finanse edilen kaynaklar %15,6 artmıştır.

Yeni Siparişler

Sektörün yıl içerisinde alınan yeni siparişlerinde ise %12,56’lık bir azalma olmuştur ve bu rakam, 10.671.519.679 dolar seviyesinde gerçekleşmiştir. Yeni alınan siparişlerdeki bu düşmeye rağmen sektörün önünde önemli tutarda yeni işin bulunuyor olması, önem arz etmektedir.

Yeni siparişlerin %60’lık bölümü yurt içinden, %19’u ABD’den, %15’lik bölümü diğer ülkelerden, %6’sı ise Avrupa’dan alınmıştır. Yurt dışı siparişlerin %71’i yurt dışındaki firmalardan; %29’u ise son kullanıcıdan alınmıştır. Yurt içinde ise siparişlerin %67’si son kullanıcıdan; %33’ü firmalardan kaynaklanmaktadır.

İstihdam

İstihdamda, 2018’e göre, %9,71’lik bir artış sağlandı ve sektörde çalışan sayısı, 73.771 kişiye yükseldi. Çalışanların %25’i mühendis, %48’i teknisyen/operatör, %2’si yönetici, %10’u idari/mali yönetim/tedarik personeli (üniversite mezunu) ve %16’sı destek/idari/vasıfsız personelden oluşmaktadır.

Yine çalışanların %43’ü üretimde; %21’i ürün ve teknoloji geliştirme bölümlerinde çalışmaktadır. Mühendislerin %65’i lisans, %31’i lisansüstü ve %4’ü doktora derecesinde akademik kariyere sahiptir. Üniversite mezunu olup, idari/mali yönetim/tedarik bölümlerinde çalışan personelin %78’i lisans, %21’i lisansüstü, 1’i doktora derecesine sahiptir.

Loading

İlgili İçerikler

Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezler kullanmaktadır. Bu konuda bilgi sahibi olduğunuzu düşünüyoruz, ancak isterseniz devre dışı bırakabilirsiniz. Kabul Et Detaylı bilgi almak için tıklayın.