Savunma sanayisi için önemi durmaksızın artan, yerli ve millî üretimlerin başrol oynadığı elektronik haberleşme ve iletişim sektörü, teknoloji sayesinde baş döndürücü bir hızla ilerliyor. Özellikle tüm dünyayı etkisi altına alan COVID-19 pandemisi sürecinde, hem eğitim hem de çalışma yaşamının uzaktan devam etmesini sağlayan, bilişim ve iletişim imkânlarının geldiği seviyeydi.
Bu dönemdeki yoğun kullanımın rakamlara yansıdığını da görebiliyoruz. Hükûmetlerimiz döneminde, haberleşme sektörüne yapılan altyapı yatırımları sayesinde artan kapasite kullanımlarının da etkisiyle elektronik haberleşme sektörümüz, 2021 yılında yüzde 20’ye yakın büyüme kaydetti.
Son 20 yılda ülkemizin ulaştırma ve haberleşme yatırımları için harcanan toplam 1 trilyon 337 milyar liranın üzerinde yatırımın yüzde 9’u haberleşme sektörüne ayrıldı. 2003’te 88 bin kilometre olan fiber hat uzunluğunu yaklaşık 5,4 katına çıkararak 417 bin kilometreye ulaştırdık. 2010 yılında 20 bin olan sabit genişbant abone sayısı, bugün 18,1 milyonun üzerinde. Yine mobil abone sayımız 86,3 milyona, genişbant abone sayımız ise 88,2 milyona ulaştı. 2021’in dördüncü çeyreğinde, internet kullanımı radikal bir biçimde artarken, bir önceki yılın aynı dönemine göre yaklaşık olarak sabitte yüzde 25, mobilde de yüzde 18 oranında yükseldi. Bütün bu yoğun artışa rağmen, 2010 yılında mobil operatörlerin dakikası 8,6 kuruş olan tarife ücreti, bugün altı buçuk kattan fazla azalarak, 1,3 kuruşa indi.
Öte yandan, elektronik haberleşmedeki kapasite ve kullanım yoğunluğu, siber saldırıları ve yol kazaları riskini de arttırıyor. Oysa bizim için siber güvenlik, ulusal güvenliğimizin ayrılmaz bir parçasıdır. Bu nedenle siber vatanımızdaki risklerin ortadan kaldırılması, halkımızın güvenli iletişim hakkından faydalanmaya devam etmesi için bir dizi hukukî ve idari adım atıyoruz. Siber güvenlik tedbirleri ile birlikte, elektronik haberleşme ve iletişim sektöründeki altyapıların üretilmesi ve kullanımında da yerlilik ve millilik oranlarının arttırılması için ciddi girişimlerimiz söz konusu.
2012 yılından itibaren sürdürülen çalışmalar kapsamında, Bakanlığımız koordinasyonunda ulusal siber güvenlik organizasyonu oluşturuldu. 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu ile Bakanlığımıza ulusal siber güvenliğin sağlanması amacıyla politika, strateji ve hedefleri belirleme ve eylem planlarını hazırlama görevleri verildi. 2013-2014 ve 2016-2019 Ulusal Siber Güvenlik Stratejisi ve Eylem Planları hazırlanırken, söz konusu eylem planlarına ilişkin koordinasyon ve izleme faaliyetleri Bakanlığımızca yapıldı. Bu süreçte ayrıca, ilgili paydaşlarla birlikte çalışmalar yürütüldü. Yerli ve millî kaynak, imkân ve kabiliyetlerle yürüttüğümüz siber güvenlik çalışmaları kapsamında uluslararası önemli kuruluşlarla iş birliği ve etkileşim hâlinde de çalışmalar gerçekleştiriyoruz.
Ülke ekonomisinin geliştirilmesi, toplumsal yaşamın korunması, millî güvenliğin sağlanması, ülkemizde güvenli biçimde işleyen bir siber ortama sahip olmak ve siber güvenlikte uluslararası alanda marka hâline gelmek amacıyla da 2020-2023 Ulusal Siber Güvenlik Stratejisi ve Eylem Planı’nı yayımladık. Eylem planı çerçevesinde, Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi’ni (USOM) kurduk. USOM, ülke kapsamında yurt içi ve yurt dışı kaynaklı siber tehditleri önlemek amacıyla alarm, uyarı ve duyurulara ilişkin faaliyetleri yürütürken, aynı zamanda, kritik durumlarda yerinde müdahale ekipleriyle olayın kontrolünün sağlanmasında önemli bir rol üstleniyor.
Sektörel ve Kurumsal Siber Olaylara Müdahale Ekipleri (SOME) olarak şekillenen yapılanmamızda, hâlihazırda 2 binin üzerinde SOME ile USOM bünyesinde SOME İletişim Platformu’na kayıtlı 6 bin 200’den fazla siber güvenlik uzmanı, ülkemizin siber güvenliğini korumak için yoğun olarak çalışıyor. USOM çalışmaları kapsamında, bugüne dek 135 binin üzerinde zararlı bağlantı tespit edilerek kontrolleri yapıldı ve altyapı seviyesinde erişimi engellendi. Bu sayede ülke genelindeki internet kullanıcılarına ve sistemlerine düzenlenebilecek saldırıların önlenmesi sağlandı. Ayrıca, USOM tarafından 33 binin üzerinde siber güvenlik bildirimi, ilgili kurum ve kuruluşa iletildi ve gerekli önlemler alındı.
Yerli ve millî siber güvenlik ürünlerimizin geliştirilmesi kapsamında Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu bünyesinde faaliyet gösteren USOM ile yürüttüğümüz projelerde, tamamen iç kaynaklarla geliştirilen AVCI, AZAD ve KASIRGA projeleri sayesinde ulusal siber güvenliğimize önemli katkılar sağlanıyor. AVCI uygulaması ile zararlı yazılım bulaşmış sistemler ve komuta kontrol merkezleri tespit ediliyor. AZAD uygulaması ile makine öğrenmesi ve yapay zekâ imkânları kullanılarak “botnet”lere dâhil olmuş köle bilgisayarların tespitine yönelik çalışmalar yapılıyor. KASIRGA projesi ile başta kritik kamu kurumları ile kritik altyapılar olmak üzere ülkemizin internete açık kaynaklarına ilişkin zafiyet taraması gerçekleştiriliyor ve hizmet sürekliliğinin sağlanmasına yönelik izleme faaliyetleri yürütülüyor. ATMACA projesi ile de toplam 16 milyon IP adresinin her biri için düzenli olarak yapılan kontrollerle zafiyetlere ait riskler proaktif bir şekilde engelleniyor. Bugün itibarıyla bu engellemelerin sayısı 600’e ulaştı. Geliştirdiğimiz diğer bir yerli ve millî yazılımımız olan KULE aracılığıyla da tespit edilen siber güvenlik eksikliklerine ilişkin bilgiler, ilgili taraflara hızla ulaştırılıyor.
Alana yönelik yaptığımız tüm çalışmaların test edilmesi ve özellikle siber güvenlik kabiliyetlerinin geliştirilmesi amacıyla 2011’den bu yana, Bakanlığımız koordinasyonunda, 5 ulusal ve 2 uluslararası siber güvenlik tatbikatı düzenledik. Bu kapsamdaki “Ulusal Siber Kalkan 2021 Tatbikatı” da Ekim ayında Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı koordinasyonunda, BTK ev sahipliğinde yapıldı.
Son kullanıcı ürünlerinin siber güvenliği konusunda düzenleme çalışmalarımız ise devam ediyor. Telsiz Ekipmanları Yönetmeliği’nin 5. maddesinde yer alan şebeke güvenliği, dolandırıcılıktan korunma ve kişisel verilerin güvenliği ile ilgili hükümleri Avrupa Birliği ile aynı anda aktifleştirecek alt düzenleme çalışmalarına başladık. Böylece son kullanıcıların siber güvenliğinin tüketici ürünleri seviyesinde de artırılmasını planlıyoruz.
Kabiliyetlerimiz ve bunları test ettiğimiz, dolayısıyla siber kabiliyetlerimizi deneme ve geliştirme fırsatı bulduğumuz her tatbikat, her ürün, her yenilik, siber vatanımızın güvenliği için çok önemli bir imkân anlamına geliyor. Uluslararası Telekomünikasyon Birliği (ITU) Global Siber Güvenlik Endeksi’nin 2020’de yayımlanan sonuçlarına göre; ülkemiz, siber güvenlik tedbirleri konusunda, Avrupa’da 6’ncı; dünyada ise 11’inci sırada yer alıyor. Her alanda olduğu gibi burada da hedefimizi yüksek tutuyoruz. Dünyanın en iyi 5 ülkesinden biri olarak, siber âlemde vatandaşlarımıza güvenli bir hayat sunmak istiyoruz.
Bu hedefimize ulaşmak için siber vatanımızdaki “millî güvenliği” önceliğimiz olarak ele alıyoruz. Çünkü elektronik haberleşme alanında üretilen yalan bilgilerle; ağır kişilik hakları ihlalleri, ticari dengeleri bozma, itibarsızlaştırma, kaotik ortam yaratma, dolandırıcılık gibi son derece zararlı ve huzuru tehdit eden sonuçlar ortaya çıkabiliyor. Özellikle sahte hesaplar üzerinden millî güvenliğimiz ve kamu düzenimiz aleyhine yapılan örtülü operasyonları yürütenler, güçlerini kendilerine sanal ortamda yataklık yapan sosyal ağlardan alıyor.
TBMM’de görüşülen internet ortamında dezenformasyonla mücadele düzenlemesi ile iş birliğine yanaşmayan ve bilgi saklayan sosyal ağlara yönelik ciddi yaptırımlar öngörüyoruz.
Suçlunun korunmadığı, tam tersine yaptığı eylemin sonuçlarına katlanacağı, sistematik bir koruma mekanizması oluşturma prensibi ile yürütülen bu çalışma, Avrupa Konseyi tarafından uzlaşılan önemli maddeleri de kapsayacak biçimde, yakın zaman içerisinde milletimize sunulacak.
Buraya kadar bahsettiğimiz tüm unsurlar göz önüne alındığında, elektronik haberleşme altyapılarında kullanılan donanım ve yazılım ürünlerinin güvenilir olmasının; siber güvenliğin yerli ve millî imkânlarla sağlanmasının ne denli kritik olduğu daha iyi anlaşılmıştır. Yine ulaşım, sağlık, eğitim, finans, enerji, tarım, endüstri gibi birçok dikey sektörle etkileşim hâlinde olacak 5G altyapılarının güvenilir olması da bu kapsamda değerlendirilmelidir. Ulusal kritik altyapılarda siber güvenliğin tesis edilebilmesi ve sürdürülebilir olması açısından 5G, hassasiyetle yaklaştığımız bir diğer husustur.
O nedenle 5G ve ötesi yeni nesil haberleşme hizmetlerinin sunumuna yönelik yerli ve millî altyapı ürünlerinin geliştirilmesi, Bakanlık olarak öncelikli hedeflerimiz arasındadır. Sektörümüzde 5G’ye yönelik yürütülen yerli ve millî üretim çalışmalarını yakından takip ediyor ve hedeflerimiz doğrultusunda üretici firmalarımız ile gerekli koordinasyonu sağlıyoruz.
5G altyapılarının yerli ve millî üretimi konusunda, Bakanlığımız ve BTK koordinasyonunda üretici firmalar bir araya getirilerek 2017 yılında, OSTİM bünyesindeki Haberleşme Teknolojileri Kümelenmesi (HTK) kuruldu. HTK üyesi 14 firma ile 3 mobil işletmeci tarafından, 5G’ye giden yolda donanım ve yazılım ihtiyaçlarına yerli ve millî imkânlar ile cevap verebilmek amacıyla “Uçtan Uca Yerli ve Millî 5G Haberleşme Şebekesi Projesi” (UUYM5G Projesi), 2018 yılında geliştirildi. TÜBİTAK’ın da desteklediği bu projede kaydedilen önemli ilerlemeleri memnuniyetle takip ediyoruz.
UUYM5G projesi kapsamında, 5G altyapıları için kritik öneme sahip 5G çekirdek şebeke, 5G baz istasyonu, 5G’ye özel yönetim, servis ve operasyonel yazılım ürünleri ile 7-13 GHz bandında çalışan ve yüksek kapasitede trafik taşıyan radyolink ürünleri, yerli ve millî imkânla geliştirildi. İlk fazı Mart 2021’de tamamlanan projede, 5G’ye yönelik kritik şebeke unsurlarının geliştirmesi çalışmalarına ilgili firmalarca devam ediliyor. Kara, hava, demir ve denizyollarında nasıl ülkemizi gelişmiş ülkeler düzeyine çıkarmışsak 5G teknolojisine de kendi yerli ve millî altyapımızla gireceğiz.
Ülkemizin güçlü bilişim ve haberleşme altyapısının sunduğu imkânlar sayesinde; ulaşım sektörü ile bilgi ve iletişim teknolojilerinin kesişim noktasında ortaya çıkan çözümleri vatandaşlarımızın hizmetine sunmaya devam edeceğiz. Nasıl ki vatanımızın imarı için gece gündüz çalışıyorsak siber vatanımızda da güvenli, hızlı ve kesintisiz iletişim ortamının sağlanmasında aynı gayreti göstermeye kararlıyız.
Adil KARAİSMAİLOĞLU
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı