Ümit BAYRAKTAR / ubayraktar@savunmahaber.com
Alper ÇALIK / a.calik@savunmahaber.com
Butik bir havacılık şirketi olan UMAY Havacılık ve Savunma (UMAY Havacılık), en üst seviye müşteri memnuniyetini hedefleyerek, bu alandaki en zorlu branşlardan biri olan özel jetler konusunda çeşitli danışmanlık hizmetleri sunuyor. Sağladığı hizmetlerle özel jet sahiplerinin işletme maliyetlerini önemli ölçüde azaltan ve üstü kapatılan, gereksiz harcamaların önüne geçen firma ayrıca, TowFLEXX gibi çeşitli yer destek ekipmanı sağlayıcılarının Türkiye ve çeşitli ülkelerdeki temsilciliğini de üstleniyor. Firmanın kuruluş hikâyesini ve sektöre sunduğu hizmetlerin avantajlarını, UMAY Havacılık Kurucusu Gökhan Arcağ’dan dinledik.
MSI Dergisi: Gökhan Bey, UMAY Havacılık, iş jetleri gibi çok niş bir alanda, çok özel hizmetler sunan bir firma. Sizinle bu hizmetlerin detaylarını da konuşmak istiyoruz; ancak öncelikle UMAY Havacılık’ın kuruluş sürecini kısaca anlatır mısınız?
Gökhan ARCAĞ: Havacılık alanında üniversite eğitimimi tamamladıktan sonra, iş jetleri sektörüne adım attım ve bu sektörde uzun yıllar çalıştım. Bu süreçte, hem hizmet veren hem de hizmet alan firmaların hemen her kademesinde görev aldım ve uçak alıp satarken, işletirken veya hizmet alırken nelere dikkat edilmesi gerektiği konusunda çok önemli bir birikim elde ettim. Ayrıca uçak sahiplerinin ve uçak işleten firmaların birtakım hizmetlere ihtiyaç duyduklarını ve bunun farkında bile olmadıklarını gözlemledim. Örneğin, uçak sahipleri genellikle dışarıya çok kapalılar ve sorunlarını kendi kendilerine çözmeye çalışıyorlar. Ya da firmalar, patronun uçuşunun aksamamasına odaklanıyorlar; ancak bunu sağlamaya çalışırken de maliyetler inanılmaz ölçüde şişebiliyor. Bunun yanında iş jeti sektöründeki hizmet sağlayıcıları, uçak sahibinden azami gelir elde etmeye çalışarak çok yüksek fiyatlara çalışıyorlar. Ayrıca uçak fiyatları, uçak alacak iş insanlarına, olması gerekenden çok daha fazla gösteriliyor veya iş insanına, ihtiyacını karşılayan değil de ellerinde olan uçağı satmaya çalışıyorlar. İş jeti sektöründe, genellikle teknik bilgi yetersizliğinden kaynaklı bunun gibi pek çok aksaklık var. Bunların yanına, insanların bilgisizliğinden faydalanmaya çalışan kötü niyetli insanlar da eklenince uçak sahipleri çok büyük mağduriyetlere uğrayabiliyor. Ben de uçak sahiplerine bu gibi alanlarda faydalı olacağıma inandığım için 2021 yılı başında, UMAY Havacılık’ı kurmaya karar verdim.

MSI Dergisi: UMAY Havacılık ne gibi faaliyetler yürütüyor?
Gökhan ARCAĞ: 4 ana faaliyet alanımız bulunuyor:
- Uçak Alım, Satım ve Danışmanlığı
- Özel Uçak Kiralama Hizmetleri
- Uçak Yönetimi ve Denetleme Hizmetleri
- Yer Destek Ekipmanları Temsilcilikleri ve Üretimi
MSI Dergisi: Uçak alımı konusunda nasıl bir hizmet veriyorsunuz?
Gökhan ARCAĞ: Uçak satın almak için bize danışan müşterilerimizin önce ihtiyaçlarını belirliyor; sonrasında onlar için en uygun uçak modellerini tespit edip, her uçak modeli için detaylı bilgiler içeren bir rapor hazırlıyoruz. Geniş iş ağımız sayesinde bu modellerden müşterimizin tercih ettiklerini araştırıyoruz ve en iyi durumdakileri teknik olarak filtreleyip sunuyoruz. Müşterimiz uçakların birinde karar kıldıktan sonra, uçak sahibi ile gerekli görüşmeleri ve detaylı teknik incelemeleri sürdürerek satış işlemi gerçekleşene dek, resmi işlemlerden ekip oluşturulmasına kadar tüm aşamaları yönetiyoruz.
Bu noktada şunu eklemek isterim: Uçak sahibi olmak, çoğu iş insanının istediği; ancak ağır maliyetlerin altından kalkamayacağını veya uçak sahibi olmanın bu ağır maliyetlere değmeyeceğini düşünerek uzak durduğu bir yatırım. İş insanlarının böyle düşünmelerinin genellikle iki nedeni var: Çevrelerindeki uçak sahiplerinin yanlış yönlendirmeler sonucu yüklenmek zorunda kaldıkları ağır masraflardan yakınmaları ya da “uçak ve tekneyi bir alırken bir de satarken sevinirsin” klişesi.
Hâlbuki uçak sahibi olmak, oldukça kârlı ve prestijli bir yatırım. Başından itibaren doğru kişilerle çalışırsanız 10 milyon dolara satın aldığınız uçağınızı kullanmadığınız zamanlarda kiralayarak, tüm masraflar çıktıktan sonra, senede 1-2 milyon dolar arasında kâr elde edebilirsiniz.
Gökhan Arcağ Kimdir?
Meslek hayatına sivil havacılığın çok niş bir alanı olan özel jet sektörüne adım atarak başlayan Gökhan Arcağ, kariyeri boyunca Uçak Teknisyenliği’nden Başkan Yardımcılığı’na kadar çeşitli pozisyonlarda görev yaptı. Lisans eğitimini Anadolu Üniversitesi, Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi, Uçak Gövde ve Motor Bakımı Bölümü'nde alan Arcağ, çalışma hayatına, 2006 yılında başladı. 2006-2011 yılları arasında; Palmali Air, Sertur Air ve MNG Jet firmalarında; Onaylayıcı Bakım Personeli (Certifying Staff), Uçak Bakım Uzmanı (Aircraft Maintenance Engineer) ve Vardiya Amiri (Shift Supervisor) gibi pozisyonlarda çalıştı. 2011-2019 yılları arasında, Koç Holding bünyesinde bulunan Setair’da, Uçak Bakım Uzmanı ve Sürekli Uçuşa Elverişlilik Müdürü Yardımcısı (Deputy Continuing Airworthiness Manager) görevini üstlendi. Arcağ, 2019 – 2020 yılları arasında ise Skyline Transportation’da Başkan Yardımcısı olarak görev yaptı. Sektörde elde ettiği 15 yıllık tecrübenin ardından, 2021 yılında da UMAY Havacılık’ı kurdu.

MSI Dergisi: Satın alma sürecindeki teknik incelemeyi nasıl yapıyorsunuz?
Gökhan ARCAĞ: Müşterimize sunduğumuz her uçak için; uçuş saati ve iniş sayısı doğru mu, geçmişte karıştığı bir kaza ya da kırım var mı, bakımları hangi bakım merkezlerinde yapıldı, kabin içi yenilenmesi yapıldıysa hangi firma yaptı, hangi ülkede hangi şehirde konuşluydu, buna bağlı olarak yapısal parçalarında korozyon olma ihtimali ne kadar yüksek gibi detayları inceliyoruz. Ayrıca müşterilerimize sunduğumuz her uçağın, önümüzdeki 3 yıl boyunca yapılacak tüm programlı bakımlarını ve varsa havacılık otoriteleri tarafından zorunlu kılınan modifikasyonlarını inceliyoruz ve tüm bunları, maliyetleriyle raporluyoruz. Uçak sahibi de günün sonunda ne satın aldığını biliyor ve kötü sürprizlerle karşılaşmıyor. Müşterilerimize en iyi hizmeti sunabilmek için de bu alanda Türkiye’deki referansı Koç Holding olan ve bugüne kadar 2 milyar doların üzerinde uçak satışı yapan L&L International’ın çözüm ortağı olarak çalışıyoruz.
Bunun yanında, sunduğumuz danışmanlık hizmetleri kapsamında, farklı bir aracı firma vasıtasıyla uçak satın almak isteyenler de bizimle iletişime geçip satın almak istedikleri uçağın fiyatının gerçekten kendisine bildirilen rakam olup olmadığını teyit edebilirler. Örneğin, hâlihazırda 6 milyon dolar fiyatla satışta olan bir uçağı, size 7 milyon dolara teklif edip, aradaki farkı size söylemeden kazanmak isteyen bir firmayı, bizden bu danışmanlık hizmetini alarak tespit edebilirsiniz.
Uçak Satışında Yüzde 100 Başarı
MSI Dergisi: Uçak satışı konusunda ne gibi hizmetler veriyorsunuz?
Gökhan ARCAĞ: Bir uçak sahibi uçağını satmak için bize başvurduğunda, piyasada satışta olan aynı model uçakları, özellikleri ve fiyatlarıyla listeliyoruz ve satılacak uçağın fiyatını buna göre belirliyoruz. Ayrıca uçak değerlerini belirli kriterlere göre hesaplayan yayınlardan yararlanıyoruz. Uçak sahibi de mutabık kalırsa doğru fiyatla pazara çıkarak kısa sürede uçağı satıyoruz. Uçak sahibi, uçağını piyasa değerinin çok üzerinde bir fiyata satmak isterse bunun neden mümkün olmadığını da kendisine açıklıyoruz. Buna rağmen yine de yüksek satış bedelinde ısrar ederse uçağı satamayanın biz olduğumuz gibi bir imaj oluşmaması için satış sorumluluğunu üstlenmiyoruz. Çünkü biz, satışını üstlendiğimiz her uçağı satıyoruz.

Kendimizin veya ailemizin binmesinden imtina edeceğimiz bir uçağı, müşterilerimize de önermiyoruz. Bu sebeple yurt içinde ve yurt dışında sabıkası olan uçaklardan hiçbir şekilde fiyat dahi almıyoruz.
Ayrıca bazı durumlarda, müşterilerimiz çok kısa süre içerisinde uçağını elinden çıkarmak isteyebiliyor. Bu gibi durumlarda uçağı doğrudan biz de satın alabiliyoruz.
Bazı müşterilerimiz de uçağını farklı bir aracı firma vasıtasıyla satışa sunuyor. Ancak uçağı için teklif edilen satış fiyatını teyit etmek istiyor. Uçak satın alma konusuna benzer şekilde, bu tip durumlarda da danışmanlık hizmeti veriyoruz. Örneğin, uçağınıza 6 milyon dolar teklif eden bir firma olduğunda, güncel piyasa koşullarını bizimle teyit edebilir ve bu sayede teklif edilen fiyatın doğru mu olduğunu yoksa aslında uçağınızın ederinin 7 milyon dolar mı olduğunu tespit edebilirsiniz.
MSI Dergisi: Bir uçak satın alma sürecinde, resmi işlemlerin yürütülmesi ve ekip kurulması gibi hizmetler de sunduğunuzdan bahsetmiştiniz. Bu konuyu biraz daha açabilir misiniz?
Gökhan ARCAĞ: Uçağın satın alınması esnasında, aynı zamanda pilot, hostes ve teknik personelden oluşan ekibin kurulmasını da sağlıyoruz. Ayrıca uçak uçuşa başlamadan önce, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü kanalında yapılması gereken resmi işlemleri yürütüyoruz.
Bunun dışında hangarlama, sigorta, seyrüsefer veri tabanı üyelikleri ve el kitapçıkları gibi sabit giderlerle beraber; yakıt, motor ve APU (yardımcı güç ünitesi) bakımı ve gövde koruma programları gibi değişken giderleri asgari seviyede tutacak şekilde bir başlangıç planlaması yapıyoruz. Ayrıca bu giderlerin uzun vadede de yine bu asgari seviyelerde kalmasını sağlıyoruz. Aynı zamanda operasyon sırasında oluşan handling, iniş ve catering (uçak içi yiyecek) hizmetleri gibi giderlerin de başlangıç aşamasında en aza indirilmesi konusunda uçak sahiplerine yardımcı oluyoruz.
MSI Dergisi: Uçak yönetimi hizmetiniz neleri kapsıyor?
Gökhan ARCAĞ: Aslında uçağın satın alınması sürecinde en başta verdiğimiz hizmetlerin daha kapsamlı şekilde sürdürülmesi olarak düşünebilirsiniz. Şöyle bir örnekle açıklayabilirim: Başka bir uçak, bir havalimanına indiğinde 2 bin avro ödüyorken bu hizmet size 4 bin avro fatura ediliyorsa ve siz bu hizmetin bedelini en başından beri hep 4 bin avro sanıyorsanız destek almadan doğru fiyatları görmeniz mümkün olamaz.
Aynı şekilde, yedek parçaların fiyatları ve bakıma ilişkin işçilik maliyetleri, olması gerekenin 2-3 katına fatura edilebilir. Tüm bu detayları, bu konuda uzman birinin kontrol etmesi gerekiyor. Aksi takdirde sene sonunda sizinkiyle aynı modelde bir uçağın sahibi, tüm masraflar çıktıktan sonra 1 milyon dolar net kâr elde ederken siz 1 milyon dolar zarar edebilirsiniz.
Uçak sahibi firmalarda gördüğümüz ortak refleks, pilotlara ilave birtakım görevler verilmesi. Pilotlar ise uçuş öncesi ve uçuş anında konsantrasyon gerektiren görevlerinin yanında teknik uzmanlık gerektiren bazı konuların koordinasyonunu sağlamaya vakit ayıramayabiliyorlar. Uçak yönetimi hizmetimiz bu noktada devreye giriyor ve hem yönetim kadrosunun hem de pilotların üzerinden büyük bir yük alıyor.

Bazı firmalar tekrarlı faturaların engellenmesi ve uçağın uçuş programına uygun bakım, yakıt, handling, ikram faturalarının ödenmesi gibi faaliyetleri, basit bir gider takibi olarak görüyor. Ancak burada asıl önemli olan, size verilen hizmetin bedelinin doğru olup olmaması. Yakıt alıyorsunuz; ama bu yakıtı düşük fiyattan mı alıyorsunuz yoksa aradaki komisyoncular yüzünden maliyetleriniz şişiyor mu? Bakım yapılırken size fazla işçilik mi fatura ediliyor? Parçaları doğru fiyattan mı alıyorsunuz? Kazalı uçaklardan çıkan parçaları mı kullanıyorlar? Bunlar gibi dikkat edilmesi gereken birçok konu var.
Kısacası sunduğumuz hizmetlerle uçak sahiplerinin; yakıt, bakım, sigorta, eğitim, hangar ve benzeri giderlerinin kontrolünü ele alarak işletme maliyetlerini yüzde 40’a kadar azaltıyoruz.
Bakım Maliyetleri Yarı Yarıya Azalıyor
MSI Dergisi: Uçak bakımının yönetimi neden bu kadar zorlu bir konu?
Gökhan ARCAĞ: Bakım yönetimi, başlı başına bir uzmanlık gerektiriyor. Geçmiş dönemlerde, hem uçak bakımı yapan tarafta hem de yaptıran tarafta yıllarca çalıştım. Bu tecrübeler sayesinde, daha bakım başlamadan önce, bakımın nihai bedelini düşürecek hamleler yapıyoruz ve bakım süresince uçağın yanında bulunarak uçak sahibini temsil ediyoruz. Bakım konusunda yakın takibimizin nasıl etki ettiğine bir örnek verecek olursak, 4 adet Bombardier Challenger 605, farklı bakım merkezlerinde çok kısa aralarla 8. yıl bakımına girdi. Bu uçakların bakım maliyeti sırasıyla 900 bin dolar, 600 bin avro ve 460 bin avro gibi rakamlara ulaşırken bizim yönettiğimiz bakım, 310 bin dolar ile sonuçlandı.

MSI Dergisi: Uçak Yönetimi Hizmeti’nin uçak sahibine nasıl bir maliyeti oluyor?
Gökhan ARCAĞ: Uçak sahipliğinin maliyetli bir iş olduğu malum. Çünkü uçağınız az da uçsa çok da uçsa ortaya ciddi maliyetler çıkıyor. Bununla birlikte uçak yönetimi hizmetimizi alan bir firmayla almayan arasında en az yüzde 25’lik maliyet farkı olacağını garanti ediyoruz. Bu da yıllık olarak 500 bin dolar ila 1 milyon dolar arasında bir rakam demek. Bizim hizmet bedelimiz ise sağladığımız bu katma değerin yanında yok denecek kadar az.
Aynı Zamanda Bir Yatırım Aracı
MSI Dergisi: Peki genel olarak bir iş jetine sahip olmanın yıllık maliyeti konusunda neler söyleyebilirsiniz?
Gökhan ARCAĞ: Bu tamamen sizin uçağı nasıl kullandığınıza bağlı. Bazı jet sahipleri uçaklarını kiraya vermek istemiyor. Bazıları ise kendi uçuşlarından geriye kalan müsait zamanlarda kiraya veriyor. Bazıları da “Ben gerekirse başka uçak kiralarım veya tarifeli havayollarıyla Business Class’ta uçarım, siz bu uçağı uçurabildiğiniz kadar çok uçurun.” diyor.
Bu farklı senaryolarda farklı gelir gider tabloları oluşuyor. İsterseniz uçağınızı kiralamaz ve tüm maliyeti karşılarsınız. İsterseniz sizden arta kalan zamanlarda kiralar, uçağın kendi maliyetlerini kendisinin karşılamasını sağlarsınız. Veya agresif bir şekilde charter yaparak gelir elde etmeye bakarsınız. Bu son senaryoda, tüm masraflar çıktıktan sonra, 12 ay sonunda, uçak modeline bağlı olarak 2 milyon dolara kadar gelir oluşmasını sağlayabilirsiniz.
MSI Dergisi: Bazı jet sahipleri, bu süreçleri kendi personeliyle yürütmeyi tercih ediyor. Bu durumda nasıl bir hizmet öneriyorsunuz?
Gökhan ARCAĞ: İnsanlar her zaman için daha önce çalıştıkları firmalarla iş birliğine devam etme eğilimindeler. Ancak havacılık, çok dinamik ve rekabetin çok sert yaşandığı bir sektör. Yıllık olarak yüzbinlerce dolarlık gelir ve giderlerin hesaplandığı bir alanda, siz hep aynı tedarikçiden, piyasayla karşılaştırmadan hizmet alırsanız, uçağınızın giderleri kabul edilebilir seviyenin üzerine çıkar ve sırtınıza kambur olur.

Bunun yanında, bazı jet sahipleri uçak yönetimi işini kendisi yürütmeyi veya bizden başka bir firma aracılığıyla yürütmeyi tercih edebiliyor. Ancak bu gibi durumlarda da süreçlerinin doğruluğunun denetlenmesine ihtiyaç duyulabiliyor. Biz de bu ihtiyacayönelik olarak, uçak denetleme hizmeti sunuyoruz. Uçağın belirli bir dönemde yaptığı tüm uçuşların kayıtlarını, ödenen faturalarla karşılaştırıp bu faturalardaki oranların doğruluğunu denetliyoruz. Ortada bilerek veya bilgi yetersizliğinden meydana gelen yüksek giderler varsa özel bir rapor hazırlayarak doğrudan uçak sahibine sunuyoruz. Bu raporumuzda ayrıca, giderleri asgariye indirecek uygulamaları tavsiye ederek, uçak sahibinin önümüzdeki dönemde aynı şekilde zarara uğramasının önüne geçilmesini sağlıyoruz.
MSI Dergisi: Bir uçak sahibi, uçağını nasıl kiraya verebilir?
Gökhan ARCAĞ: Uçak sahibi, bizden hâlihazırda uçak yönetimi hizmeti alıyorsa zaten tüm gider kalemlerini bildiğimiz için senelik bir planı yapıp, uçağın saatlik uçuş maliyetini belirliyoruz. Daha sonra piyasadaki diğer kiralık uçakların özelliklerini ve hangi fiyattan kiralandıklarını bir rapor haline getirerek bir fiyat politikası belirliyor ve uçak sahibinin onayıyla charter faaliyetine başlıyoruz. İşin en başında doğru bir planlama yaparak bir hedef belirliyor ve sene sonunda da uçak sahibine vadedilen gelir hedefinin tutturulmasını sağlıyoruz.
Bazı uçak sahiplerinin, sadece piyasa fiyatlarını esas alarak kendi fiyatlarını ayarladıklarını görüyoruz. Ancak her uçağın genel giderleri aynı olmadığı gibi saatlik maliyeti de farklı oluyor. Başka bir uçağın saatlik fiyatını esas alarak bir strateji belirlemeniz durumunda, o uçağın sahibi kâr elde ederken siz ciddi zarara uğrayabilirsiniz. Bu sebeple fiyat stratejinizi, bilgi ve tecrübeye dayalı şekilde belirlemek uygun olur.
Bunun yanında, bizden uçak yönetimi hizmeti almayan; ancak uçağını kendi kullanımının dışında kiralamak isteyen uçak sahiplerine de özel uçak kiralama hizmeti verebiliyoruz.
Uçağı Kimler Kiralıyor Takip Edilmeli
MSI Dergisi: Uçağını kiralamak isteyenler nelere dikkat etmeli?
Gökhan ARCAĞ: Uçağınızı kiralamaya karar verdiğinizde, uçağınızın kim tarafından ve hangi amaçla kullanıldığını takip etmeniz çok zor.
Uçağınız uyuşturucu ticaretinde kullanılıyor olabilir ki bunun örneğini geçtiğimiz sene gördük. Türk tescilli bir uçak, Güney Amerika’da uyuşturucu ile yakalandı. Aynı şekilde uçağınız ile insan kaçakçılığı da yapılabilir ki bunun örneğini de İstanbul’da gördük maalesef.
Bununla birlikte, sizin adınızın bir arada anılmasını istemediğiniz kişilerin uçağınızı kullanmasını istemeyebilirsiniz.

Bakım konusunda yakın takibimizin nasıl etki ettiğine bir örnek verecek olursak, 4 adet Bombardier Challenger 605, farklı bakım merkezlerinde çok kısa aralarla 8. yıl bakımına girdi. Bu uçakların bakım maliyeti sırasıyla 900 bin dolar, 600 bin avro ve 460 bin avro gibi rakamlara ulaşırken bizim yönettiğimiz bakım, 310 bin dolar ile sonuçlandı.
Uçağınızda sigara içilmesini kesinlikle istemiyorsunuzdur; ancak kiralayan firma belirli bir ücret karşılığında uçağınızda sigara içilmesine müsaade edebilir. Sizin uçuşunuza kadar da gerekli temizlik işlemlerini yapıp size hiç sigara içilmediğini söyleyebilir.
Tüm bu konular, tamamen güvene ve itibara dayalı konular. Bu nedenle uçağınızı sizin gibi sahiplenecek bir firmayla çalışmazsanız bunların hepsi başınıza gelebilir ve hem maddi kayba hem de itibar kaybına uğrayabilirsiniz.
MSI Dergisi: Kendi uçağı olmayan; ancak özel jet ile uçmak isteyenlere de kiralama hizmeti veriyorsunuz. Bu hizmetinizle ilgili bilgi alabilir miyiz?
Gökhan ARCAĞ: Dünyanın farklı yerlerinde ticari uçuş yapan 2 bin 500’den fazla firma ile iletişimimiz var. Müşterimiz bir uçuş talep ettiğinde, o bölgede bulunan en güvenli uçağın en uygun fiyatla kiralanmasını sağlıyoruz. Bunu yaparken de teknik altyapımız sayesinde uçak üzerinde çeşitli evrak kontrollerini yapıp uçağın ciddi bir arızası olup olmadığını, pilotların daha önce bir kazaya karışıp karışmadığını araştırıyoruz.
Kiralama için sadece Türkiye’deki uçakları da düşünmemek lazım. Örneğin, Miami’den New York’a gitmek için de uçak kiralamak isteyebilirsiniz. Burada da aynı şekilde operatörlerle aynı dili konuştuğumuz ve hangi evrakları kontrol edeceğimizi bildiğimiz için yine o bölgedeki en güvenli uçağı size sunuyoruz.
Kısacası kendimizin veya ailemizin binmesinden imtina edeceğimiz bir uçağı, müşterilerimize de önermiyoruz. Bu sebeple yurt içinde ve yurt dışında sabıkası olan uçaklardan hiçbir şekilde fiyat dahi almıyoruz.
İş jetlerinin lüks olduğu gibi bir algı var; ancak zaman, günümüzde en kıymetli varlık. Tarifeli seferlerle bir yere gidip, oradaki görüşmenizin ardından geri dönmeyi planladığınızı varsayalım. Bu durumda; gidiş-geliş sırasında uçağı beklemeniz; bazen toplantınızın beklediğinizden uzun sürmesi ve dönüş uçağınızı kaçırmanız; bagajlarınızın yolda kaybolması riski; rötarlar; günümüzdeki salgın ortamında yüzlerce kişi ile aynı terminalde beklemeniz ve 150 kişi ile aynı uçak içerisinde seyahat etmek zorunda kalmanız gibi pek çok olumsuzluk söz konusu. Bunun yerine, bulunduğunuz şehirde arabanızdan indikten sonra 4-5 dakika içerisinde uçağınızdaki koltuğunuzda oturup siz biner binmez uçağın kapısını kapatıp kalktığını; görüşmenizin olduğu yere ekibinizle beraber, kalabalığa girmeden ve konforlu bir şekilde gidip, görüşmeniz sonrasında da sizi bekleyen uçağınızla ofisinize geri döndüğünüzü hayal edin.
Yer Destek Ekipmanları da Kapsamda
MSI Dergisi: Yer destek ekipmanları alanında hangi faaliyetleri yürütüyorsunuz?
Gökhan ARCAĞ: UMAY Havacılık olarak bir yandan çeşitli destek cihazı üreticilerinin temsilciliklerini yapıyor ve bir yandan da kendi markamızla ürünler üretiyoruz. Ayrıca ikinci el cihaz almak isteyen veya kendi ikinci el cihazını satmak isteyen firmalara da aracılık hizmeti veriyoruz.
Envanterindeki yer destek cihazlarını yenilemek isteyen firmaların hâlihazırda kullandıkları cihazları satın alıp, kendilerine hem kendi ürettiğimiz hem de iş birliği yaptığımız diğer üreticilerin ürünlerini sunuyoruz. Takas yoluyla müşterilerden alınan ikinci el ekipmanları, tüm detaylı bakımları yaptıktan ve ömürlü parçaları değiştikten sonra, ikinci el yer destek cihazı talep eden müşterilerimizin kullanımı için hazır hale getiriyoruz.

Temsilciliğini üstlendiğimiz ürünlerden ilki, TowFLEXX Uçak Çekicileri. Bu ürünlerin 13 ülkede münhasır satış temsilciliğini sürdürüyoruz. Geniş bir ürün ailesi olan TowFLEXX Uçak Çekicileri, en küçüğünden en büyüğüne kadar pek çok farklı tipteki döner kanatlı ve sabit kanatlı uçağı çekmek için kullanılabiliyor. TowFLEXX ürünlerinin çekebildiği hava araçları arasında, Cessna 172 gibi pervaneli uçaklardan F-16 gibi jetlere, S-70 helikopterlerinden C-130 nakliye uçaklarına kadar pek çok farklı model bulunuyor.
Uzaktan kumandalı olan TowFLEXX ürünleri sayesinde operatör, Boeing 737 ya da Airbus A320 gibi dar gövdeli bir yolcu uçağına, başka birinin yardımına ihtiyaç duymadan tek başına manevra yaptırabiliyor. Uçağı hangara sokup hangardan çıkartabiliyor. Ayrıca bu uçak çekerler, 51 cm’yi geçmeyen yükseklikleri ve uçağın burun tekerinin yerle bağlantısını kesen özel tasarımları sayesinde, hava aracına zarar vermeden ve burun tekerini hareket ettirmeden kendi ekseni etrafında 360 derece dönebiliyor. Yine bu tasarım sayesinde uçağın kanat altından geçerek, klasik uçak çekerlerin yaptıramayacağı ve normalde imkânsız olarak görülen manevraları yaptırabiliyorlar. Böylece, hem iş gücünden hem de hangar alanından çok büyük tasarruflar sağlanabiliyor.
20 yılı aşkın süredir hizmet veren TowFLEXX’in, dünyanın farklı yerlerindeki 2 bin 300’den fazla ürünü başarıyla hizmet veriyor. Askeri referansları arasında; Amerikan, İngiliz, İtalyan, İsrail, Alman, İsviçre ve Endonezya hava kuvvetleri bulunuyor. Sivil referansları arasında ise NASA ve Bombardier fabrikalarının yanı sıra onlarca iş jeti operatörü ve bakım merkezi yer alıyor. THY Teknik ise Türkiye’deki en büyük müşterimiz konumunda. THY Teknik’in hâlihazırda kullandığı 60 bin kg kapasiteli TF5 modelimiz de en çok satan ürünümüz.
Müşterilerimiz, uçak çekicileri alanında tüm ihtiyaçları karşılayan TowFLEXX ürünlerinden çok memnunlar.
MSI Dergisi: TowFLEXX dışında temsilcisi olduğunuz firma var mı?
Gökhan ARCAĞ: Diğer yer destek ekipmanları için müşterilerimizin projelerindeki ihtiyaçlarına göre hemen tüm üreticiler ve onların Türkiye’deki temsilcileri ile iş birliği halindeyiz. Müşteri odaklı bir firma olduğumuz için müşterimizin ihtiyacını tam olarak karşılayacak doğru ekipmanların tedarikini sağlıyoruz.
Biliyorsunuz havacılıkta sertifikasyon çok önemli. Biz de daima havacılık açısından gerekli tüm sertifikasyonlara sahip olan ürünlerin temsilciliğini üstleniyoruz. Bu sayede kullanıcıyı, sertifikasız ve kalitesiz olduğu için uçağa zarar veren cihazların uzun vadede yaratabileceği yüksek maliyetlerden kurtarıyoruz. Bu tip cihazların yarattığı hasarlar, sigorta şirketleri tarafından da karşılanmıyor.
UMAY Havacılık Kurucusu Gökhan Arcağ’a, zaman ayırıp sorularımızı cevaplandırdığı ve verdiği bilgiler için okuyucularımız adına teşekkür ediyoruz.