Unidef, uzaktan kumandalı ve platform içerisine katlanabilir silahlı taretinin ilk atış testini, 28 Nisan’da başarıyla gerçekleştirdi. Helikopterler ve suüstü platformlar için geliştirdiği, ihtiyaca özel ve terzi usulü (tailor made) silah entegrasyon çözümleriyle tanınan Unidef, bu projeyle birlikte, silah entegrasyonu konusunda edindiği deneyimi, kara platformlarına taşıyor. Firma, silahlı taret çözümünü, Türkiye’deki bir son kullanıcının özel ihtiyaçları doğrultusunda geliştiriyor.
Unidef, kullanıcı gereksinimlerini anlayan ve ihtiyacı karşılayan çözüm geliştirme bakış açısı ile silah kulelerinde de fark yaratmayı hedefliyor. Firmanın, bu yaklaşımı esas alarak geliştirdiği uzaktan kumandalı ve platform içerisine katlanabilir silahlı tareti, dünya üzerinde çeşitli firmalar tarafından geliştirilen uzaktan kumandalı silah kulelerinden, bir dizi alanda ayrışıyor. Bu silah kulelerinde yer alan; ancak son kullanıcının sahada kullanamadığı ya da kullanmayı tercih etmediği; gerçek ihtiyaca cevap vermeyen çeşitli teknik kabiliyetler, Unidef’in çözümünde yer almıyor. Böylelikle ortaya, çok daha maliyet etkin ve görevini eksiksiz gerçekleştiren bir çözüm çıkıyor.
Unidef’in taret sistemi; M249, M240, M134 Minigun ve PM556 Mikro Minigun silahlarının entegrasyonuna uygun bir yapıya sahip. Firma, bu taret sisteminin operasyonel faydalarını göz önüne alarak benzer bir silah kulesini, CANİK 12,7 mm QCB Ağır Makinalı Tüfeği takmaya uygun bir yapıda tasarlama çalışmalarına da başladı. Bu taretin ilk atışlarının ise sonbahar aylarında yapılması planlanıyor.
Unidef Kurucu Ortağı Cem Kurter, çözümlerinin, uluslararası alanda da ilgi göreceğine dikkat çekiyor: “Geliştirdiğimiz uzaktan kumandalı taret sistemlerimizi, görece pahalı uzaktan kumandalı silah kuleleri için bütçesi olmayan; ama kuvvet çarpanı oluşturacak bir çözüm isteyen dost ve müttefik ülke kullanıcılarının da beğenisine sunacağız. Taret sistemlerimizin, maliyet etkinlikleri ile özellikle yurt içinde; kalekolların ve yurt dışındaki benzer tesislerin, geçici üs bölgelerinin, sınır hattındaki sabit ileri üs bölgelerinin korunması görevlerinde tercih edileceğini de değerlendiriyoruz.”
Kurter, bu alandaki çalışmalarının geleceğine yönelik de şunları söylüyor: “İlk test atışını başarıyla tamamladığımız bu projeyle kara platformlarında da var olacağımızın sinyalini verdik. Son kullanıcıdan gelecek talepler doğrultusunda, teknik özellikleri ya da maliyet-etkinliği ile dünya çapında benzeri olmayan daha farklı çözümler sunmaya da hazırız ve bunların çalışmalarına da şimdiden başladık.”
