UNIDEF, Cumhuriyet’in 100. yılında kuruluşunun 10. yılını kutluyor. Savunma ve havacılık sanayisinde çeşitli platformlar ve kullanıcılar için sunduğu silah entegrasyon çözümleri ile dikkat çeken UNIDEF’in Kurucu Ortağı Cem Kurter ile firmanın çalışmalarını, mühendislik başarısı haline gelen iştirakleri UNIROBOTICS’i ve IDEF’23 fuarı gündemlerini konuştuk.
MSI Dergisi: UNIDEF, bu sene kuruluşunun 10. yılını kutluyor. Geride kalan bu 10 yıl içerisinde, Türkiye’deki kullanıcıların ihtiyaç duyduğu silah sistemlerinin tedariki ve hava araçlarına silah entegrasyonu çalışmaları gerçekleştirilmesi faaliyetleriyle yola çıkan UNIDEF, 2020 yılında UNIROBOTICS’in kurulmasına kadar giden kritik süreçlere imza attı. Öncelikle UNIDEF’in geride bıraktığı 10 yılı özetler misiniz?

Cem KURTER: 2013 yılında kurduğumuz UNIDEF, geride bıraktığımız 10 yılda, özellikle S-70İ/UH-60 BLACK HAWK, AS532 Cougar ve halihazırda devam eden CH-47 Chinook helikopterlerinin pencerelerine özgün silah entegrasyonu çözümleri tasarlayıp üreterek çok başarılı işler çıkarttı. Yaptığımız entegrasyonların hemen hepsinin çatışma ortamında kullanıldığını ve kendini kanıtladığını biliyoruz. Silah entegrasyonu konusunda yaptığımız çalışmalar, doğal olarak bizi özgün bir silah podu geliştirme noktasına da getirdi. Silah entegrasyonları konusu havacılıktan yavaş yavaş kara ve deniz sistemlerine kaymaya başlayınca, son kullanıcılardan, sistem entegrasyonlarının akıllandırılması yönünde talepler gelmeye başladı. Bu talepler de yeni fırsatlar doğurdu. Akıllandırılmış sistemlerle birlikte de stabilizasyon başlığı gündemimize geldi. Başlı başına uzmanlık gerektiren bu alan için yatırım yapma kararı aldık ve silah entegrasyonunu bir üst seviyeye çıkarmak için de 2020 yılında, UNIDEF ve Ömür Baç ortaklığında UNIROBOTICS’i kurduk. Ortaklarımızdan Samsun Yurt Savunma’nın (SYS) CANiK markasıyla 12,7 mm M2 ağır makineli tüfeğini üretmesi ve kısa bir süre önce de Birleşik Krallık merkezli AEI Systems’ın da SYS grup şirketleri arasına dahil olması, bize bu yatırım kararının ne kadar doğru olduğunu gösterdi. Çünkü ekosistemimiz içerisinde orta kalibre silah sistemlerini ve buna bağlı olarak özgün uzaktan kumandalı silah kulelerini kendi kabiliyetlerimizle geliştirme ve üretme vizyonunu ortaya koymuştuk.
Başlangıçta spin-off bir firma olarak yola çıkan UNIROBOTICS, bugün geldiği noktada, yüksek performanslı bir uzaktan komutalı silah istasyonunu, çok kısa bir sürede tasarlayabilecek ve üretebilecek mühendislik altyapısına sahip oldu. Yeni bir silah kulesi tasarlanması gerektiğinde, UNIROBOTICS bu sorumluluğu çok rahat alabilecek seviyeye ulaştı.
UNIROBOTICS’in kurulmasıyla birlikte, yapıyı daha verimli hale getirebilmek amacıyla tüm mühendislik ekibimizi ve mühendislik çalışmalarımızı UNIROBOTICS çatısı altına kaydırdık. UNIDEF de kuruluş amacına uygun olarak, en güçlü olduğu alana, yani satış, pazarlama ve iş geliştirmeye odaklandı, proje yönetimine ağırlık verdi. Evet, yine silah entegrasyon projeleri ve ilgili sistem entegrasyon projeleri takip ediyoruz; ama bu çalışmalardaki mühendislik faaliyetleri konusunda UNIROBOTICS’ten destek alıyoruz.
MSI Dergisi: UNIDEF’in gündeminde yeni şirketler kurmak var mı?
Cem KURTER: Biz 10 yıl önce UNIDEF’i kurduğumuzda, uzaktan komutalı silah kulesi yapmayı hayal etmemiştik. Ama şartlar, talepler ve fırsatlar bizi o yöne doğru sürükledi. Mevcut koşulları iyi değerlendirip, gelecek öngörüsünde bulunabilmek gerekiyor. UNIDEF silah entegrasyonu konularına odaklandığı için karşısına bu fırsatlar çıktı. Bundan sonra karşımıza çıkacak fırsatlar da bizim farklı alanlarda yeni şirketler ya da ortaklıklar kurmamızın önünü açacaktır diye düşünüyoruz.

Pazarlama ve Satış Odağımızı Geliştirmeliyiz
MSI Dergisi: Türk savunma ve havacılık sanayisinin mühendislik kabiliyetleri çok gelişti. Küresel bir aktör olmak için mühendislik kabiliyetleri tek başına yeterli mi?
Cem KURTER: Evet, mühendislik kabiliyetleri çok önemli ve ülkemiz bu konuda çok gelişti. Ancak mühendisliğin önemine vurgu yaparken şunu gözden kaçırmamak gerekiyor: Türk savunma ve havacılık sanayisi mühendislik odaklı ilerliyor; tasarlıyor, AR-GE ve ÜR-GE yapıyor. Fakat satış, pazarlama ve iş geliştirme tarafının da paralel gelişmesi gerekiyor. Ülke olarak istenilen ihracat rakamlarını yakalayamamış olmamız bu düşüncemi destekliyor. Bireysel olarak şirketlerimiz kendi rekorlarını kırıyor; ama kolektif olarak istenilen seviyede değiliz.
Bu noktada UNIDEF olarak, biz de paydaşlarımızın çözümlerinin, özellikle yurt dışı pazarlarda satışı konusuna odaklandık. Uluslararası alanda kuvvetli bir iş ağımız var ve bu iş ağını sektör paydaşlarına da açıyoruz. 10 yıl önce UNIDEF’in kuruluş vizyonu da buydu ve bugüne kadar da çok başarılı bir şekilde bu vizyonu hayata geçirdik. CANiK’in silahlarını, UNIROBOTICS’in silah sistemleriyle birleştiriyor; onları da insanlı ya da insansız kara, deniz ve hava araçlarına entegre ediyoruz. Sektördeki paydaşlarımızın ürünlerini, gerektiği noktalarda kendi geliştirdiğimiz sistemlere faydalı alt sistem sıfatıyla entegre ederek veya alıcının lehine tamamlayıcı bir ürün olduğuna kanaat getiriyorsak tereddüt etmeden teklif paketimize dahil ederek uluslararası pazara sunuyoruz.
Kısacası UNIDEF; kara, deniz ve hava savunma sistemlerine yönelik bütüncül çözümler sunuyor. Biz bir hava platformuna silah entegrasyonu ya da kara ve deniz platformuna uzaktan komutalı silah kulesi teklifinde bulunurken çoğunlukla bu platformların başka ihtiyaçlarının da olduğunu görüyoruz. Bu ihtiyacın Türk savunma ve havacılık sanayisinde karşılığı varsa iş ağımızı kullanarak paydaşlarımızın ürünlerini de kendi ürünlerimizin yanında teklif ediyoruz. Çünkü ihracatımızın arttırılması noktasında bencilce davranmamak ve bu tür iş birliklerine açık olmak gerektiğine inanıyoruz. Türk savunma ve havacılık sanayisinin gelişmesi yolculuğunda, paydaşlar olarak birbirimizi taklit ederek veya birbirimizle rekabet ederek değil, ürünlerimizi birbirleriyle entegre ederek veya birbirimizi tamamlayarak kuvvet çarpanı oluşturacak bütünleşik sistemlerimizle dünya piyasasına çıkarsak cirolarımızı artırabiliriz diye düşünüyoruz.

En Yeni ve En İyi Ürünümüz: UNIROBOTICS
MSI Dergisi: Önümüzde savunma ve havacılık sanayisinin en önemli buluşmalarından IDEF var. UNIDEF ve UNIROBOTICS fuara nasıl hazırlandı? Yeni ürünler sergileyecek misiniz?
Cem KURTER: Hem UNIDEF hem de UNIROBOTICS adına IDEF için çok heyecanlıyız. Aslında fuar özelinde en yeni ve en iyi ürünümüz UNIROBOTICS diyebiliriz. CH-47 helikopterlerinin pencere ve kapıları için tasarladığımız silah mesnetlerini fuarda ilk kez sergileyeceğiz. Kendi özgün tasarımımız olan bu mesnetleri, ilerleyen dönemlerde Türkiye’de tasarlanmış ve üretilmiş Türkiye’nin kendi özgün helikopterlerine de uyarlamayı çok istiyoruz. S-60 SEAHAWK pencere silah entegrasyonu için tasarladığımız mesnetlerimiz de çok merak ediliyor. Onu bu fuarda fiziki olarak sergileyemeyeceğiz; ama paydaşlarımızla detaylarını konuşacağız.
MSI Dergisi: Silah mesnetleri tarafında CH-47’den sonra yola nasıl devam etmeyi planlıyorsunuz? Yeni bir silah mesnedi tasarlamayı planladığınız platformlar var mı?
Cem KURTER: Türkiye’deki mesnet tasarımı çalışmalarımızı son kullanıcılarla iş birliği içerisinde yapıyoruz. Bundan sonra talep olması durumunda; T-70 BLACK HAWK ve GÖKBEY helikopterleri için harici silah istasyonu tasarımı yapabiliriz. CANiK’in 12,7 mm M3 ağır makinalı tüfeğinin helikopterlere entegrasyonu için de talep olursa bir mesnet tasarlayabiliriz. Yurt dışında da Türkiye’nin envanterinde bulunan platformlara sahip kullanıcılardan benzeri talepler almaya başladık. Yurt dışı fuarlarında yer alıyoruz. Özellikle Güney Amerika ve Uzak Doğu ülkeleriyle yakın temas halindeyiz. Gerek mevcut mesnetlerimizin kullanılması gerekse yeni bir mesnet tasarlanması ihtiyaçları için iş birliğine hazırız.
Özetle bugüne kadar yaptığımız ve rafta hazır ürünlere dönüşen mesnetleri, UNIDEF’in ürünleri olarak pazarlamaya devam ediyoruz. Ayrıca Çekya’da bir proje tamamladık. SUV araçlarına iki adet M134 Minigun entegrasyonu için özel bir taret sistemi geliştirdik. Bu bizim ilk ihracatımızdı. Olgunlaşma aşamasında olan silahlı römork projemiz de müşteri nezdinde saha testlerine devam ediyor.

UNIDEF, Dillon Aero ile Yola Devam Edecek
MSI Dergisi: UNIDEF’in yurt dışı iş birlikleri tarafındaki güncel gelişmeler hakkında bilgi verir misiniz?
Cem KURTER: Yurt dışı iş birliklerimiz de yurt içinde olduğu gibi gelişmeye ve genişlemeye devam ediyor. Türkiye’deki M134 Minigun silahına yönelik faaliyetlerimizi, bundan böyle Türkiye temsilcisi olduğumuz Dillon Aero firması ile birlikte sürdürme konusunda anlaştık. Bu silaha özgü geliştirdiğimiz mesnetler için hem Türkiye’den gelecek hem yurt dışından gelecek taleplere, Dillon Aero ile birlikte cevap vereceğiz. Dillon Aero, altyapısı çok güçlü bir firma. ABD’de kendilerine ait 2 havalimanları, 20’nin üzerinde hava araçları var. Bu alt yapıyı da bize açmış olacaklar. Geliştirdiğimiz sistemlerin hava araçları üzerinde yapılması gereken testleri için uzun zamandır gündemimizde olan uçan platform ihtiyacı konusunu, Dillon Aero ile birlikte çözebileceğimizi düşünüyoruz. IDEF’te bu iş birliği ile ilgili yeni gelişmeleri de paylaşacağız.
MSI Dergisi: IDEF’te nasıl bir UNIROBOTICS göreceğiz? Başka firmaların standında sergilenecek ürünleriniz de olacak mı?
Cem KURTER: Fuarda UNIROBOTICS’in, üzerinde AEI Systems’ın VENOM LR 30×113 mm’lik topunu taşıyan TRAKON; 12,7 mm CANiK M2 QCB ağır makineli tüfek taşıyan TRAKON TARGAN, kara ve deniz platformları için geliştirilen TRAKON CREW ve TRAKON LITE kulelerini sergileyeceğiz. HAVELSAN’ın KAPGAN insansız kara aracında (İKA) TRAKON, BARKAN İKA’sı üzerinde de TRAKON LITE kulelerimizi göreceğiz. Katmerciler’in HIZIR 2 aracı üzerinde TRAKON kulemiz olacak.
Daha önce 2022 yılında, Millbrook İngiltere’de düzenlenen Defence Vehicles Dynamics (DVD) etkinliğinde Nurol Makina’nın EJDER YALÇIN 4×4 aracı üzerinde sergilenen TRAKON kulemiz de nihai konfigürasyonuyla yine üzerinde VENOM LR ile Nurol Makina’nın standındaki bir aracın üzerinde yer alacak. Kısa süre sonra Nurol Makina ile beraber bu kulemizin canlı atış testlerine başlamayı da planlıyoruz.
MSI Dergisi: UNIROBOTICS’in hâlihazırdaki silah kulesi çalışmalarının güncel durumu hakkında bilgi verir misiniz?
Cem KURTER: 2021 yılında, Deniz Kuvvetleri Komutanlığının Hisar sınıfı Açık Deniz Karakol Gemisi ihtiyacı için başlatılan projede, yakın savunma silah sistemlerinin geliştirilmesinden sorumlu altyüklenici seçildik. Burada HAVELSAN ile birlikte çalışıyoruz. Yeni kurulmuş bir firmanın, kısa sürede bu kadar iddialı bir projede yer alması belki şaşırtıcı gelebilir; ancak bizler firmamızı kurduğumuzda tüm alt yapımızı bu hedefler doğrultusunda hazırlamıştık. İlk gemiye ilk iki adet TRAKON TARGAN uzaktan komutalı silah kulemizin teslimatını, 2023 yılı içinde tamamlayacağız. Kalifikasyon, fabrika kabul ve liman kabul testlerinin ardından da gemi üstü kabuller olacak. Sözleşmemizde yer alan tüm testleri tamamladık. Ağustos ayı içerisinde fabrika kabul testleri başlayacak. Ardından liman ve gemi kabulleri ile devam edeceğiz. İlk gemiye teslimatlar devam ederken ikinci geminin fabrika kabul testleri başlayacak. Bunların yaklaşık 1 yıl sürmesi planlanıyor.
M134 Minigun’dan sonra helikopterlere SYS’nin CANİK M3 ağır makinalı tüfeğini entegre edebilmek için UNIROBOTICS’in üzerinde çalıştığı bir çözümümüz var. Operatörü stabilizasyonlu bir silah mesnetiyle destekleyecek bu çözümde; yükselişte artı 1 derece ile sınırlandırılmış; eksi 25-30 derecelere kadar inebilen, helikopterin arka kapısına takılabilir TRAKON CREW üzerine çalışıyoruz.
Şimdiye kadar mekanik entegrasyonları hep helikopter pencerelerine yaptık. Helikopter arka kapılarına ve rampalarına silah entegrasyonu yapmadık. Biz arka kapı ve rampalar için geliştirdiğimiz TRAKON CREW mesnetiyle; şu anda dünyada halihazırda kullanılan sistemlerden daha farklı ve daha kabiliyetli bir çözüm ortaya koymayı hedefliyoruz. TRAKON CREW üzerindeki çalışmalarımızı 2024-2025 yıllarında tamamlamayı hedefliyoruz.
UNIDEF Kurucu Ortağı Cem Kurter’e, zaman ayırıp sorularımızı cevaplandırdığı ve verdiği bilgiler için okuyucularımız adına teşekkür ediyoruz.