Ümit BAYRAKTAR / ubayraktar@savunmahaber.com
K. Burak CODUR / b.codur@savunmahaber.com
Kasım ayında kuruluşunun 20. yıl dönümünü kutlamaya hazırlanan YALTES, ciro rekorunu kırdığı bir yılı geride bıraktı. Firma, hem yurt içinde hem de yurt dışında üstlendiği yeni projelerle, sistem sağlayıcısından çözüm sağlayıcısına dönüşümün adımlarını da kararlı bir şekilde atıyor. YALTES’i geleceğe götürecek bu dönüşümle ilgili kendisinden bilgi aldığımız YALTES Genel Müdürü Bülent Hamzaoğlu ile YALTES açısından 2021 yılının nasıl geçtiğini de konuştuk.
MSI Dergisi: YALTES açısından 2021 yılı nasıl geçti; genel bir değerlendirme yapar mısınız?
Bülent HAMZAOĞLU: 2021’de; 2020’ye göre teslimat sayılarımızın ve satışlarımızın artmasını, buna paralel olarak da ekibimizin genişlemesini ve organizasyon yapımızda yenilikler olmasını hedeflemiştik. Bunların hepsini başardığımızı, gururla ifade etmek isterim.
Sizlerle geçen yılın başında yaptığımız söyleşide, 2021 yılında, YALTES’in cirosunu ilk defa 100 milyon liranın üzerine çıkartmayı hedeflediğimizi belirtmiştim. Bu hedefimize ulaştık ve ciromuz, 120 milyon liranın üzerinde gerçekleşti. Bu noktada küçük bir açıklama yapmak istiyorum. YALTES olarak kayıtlarımızı, uluslararası finans kurallarına göre oluşturuyoruz ve gelirlerimizi, gerçekleştikçe kaydediyoruz. Bu nedenle döviz kurlarında son dönemde yaşanan artışın, ciro artışımızda kayda değer bir payı olmadığının da altını çizmek isterim. Kısacası ciro rekorumuzu, öngördüğümüz teslimatları ve satışları gerçekleştirerek kırdığımızı söyleyebilirim.
Bu rekoru, COVID-19 pandemisi sürerken kırmış olmamız, başarımızın değerini daha da arttırıyor. Kısıtlamaların olduğu, ailelerimizden de hastalananların bulunduğu bir ortamda bu başarıyı elde etmemizi sağlayan tüm çalışanlarımıza ve paydaşlarımıza sizin aracılığınızla teşekkür etmeyi bir borç bilirim.
Ciro rekorumuzla ilgili şunu da belirtmeliyim: Yüksek ciro için kârlılık ve büyüme hedeflerimizden sapmadık ve bu konulardaki hedeflerimizi de tutturmayı başardık.
2021’in başında, ekibimiz 85 kişiydi. Yılı, 98 kişiyle kapattık. İş yükümüzün artmasıyla ekosistemimizden daha çok yararlanmaya başladık ve özellikle üretim tarafında ekosistemimize bir dizi iş aktardık. Ekosistemimizi de dâhil ettiğimizde, 2021’de, yaklaşık 130 kişilik bir istihdam yarattığımızı söyleyebilirim.
Organizasyon yapımızı, ürün hatlarımızı içerecek şekilde güncelledik. 3 tane ürün hattımız oluştu:
- Savaş yönetim sistemleri,
- Entegre platform kontrol sistemleri
- Muhabere ve seyir sistemleri.
Bu ürün hatlarında, sistem mühendisliği ekiplerimizi güçlendiriyoruz ve kabiliyetlerimizi arttırıyoruz. Bu konularda Thales’ten eğitimler de alıyoruz.

2021’de; 2020’ye göre teslimat sayılarımızın ve satışlarımızın artmasını, buna paralel olarak da ekibimizin genişlemesini ve organizasyon yapımızda yenilikler olmasını hedeflemiştik. Bunların hepsini başardığımızı, gururla ifade etmek isterim.
MSI Dergisi: Projeler cephesinde 2021’in öne çıkan gelişmeleri neler oldu?
Bülent HAMZAOĞLU: 2021’de bizim için en önemli proje, PREVEZE sınıfı denizaltıların yarı ömür modernizasyonu (YÖM) oldu. Bu modernizasyon kapsamında bir dizi sistemi TÜBİTAK’a teslim ettik. YALTES, suüstü platformlarında kendini ispat etmiş bir firma. Denizaltı platformlarının ise kendine özgü hacim, soğutma, elektrik gücü kısıtları ve daha zorlu çevresel koşul testleri bulunuyor. PREVEZE YÖM, bizim, bu farklılıkların zorluklarını aşan çözümler sunabildiğimizin başlıca göstergesi oldu. Projeye, bu nedenle büyük bir önem atfediyoruz.
Projede, 2021’de, sağladığımız donanımların kurulumunu yaptık. Tesislerimizde, sunumlarımızda tek parça gördüğünüz o konsollar ve kabinetler, denizaltıdaki kısıtlı alanda, ergonomik bir şekilde kurulabilmeleri için parçalara ayrıldı. Daha sonra, aşama aşama tüm testleri geçtik ve denizaltı, deniz testlerinin ardından teslimata hazır hale geldi.
ASELSAN-HAVELSAN İş Ortaklığı tarafından yürütülen BARBAROS sınıfı fırkateynlerin YÖM’ünde de ilk geminin sistemlerinin fabrika kabullerini geride bıraktık. İkinci gemi için de çalışmalara başladık. Bangladeş Deniz Kuvvetlerinin sancak gemisi olan BNS Bangabandhu’nun (F-25) SYS modernizasyonunu, 2020’de tamamlamıştık. 2021’de, gemi için yeni bir seyir radarının tedariki ve radarın gemiye entegre edilmesi ile ilgili çalışmalar yürüttük. Pandemi koşullarına rağmen radarın fabrika kabullerini İtalya’da tamamladık. Radar Bangladeş’e ulaştı. Gemiye entegrasyonunu da bu yıl içinde tamamlayacağız. Bu çalışmada, YALTES olarak ilk defa tedarikten son teslimata kadar tüm süreci anahtar teslim bir modelle biz yürütüyoruz. Önceki projelerimizde, süreçleri Thales yönetiyor, biz sadece sistemleri sağlıyorduk.
Pakistan MİLGEM projesinde ve İ sınıfı fırkateyn projesinde, Entegre Platform İzleme ve Kontrol Sistemi’nin (EPKİS) ilk grup malzemelerinin; Test ve Eğitim Gemisi projesinde EPKİS’in ve özel görev donanımlarının konsol ve kabinetlerinin teslimatlarını, 2021’de başarıyla geçekleştirdik.
Türk tersanelerinin yürüyen çeşitli projelerinde teslimatlarımız devam etti. Ayrıca, bizim ayrı ayrı listelemediğimiz, “Çeşitli Donanım ve Yazılım Modülleri” başlığı altında ele aldığımız sistem ve alt sistemlerle ilgili teslimatlarımız da gerçekleşti.

MSI Dergisi: 2021 faaliyetlerinizde ihracatın yeri ne oldu?
Bülent HAMZAOĞLU: Hem doğrudan hem de ana yüklenicilerin platformları üzerinden dolaylı ihracat yapıyoruz. Dolaylı ihracatımızı, “ihraç kayıtlı” olarak fatura ettiğimiz için rahatlıkla takip edebiliyoruz. Doğrudan ve dolaylı toplam ihracatımız, ciromuzun yaklaşık %40’ını oluşturuyor.
MSI Dergisi: 2021’de aldığınız yeni siparişler hangileri oldu?
Bülent HAMZAOĞLU: Sürdürülebilirliği sağlamak için her yıl,en az gerçekleştirdiğimiz ciro kadar yeni sipariş almayı hedefliyoruz. 2021’de aldığımız önde gelen siparişler arasında, Birleşik Krallık Deniz Kuvvetlerinin Inspiration (Type 31) sınıfı fırkateynlerinde, Türk Deniz Kuvvetlerinin Açık Deniz Karakol Gemilerinde ve Ukrayna Deniz Kuvvetlerinin MİLGEM korvetinde kullanılacak sistemler yer alıyor. Çeşitli Donanım ve Yazılım Modülleri olarak sınıflandırdığımız sistemler için de hedeflediğimiz gibi toplamda yaklaşık 4 milyon avroluk bir sipariş aldık. Böylece 10 milyon avronun üzerinde yeni sipariş almış olduk.

YALTES, Bangladeş’te yürüttüğümüze benzer projelerde, Thales’in aradığı çözüm ortağı oldu. Thales, bizi, bu tür projeleri yürütebilen bir mükemmeliyet merkezi olarak konumlandırmak istiyor. Yani YALTES, en başından projeyi üstlenecek, tüm süreçleri yönetecek ve sistemi, anahtar teslim bir şekilde hazır edecek. Thales, bu süreçte sadece pazarlama ve satış tarafında kalacak; hatta bu süreçlerde de bizden destek alacak.
YALTES, Çözüm Sağlayıcıya Evriliyor
MSI Dergisi: Biraz önce, Bangladeş projesinde üstlendiğiniz “anahtar teslim çözüm sağlayıcı” rolünün, YALTES’i yeni bir noktaya taşıyacağını söyleyebilir miyiz?
Bülent HAMZAOĞLU: Kesinlikle. YALTES’in bu dönüşümü, hem bizim hem de Thales’in istediği bir gelişme. Deniz projelerine baktığımızda, genelde Thales’in ve özelde Thales Nederland’ın, Birleşik Krallık ve Almanya’da alınan projelerin ardından ciddi bir iş yükü oluştu. Diğer taraftan, Thales’in, İngilizcede “legacy” denilen, geçmişten gelen çok sayıda sistemi, halen birçok platformda görev yapıyor. Bunların idame edilmesi, süreklilik arz eden bir ihtiyaç. Ayrıca donanım ve yazılımlarının hem demodelik yönetimi hem de modernizasyon kapsamında yenilenmeleri gerekebiliyor. Bunlar, kalifiye insan gücü isteyen çalışmalar. Örneğin, demodelik nedeniyle bir bilgisayarı güncellediğinizde, yazılım aynı kalsa bile yazılımın yeni bilgisayar üzerinde çalışabilecek hale getirilmesi (porting) gerekiyor. YALTES olarak, G sınıfı ve BARBAROS sınıfı fırkateynlerle ADA sınıfı korvetler için eski sistemleri yeni ihtiyaçlara uyarlama konusunda geçmişte bir dizi çalışma yaptık ve bu konularda yetişmiş, ciddi bir insan kaynağımız oluştu. Bu tabloda YALTES, Bangladeş’te yürüttüğümüze benzer projelerde, Thales’in aradığı çözüm ortağı oldu.
Thales, bizi, bu tür projeleri yürütebilen bir mükemmeliyet merkezi olarak konumlandırmak istiyor. Yani YALTES, en başından projeyi üstlenecek, tüm süreçleri yönetecek ve sistemi, anahtar teslim bir şekilde hazır edecek. Thales, bu süreçte sadece pazarlama ve satış tarafında kalacak; hatta bu süreçlerde de bizden destek alacak. Biz de üzerinde çalıştığımız platformda yer alan Thales sistemleri konusunda, başka bir firmanın alamayacağı teknik desteği alabileceğiz.
Tabii konuyu bu şekilde ortaya koyduğunuzda; atış kontrol radarı, güdümlü mermi ve benzeri daha zorlu tedarik ve entegrasyon süreçleri de kapsama giriyor. Burada aşama aşama ilerliyoruz. Bangladeş projesindeki seyir radarı, nispeten düşük karmaşıklıkta bir donanımdı. İlerleyen projelerde, yetkinliklerimizi arttırdıkça, daha karmaşık sistemlerle ilgili sorumluluklar da üstleneceğiz.
Bu süreçte, sistem mühendisliği ekiplerimiz güçlenmeye devam edecek. Çünkü bu tür projelerde asıl kabiliyet, sistem mühendisliği olarak öne çıkıyor. İhtiyaçlar belirlendikten sonra, “geliştirme” ya da “hazır alma” kararlarının verilmesi gerekiyor. Maliyet-etkin ve hızlı bir çözümü de ancak bu kararları, sistem mühendisliği yaklaşımıyla doğru bir şekilde verdiğinizde sağlayabiliyorsunuz.
Önümüzde büyük bir potansiyel var. TACTICOS kullanan ülke sayısı 37. Bu sistemlerin bir bölümünün YÖM zamanı geldi ya da yakında gelecek. Birçok ülke, hem ihtiyaçlarını karşılama noktasında yeterli gördüğü hem de maliyet etkin olduğu için modernizasyon seçeneğini tercih edecek. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde YALTES’i, bu tür daha çok sayıda iş almış bir şirket olarak göreceksiniz.

MSI Dergisi: 2021 değerlendirmesini yaparken, ekosisteme de vurgu yaptınız. YALTES, nasıl bir ekosisteme sahip?
Bülent HAMZAOĞLU: YALTES’in ekosistemine aktardığı işlerin rakamsal büyüklüğü, cirosunun yüzde 10’una erişmiş durumda. Ekosistemimizle çalışmaya, mekanik üretimle başladık. Eskiden bünyemizde yaptığımız mekanik üretim ve montaj çalışmalarının neredeyse tamamını ekosisteme aktardık. Artık hazır gelen mekanik yapılara ana sistemleri ekliyoruz. Ekosisteme verdiğimiz işlere kablajı eklemek için de çalışmalar yürütüyoruz. Ayrıca elektriksel bazı işlerle bazı mühendislik çalışmalarını da ekosistemimize aktarıyoruz.
Ekosistemimizde yer alan firmaların bazıları, sektördeki diğer firmaların da onaylı tedarikçileri arasında yer alıyor. Eğer savunma ya da denizcilik sektörü konusunda tecrübeleri yoksa süreçler ve kalifikasyonlar konusunda onları destekliyoruz. Özellikle denizcilik sektöründe faaliyet gösteren; ancak savunma alanına daha önceden girmemiş bazı iş ortaklarımızın alan uzmanlığından da yararlanıyoruz.
PREVEZE sınıfı denizaltıların ardından, sıranın GÜR sınıfına gelmesini bekliyoruz. Daha da önemlisi, önümüzde MİLDEN projesi duruyor. Biz tüm bu projeler için şimdiden hazır olmak istiyoruz. Proje gündeme geldiğinde, “YALTES ne yapabilir?” sorusunun cevabını aramaktansa “İhtiyaç duyduğunuz çözümler hazır, burada!” demek istiyoruz.
İ Sınıfında Hedef İş Payını Arttırmak
MSI Dergisi: 2021’in önemli gelişmelerinden biri de Savunma Sanayii Başkanlığının (SSB), MİLGEM projesi kapsamında 6, 7 ve 8. gemiler için ihale sürecini başlatması oldu. Teklife çağrı dokümanı, 22 Aralık’ta yayınlandı. YALTES, bu gemilerde nasıl bir rol almayı hedefliyor? Sağladığınız sistemlerin sayısının artması ya da mevcut sistemlerin kabiliyetlerinin artması gibi konular gündemde mi?
Bülent HAMZAOĞLU: Bildiğiniz gibi ADA sınıfı korvetlerde, hem EPKİS’i hem de SYS donanımlarını biz sağladık. İ sınıfının ilk gemisi için de EPKİS’i yine biz sağlıyoruz. SYS donanımlarında ise şimdilik iş payımız yok.
EPKİS çözümümüzü sürekli geliştiriyoruz. İ sınıfının ilk gemisi için teslim ettiğimiz sürümün üzerine bir dizi geliştirme yaptık ve yapmaya devam ediyoruz. Bunların bir bölümü, Pakistan MİLGEM projesi kapsamında yaptığımız geliştirmeler. Örneğin, EPKİS’e yeni kontrol işlevleri ekliyoruz ve daha önceden ihtiyaç duyulan bazı arayüz birimlerini kullanımdan kaldırıyoruz. Bazı valflarin kontrolünü de EPKİS bünyesine alıyoruz.
EPKİS için kendini ispat etmiş, sürekli olarak gelişen ve rekabetçi fiyata sahip bir çözüm sunuyoruz. Bu tabloda, İ sınıfının geri kalan 3 gemisi için de EPKİS tedarikçisi olmaya devam edeceğimizden şüphe duymuyoruz. SYS donanımları alanında da çözümlerimiz sürekli gelişiyor. İ sınıfının geri kalan gemileri için bu alanda da hem teknik anlamda üstün hem de maliyet-etkin bir çözüm sunacağız. ADA sınıflarında olduğu gibi İ sınıfının diğer gemilerinin SYS donanımları konusunda da tekrar iş payı üstleneceğimize inanıyoruz.

YALTES, MİLDEN için Hazırlanıyor
MSI Dergisi: 2021’de, COVID-19 salgını ile ilgili tedbirlerin gevşemesi ile IDEF, SAHA EXPO ve Deniz Sistemleri Semineri gibi bir dizi etkinliğe katılma fırsatı buldunuz. Bu etkinlikler YALTES açısından nasıl geçti; hangi konular ön plana çıktı?
Bülent HAMZAOĞLU: Tüm bu etkinliklerde öne çıkarttığımız konu, denizaltı projelerimiz ve bu projelerde elde ettiğimiz başarılar oldu. Tüm paydaşlarımıza, PREVEZE sınıfı için geliştirdiğimiz sistemlerin, tüm testlerini başarıyla tamamladığını ve YALTES’in, artık denizaltı platformları için de önde gelen bir çözüm sağlayıcı olduğunu anlattık.
PREVEZE sınıfı denizaltıların ardından, sıranın GÜR sınıfına gelmesini bekliyoruz. Daha da önemlisi, önümüzde MİLDEN projesi duruyor. Biz tüm bu projeler için şimdiden hazır olmak istiyoruz. Proje gündeme geldiğinde, “YALTES ne yapabilir?” sorusunun cevabını aramaktansa “İhtiyaç duyduğunuz çözümler hazır, burada!” demek istiyoruz. Örneğin, denizaltı platformlarına yönelik EPKİS’i, hazır bir çözüm olarak sunmak istiyoruz. Denizaltı platformlarına yönelik EPKİS ve otomasyon sistemleri çözümlerine yönelik Ar-Ge çalışmalarını da 2022 bütçemize ekledik.
Sektörde, küçük tip denizaltılara yönelik çalışmalar da var. Bunlar yönelik çözümlerimizi de şimdiden hazırlıyoruz.
Sorunuzda sıraladığınız etkinliklerle ilgili şu noktanın da altını çizmek isterim. Bu etkinliklerde birer standımız vardı; ama YALTES ürünü konsol ve kabinetler, 6-7 farklı stantta da sergileniyordu. Ana yüklenicilerimizin stantlarında yer almak, bizlere büyük bir gurur verdi.

MSI Dergisi: 2021 başında, YALTES B.V. ticari unvanına sahip ve merkezi Hollanda’da olan bir firma kurarak, yedek parçaya yönelik ataşe alımları için de görev yapacak bir organizasyona kavuştuğunuzu belirtmiştiniz. Bu yeni yapılanmanın 2021 karnesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bülent HAMZAOĞLU: Bu şirketi kurduk, tüm tedarik makamlarını bilgilendirdik. Hollanda merkezli olmakla birlikte bu şirket, Fransa ve Almanya’da da aktif olacak. Tüm bu ülkelerden yetkilendirme yazılarımızı aldık. Deniz Kuvvetleri Komutanlığının neredeyse tüm unsurlarına hizmet verebilmemizi sağlayacak bağlantılarımızı kurduk. Yakın zamanda imzalanmasını beklediğimiz, MELTEM projeleri kapsamında tedarik edilen deniz karakol uçaklarının bakım anlaşması için de çözüm önerilerimizi sunduk.
Dolayısıyla YALTES B.V., tüm makamlar tarafından tanınır hale geldi. Hizmet vermeye hazır. 2021’de, yaklaşık 300.000 avroluk sipariş aldı. 2021; Milli Savunma Bakanlığı ve Deniz Kuvvetleri Komutanlığı tarafında, tedarikle ilgili geçmiş yıllara göre bazı farklılıkların gündeme geldiği bir yıl oldu ve bu yüzden bazı tedarik çalışmaları ötelendi. 2022’nin, YALTES B.V.nin potansiyelini uygulamaya daha büyük ölçüde geçirecek bir yıl olacağını öngörüyoruz.
Burada şunu da belirtmem gerekir: YALTES B.V., arkasında YALTES’in gücüyle sadece idari süreçleri takip eden, sıradan bir temsilci firma olmayacak. Son kullanıcının ihtiyaçları doğrultusunda süreçleri hızlandıracak; bunun için gerekirse YALTES’in sahip olduğu teknik bilgiyle süreçlere dâhil olacak.

MSI Dergisi: MELTEM projeleri kapsamında tedarik edilen deniz karakol uçaklarının bakım anlaşmasına dâhil olmanız, denizden sonra hava platformlarına da geçiş yapacağınız anlamına geliyor, değil mi?
Bülent HAMZAOĞLU: Evet, bu bizim için bir ilk olacak. Uçaklar için hizmeti, Thales adına veriyor olacağız. Model, önümüzdeki dönemde kesinlik kazanacak. Burada hizmeti, YALTES B.V. değil doğrudan YALTES üzerinden de verebiliriz.
MSI Dergisi: Sizinle geçtiğimiz yıl yaptığımız söyleşide, önümüzdeki dönemde önem kazanacak konulardan birinin de uzaktan destek olacağını belirtmiştiniz. Bu konuda yaptığınız çalışmaların son durumu hakkında bilgi verebilir misiniz?
Bülent HAMZAOĞLU: Uzaktan destek konusunda, son kullanıcıların müsaade ettiği ölçüde hizmet vermeye başladık. Biz, teknik anlamda hazırız. Asıl belirleyici konu, uzaktan bağlantının, siber güvenlik ve elektronik harp boyutlarında güvenilir bir şekilde tesis edilebilmesi. Bu konu da son kullanıcının imkân ve kabiliyetleri ve tercihleriyle ilgili. Konunun, ilgili prosedürlerin oluşturulması ve kullanıma alınmasıyla yaygınlık kazanabileceğini değerlendiriyoruz.
Şunun da altını çizmek istiyorum: Konunun, uzaktan desteğin ötesinde, lojistik anlamda farklı boyutları da var. Örneğin, EPKİS’te birçok sistemle ilgili bir dizi veri topluyoruz. Bunların bir merkeze iletilmesi, burada değerlendirilerek sistemlerin durumlarının değerlendirilmesi, arıza ve bakım ihtiyaçlarının öngörülmesi ve bu öngörülere göre harekete geçilmesi mümkün. Konunun bu boyutu da ilgili prosedürlerin oluşturulmasıyla uygulamaya alınabilir.

Büyüme, 2022’de de Devam Edecek
MSI Dergisi: 2022 yılı ile ilgili beklentileriniz neler?
Bülent HAMZAOĞLU: 2022’de, 2021’in ciro rakamının üzerine çıkmayı ve yaklaşık %20’lik bir büyümeyle 14-15 milyon avro mertebesinde bir ciroya ulaşmayı hedefliyoruz. Öngördüğümüz projeleri alırsak personel sayımızın da yaklaşık %10’luk bir büyümeyle 100’ü aşacağını öngörüyoruz. Ciro-istihdam büyüme oranları arasındaki farkı, ekosistemimize vereceğimiz işler oluşturacak.
Yurt içinde, MİLGEM projesinin 6, 7 ve 8. gemilerinin ihalesi, sonucunu beklediğimiz gelişmelerin başında yer alıyor. İhracat tarafında ise en önemli hedeflerimizden biri, Bangladeş’te üstlendiğimiz görevlerin benzerlerini, bir başka bölge ülkesinin gemileri için üstlenmek. Bu konuda, yıl ortasında bir gelişme olabileceğini öngörüyoruz. Bunlara ek olarak, yurt içinde, Çeşitli Donanım ve Yazılım Modülleri altında yer alan ürünlerimiz için bir dizi sipariş almayı bekliyoruz. Türk tersanelerinin Nijerya ve Endonezya gibi ülkelerde üstlendikleri ya da teklif ettikleri projelerde de çözümlerimizin yer alması için teklifler veriyoruz. Thales Nederland’ın, özellikle Almanya’da üstlendiği işlerle ilgili payımızın artması için çalışmalar yürütüyoruz. Tüm bunların sonucunda, 2022’de de en az ciromuz kadar yeni sipariş alabilmeyi hedefliyoruz.
2022’de, dolaylı ve doğrudan, toplam ihracatımızın cirodaki payının %40’ı aşmasını bekliyoruz.

MSI Dergisi: Kasım ayında, kuruluşunuzun 20. yılını kutlayacaksınız. Sizlerle Kasım sayımız için, bu yıldönümüne özel bir söyleşi yapmak istiyoruz. Şimdi ise bu yıl dönümünün ne anlama geldiğini okuyucularımıza anlatabilmek için sormak istiyoruz: YALTES gibi bir firmanın, başlangıçtaki üretim kurgusundan bugünlere gelmesi ve 20. yılını doldurması, Türk savunma ve havacılık sanayisi açısından ne anlam ifade ediyor?
Bülent HAMZAOĞLU: YALTES, kuruluşunun ardından, bazı projelerdeki offset gereksinimlerini karşılamaya yönelik işleri üstlendi. Özellikle 2004-2005 yıllarında, MİLGEM projesiyle başlayan süreçte ise özgün ürünler ve çözümler geliştiren bir firma haline geldi.
2011 yılında, hisselerinin tamamı Thales’e ait bir firma haline gelmiş olsak da başından beri tüm yöneticileri ve çalışanları Türk olan bir firmaydık. Hiçbir zaman şu kolaycılığa gitmedik: Thales’in bir ürününü alalım, biraz değiştirelim, YALTES ürünü olarak pazarlayalım. Sağladığımız çözümlerin neredeyse tamamı, kendi özgün ürünlerimiz. Özellikle Türk Deniz Kuvvetleri için sunduğumuz ürünler, Kuvvet’in kendi ihtiyaçları doğrultusunda şekillendirilen ve geliştirilen sistemlerden oluşuyor.
20 yılda geldiğimiz noktada, bugün, Deniz Kuvvetleri Komutanlığının envanterindeki neredeyse tüm ana platformlarda, YALTES’in bir çözümü bulunuyor. Sağladığımız sistemlerin büyük çoğunluğu, kritik görevleri üstleniyor ve bunları başarıyla yerine getiriyor.
Bu süreçte, önemli bir insan kaynağına sahip olduk. YALTES çalışanlarının en büyük özelliklerinden biri, sorumluluk almaları. Bugün, her bir ürünümüz üzerinde yıllardır çalışmış, onları sahiplenmiş ekip arkadaşlarımız var. Stajyer olarak şirkete girmiş, bugün yönetici pozisyonunda olan arkadaşlarımız bulunuyor. En önemlisi de YALTES bugün, kendi üst yöneticilerini kendi içinden yetiştirebilen bir noktaya ulaştı. Şu anda da her pozisyon için bir yükselme planımız bulunuyor.
Tabii 20 sene içinde bizden ayrılan arkadaşlarımız da oldu. Onları da bugün sektörde önemli noktalarda görmek bizi mutlu ediyor. YALTES, hem kendi çalışanları hem de YALTES’ten ayrılıp sektörde kalanlar için önemli bir okul oldu.

2022’de, 2021’in ciro rakamının üzerine çıkmayı ve yaklaşık %20’lik bir büyümeyle 14-15 milyon avro mertebesinde bir ciroya ulaşmayı hedefliyoruz. Öngördüğümüz projeleri alırsak personel sayımızın da yaklaşık %10’luk bir büyümeyle 100’ü aşacağını öngörüyoruz. Ciro-istihdam büyüme oranları arasındaki farkı, ekosistemimize vereceğimiz işler oluşturacak.
MSI Dergisi: YALTES, 20. kuruluş yıldönümüyle ilgili ne gibi hazırlıklar yapıyor?
Bülent HAMZAOĞLU: 20. kuruluş yıldönümü faaliyetleri kapsamında temel motivasyonumuz, YALTES’in görünürlüğünü arttırmak olacak. YALTES gibi bir firmanın, 20 yılda nereden nereye geldiğini anlatmak ve sektörün önüne, ilham verecek bir örnek koymak istiyoruz.
Yıl boyunca, yaptığımız işleri duyururken 20. yıl vurgusu da yapacağız.
Bu sürecin en kalıcı ürünlerinden biri, 20 yılımızı anlatacağımız kitap olacak. Bu esere çalışanlarımızın ve paydaşlarımızın da katkıda bulunmalarını sağlayacağız. Bu eser, hem sektöre örnek olsun istiyoruz hem de YALTES çalışanlarının, şirketlerinin 20 yılda başardıklarıyla ve gelecek vizyonuyla gurur duymalarını sağlamak istiyoruz.
Ayrıca, bir resepsiyon ve endüstri günü gibi fiziksel faaliyetler de yapmayı planlıyoruz.
MSI Dergisi: Eklemek istediğiniz başka bir konu ya da konular var mı?
Bülent HAMZAOĞLU: Sizlere, kuruluşumuzdan beri faaliyetlerimizin paydaşlarımıza anlatılması ve YALTES’in tanıtımı konularında verdiğiniz destek için teşekkür ederiz. 20. yıldönümü çalışmalarımız kapsamında MSI Dergisi ekibiyle yakın bir şekilde çalışıyor olmaktan duyduğumuz memnuniyeti de burada belirtmek isterim.
YALTES Genel Müdürü Bülent Hamzaoğlu’na, zaman ayırıp sorularımızı cevaplandırdığı ve verdiği bilgiler için, okuyucularımız adına teşekkür ediyoruz.