Ana Sayfa Manşet YALTES’ten SİDA’ların Sinir Sistemini Oluşturan Entegre Çözümler

YALTES’ten SİDA’ların Sinir Sistemini Oluşturan Entegre Çözümler

YALTES yetkilileri, insansız deniz araçları projelerinde çalışmak isteyen tüm sektör paydaşlarına kapılarının açık olduğunu vurguluyor.

Dünyadaki en pahalı ve işletilmesi en karmaşık muharebe platformlarını, askeri gemiler oluşturuyor. Askeri gemilerin işleyiş düzenine, bilgi ve iletişim akışına yönelik sistemler geliştirmek için 21 yıl önce yola çıkan YALTES, bu alanda elde ettiği teknoloji ve tecrübe birikimini, silahlı insansız deniz araçlarına (SİDA) da taşıyor. Başta entegre platform kontrol ve izleme sistemi (EPKİS) olmak üzere, deniz platformlarının her an göreve hazır olmasını ve görevini etkin bir şekilde yerine getirmesini sağlayan kritik sistemleri tasarlayan ve üreten YALTES, SİDA’lar için sunduğu özel kabiliyetleriyle öne çıkıyor.

SİDA’lar, geleceğin deniz muharebelerini değiştirecek öncü bir silah türü olarak öne çıkıyor. Bu başrolü kapmalarında, özellikle kapalı deniz alanlarındaki maliyet-etkin harekât yetenekleri rol oynadığı gibi, asimetrik tehditlere karşı sergileyebildikleri kabiliyetler yelpazesi de büyük önem taşıyor. Deniz kuvvetleri için varlığı bile caydırıcılık rolünü güçlendiren SİDA’lar için YALTES, bütünleşik ve kapsamlı bir ürün ailesi geliştiriyor. Türkiye’de yürütülen 4 farklı SİDA projesinin 2’sinde görev alan firma, Dearsan Tersanesi tarafından geliştirilen SALVO ve Yonca-Onuk Tersanesi ile HAVELSAN iş birliğiyle geliştirilen SANCAR SİDA projelerinde görev alıyor. YALTES’in bu projelerdeki rolünü daha iyi anlayabilmek için EPKİS çözümünümdaha yakından tanımak gerekiyor.

Deniz Platformlarının Sinir Sistemi: EPKİS
EPKİS, platformun geneline yayılmış donanımlardan ve bunlar üzerinde koşan yazılımdan oluşan bütünleşik bir sistemdir. EPKİS donanımlarının bulunduğu yerlerin başında, platformun kontrol merkezleri yer alıyor. Suüstü platformlarda köprüüstünde; sualtı platformlarında ise santralde yer alan gemi kontrol merkezinde, EPKİS’in entegre köprüüstü/santral konsolu bulunuyor. Makina kontrol odasında yer alan hasar kontrol merkezinde ise makina kontrol konsolu bulunuyor.

Bu iki ana konsolun yanı sıra platformun boyutlarına göre sayıları 2 ya da 3 olabilen hasar kontrol bölgelerinde yer alan hasar kontrol istasyonlarında da EPKİS’in hasar kontrol konsolları ve panelleri bulunuyor. Köprüüstü ve makina kontrol odasındaki yangın algılama panelleri de EPKİS’in donanımları arasında yer alıyor. EPKİS’in kapsamında yer alan CCTV ve çeşitli algılayıcılar ise platformun geneline yayılıyor.

EPKİS, her seviyeden kullanıcıya, platformla ilgili görmeleri gereken bilgileri, kullanımı kolay arayüzlerle ve anlaşılması kolay gösterimlerle sunuyor. Bu yönüyle de aynı zamanda önemli bir karar destek sistemi işlevi görüyor. Geminin tüm alt sistemlerini, personelle birlikte izleyen ve yöneten sistem, aslında tam bir sinir ağı işlevi görüyor. YALTES’in EPKİS çözümü PİKET 3000, Türkiye ve 5 tane dost ve müttefik ülke tarafından, farklı sınıflarda 50’nin üzerinde platform için tercih edildi. EPKİS’in entegre edildiği ya da edileceği bu 50’yi aşkın platform arasında; fırkateynler, korvetler, açık deniz karakol gemileri, karakol gemileri, hücumbotlar ve farklı tonajlardaki yardımcı gemiler bulunuyor. YALTES’in ölçeklenebilir ve uyarlanabilir bir çözüm olarak sunduğu EPKİS hem muharip hem yardımcı sınıf gemilerde, büyük ya da düşük tonajlı tüm platformlarda etkin bir şekilde görev yapıyor.

YALTES Genel Müdürü Bülent HAMZAOĞLU

EPKİS, SİDA’lar için Hizmete Giriyor

Her deniz muharebe platformu gibi SİDA’ların da üç temel fonksiyonel özelliğe sahip olarak bir görev bütününü icra etme gerekliliği bulunuyor. Birinci temel özellik, bir sistem olarak öz kontrol ve koordinasyon. İkincisi, bir muharip olarak dış farkındalık ve savaşma yeteneği. Üçüncüsü ise yönetim ve karar alma kabiliyetinden oluşuyor. Fırkateyn ve korvet gibi insanlı gemilerin karar alma kabiliyetini, komuta kademesinde bulunan tecrübeli ve eğitimli personel üstleniyor.

SİDA’larda ise bu işlev, bir başka deniz platformundan ya da yer kontrol istasyonundan, insan operatörler marifetiyle gerçekleştiriliyor. Daha sonra değineceğimiz otonomi ise konunun farklı bir boyutunu teşkil ediyor. SİDA’nın öz kontrolü kısmında, temelde EPKİS gibi bir alt sisteme sahip olmak gerekiyor. Bu nedenle YALTES’in SİDA’lar için özelleştirdiği çözümü, kendisini birçok insanlı platform üzerinde kanıtlamış altyapısıyla fark yaratmaya başlıyor.

Bir sinir sistemi olarak geminin seyri ve alt sistemlerin uyumla iç işleyişinin yanı sıra görev için gerekli faydalı yüklerin yönetilebilmesi de gerekiyor. Örneğin, çekili bir sonar sisteminin gemiden salınması ve toplanması için platforma entegre bir vincin kontrol edilmesi gibi işler, insansız sistemler için gerçek bir mücadele alanına dönüşüyor. Dolayısıyla insanlı gemilerde bunun gibi sayısız işlevi icra etme özelliği bulunan EPKİS’in birikimi; insansız bir platformun muharebe sırasında işlevini sürdürebilmesi, değerli sensör ve görev yüklerini
kaybetmemesi, arızaya yol açıp hayatını riske atarak yardımına koşacak teknisyeni beklemek zorunda kalmaması gibi önemli avantajlar sağlıyor.

TCG ANADOLU teslim töreninde de sahne alan SİDA’lar, bu platformların insanlı gemilerden
komuta kontrolü ile elde edilecek taktik ve stratejik avantajlar hakkında ipuçları verdi.

YALTES’in SİDA Odaklı Çalışmaları, Dearsan Tersanesi’nin SALVO’suyla Gün Yüzüne Çıktı

2 yılı aşkın süredir SİDA’lar üzerine çalışmalar yürüten ve EPKİS başta olmak üzere geliştirdiği sistemleri yeni bir çağın ihtiyaçlarına göre uyarlamaya başlayan YALTES, Dearsan Tersanesi’nin SALVO SİDA projesiyle çalışmalarını somut bir proje zemininde uygulamaya başladı. Projede kapsamlı bir sorumluluk üstlenen firma,
ilk olarak PİKET 3000’in, ihtiyaca göre küçültülerek yeniden tasarlanmış bir versiyonu üzerinde çalıştı. Bu kapsamda insanlı ve insansız sistemler arasında bir benzetim metodolojisi uygulayan YALTES:

  • Köprüüstünü, Sahil/Platform Kontrol İstasyonu (SAKİ) ile
  • SİDA Botunu, Makine Kontrol İstasyonu ile
  • Kablosuz İletişimi, Fiberoptik İletişim ile benzeterek yola koyuldu.

Faz-1 olarak nitelendirilen bu ilk aşamada, eldeki sistemlerin SİDA’ya ölçeklendirilmiş bir versiyonunu hayata geçirmek ve bu sayede farklı operasyonel konseptleri deneyecek bir zemin oluşturmak hedeflendi. Büyük ölçüde tamamlanan Faz-1 çalışmaları kapsamında deniz testlerine başlanan SALVO SİDA’da firma, botun fiziksel imalatçısı olan Dearsan Tersanesi’ne karşı komple sorumluluk üstlenme yaklaşımı benimsedi.

SİDA’lar için YALTES Görev Sistemi Doğuyor

Daha önce bir Avrupa Birliği projesi kapsamında küçük tekneler için ağ merkezli bir görev yönetim sistemi geliştiren YALTES, bu konudaki birikimini, PİKET 4000 projesiyle geliştirmeye devam etti. TÜBİTAK TEYDEP
projesi kapsamında hayata geçirilen PİKET 4000 Köprüüstü Kontrol Sistemi, isim benzerliği olsa da PİKET 3000 EPKİS’ten tamamen farklı amaçlara hizmet etmekte olan bir ürün. Bu kapsamda geliştirmekte olduğu PİKET 3000 sistemiyle PİKET 4000 İDA alt sistemleri birleştiren YALTES, komuta kontrol noktasında nihai karar alıcı olarak insan faktörünü koruyan, bununla birlikte otonomi ve sürü fonksiyonları başta gelişmiş fonksiyonlarının edinimini sağlayan görev sistemini geliştirmeye başladı. Bu çözüm, YALTES içerisinde PİKET + PİKET olarak da nitelendiriliyor. İnsanlı bir muharebe platformunun kapsamlı savaş yönetim sisteminden (SYS) farklı olarak SİDA görev sistemi, insansız platformların döngüde karar alıcı insan varlığını gözeterek, mevcut uluslararası kural ve regülasyonlara uygun işletimi için sinir sistemine kısıtlı bir beyinsel işlev kazandırıyor. Bu görev sistemi sayesinde SİDA, kendisini komuta eden deniz platformunu ya da SAKİ’yi efendi olarak görebiliyor; doğru hiyerarşi içerisinde sürü fonksiyonlarını da yerine getirebiliyor.

Henüz gelişme aşamasında olan SİDA’lar, çok sayıda farklı görev türünü icra edebilecek şekilde geliştiriliyor. Keşif-gözetleme, silahlı angajman, denizaltı savunma harbi, mayın harbi vb. farklı görev tipleri için, farklı ihtiyaçlar ve sistemler gerekiyor. Bu meseleyi “modüler bir yaklaşım tarzıyla” ele alan YALTES, SİDA görev sistemi ile farklı görev tipleri için tak ve çalıştır usulü işleyen; kullanıcısına, geniş bir kullanım alanı içerisinden kendisine uygun seçimleri yapmasına imkân tanıyan bir paket çözüm sunmayı hedefliyor. Ayrıca bu görev sistemi, gelecekte artacak otonomi ihtiyaçları için piyasada bulunabilen hazır çözüm paketlerinden başlayıp, ileride geliştirilecek yerli ve milli çözümlere kadar uzanabilecek potansiyele sahip bir makine arayüzüne ulaşma imkânı sunuyor.

Yonca-Onuk Tersanesi ve HAVELSAN’ın SANCAR SİDA’sı, İlave Kabiliyetlerin Kapısını Açıyor

YALTES’in, tersanelerin de aralarında yer aldığı sektörün ana yüklenicileriyle çok kapsamlı bir çalışma geçmişi bulunuyor. Bu kapsamda Yonca-Onuk Tersanesi’nin de birçok projesi için EPKİS çözümleri sağlayan firmanın, MİLGEM başta birçok yerli proje kapsamında HAVELSAN ile de başta ADVENT olmak üzere SYS alanında çalışma deneyimi bulunuyor. Yonca-Onuk Tersanesi’nin, HAVELSAN ile iş birliği yaparak mevcut bazı modellerini insansızlaştırma ekseninde SİDA alanına adım atması, entegre sistem kontrolünde YALTES’in çözümlerini avantajlı hale getiriyor.

Bu kapsamda başta ağ desteği olmak üzere son derece gelişmiş özellikler sunan ADVENT, kullanıcılar için esnek ve aynı zamanda da kendini kanıtlamış bir SYS çözümü. SİDA’lar için özelleştirilen ADVENT ROTA versiyonuyla birlikte yeni işlevsel özellikler de kazanacak olan ADVENT’in, yapay zekâ başta olmak üzere teknolojik gelişimlere açık bir yapısı bulunuyor.

YALTES’in sağladığı birimlerin yer aldığı SAKİ, şu anda bir konteyner formunda olsa da esnek mimarisi sayesinde mobil bir araç üzerinde ya da özel amaçlı üretilen şelter formunda hizmete sunulabiliyor.
İnsanlı gemilerdeki geniş kullanılabilir alan ve sağladığı çalışma rahatlığı, insansız sistemlere uyarlanacak alt sistemlerin sadece daha portatif olmasını değil, operatör arayüzlerinin de kablosuz iletişim teknolojileriyle SAKİ’ye (sağda) alınmasını gerektiriyor.

YALTES, SANCAR SİDA’nın kontrolü ve izlenmesi kapsamında muharip platformlarda mevcut PİKET 3000 EPKİS ve ADVENT sistemlerinin bütünleştirilmesi kabiliyetini bir güç çarpanı olarak kullanıcı makamların ilgisine sunuyor.

SİDA Alanında Çalışmak, Birçok Teknik Zorluğu Aşacak Kapsamlı Kabiliyetlere Sahip Olmayı Gerektiriyor

Mevcut savaş gemileri, doğası itibariyle teknik açıdan oldukça geniş ve rahat bir çalışma alanı sunuyor. İnsansız araçlarda ise son derece kısıtlı bir alanda, çok daha kapsamlı bir otomasyon sistemine sahip olmanız gerekiyor. Bu durum da mevcut sistemleri küçültme, komuta ve kontrol fonksiyonlarını zenginleştirme, bant genişliği ve fonksiyonalitesi başta ağ merkezli savaşa uygun bir yapıyı muhafaza etme gibi, birçok teknik ve
teknolojik meydan okumayı beraberinde getiriyor.

Düşmanın uygulayacağı elektronik harp tehditlerine ve siber güvenlik önlemlerine rağmen güvenilir biçimde görevini yerine getirmesi beklenen SİDA’lar için makine öğrenmesi ve yapay zekâ uygulamaları büyük önem taşıyor. Bu uygulamaları, insanlı-insansız sistemler bütünü olarak sürü mantığıyla da çalıştırması gereken SİDA’lar, kullanım konseptleri açısından henüz
yolun başında bulunuyor.

YALTES, İnsanlı ve İnsansız Sistemlerin Birbirine Katkı Sağlayarak Güçleneceği Bir Gelecek Kurguluyor

20 yılı aşkın süredir savunma ve havacılık sanayisinde faaliyet gösteren, özellikle de deniz sistemleri alanında uzmanlaşan YALTES, MİLGEM ve DİMDEG gibi milli projelerin yanı sıra dünyadaki birçok dost ve müttefik ülke donanmasına da alt sistemler sağlıyor. Alanında benzerine az rastlanır bir uzmanlaşma elde eden şirket, insansız sistemlerde göstereceği tüm faaliyetlerin de karşılıklı fayda ekseninde kabiliyet çarpanlarına dönüşeceği, bir endüstri kurgusu yaratmaya kararlı. YALTES Genel Müdürü Bülent Hamzaoğlu, bu hususta şunları söylüyor:

“İnsanlı sistemlerden elde ettiğimiz 21 yıllık deneyimi insansız sistemlere taşırken, dünya genelindeki tüm teknolojik gelişmeleri ve uygulamaları da yakından ve dikkatle takip ediyoruz. Amacımız sadece SİDA projelerinde yer almak değil, gelişmekte olan bu alanı da kullanarak, teknik kabiliyetlerimizi çift yönlü geliştirmektir. Burada şu soruyu sormak gerekiyor: Otonom karar vermesini ve kararlarındaki isabet oranını sürekli geliştirmesini beklediğiniz bir sistem, bu konuda başarılı olacağı bir yola hangi temelleri esas alarak çıkabilir?

Bu sorunun cevabı, öğrenmenin de temeli olan ‘taklit’ ile başlamaktır. Tüm insanlı deniz platformlarında var olduğu alt sistemlerle YALTES, aynı alt sistemin insansız versiyonunun; insan operatörlü olan versiyonundan ders almasının ve tecrübe ve kullanım konseptlerini uzmanlardan öğrenmesinin yolunu açıyor. Bu sayede muadillerinden çok daha önde ve çok daha doğru bir şekilde yola çıkan teknolojik sistemler tasarlayabiliyoruz.

SİDA alanı, tüm dünyada gelişmeyi sürdürecek ve biz de bu gelişimin kalbinde yer almak için gerekenleri yapıyoruz. Zamanla insansız sistemlerden elde edilecek deneyimler de birikecek. YALTES’i bu sefer, insanlı sistemlerde operatör iş yükünü azaltma, daha düşük eğitim seviyesindeki operatörlerle de çalışabilme gibi açılardan, bu deneyimleri kullanırken göreceksiniz. Bu çift yönlü etkileşim, son yarım asırdır, otomasyon
sistemleri sayesinde personel sayısı sürekli azalan askeri gemilerde, yepyeni bir çağın başlangıcı olacak. YALTES de hem insanlı hem de insansız platformlar için oluşturacağı kardeş çözüm aileleriyle ‘manned-unmanned team’ (insanlı-insansız ekip) kavramına, maliyetetkinlik, lojistik avantaj ve emsallerinden üstün
bir akıl katacak.”

SİDA’ların insansız olması, bakım ve destek personeli için teknik müdahale olanaklarının olmadığı anlamına gelmiyor. SİDA’ların test ve değerlendirme süreçlerinde bu olanaklar, Ar-Ge maksatlarıyla da kullanılıyor.
İnsansız deniz araçlarında son derece kısıtlı bir alanda ve çok kapsamlı bir otomasyon sistemine sahip olmanız gerekiyor. Bu durum da mevcut sistemleri küçültme, komuta ve kontrol fonksiyonlarını zenginleştirme, bant genişliği ve fonksiyonalitesi başta ağ merkezli savaşa uygun bir yapıyı muhafaza etme gibi hususlarda çözüm üretmeyi gerektiriyor.

YALTES Yeni İş Birliklerine de Açık

Dünyadaki gelişim sürecinin başlangıcında olan SİDA’lar, gelecekte çok daha yaygın kullanılacak deniz platformları olarak göze çarpıyor. Bunda sadece yüksek riskli görevleri nitelikli insan kaybı olmadan icra etmek isteyen donanmalar dışında, savaşın giderek ağırlaşan mali boyutunun da büyük bir payı bulunuyor. Deniz kuvvetlerinin SİDA’ların kullanımıyla elde edeceği faydaları sürdürülebilir kılmasının anahtarı ise platform, özellikler ve faydalı yükler arasındaki üçlü dengeyi doğru kurgulamaktan geçiyor.

“Önce gereklilikleri sağla, sonra gelişmiş fonksiyonları planla” felsefesiyle hareket eden YALTES, SİDA alanında 3+1 fazdan oluşan aşamalı bir yol haritası çizmiş bulunuyor. Daha önce aktardığımız Faz-1 çalışma detaylarını büyük ölçüde tamamlayan firma, modüler biçimde yapılandırılmış farklı görev yüklerine elverişli bir sistemin kurgulandığı Faz-2 çalışmalarını başlatmış bulunuyor. Bunu da otonomi, yapay zekâ ve makine öğrenmesine daha fazla yoğunlaşılacak Faz-3 çalışmaların takip etmesi bekleniyor. Bugüne kadar SİDA alanında gerçekleştirdiği tüm faaliyetleri, sektör paydaşlarıyla güç birliği yaparak gerçekleştiren firma yetkilileri, Türk savunma ve havacılık ekosistemi paydaşlarıyla yeni iş birliklerine de açık olduklarını vurguluyor.

Türkiye’nin insansız hava sistemleri alanındaki öncü rolünü, deniz sistemlerinde de sürdürebileceğine inanan YALTES, bunun ancak ekosistem paydaşlarıyla birlikte gerçekleştirilecek ortak çabalar sonucu başarılabileceğini düşünüyor. YALTES Sistem Mühendisliği Yöneticisi Ozan Güncan’ın bu konudaki değerlendirmeleri şöyle:

“Endüstri 4.0, IoT, AIoT, yapay zekâ, makine öğrenmesi, sensör füzyonu, vb. konular, şu anda üzerinde çalışılan gelecek teknolojileri gibi görünebilir. Bu algı yanıltıcıdır. Aslında bunlar, yakın gelecekte gerçekleşecek standart iş sözleşmelerinde bile zorunlu olacak hususlar olarak değerlendirilmelidir. Bu kadar kapsamlı ve çok disiplinli bir çalışmayı tek bir firmanın gerçekleştirmesi, olması gerekenden çok daha büyük bir zaman ve kaynak israfına yol açacaktır. Kendi alanında derinlemesine uzmanlaşan tarafların iş birliği yaptığı bir kurguda, Türkiye, dünyadaki tüm rakiplerinin önüne geçebilir.”

Son birkaç yıldır SİDA’lar özelinde kapsamlı çalışmalar yürüten YALTES, bu süreçte Türk savunma ve havacılık ekosisteminin enerjisinin en verimli şekilde değerlendirilebilmesi ve Türkiye’nin SİDA’lar alanındaki faaliyetlerinin dünya çapında başarılara dönüştürülebilmesi için de çaba sarf ediyor. Bu kapsamda, Temmuz 2022’de özel bir organizasyon düzenleyen firma, bünyesinde yer aldığı Thales’in de katılımıyla SİDA alanında faaliyet gösteren tarafları bir araya getirdi. Bu çalışmalarla YALTES, bir parçası olacağı uluslararası çalışmaların da kapısını aralamayı planlıyor.

Standartları Belirleyen Ürününü Satar!

SİDA faaliyet alanını son derece ciddiye alan ve bu kapsamda tüm dünyadaki gelişmeleri de takip eden YALTES, ABD ve İngiltere’nin öncüsü olduğu bu alandaki standartları belirleme hedefine yönelik oluşturduğu çalışma gruplarını yakından izliyor. Bu hususu “Standartları belirleyen ürününü satar!” şeklinde özetleyen
YALTES Proje Yöneticisi Nihat Süer, konuya ilişkin şu açıklamayı yapıyor: “SİDA’lar, uluslararası deniz hukuku için de deniz kuvvetleri ve olası kullanım konseptlerinin insan güvenliği açısından değerlendirilmesi için de yeni bir alan. Burada büyük bir boşluk bulunuyor ve bu alanda kuralları koyan tarafın oyuna önde başlaması kaçınılmaz görülüyor. Türkiye’nin bu alanda sergileyeceği fiili proje ve uygulamalar, özellikle yaygın dış satış ve küresel etkinin arttırılması faktörüyle güçlendirilirse kendi kurallarımızı yazacak bir fırsat penceresi yakalayacağımız açıktır.”

YALTES, Genel Müdür Bülent Hamzaoğlu başta olmak üzere tüm ekibiyle, tecrübe ve birikimlerini uygulama aşamasına yansıtarak, mevcut isterleri aşan bir kullanıcı deneyimi sunmayı hedefliyor.

YALTES, İnsansız Denizaltı Platformları İçin de Hazırlanıyor

Milli Denizaltı (MİLDEN) projesi kapsamında denizaltı platformları için özelleştirilmiş bir EPKİS türevi olan MÜREN’i geliştiren YALTES, insansız sistemlerin sadece suüstünü değil sualtını da kapsayacağını düşünüyor. Bu amaçla SİDA’lara yönelik çalışmalarının yanı sıra tasarladığı ürünlerin denizaltı araçlarında ya da satha yakın dalışlar yapabilen yarı batık (submersible) tabir edilen platformlarda da kullanılabilir olmasına dikkat ediyor.

YALTES, bu alanda Türk tersaneleri tarafından yürütülen ya da tedarik makamlarınca istere dökülen bir proje henüz mevcut olmasa da geleceğin deniz savaşlarında bu ihtiyacın da kaçınılmaz bir şekilde gündeme geleceğine inanıyor. Bu kapsamda hazırlıklarını sürdüren bir alt sistem üreticisi olarak YALTES, boyutu
küçük insansız denizaltıların en büyük problemlerinden birisi olması beklenen dinamik balast kontrolü problemini çözecek yeni alt sistemler için de bugünden çalışmaya başlamış bulunuyor. Tüm başarılarını, özgün çalışmalarıyla ve Türk mühendislerden ve teknisyenlerden oluşan kendi ekibiyle elde eden bir şirket
olduklarını vurgulayan YALTES Genel Müdürü Hamzaoğlu’nun değerlendirmeleriyle yazımızı sonlandıralım:

“Ekibe yeni katılanlar da dahil olmak üzere çalışma arkadaşlarımızı ve yöneticilerimizi kendimiz yetiştiriyoruz. Çekirdek kadromuz, oldukça yüksek nitelikli ve işin içinde kendini yetiştirip fark yaratmayı başaran kişilerden oluşuyor. Geleceğin teknolojilerini, işte böyle bir ekiple şekillendiriyoruz.

YALTES’in nitelikli mühendislik gücü, geçmişte birçok projede fark yarattı ve bugün de yaratmaya devam ediyor. SİDA’lar alanında da benzer başarıları elde edeceğimize olan inancımız tamdır. Şirket olarak iş birliği ve takım çalışmasına önem veriyoruz ve birlikte çalışarak birçok başarılı projeye imza attık. Bu kapsamda bizimle çalışmak isteyen tüm diğer sektör paydaşlarına kapımızın açık olduğunu vurgulamak istiyorum.”

HAVELSAN ve Yonca-Onuk Tersanesi tarafından geliştirilen Sancar SİDA projesinde YALTES, PİKET 3000 EPKİS ve ADVENT sistemlerinin bütünleştirerek, aracın kontrolü ve dahili sistemlerin yönetimi konusunda görev alıyor.
ASELSAN ve Sefine Tersanesi tarafından geliştirilen MİR SİDA, insansız bir araçtan ilk
torpido atışını gerçekleştiren platform oldu.

Loading

İlgili İçerikler

Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezler kullanmaktadır. Bu konuda bilgi sahibi olduğunuzu düşünüyoruz, ancak isterseniz devre dışı bırakabilirsiniz. Kabul Et Detaylı bilgi almak için tıklayın.