Bugüne kadar geliştirdiği farklı modellerin ulaştığı süratlerle MRTP markasını “sürat” ile anılan bir noktaya taşıyan Yonca-Onuk Tersanesi, MRTP16 ile çıtayı daha da yükseltiyor. MRTP16 Yüksek Hızlı Önleme Botu, 16 Temmuz’da, Tuzla açıklarında, tam yükte 76,4 knot (141,50 km/sa) sürate ulaşarak, sınıfının en süratli botu olduğunu gösterdi. Aynı proje kapsamında inşa edilen ikinci MRTP16 ise 18 Eylül günü çıktığı ilk seyirde 76,8 knot (142,23 km/sa) ile botun daha yüksek süratler için potansiyeli bulunduğunu gözler önüne serdi.
Zaman-kritik görevleri üstlenen botların, yüksek süratlere ulaşması, kuşkusuz, son kullanıcıların talepleri arasında yer alıyor. MRTP16 ile aynı sınıftaki botlar, genellikle 50 knot civarında süratlere erişilebiliyor. 60 knot bandında ise benzer bir görev yükünü taşıyan tekne bulmak mümkün olmuyor.
Bu nedenle, Umman Polis Kuvvetleri için inşa edilen ve testleri devam eden iki MRTP16 Yüksek Hızlı Önleme Botu’ndan ilkinin 16 Temmuz’da, Tam Yük Sürat testleri esnasında 76,4 knot (141,50 km/sa) sürate ulaşması, ikincisinin ise ilk seyrinde 76,8 knot (142,23 km/sa) sürate ulaşması, zaman-kritik görevler için sürate ihtiyacı olan güvenlik birimlerine, açık bir mesaj gönderdi: “Aradığınız çözüm benim!”
Yüksek Süratin Arkasındaki Teknoloji
MRTP16’nın kaydettiği yüksek süratler, kuşkusuz, sadece ana makina gücü ile gelen bir başarı değil. Botun tasarım sürecinin en başından, son ürünün ortaya çıkışına kadar bir dizi teknolojinin, mühendislik analizinin, tasarım kararının ve üretim sürecinin uygulanmasının bir sonucu.
Yüksek süratlere erişen platformların tasarımını ve imalatını yapabilmek, özgün çözümler gerektiriyor. Bu çözümler ise yıllara yayılan ve farklı disiplinlerde gerçekleştirilen çalışmaların sonucunda ortaya çıkıyor. Yonca-Onuk Tersanesi de uzun yıllardır oluşturduğu kurumsal teknik hafızasını, bu birikimi geleceğe taşıyacak ve ürünlere aktaracak şekilde, havacılık ve otomotiv sanayisi standardında ileri mühendislik araçlarına 20 yıldır yaptığı yatırımla bir araya getirdi. Tüm tasarım faaliyetleri, Yonca-Onuk Tersanesi bünyesinde, yerli ve milli olarak gerçekleştirildi.
MRTP16’nın yüksek süratlere çıkabilmesinde, gövde şeklinin önemli bir payı var. MRTP16’larda, sualtındaki direncin yanı sıra aerodinamik direnci azaltacak teknik ilerlemeler uygulandı. Yüksek sürate çıkabilmesi ve bunu yaparken, denizcilik özelliklerinden taviz vermemesi için MRTP16, diğer Yonca-Onuk platformlarında olduğu gibi derin V tek gövdeli kayıcı tekne formuna sahip. Bu form, sağladığı hidrodinamik kazanımların yanında güvenli ve konforlu seyir avantajı da sunuyor. Böylece, personel, yüksek süratlerde, deniz ve gemi hareketlerinden asgari düzeyde etkileniyor ve görev yerlerine, göreve hazır şekilde intikal edebiliyor.
Tekne gövdesi, cam, kevlar ve karbon elyaflarından oluşuyor. Bu malzemeler, vakum infuzyon yöntemi kullanılarak özel bir reçine sistemi ile reaksiyona giriyor. Yonca-Onuk Tersanesi tarafından kendi imkânları ile geliştirilen imalat yöntemi neticesinde, kullanılan malzemelerin mekanik dayanımı, mümkün olan en yüksek değerlere çıkarılabiliyor.
Yonca-Onuk Tersanesi tasarımcıları, yapısal tasarım tarafına getirdikleri özgün çözümler sayesinde, malzemenin tüm potansiyeli kullanılarak yapı ağırlığından tasarruf edecek çözümler geliştiriyor. Tasarruf edilen kapasitenin görev yükü olarak kullanılması ve görev yükünün tekne üzerindeki konumunun optimize edilmesi sayesinde, MRTP serisi botların yüksek performansa sahip olması sağlanıyor. MRTP16’nın hafif ve dengeli yapısı, botun yüksek süratlere ulaşmasına yardımcı oluyor.
MRTP16’nın yüksek süratlere çıkmasını sağlayan etmenlerden sonuncusu ise tahrik ve sevk sistemi. “Common rail” yakıt enjeksiyon sistemine sahip, güçlü iki adet dizel makina, Arneson Surface Drive sevk sistemi ve özel tasarım yüzey pervane sisteminden oluşan çözüm, MRTP16’yı tamamlıyor.
Son Kullanıcılar için Güvenilir Platformlar
MRTP16, kullanıcılarına, sadece yüksek sürat sağlamıyor. MRTP ürün ailesinin diğer üyeleri gibi her zaman göreve hazır ve güvenilir bir platform olarak hizmet veriyor. MRTP ürün ailesi, bu özelliklerini, farklı coğrafyalarda ve farklı görev profillerinde hizmet veren 168 üyesi ile sahada ispat etti.
Yonca-Onuk Tersanesi, son kullanıcılarına, botların ömür devri boyunca yakın destek vermeye de devam ediyor. Firma, 1997 yılından beri uyguladığı kullanıcı eğitimi sürecini sürekli geliştiriyor. Kullanıcı personel için limanda ve denizde gemi kullanma eğitimlerinin yanı sıra, talep edilmesi durumunda, denizde can güvenliği, yangın ve yara savunma eğitimleri de uzman kurum ve kuruluşların desteği ile verilebiliyor. Botların cihaz bazında kullanıcı eğitimleri ise gemi tesliminden önce gerçekleştiriyor. Böylece, son kullanıcının kendi tesislerinde botları çeşitli seviyelerde idame etmesi imkânı sağlanıyor.
MRTP16, Dünya Çapında Görev Yapıyor
MRTP16’lar, 4 farklı ülkede, 5 farklı kurumun envanterinde görev yapıyor. 56 adet MRTP16, dünya denizlerinde; keşif-gözetleme, arama-kurtarma, kaçakçılık ile mücadele, sıhhi tahliye, denetim ve benzeri görevlerde kullanılıyor. Bu sayı, Umman’a teslim edilecek iki bot ile 58’e çıkacak.
İlk MRTP16, 2005 yılında Sağlık Bakanlığına teslim edildi. Bakanlık, toplamda 4 adet bot tedarik etti. İlerleyen süreçte, MRTP16’lar, Türkiye’de, Gümrük Muhafaza Teşkilatı (4 bot), Birleşik Arap Emirlikleri, Katar ve Malezya’nın envanterine girdi.
Bu süreçte, MRTP16, gelişmeye de devam etti. Yonca-Onuk Tersanesi’nin 2005 yılından günümüze elde ettiği kazanımlar, geliştirdiği imalat yöntemleri, tasarım dili ve değişen gereksinimler neticesinde, 2005 yılındaki ilk konfigürasyon ile günümüzdeki konfigürasyon arasında %74 oranında değişiklik gerçekleşti.
Yonca-Onuk Tersanesi, tüm MRTP ailesinin tasarımını ve konfigürasyonunu, değişen ihtiyaçlara cevap verecek şekilde sürekli güncelliyor. Yeni malzeme teknolojilerini ve imalat yöntemlerini takip ediyor ve bunları uyguluyor. Bu kapsamda, klas onaylı malzemelerin, tersane bünyesindeki kompozit mekanik dayanım laboratuvarındaki sonuçlarını değerlendiriyor ve bu malzemeleri, değerlendirme sonuçlarına göre platformlarında kullanıyor. Son dönemde ise COVID-19 pandemisi ile birlikte daha az personel sayısı ile aynı etkinlikte görev yapabilme kabiliyeti, firmanın yeni tasarım parametrelerinden biri haline geldi. Firma, ayrıca, common rail dizel makinaların, özellikle yüksek hava ve deniz suyu sıcaklığında daha iyi performans gösteren modellerini platformlarında kullanmaya başladı.
Yonca-Onuk Tersanesi, Projelerde Hız Kesmiyor
Yonca-Onuk Tersanesi, dünyayı etkisi altına alan pandemiye rağmen, çalışanlarının sağlığını ön planda tutarak, projelerini sürdürüyor. Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığının Yeni Tip SAT botu ile Süratli Devriye Botu projelerini bu yıl içinde tamamlayan firma, platformların teslimatını da gerçekleştirdi. Ayrıca Katar Deniz Kuvvetleri için inşa ettiği MRTP20 Geliştirilmiş Süratli Müdahale Botlarını da teslim etti. Firma, mevcut projeler kapsamındaki inşa faaliyetlerine devam ediyor.
Yonca-Onuk Tersanesi yetkilileri, geleceğe dair çalışmalarının ana odağını, şöyle ifade ediyor: “Araştırma ve geliştirme alanında yaptığımız sürekli ve ısrarlı çalışmalarımız ile daha mükemmeli aramaya devam edeceğiz. Biliyoruz ki; rakiplerimizden daha hızlı öğrenebilme yeteneği, onlara karşı kazanabileceğimiz tek kalıcı avantaj olabilir.”
MRTP16’nın Teknik Özellikleri
Boy: 17,75 m
En: 4,19 m
Draft (Dururken / Tam Süratte): 1 m / 0,6 m
Tam Yükle Azami Sürat: 75+ kts
Ana Makina: 2 x Dizel
Seyir Siası: 300+ nm
Gövde Malzemesi: İleri kompozit
Sertifikasyon: DNV GL Standart for Certification, Craft
Silah: ASELSAN STAMP2 12,7 mm
Personel: 4
Hangi Koşullarda En Süratli?
Sadece sürat için inşa edilmiş özel tekneler, 100 knot ve üzerinde süratlere ulaşabiliyor. Ancak bu sürat, çok özel şartlarda elde edilebiliyor. Bunların başında, bu teknelerin, sadece sürat için tasarlanmış olması ve başka bir amaçla kullanıma uygun olmaması geliyor. Ayrıca, bu teknelerin yıllık kullanım süreleri çok sınırlı. Bu da birçok tasarım zorluğunu ve kısıtını ortadan kaldırıyor.
MRTP16 gibi görev botları ise yılda 1000 saatin üzerinde aktif olarak kullanılabilecek; üzerinde bir çok görev ekipmanı taşıyacak; ve acil durumlarda insan tahliyesi de dâhil olmak üzere farklı görevleri üstlenebilecek şekilde tasarlanıyor. Bu doğrultuda; seyrüsefer sistemleri, balistik koruma, silah sistemleri ve diğer görev ekipmanları ile donatılıyor. Bu şartlarda, tam yükte 76-77 kts bandında azami sürate ulaşmak, çok daha büyük bir başarı haline geliyor.
