Ana Sayfa Haberler Zafer Aral: Kurtuluş Savaşı’nda Mermi Bulamayan Türkiye Bugün Dünyaya Uçaksavar İhraç Ediyor

Zafer Aral: Kurtuluş Savaşı’nda Mermi Bulamayan Türkiye Bugün Dünyaya Uçaksavar İhraç Ediyor

Samsun Yurt Savunma (SYS) Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Aral, 30 Ağustos Zafer Bayramı’na yönelik Türk savunma ve havacılık sanayisinin dünü ve bugününü değerlendirdi. Aral, “Atatürk’ün ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’ ilkesiyle savunma sanayisinde başlattığı yatırımlar, uzun yıllar sonra Türkiye’yi bambaşka bir boyuta ulaştırdı. Kurtuluş Savaşı’nda mermi bulamayan Türkiye, bugün dünyaya CANiK ile uçaksavar ve top ihraç ediyor” dedi.

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk komutasındaki Türk ordusunun, 26 Ağustos 1922’de başlayan Büyük Taarruz ile elde ettiği kesin zaferi, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 101’inci yılında Türkiye’nin yeni başarıları ile taçlanıyor. Atatürk’ün başlattığı savunma sanayisinde milli ve yerlilik hamlesi, bugün gelinen noktada CANiK gibi alanında lider konuma yükselmiş birçok firma barındırıyor. Türkiye’nin yıllık en büyük ateşli silah ihracatını yapan CANiK, dünyanın dört bir tarafındaki dost ve müttefik ülkelerine tabanca, uçaksavar, top, atış kontrol sistemleri ihraç ediyor.

‘Yurtta Sulh Cihanda Sulh’ İlkesi Öncü Oldu

30 Ağustos Zafer Bayramı’na yönelik Türk savunma ve havacılık sanayisinin dünü ve bugününü değerlendiren SYS Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Aral, “Atatürk’ün bizlere yıllardır hep öne çıkarılarak söylenen bir sözü vardır ve bu herkesin bir asırdır benimsediği bir sözdür; ‘Yurtta sulh cihanda sulh’. Türk gençliğinde ve Türk eğitim sisteminde esas alınan bir ilke olarak önemini korumuştur. Atatürk bir sulh insanıydı. Ancak barışın sağlanması için dünyada savunma sanayisinde güçlü bir konumda olmak gerektiğini de biliyordu. Bu yüzden de yaptığı yatırımlarda sanayinin her bir koluna odaklanarak ilerlemiştir. 1923’ten 1938’e kadar Atatürk’ün bilfiil başında olduğu ve direktifleriyle yapılan yatırımlar vardır. Mesela Türkiye’nin en büyük sıkıntısı, şeker yoktur, şeker fabrikaları yaptırmıştır. İnsanların giyecek ceket ve gömleği yoktur, Sümerbank’ı, Sümer Bez Fabrikalarını kurmuştur. Türkiye’nin petrolü yok ama kaynağa, madenlere ihtiyacı vardır, Eti müesseselerini kurmuştur. Amma velakin bütün bunların en üstünde Atatürk silah fabrikaları kurmuştur. 1. Dünya Savaşı’ndan yeni çıkan ve savaş yatırımı yapması yasaklanan Almanlara, ‘Gelin savunma sanayisi savaş silahlarını Türkiye’de yapalım’ demiştir. Onun ardından, Kırıkkale, Eskişehir, Ankara ve Kayseri’de silah fabrikaları kurulmaya başlanmıştır. Ama sadece silah değil, tayyareler, zırhlı araçlar da üretilmiş, mühimmat fabrikaları da açılmıştır.” dedi.

Savunma Sanayii Başkanlığı ile Birlikte İvme Kazandı

Atatürk’ün kıvılcımını yaktığı ateşin, 1985 yılında kurulan Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı ile birlikte yeni bir forma ulaşarak ciddi bir ivme kazandığını belirten Aral, “Savunma sanayimiz, 2000’li yılların başından itibaren son 20 yıllık süreçte Türkiye’nin hayata geçirdiği mevcut teşvikler, destekler ve stratejik önceliklerle önemli bir boyuta ulaşmıştır. Tüm bu gelişmelerle birlikte, bugün, tıpkı kartopu gibi büyüyen ve dünyada söz sahibi olan bir Türk savunma sanayisinden bahsedebiliyoruz.” diye konuştu.

Atatürk’ün Yerli ve Millilik Hayali Gerçek Oldu

“Millet olarak yaşama ve ırkınızı devam ettirme şansı, mevcut olan silah gücüyle ölçülüyor. Yoksa yoksunuz, varsa bir şey ifade edebiliyorsunuz” diyen Zafer Aral, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Atatürk her ne kadar barış insanı olarak silahlanma ve savaş araçlarına sahip olma zaruretini sesli dile getirmemiş olsa da, yaptığı en büyük yatırımlar yine savunma sanayisi alanında olmuştur. Atatürk, bugün Türk savunma sanayisinin geldiği konumu, koyduğu hedeflerle gelecekte yer alacağı ve global dünyada sahip olacağı gücü görseydi, çok mutlu olurdu. Onun ortaya koyduğu hedefi bugün muazzam bir şekilde yerine getirmeye çalışıyor, savunma sanayisinde yerli ve milli yatırımlarımızı sürdürüyoruz. Kurtuluş Savaşı’nda kullanacak mermiyi bulamayan ve ithal eden Türkiye, bugün dünya silah sektöründe CANiK’in olduğu gibi, diğer alanlarda da sektör paydaşlarımızla birlikte öncü konuma ulaşmayı başarmıştır.”

Loading

İlgili İçerikler

Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezler kullanmaktadır. Bu konuda bilgi sahibi olduğunuzu düşünüyoruz, ancak isterseniz devre dışı bırakabilirsiniz. Kabul Et Detaylı bilgi almak için tıklayın.